YARDIM
Yardım kelimesi çok yönlü kullanılmaktadır.
Örneğin ilk yardım, ekonomik yardım veya sosyal yardım gibi türleri vardır.
Son günlerde dünya literatüründe en çok kullanılan iki kelime var, bunlardan birisi Korona Virüsu, ikincisi ise yardım.
Korona krizi nedeniyle, dünyanın çeşitli devletleri vatandaşına, işletmelere veya şirketlere çeşitli ekonomik yardım yapacaklarını açıkladılar veya açıklıyorlar. Dünyanın ekonomik açıdan zengin ülkeleri, örneğin Amerika, Kanada veya Almanya vatandaşlarına çeşitli parasal yardımlarda bulunacaklarını açıkladılar. Tabi ki, devletlerinin verdikleri güvenceler doğrultusunda, vatandaşda hükümetlerin aldıkları önlemlere uyuyorlar.
İçerisinde yaşadığım ülke sosyal bir devlet. Hiçbir geliri olmayan vatandaşına sosyal yardım, işsizlik veya işi olupda kazancı yetmiyenlere ek destek vermektedir. Almanya hiçbir zaman vatandaşlarından yardım talep etmemiştir. Doğu Almanya ile birleşmesinden dolyayı, dayanışma vergisi getirmiştir, o vergidir ve gelir vergisinden düşer.
Türk hükümetininde, Almanya gibi sosyal bir devlet olmasını hepimiz özleriz, fakat nedense olamayız. Olamayız, çünkü bizdeki lüks yaşam, gelişmiş ülkeler ile kıyaslanamaz düzeyde. Bir örnek vereyim, hiçbir Cumhurbaşkanı veya Başbakan, oturacağı koltuğun başkaları tarafından ayarlamasına müsade etmez.
Almanya Cumhurbaşkanı halkının arasına girer, onlarla şakalaşır veya sohbet eder. Yanında en fazla bir koruması olur, ki bu doğaldır. Almanya Cumhurbaşkanı veya Şanşölye Merkel`in onlarca makam uçağı yoktur. Cumhurbaşkanı veya Şanşölye Federal Orduya ait uçaklar ile seyahat ederler. Bizdeki gibi Almanya`da lojman veya makam aracıda çok cüzlü sayıdadır. Örneğin vali veya kaymakamların oturduğu lojmanlar yoktur, olsada kira ile oturmak zorundadır.
Bizi yönetenlerin lüks yaşamı, yönettikleri vatandaşlarını aç ve yoksul bırakmaktadır. Bakanların, müsteşarların, genel müdürlerin, daire başkanlarının, valilerin, kaymakamların, belediye başkanlarının veya birçoğunun, bırakın kendileri için, eş ve çocuklarıda resmi araçları kullanmaktadırlar.
Allah aşkına neydi Cumhurbaşkanının ihtiyacı, Atatürk Orman Çiftliği arazısına milyarlarca dolar vererek Saray yaptırması, yetmiyormuydu Çankaya Köşkü?
Bu sarayın günlük gideri 4,5 milyon iken, milyonlarca vatandaşın sokaklarda açlık veya işsizlikle mücadele etmesi Allah`ın emrimi?
Hangi vicdan veya ekonomi kuralları, yap işlet ve çürüyenden sonrada bana teslim et modeli ile yolları, köprüleri, tunelleri veya hastaneleri hasta veya araç garantisi ile yaptırır. Bu anlaşmalarıda dolar bazında yapar ve buda yetmez gibi, adamların milyarlarca vergi borcunu siler.
Tabi ki, bu kadar lüks yaşam içerisinde devleti yönetenler, Korona Krizi ile karşılanınca, halkına IBAN dağıtır. Devletin başındaki halkından yardım talebinde bulunur, fakat belediyeler bulunamaz. Sonrada AKP`li belediye başkanlarını toplar, hizmeti iyi yapın, yoksa seçim zamanı oy istemeye yüzümüz olmaz der.
Yardım yapılacaksa, herkes elini taşın altına koymalı. Milletin anasına ko……lar yapacakları yardımları, yine milletin cebinden vergi iadesi olarak alırken, emekli Ahmet emekli maaşını yardım için bağışlıyamaz. Bu hem ayıp ve hemde çok üzücü bir durum.
Devleti yönetenler lüksü itibar sayarken, vatandaşlarından maaşınızdan veya rızgınızdan keserek devlete verin deme hakkı yoktur. Sen vatandaşdan fedakarlık talep ederken, vatandaşda sana önce sarayların veya uçakların masrafını sorar ki, çok haklı bir sorudur.
