Ah o yangınlar ahh!
Nasıl yanar bir yürek?
Nasıl kanar?
Neler hissedilir aah…
Orman Kurtarıcıları Halk İnisiyatifi‘nde gönüllü çalıştığımdan beri, yüreğim daha çok yanıyor, çünkü ne yazık ki PARA hemen hemen her kapıyı açıyor. O kadar çok iklim, doğa, hayvan koruyucu kuruluşu ve halk inisiyatifleri çoğaldı ki, yeşilliği yok edip de, bina yapmak isteyenler, karşılarında bu harika insanları buluyorlar.
Zalimle baş etmek kolay değil.
En temizi inşaat yapılacak yer kadar alanı yakmak, yaktırmak!
Bir kaç dalavereden sonra ya binaları dikiyor, ya dikiyorlar.
Nasıl çare bulunur, bir bilen varsa, Allah rızası için bir Mail ile bana anlatsın! Lütfen.
Hükümet bangır bangır bağırıp „Buralara bina diktirmeyeceğiz, söz veriyoruz, buraları ağaçlandırıp, yeşillendireceğiz“ dese de, kendimi bildim bileli bu hiç öyle olmadı!
O yanan, yani yakılan, yaktırılan yerlere binalar dizim dizim dizildi, çok üzücü.
Yakılan o yerlerin üzerindeki ağaçları, tüm yeşillikleri görüyorsunuz ama, hepsi bu kadar değil ki. Göremedikleriniz de var. Mini mini kurtlar, solucanlar, köstebek ve kirpiler, kaplumbağa, sincaplar, yılan ve çıyanlar, kelebekler, uğur böcekleri ve yusufcuklar, ARILAR DA ÖLDÜ ARILARRR………………….
Onlar da yandılar!
Taş da, toprak da yandı, kül oldu!
Şimdi rahat rahat altın ve diğer yeraltı madenlerini de çıkarttırır, binaları da dikersiniz!
Dünya’yı, dolayısıyla geleceğimizi mahvediyorsunuz, inşaAllah yakan elleriniz kırılır!
Bu Dünya sizin olduğu kadar da, bizim Dünya’mız
Rica ediyorum, bizim Dünya’mıza artık zarar vermeyiniz, lütfen.
Yeter artık, gerçekten yeter.
O ağaçlar ve oradaki hayvanlar yanarken, yer gök inliyordu, hayvanların çığlıklarını taaaa buradan yüreğimizde duyduk ve hissettik.
1970’lerde sağcılar kendi kahvehanelerini taratıp, solcular yaptılar diyorlardı. Solcular keza aynı. Bir de Ülkücüler vardı, hani şu Vatan’ı için ölen ve öldürenler. Sahi nerede bunlar, çok merak ediyorum çoook.
Teröristler yakmış mış mış …
İnanmıyorum!
Zararlar giderilecekmiş miş miş …
Hangi zararlar? Hangi?
Peki o zaman!
Yanan doğayı eski haline getirin istiyorum.
Yanan canlıların hepsini de geri istiyorum.
Yanan yüreğimin yangınını ve acısını da yok edin istiyorum.
Havaya salınan CO2’yı da temizleyin istiyorum.
Siz de cayır cayır yanın istiyorum
Ölün, geberin istiyorum.
Daha da beter olun!
Kötülerin adının, sanının, hatta soyunun da yok olmasını istiyorum.
Yalnız yüreğim değil ciğerlerim de yanıyor, kavruluyorum …
Hepinizin kalbine “SEVGİ, ŞEVKAT, MERHAMET” diliyorum.
Bu güzel gökyüzünün altında nasıl bu kadar kötü olabildiğinize şaşırıyorum.
Lütfen “SEVGİ VİRÜSÜ” çıkarın lütfen ve de hemen Dünya’ya yayın istiyorum
Sizin adınıza utanmaktan bıktım, tükendim…
Utanın istiyorum, utanın, utanınnnnnnnn!
Ağaçların, hayvanların, taşın toprağın feryadı yüreğimi dağlıyor
Yüreğim yanıp yanıp kavruluyor, dayanamıyorum…
Hakkımı helal etmiyorum.
Doğa Elçiniz
Rahime Sürücü