22.9 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

Alevi Derneklerinden “Nebahat Güçlü”ye zehir zemberek yanıt!

alevih-tileHamburg Eyalet Bağımsız Milletvekili ve TGH Başkanı Nebahat Güçlü’nün Alevi Derneklerine yönelik işten çıkarılmama sağladılar iddiasına zehir zemberek bir yanıt geldi. Alevi Dernekleri, ülkücülerle entegrasyon diye görüşen Güçlü’yü Alevilerle görüşmeyi red ettiğini ve iftira attığını iddia etti.

ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ

ALEVİLERDEN ZORUNLU AÇIKLAMA: 

Nebahat Güçlü“nün birkaç gün önce sosyal medya adresinden  hiç de masum olmayan siyasi emelleri için bir kez daha Alevilere ve Kürtlere iftira atarak sözkonusu bu gurupları hedef göstermesi sonucu kamuoyuna zorunlu aciklama yapmayi görev sayiyoruz.

Bu şahıs Alevilerin artık gündeminde değildir ve bir daha da olmayacaktır.

Nebahat Güçlü ilk önce yakın geçmişteki katillerimiz olan ve bugün halen Türkiye’deki tüm farklılıklara düşman olan, linç kültürünü ve milliyetçilik adı altında ırkçılığı içselleştirmiş Ülkücü hareketin Almanya temsilcisi olan Türk Federasyon’unun gecesine katılıp, ondan sonra bu ırkçı anlayışdan yakın geçmişte en çok zarar görmüş toplumsal kesimlerin başında gelen Alevilerin, kendisini bu davranışından dolayı eleştirdikleri için demokratlığını ve insani değerlerini sorgulama terbiyesizliğini göstererek kendi karekterini ve siyasi ilkesizliğini aslında yeterince ortaya koymuştur.

Bizim aslında daha fazla kendisini anlatmamıza gerek kalmamıştır. Ama işlediği bizim icin her „suctan“ sonra kendisine mağduriyet çıkarmaya çalışması artık mide bulandırmaktadır.

Nebahat Güçlü deşifre olduktan sonra hatasını kabul edip özür dilemek yerine saldırıya geçip bizzat geçmişten bugüne dek Türk ırkçılarının hedefi olan gurupları hedef göstererek Hamburg Eyalet Meclisi’ne seçilme becerisini göstermiş olması bizler açısından onun için hayatı boyunca taşıyacağı en büyük utanç ve ona verilebilecek en büyük cezadır.

Nebahat Güçlü sadece Türk Federasyon’unun gecesine katılmak ile kalmamış aynı zamanda MHP ve Ülkücüleri binbir siyasi kurnazlık ile güzelleme ve mahsum gösterme çabasını göstermiştir.

O nedenle kamuoyuna ve ilgili yerlere Türk milliyetçiliğinin ve ırkçılığının mağduru olan bizlerin protestosunu iletmesi kadar daha doğal birşey olamaz. Bu Maraş’da, Çorum’da, Sivas’da ve birçok ülkücü faşist katliamda yitirdiğimiz Canlarımızın anısına yapabileceğimiz en küçük katkıdır. Ve bizzat Türk ırkçılığı başta olmak üzere hertürlü ırkçılığa karşı mücadele etmek demokratik Alevi Örgütlenmesinin en önemli varlık gerekçelerinden birtanesidir.

Kamuoyuna burda sadece bir Atasözünü hatırlatmak isteriz: “Özrü kabahatinden daha büyük!”

Nebahat Güçlü’nün iftiralarına ilişkin kamuoyunun bilmesi gereken doğrular hem suçlu hem Güçlü’nün kesinlikle iddia ettiği gibi değildir.

Birçok farklı demokratik sivil toplum örgütleri gibi Hamburg’daki tüm Alevi kurumları da Nebahat Güçlü’yü seçim sürecinde yaptıklarından dolayı protesto etmiştir.

 

„ÜLKÜCÜLERİN TOPLANTISINA GİTTİ, BİZİMLE BİRARAYA GELMEKTEN KAÇINDI“

Hem basına, hem Yeşiller Partisine, hem de çalıştığı kuruma protestolarımızı ilettik.

Bunun üzerine çalıştığı kurum bizi Nebahat Güçlü ile biraraya getirmek istemiştir.

Biz Nebahat Güçlü ile yüzleşmeye hazır olduğumuzu ve eleştirilerimizi yüzüne söylemeye hazır olduğumuzu beyan ettikten sonra çalıştığı kurumun bizi davet etmesi üzerine, bize bildirilen tarihde ve yerde hazır bulunmamıza rağmen oraya geleceğini söyleyip son anda bizimle yüzleşmekten vaz geçen kendisi olduğu halde, kamuoyun da tam tersini iddia etmesi ve bizleri art niyetle suçlaması tam rezilce bir davranıştır.

Bizler bazi Alevi ve Kürt toplumunun temsilcileri olarak kamuoyunda ilk ve son kez beyan ediyoruz ki, çalıştığı kurum ile yaptığımız görüşme esnasında Güclü“nün hiç bir zaman işten atılmasını talep etmedik!

Bu Nebahat Güçlü’nün Alevilere attığı ve karşılıksız kalacak en son iftirasıdır.

 

„HUKUKİ YOLLARDAN KENDİSİNE HADDİNİ BİLDİRECEĞİZ“ 



Bundan sonra bize karşı sürdürdüğü iftira kampanyasına son vermeyip bize karşı attığı iftiralara devam ederse anında hukuki yollardan haddini bildireceğimizi kamuoyuna ve kendisine ilan ediyoruz.

Saygılarımızla

 

Orhan Özgür (Hamburg Alevi Toplumu-Haak Bir Başkanı)

Alper Doğan (Bergedorf Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Nurali Demir (Hamburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Medet Doğan (Harburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Zeynep Şahan (Almanya Alevi Gençler Birliği Kuzey Bölge eski Başkanı)

Ali Ertan Toprak (Almanya Kürt Toplumu Başkanı)

 

Stellungnahme zur Erklärung von Nebahat Güclü

Nebahat Güclü, die im Februar 2015 in die Hamburgische Bürgerschaft einzog und beim Paritätischen Wohlfahrtsverband Hamburg e.V. als Leiterin des Projektes „Fachberatung und Unterstützung von Migranten(selbst)organisationen (MSO)“ angestellt ist, erhebt in ihrer auf türkisch verfassten Erklärung vom 10. April 2015 schwere Vorwürfe gegen einige alevitische Vereine in Hamburg und ihre Vorsitzenden sowie gegen die Kurdische Gemeinde Deutschland e.V. und dessen Vorsitzenden. Konkret wirft sie ihnen vor, der Grund für ihre Kündigung zu sein. Die Vereinsvorsitzenden hätten in ihrem schriftlichem Beschwerdeschreiben vom Donnerstag, den 29. Januar 2015, ihre Entlassung gefordert und seien dabei „undemokratisch“ und „hinterhältig“ vorgegangen, indem sie nicht das Gespräch mit ihr selbst gesucht hätten.

Dazu erklären die Vereinsvorsitzenden Orhan Özgür (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Hamburg-Haak Bir e.V.), Alper Dogan (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Bergedorf BAKM e.V.), Nurali Demir (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Hamburg e.V.), Medet Dogan (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Harburg e.V.), Zeynep Sahan (ehemalige Vorsitzende vom Bund der Alevitischen Jugendlichen Norddeutschland e.V.) und Ali Ertan Toprak (Bundesvorsitzender Kurdische Gemeinde Deutschland e.V.):

„Wie der PARITÄTISCHE Hamburg uns mitteilte, war die Kündigung von Nebahat Güclü nicht Folge unserer Beschwerde, sondern hatte rein arbeitsrechtliche Gründe. Die gleiche Information bekam auch Frau Güclü. Wie sie wider besseren Wissens Gegenteiliges behaupten kann, ist uns ein Rätsel.
In unserer schriftlichen Beschwerde haben wir des Weiteren mit keinem Wort die Kündigung von Frau Güclü gefordert.

Der geschäftsführende Vorstand des Wohlfahrtsverbandes, Joachim Speicher, lud uns am Freitag, den 06. März 2015 zu einem Gesprächstermin mit Frau Güclü in die Räumlichkeiten des PARITÄTISCHEN Hamburg ein. Wenige Minuten vor dem Gespräch teilte uns dieser mit, dass Frau Güclü ihre Teilnahme über ihren Rechtsanwalt absagen ließ – sie sei nicht bereit mit uns zu sprechen. Auch weitere Gesprächsangebote unsererseits lehnte sie ab. Zu behaupten, unser Vorgehen sei undemokratisch und hinterhältig, entspricht nicht nur nicht der Wahrheit, es ist schichtweg eine Beleidigung.

Wie uns auch andere Organisationen bestätigten, haben auch diese sich beim Wohlfahrtsverband beschwert. Diese Beschwerden gingen nicht nur von kurdischen und alevitischen Vereinen aus. Auch andere Träger, sowohl Migrantenorganisationen als auch nicht migrantische Vereine, haben sich beschwert. Uns ist wichtig an dieser Stelle deutlich aufzuzeigen, dass die Konfliktlinie nicht zwischen Kurden und Türken oder Aleviten und Sunniten verläuft, sondern zwischen Demokraten und Nationalisten.“

Hintergrund: am 18. Januar 2015 hielt Nebahat Güclü auf einem Kulturfest der Föderation der Türkisch-Demokratischen Idealistenvereine in Hamburg („Türk Federasyon“) eine Rede im Rahmen ihres Wahlkampfes um ein Mandat für die Hamburgische Bürgerschaft. Der Verein steht der türkisch-nationalistischen Partei MHP und der rassistischen Organisation der Grauen Wölfe nahe. Im aktuellen Hamburger Verfassungsschutzbericht heißt es unter „Sicherheitsgefährdende und extremistische Bestrebungen von Ausländern“: „Kennzeichen der Ideologie ist eine ausgeprägte, oft auch gewaltbereite rassistische Feindbildorientierung gegenüber ethnischen Minderheiten in der Türkei. Hierzu gehören Kurden, Armenier, Griechen und Juden.“ (Seite 295) Und weiter: „Die „Ülkücü“­Ideologie fördert in Deutschland das Entstehen einer eigenen rechtsextremistischen Jugendbewegung, wirkt stark integrationshemmend und steht nicht im Einklang mit den Prinzipien der freiheitlichen demokratischen Grundordnung.“ (Seite 296) Nach ihrem Auftritt bei der Türk Federasyon verharmloste Frau Güclü in zahlreichen öffentlichen Erklärungen die Organisation und beschönigte ihre Wahlkampfrede als „Dialog“.

14. April 2015

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Alevi Derneklerinden “Nebahat Güçlü”ye zehir zemberek yanıt!

alevih-tileHamburg Eyalet Bağımsız Milletvekili ve TGH Başkanı Nebahat Güçlü’nün Alevi Derneklerine yönelik işten çıkarılmama sağladılar iddiasına zehir zemberek bir yanıt geldi. Alevi Dernekleri, ülkücülerle entegrasyon diye görüşen Güçlü’yü Alevilerle görüşmeyi red ettiğini ve iftira attığını iddia etti.

ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ

ALEVİLERDEN ZORUNLU AÇIKLAMA: 

Nebahat Güçlü“nün birkaç gün önce sosyal medya adresinden  hiç de masum olmayan siyasi emelleri için bir kez daha Alevilere ve Kürtlere iftira atarak sözkonusu bu gurupları hedef göstermesi sonucu kamuoyuna zorunlu aciklama yapmayi görev sayiyoruz.

Bu şahıs Alevilerin artık gündeminde değildir ve bir daha da olmayacaktır.

Nebahat Güçlü ilk önce yakın geçmişteki katillerimiz olan ve bugün halen Türkiye’deki tüm farklılıklara düşman olan, linç kültürünü ve milliyetçilik adı altında ırkçılığı içselleştirmiş Ülkücü hareketin Almanya temsilcisi olan Türk Federasyon’unun gecesine katılıp, ondan sonra bu ırkçı anlayışdan yakın geçmişte en çok zarar görmüş toplumsal kesimlerin başında gelen Alevilerin, kendisini bu davranışından dolayı eleştirdikleri için demokratlığını ve insani değerlerini sorgulama terbiyesizliğini göstererek kendi karekterini ve siyasi ilkesizliğini aslında yeterince ortaya koymuştur.

Bizim aslında daha fazla kendisini anlatmamıza gerek kalmamıştır. Ama işlediği bizim icin her „suctan“ sonra kendisine mağduriyet çıkarmaya çalışması artık mide bulandırmaktadır.

Nebahat Güçlü deşifre olduktan sonra hatasını kabul edip özür dilemek yerine saldırıya geçip bizzat geçmişten bugüne dek Türk ırkçılarının hedefi olan gurupları hedef göstererek Hamburg Eyalet Meclisi’ne seçilme becerisini göstermiş olması bizler açısından onun için hayatı boyunca taşıyacağı en büyük utanç ve ona verilebilecek en büyük cezadır.

Nebahat Güçlü sadece Türk Federasyon’unun gecesine katılmak ile kalmamış aynı zamanda MHP ve Ülkücüleri binbir siyasi kurnazlık ile güzelleme ve mahsum gösterme çabasını göstermiştir.

O nedenle kamuoyuna ve ilgili yerlere Türk milliyetçiliğinin ve ırkçılığının mağduru olan bizlerin protestosunu iletmesi kadar daha doğal birşey olamaz. Bu Maraş’da, Çorum’da, Sivas’da ve birçok ülkücü faşist katliamda yitirdiğimiz Canlarımızın anısına yapabileceğimiz en küçük katkıdır. Ve bizzat Türk ırkçılığı başta olmak üzere hertürlü ırkçılığa karşı mücadele etmek demokratik Alevi Örgütlenmesinin en önemli varlık gerekçelerinden birtanesidir.

Kamuoyuna burda sadece bir Atasözünü hatırlatmak isteriz: “Özrü kabahatinden daha büyük!”

Nebahat Güçlü’nün iftiralarına ilişkin kamuoyunun bilmesi gereken doğrular hem suçlu hem Güçlü’nün kesinlikle iddia ettiği gibi değildir.

Birçok farklı demokratik sivil toplum örgütleri gibi Hamburg’daki tüm Alevi kurumları da Nebahat Güçlü’yü seçim sürecinde yaptıklarından dolayı protesto etmiştir.

 

„ÜLKÜCÜLERİN TOPLANTISINA GİTTİ, BİZİMLE BİRARAYA GELMEKTEN KAÇINDI“

Hem basına, hem Yeşiller Partisine, hem de çalıştığı kuruma protestolarımızı ilettik.

Bunun üzerine çalıştığı kurum bizi Nebahat Güçlü ile biraraya getirmek istemiştir.

Biz Nebahat Güçlü ile yüzleşmeye hazır olduğumuzu ve eleştirilerimizi yüzüne söylemeye hazır olduğumuzu beyan ettikten sonra çalıştığı kurumun bizi davet etmesi üzerine, bize bildirilen tarihde ve yerde hazır bulunmamıza rağmen oraya geleceğini söyleyip son anda bizimle yüzleşmekten vaz geçen kendisi olduğu halde, kamuoyun da tam tersini iddia etmesi ve bizleri art niyetle suçlaması tam rezilce bir davranıştır.

Bizler bazi Alevi ve Kürt toplumunun temsilcileri olarak kamuoyunda ilk ve son kez beyan ediyoruz ki, çalıştığı kurum ile yaptığımız görüşme esnasında Güclü“nün hiç bir zaman işten atılmasını talep etmedik!

Bu Nebahat Güçlü’nün Alevilere attığı ve karşılıksız kalacak en son iftirasıdır.

 

„HUKUKİ YOLLARDAN KENDİSİNE HADDİNİ BİLDİRECEĞİZ“ 



Bundan sonra bize karşı sürdürdüğü iftira kampanyasına son vermeyip bize karşı attığı iftiralara devam ederse anında hukuki yollardan haddini bildireceğimizi kamuoyuna ve kendisine ilan ediyoruz.

Saygılarımızla

 

Orhan Özgür (Hamburg Alevi Toplumu-Haak Bir Başkanı)

Alper Doğan (Bergedorf Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Nurali Demir (Hamburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Medet Doğan (Harburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı)

Zeynep Şahan (Almanya Alevi Gençler Birliği Kuzey Bölge eski Başkanı)

Ali Ertan Toprak (Almanya Kürt Toplumu Başkanı)

 

Stellungnahme zur Erklärung von Nebahat Güclü

Nebahat Güclü, die im Februar 2015 in die Hamburgische Bürgerschaft einzog und beim Paritätischen Wohlfahrtsverband Hamburg e.V. als Leiterin des Projektes „Fachberatung und Unterstützung von Migranten(selbst)organisationen (MSO)“ angestellt ist, erhebt in ihrer auf türkisch verfassten Erklärung vom 10. April 2015 schwere Vorwürfe gegen einige alevitische Vereine in Hamburg und ihre Vorsitzenden sowie gegen die Kurdische Gemeinde Deutschland e.V. und dessen Vorsitzenden. Konkret wirft sie ihnen vor, der Grund für ihre Kündigung zu sein. Die Vereinsvorsitzenden hätten in ihrem schriftlichem Beschwerdeschreiben vom Donnerstag, den 29. Januar 2015, ihre Entlassung gefordert und seien dabei „undemokratisch“ und „hinterhältig“ vorgegangen, indem sie nicht das Gespräch mit ihr selbst gesucht hätten.

Dazu erklären die Vereinsvorsitzenden Orhan Özgür (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Hamburg-Haak Bir e.V.), Alper Dogan (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Bergedorf BAKM e.V.), Nurali Demir (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Hamburg e.V.), Medet Dogan (Vorsitzender Alevitische Gemeinde Harburg e.V.), Zeynep Sahan (ehemalige Vorsitzende vom Bund der Alevitischen Jugendlichen Norddeutschland e.V.) und Ali Ertan Toprak (Bundesvorsitzender Kurdische Gemeinde Deutschland e.V.):

„Wie der PARITÄTISCHE Hamburg uns mitteilte, war die Kündigung von Nebahat Güclü nicht Folge unserer Beschwerde, sondern hatte rein arbeitsrechtliche Gründe. Die gleiche Information bekam auch Frau Güclü. Wie sie wider besseren Wissens Gegenteiliges behaupten kann, ist uns ein Rätsel.
In unserer schriftlichen Beschwerde haben wir des Weiteren mit keinem Wort die Kündigung von Frau Güclü gefordert.

Der geschäftsführende Vorstand des Wohlfahrtsverbandes, Joachim Speicher, lud uns am Freitag, den 06. März 2015 zu einem Gesprächstermin mit Frau Güclü in die Räumlichkeiten des PARITÄTISCHEN Hamburg ein. Wenige Minuten vor dem Gespräch teilte uns dieser mit, dass Frau Güclü ihre Teilnahme über ihren Rechtsanwalt absagen ließ – sie sei nicht bereit mit uns zu sprechen. Auch weitere Gesprächsangebote unsererseits lehnte sie ab. Zu behaupten, unser Vorgehen sei undemokratisch und hinterhältig, entspricht nicht nur nicht der Wahrheit, es ist schichtweg eine Beleidigung.

Wie uns auch andere Organisationen bestätigten, haben auch diese sich beim Wohlfahrtsverband beschwert. Diese Beschwerden gingen nicht nur von kurdischen und alevitischen Vereinen aus. Auch andere Träger, sowohl Migrantenorganisationen als auch nicht migrantische Vereine, haben sich beschwert. Uns ist wichtig an dieser Stelle deutlich aufzuzeigen, dass die Konfliktlinie nicht zwischen Kurden und Türken oder Aleviten und Sunniten verläuft, sondern zwischen Demokraten und Nationalisten.“

Hintergrund: am 18. Januar 2015 hielt Nebahat Güclü auf einem Kulturfest der Föderation der Türkisch-Demokratischen Idealistenvereine in Hamburg („Türk Federasyon“) eine Rede im Rahmen ihres Wahlkampfes um ein Mandat für die Hamburgische Bürgerschaft. Der Verein steht der türkisch-nationalistischen Partei MHP und der rassistischen Organisation der Grauen Wölfe nahe. Im aktuellen Hamburger Verfassungsschutzbericht heißt es unter „Sicherheitsgefährdende und extremistische Bestrebungen von Ausländern“: „Kennzeichen der Ideologie ist eine ausgeprägte, oft auch gewaltbereite rassistische Feindbildorientierung gegenüber ethnischen Minderheiten in der Türkei. Hierzu gehören Kurden, Armenier, Griechen und Juden.“ (Seite 295) Und weiter: „Die „Ülkücü“­Ideologie fördert in Deutschland das Entstehen einer eigenen rechtsextremistischen Jugendbewegung, wirkt stark integrationshemmend und steht nicht im Einklang mit den Prinzipien der freiheitlichen demokratischen Grundordnung.“ (Seite 296) Nach ihrem Auftritt bei der Türk Federasyon verharmloste Frau Güclü in zahlreichen öffentlichen Erklärungen die Organisation und beschönigte ihre Wahlkampfrede als „Dialog“.

14. April 2015

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER