13.2 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 5, 2024

Atatürkçü’lerden, CHP Hamburg’a sert “Ali Ertan Toprak” eleştirisi

Kamuoyunda Atatürk Projesine karşıtlığıyla bilenen Hamburg Eyalet seçimlerinde CDU’dan aday Ali Ertan  Toprak’ın CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından onure edilmesi sert bir dilde eleştirildi.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ

Geçtiğimiz günlerde CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından düzenlenen gazeteci-yazar İsmail Saymaz ve eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’ın katıldığı toplatının yankıları sürüyor. Özellikle Kamuoyunda  Atatürk Projesine karşıtlığıyla bilenen Hamburg Eyalet seçimlerinde CDU’dan aday Ali Ertan  Toprak’ın CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından onure edilmesi sert bir dilde eleştirildi.

CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği eski Başkanı Coşkun Coştur’dan sert eleştiri!

İşte Coştur’ın açıklaması : “Etkinliğe nicelik açısından bakarsak iyi bir katılım vardı. Salonun genel ve protokol düzeninde bazı göze çarpan şeyler vardı. Özellikle CHP ile hiçbir bağı olmayan sadece gündelik pragmatik çıkarları için orada bulunan tipler gözümüzden kaçmadı. Burada asıl önemli olan CHP yönetiminin bunlara verdiği önem dikkat çekti. Özellikle bu şahıslar Atatürk’ün soykırımcı olduğunu, insanları zehirli gazla öldürdüğünü iddia eden tiplerdi. Salonda dikkat çeken bir başka unsur Türk bayrağı olmamasıydı. Girişte solda küçük asılı olan bir bayrak vardı. Oda üst üste katlanarak görülmeyecek bir biçimde bırakılmıştı. Bunun aslında CHP Hamburg’un izlediği politika ile paralel bir duruş diye düşünüyorum. Yönetimde olupta HDP’nin kayığına yük taşıyan insanların yaptıkları paylaşımları sosyal medyada görüyoruz. Bunların amacının CHP’yi HDP’ye yaklaştırmak olduğunu biliyoruz.

Akşam toplantı sonrası gidilen yemekte  Hamburg’da Kürtçülük politikası yapan CDU adayı Ali Ertan Toprak’ın sosyal medya paylaşımları ile her şey gözler önüne serildi. Bu CHP Hamburg adına utanç duyulacak bir durum. Bu sadece benim düşüncem değil bana gelen telefonlarla da bir çok arkadaşlarım bana bu tepkilerini dile getirdiler. Özellikle Alevi camiasından ve Hamburg Türk Toplumundan arayan arkadaşlarımız rahatsızlıklarını söylediler. CHP’ye gönül vermiş bu insanlar “ Protokolde değer verilecek o kadar önemli insanın yerine moderatör tarafından Ali Ertan Toprak’ın onure edilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtiler. Ömrü CHP ile mücadele geçen bu şahsa güzelleme yapılmasını sert dille eleştirdiler.

Çorum Halk Partisine çevirdirdiler!

Şuana kadar mevcut yönetimin seçildiği 2 yılda sadece 2 etkinliği oldu. Biri HAAK-BİR’de verdikleri kahvaltı diğer bu son etkinlik. Bir kitle partisi olan CHP’yi dar bir yapıya dönüştürdüler. Özellikle seçim döneminde yaptıkları etkisiz çalışmalar ve sadece Çorumlular arasında yapılan faaliyetlerden öteye gidemedi. Öyle ki  Cumhuriyet Halk Partisi Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliğini, “Çorum Halk Partisine” çevirdiler. Örgütü o kadar pasif  hale getirdiler ki ARD’de Atatürk’e yapılan saldırılara karşı bir açıklama yapamama acizliğine düştüler. İnsanlar bu durumdan oldukça şikayetçi bize ulaşıp mevcut yönetimi eleştiriyorlar. Ben bu noktadan sonra mızrak çuvala sığmadığı için eleştiri hakkımı kullanıyorum.  “

CHP Hamburg eski üyesi ve Atatürk Proje Sözcüsü Erkan Şahin: “ Atatürk’e kin kusuyor. CHP Hamburg burda kırmızı çizgisini göstermesi gerekirdi”

İşte Şahin’in Açıklaması: “Ortada çok ilginç bir tablo var. Bir CDU adayının bir paneline katılması önemli bir unsur değil. Önemli olan bu şahsın Facebook sayfasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e kin ve nefret söylemler ile, etnik kimliğe dayalı siyaset yapmaya çalışması ve CHP Hamburg’un paneline katılmasıdır.

Elbette toplantı herkese açık olabilir. Ama kendisinin protokolda yer alması, bilerek anons edilmesi akıl almaz bir olay. Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusuna bu kadar nefret edeceksin, ondan sonra oy toplamak için bu partinin düzenlediği panele katılacaksın.

Daha üzücü olay ise CHP Hamburg Yönetim Kurulun bu şahıs ile panelde göstermiş olduğu davranıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi Turkiyede elbette farklı kesimler ile çalışıyor ve iş birliği yapıyor. Bu şahıs sadece Eyalet Parlamentosuna girebilmek için insanları ayrıştırıyor, Atatürk’e kin kusuyor. CHP Hamburg burda kırmızı çizgisini göstermesi gerekirdi.”

TÜRGEM BAŞKANI REMZİ UYSAL : Panel Konuşmacıları ATATÜRK’ü Anmadılar!

Remzi Uysal’ın Açıklaması: CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Türkiye’den davet ettiği gazeteci İsmail Saymaz ile CHP’nin geçen dönem İstanbul milletvekili Barış Yarkadaş için Hamburg’un Bergedorf ilçesinde bir panel düzenledi.

Panelde izleyiciler konuşmacılardan, Istanbul Kanal’ını, Kanal ile ilgili bilim adamlarının uyarına kulak tıkayan AKP iktidarının tavrını, Kanal çevresinde toprak satın almış Katar sermayesinin, Kanal’ın akibeti konusunda AKP’den hesap sorup Kanal inşaatının başlamasını talep ettiğini, geçmişte yaşanan büyük maden kazalarını, bu kazalar karşısında

AKP iktidarlarının tavrını, toplanan 65 milyar TL deprem vergi ve bağış paralarının nerelere harcandığını, Elazığ depremini ve bu depremi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın “kadere” bağladığını, siyasetçilerin TBMM kürsüsünden Elazığ, Maraş ve Malatya deprem hattını hatırlatmış olmaları, olmadı; oysa üç ay öncesi üniversitelerde görev verilmeyen bilim adamlarının harita önünde Elazığ’ın beklediği depremi parmak basarak yerini haber vermiş olmaları, Din sömürüsü yapan Cübbeli denen kişinin de deprem sonucuna müdahil olması gibi bilgiler dinlediler.

Oysa izleyiciler bu bilgiler dışında da Türkiye’den gelen konuşmacılardan başka şeyler de duymak isterdi.

Milletimizi birleştirecek, milletimizi ve de ülkemizi aydınlık ufuklara çıkaracak tek çözümün, Atatürkçü bir modelin olabileceğini, gazeteci İsmail Saymaz’dan duymamak doğal olabilir de; CHP’li siyasetçi Barış Yarkadaş ‘tan da duyup işitmemek, büyük bir eksiklik idi.

Oysa paneli düzenleyen Kuzey Almanya CHP Birlik görevini yürüten arkadaşlarımız, açış ve konuşmacıları tanıtım konuşmalarında, temel öğe olan Atatürk İlkeleri’nden bahsetmiş olmalarını burada anmamak, haksızlık olur.

Konuşmacıların Atatürkçülük ve Kemalizm’den tek bir kelime etmemeleri, bir CHP toplantısında önemli bir eksiklik olsa gerek.

Yoksa, Hamburg ve çevresinde yaşayan Türk vatandaşı olan seçmenleri Atatürkçülüğün ilgilendirmediği düşüncesi mi, İsmail Saymaz’ı kenara koyarsak, CHP’li Barış Yarkadaş ‘da hakim idi?

Yoksa bu da yeni bir CHP propaganda şekli mi oluyor?

CHP, şimdilik Atatürkçü görünmeyip, gelecek seçimde AKP seçmenlerinden de oy alıp, iktidara gelince mi Atatürkçü olup,

“Atatürkçü Kalkınma Modeli’ni” uygulayacak?

Yoksa CHP, yurtdışı Türk seçmeninin tanık olmadığı yeni bir propaganda taktiği mi uyguluyor?

Yani AKP gibi değil de; tersi bir hülle mi yapmak istiyor?

Bugün gerek gazeteci İsmail Saymaz ve gerekse bu dönem TBMM’ne girememiş CHP’li politikacı Barış Yarkadaş’tan dinlediklerimizin önemli bölümü, yaklaşık günde değişik TV kanallarındaki oturumlarda, İnternet – sosyal medya kaynaklı haberlerden dinlenip, okunanlardan farklı bir şey değildi.

İlk olarak bugün; yıllardan beri, 150 km yol yapıp Lübeck’ten Hamburg’a gidip geldiğim,

sayısını hatırlamamın mümkün olmadığı

toplantı, konferans ve paneller arasında, “zamana ve enerjiye yazık oldu” diye pişmanlık duydum.

AKP’ye çatıp, halktan iktidar değişikliği için oy istemenin yolu, Atatürk’ü yok saymak, O’nun adını anmamak, sağlıklı bir taktik be politika

olmasa gerek.

CHP, AKP iktidarına cidden alternatif ise, sadece ekonomi değil; kültür – sanat, eğitim, insan hakları, komşu devletlerle ilişkiler, iç ve dış güvenlik, adalet, ifade özgürlüğü nasıl bir programa konacak ve iktidarları döneminde

nasıl bir kalkınma planında uygulanmak isteneceğinin şeffaf şekilde açıklanıp, partiyi kendilerine teslim etmiş Atatürk’ün yolunda olduklarını kanıtlayıp, ikna edilen ve oyuna talip olunan seçmene ve oy hakkı olmayan halkımızın da desteğine talip olduklarını anlatmaları gerekmez mi?

İşte bugün izlediğimiz panelde, bunların eksikliği yaşandı.

Ve de yukarıda saydığımız değerlerin de; ancak ve ancak ülkeyi ayağa kaldıracak, AKP’nin ülkeyi sürüklediği çıkmazdan kurtaracak, Atatürk’ün uyguladığı ekonomi, eğitim, iç – dış politika, doğa, ülke toprağına, varlıklarına sahip çıkma, savunma gibi bir modelle mümkün olabileceği ve CHP’nin bunun uygulayıcısı olacağı söylenmesi, Türkiye’den uzakta yaşayan yurtdışı seçmenin de bunları duyup, inanması ve CHP’ye destek vermesi gerek mi?

Niyet, hüllemsi taktik, düşünce ve planlarla, iktidara gelme isteği ise; halkın umutla sarılmak istediği CHP’nin temel işlevi ve siyaset taktiği böyle bir yöntem olmasa gerek.

Panel konuşmacıların, konuşmalarının sonunda soruları sözlü değil de, sadece yazılı kabul etmeleri, bekledikleri ve beğendikleri sorulara yanıt vermek için kullandıkları ve de Atatürk’ün adının anılmasını istememiş olmalarına dair bir taktik mi idi?

Şunu, iki el ve ayağı da siyasetin içinde olan veya az ve çok da olsa siyasetle ilgilenen, aydınlık bir Türkiye özlemi duyan her yurttaşımızın bilmesi gerekir ki; Türkiye’nin ve yurttaşlarının birlik ve bütünlüğünü sağlayacak harcı ve çimentosu olup, dışarıda da saygınlığını artıracak tek öğe ATATÜRK ve O’nun ekonomik modelidir.

Lübeck, 26.01.2020

 

Remzi UYSAL

(TÜRGEM Başkanı)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Atatürkçü’lerden, CHP Hamburg’a sert “Ali Ertan Toprak” eleştirisi

Kamuoyunda Atatürk Projesine karşıtlığıyla bilenen Hamburg Eyalet seçimlerinde CDU’dan aday Ali Ertan  Toprak’ın CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından onure edilmesi sert bir dilde eleştirildi.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ

Geçtiğimiz günlerde CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından düzenlenen gazeteci-yazar İsmail Saymaz ve eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’ın katıldığı toplatının yankıları sürüyor. Özellikle Kamuoyunda  Atatürk Projesine karşıtlığıyla bilenen Hamburg Eyalet seçimlerinde CDU’dan aday Ali Ertan  Toprak’ın CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği tarafından onure edilmesi sert bir dilde eleştirildi.

CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği eski Başkanı Coşkun Coştur’dan sert eleştiri!

İşte Coştur’ın açıklaması : “Etkinliğe nicelik açısından bakarsak iyi bir katılım vardı. Salonun genel ve protokol düzeninde bazı göze çarpan şeyler vardı. Özellikle CHP ile hiçbir bağı olmayan sadece gündelik pragmatik çıkarları için orada bulunan tipler gözümüzden kaçmadı. Burada asıl önemli olan CHP yönetiminin bunlara verdiği önem dikkat çekti. Özellikle bu şahıslar Atatürk’ün soykırımcı olduğunu, insanları zehirli gazla öldürdüğünü iddia eden tiplerdi. Salonda dikkat çeken bir başka unsur Türk bayrağı olmamasıydı. Girişte solda küçük asılı olan bir bayrak vardı. Oda üst üste katlanarak görülmeyecek bir biçimde bırakılmıştı. Bunun aslında CHP Hamburg’un izlediği politika ile paralel bir duruş diye düşünüyorum. Yönetimde olupta HDP’nin kayığına yük taşıyan insanların yaptıkları paylaşımları sosyal medyada görüyoruz. Bunların amacının CHP’yi HDP’ye yaklaştırmak olduğunu biliyoruz.

Akşam toplantı sonrası gidilen yemekte  Hamburg’da Kürtçülük politikası yapan CDU adayı Ali Ertan Toprak’ın sosyal medya paylaşımları ile her şey gözler önüne serildi. Bu CHP Hamburg adına utanç duyulacak bir durum. Bu sadece benim düşüncem değil bana gelen telefonlarla da bir çok arkadaşlarım bana bu tepkilerini dile getirdiler. Özellikle Alevi camiasından ve Hamburg Türk Toplumundan arayan arkadaşlarımız rahatsızlıklarını söylediler. CHP’ye gönül vermiş bu insanlar “ Protokolde değer verilecek o kadar önemli insanın yerine moderatör tarafından Ali Ertan Toprak’ın onure edilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtiler. Ömrü CHP ile mücadele geçen bu şahsa güzelleme yapılmasını sert dille eleştirdiler.

Çorum Halk Partisine çevirdirdiler!

Şuana kadar mevcut yönetimin seçildiği 2 yılda sadece 2 etkinliği oldu. Biri HAAK-BİR’de verdikleri kahvaltı diğer bu son etkinlik. Bir kitle partisi olan CHP’yi dar bir yapıya dönüştürdüler. Özellikle seçim döneminde yaptıkları etkisiz çalışmalar ve sadece Çorumlular arasında yapılan faaliyetlerden öteye gidemedi. Öyle ki  Cumhuriyet Halk Partisi Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliğini, “Çorum Halk Partisine” çevirdiler. Örgütü o kadar pasif  hale getirdiler ki ARD’de Atatürk’e yapılan saldırılara karşı bir açıklama yapamama acizliğine düştüler. İnsanlar bu durumdan oldukça şikayetçi bize ulaşıp mevcut yönetimi eleştiriyorlar. Ben bu noktadan sonra mızrak çuvala sığmadığı için eleştiri hakkımı kullanıyorum.  “

CHP Hamburg eski üyesi ve Atatürk Proje Sözcüsü Erkan Şahin: “ Atatürk’e kin kusuyor. CHP Hamburg burda kırmızı çizgisini göstermesi gerekirdi”

İşte Şahin’in Açıklaması: “Ortada çok ilginç bir tablo var. Bir CDU adayının bir paneline katılması önemli bir unsur değil. Önemli olan bu şahsın Facebook sayfasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e kin ve nefret söylemler ile, etnik kimliğe dayalı siyaset yapmaya çalışması ve CHP Hamburg’un paneline katılmasıdır.

Elbette toplantı herkese açık olabilir. Ama kendisinin protokolda yer alması, bilerek anons edilmesi akıl almaz bir olay. Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusuna bu kadar nefret edeceksin, ondan sonra oy toplamak için bu partinin düzenlediği panele katılacaksın.

Daha üzücü olay ise CHP Hamburg Yönetim Kurulun bu şahıs ile panelde göstermiş olduğu davranıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi Turkiyede elbette farklı kesimler ile çalışıyor ve iş birliği yapıyor. Bu şahıs sadece Eyalet Parlamentosuna girebilmek için insanları ayrıştırıyor, Atatürk’e kin kusuyor. CHP Hamburg burda kırmızı çizgisini göstermesi gerekirdi.”

TÜRGEM BAŞKANI REMZİ UYSAL : Panel Konuşmacıları ATATÜRK’ü Anmadılar!

Remzi Uysal’ın Açıklaması: CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Türkiye’den davet ettiği gazeteci İsmail Saymaz ile CHP’nin geçen dönem İstanbul milletvekili Barış Yarkadaş için Hamburg’un Bergedorf ilçesinde bir panel düzenledi.

Panelde izleyiciler konuşmacılardan, Istanbul Kanal’ını, Kanal ile ilgili bilim adamlarının uyarına kulak tıkayan AKP iktidarının tavrını, Kanal çevresinde toprak satın almış Katar sermayesinin, Kanal’ın akibeti konusunda AKP’den hesap sorup Kanal inşaatının başlamasını talep ettiğini, geçmişte yaşanan büyük maden kazalarını, bu kazalar karşısında

AKP iktidarlarının tavrını, toplanan 65 milyar TL deprem vergi ve bağış paralarının nerelere harcandığını, Elazığ depremini ve bu depremi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın “kadere” bağladığını, siyasetçilerin TBMM kürsüsünden Elazığ, Maraş ve Malatya deprem hattını hatırlatmış olmaları, olmadı; oysa üç ay öncesi üniversitelerde görev verilmeyen bilim adamlarının harita önünde Elazığ’ın beklediği depremi parmak basarak yerini haber vermiş olmaları, Din sömürüsü yapan Cübbeli denen kişinin de deprem sonucuna müdahil olması gibi bilgiler dinlediler.

Oysa izleyiciler bu bilgiler dışında da Türkiye’den gelen konuşmacılardan başka şeyler de duymak isterdi.

Milletimizi birleştirecek, milletimizi ve de ülkemizi aydınlık ufuklara çıkaracak tek çözümün, Atatürkçü bir modelin olabileceğini, gazeteci İsmail Saymaz’dan duymamak doğal olabilir de; CHP’li siyasetçi Barış Yarkadaş ‘tan da duyup işitmemek, büyük bir eksiklik idi.

Oysa paneli düzenleyen Kuzey Almanya CHP Birlik görevini yürüten arkadaşlarımız, açış ve konuşmacıları tanıtım konuşmalarında, temel öğe olan Atatürk İlkeleri’nden bahsetmiş olmalarını burada anmamak, haksızlık olur.

Konuşmacıların Atatürkçülük ve Kemalizm’den tek bir kelime etmemeleri, bir CHP toplantısında önemli bir eksiklik olsa gerek.

Yoksa, Hamburg ve çevresinde yaşayan Türk vatandaşı olan seçmenleri Atatürkçülüğün ilgilendirmediği düşüncesi mi, İsmail Saymaz’ı kenara koyarsak, CHP’li Barış Yarkadaş ‘da hakim idi?

Yoksa bu da yeni bir CHP propaganda şekli mi oluyor?

CHP, şimdilik Atatürkçü görünmeyip, gelecek seçimde AKP seçmenlerinden de oy alıp, iktidara gelince mi Atatürkçü olup,

“Atatürkçü Kalkınma Modeli’ni” uygulayacak?

Yoksa CHP, yurtdışı Türk seçmeninin tanık olmadığı yeni bir propaganda taktiği mi uyguluyor?

Yani AKP gibi değil de; tersi bir hülle mi yapmak istiyor?

Bugün gerek gazeteci İsmail Saymaz ve gerekse bu dönem TBMM’ne girememiş CHP’li politikacı Barış Yarkadaş’tan dinlediklerimizin önemli bölümü, yaklaşık günde değişik TV kanallarındaki oturumlarda, İnternet – sosyal medya kaynaklı haberlerden dinlenip, okunanlardan farklı bir şey değildi.

İlk olarak bugün; yıllardan beri, 150 km yol yapıp Lübeck’ten Hamburg’a gidip geldiğim,

sayısını hatırlamamın mümkün olmadığı

toplantı, konferans ve paneller arasında, “zamana ve enerjiye yazık oldu” diye pişmanlık duydum.

AKP’ye çatıp, halktan iktidar değişikliği için oy istemenin yolu, Atatürk’ü yok saymak, O’nun adını anmamak, sağlıklı bir taktik be politika

olmasa gerek.

CHP, AKP iktidarına cidden alternatif ise, sadece ekonomi değil; kültür – sanat, eğitim, insan hakları, komşu devletlerle ilişkiler, iç ve dış güvenlik, adalet, ifade özgürlüğü nasıl bir programa konacak ve iktidarları döneminde

nasıl bir kalkınma planında uygulanmak isteneceğinin şeffaf şekilde açıklanıp, partiyi kendilerine teslim etmiş Atatürk’ün yolunda olduklarını kanıtlayıp, ikna edilen ve oyuna talip olunan seçmene ve oy hakkı olmayan halkımızın da desteğine talip olduklarını anlatmaları gerekmez mi?

İşte bugün izlediğimiz panelde, bunların eksikliği yaşandı.

Ve de yukarıda saydığımız değerlerin de; ancak ve ancak ülkeyi ayağa kaldıracak, AKP’nin ülkeyi sürüklediği çıkmazdan kurtaracak, Atatürk’ün uyguladığı ekonomi, eğitim, iç – dış politika, doğa, ülke toprağına, varlıklarına sahip çıkma, savunma gibi bir modelle mümkün olabileceği ve CHP’nin bunun uygulayıcısı olacağı söylenmesi, Türkiye’den uzakta yaşayan yurtdışı seçmenin de bunları duyup, inanması ve CHP’ye destek vermesi gerek mi?

Niyet, hüllemsi taktik, düşünce ve planlarla, iktidara gelme isteği ise; halkın umutla sarılmak istediği CHP’nin temel işlevi ve siyaset taktiği böyle bir yöntem olmasa gerek.

Panel konuşmacıların, konuşmalarının sonunda soruları sözlü değil de, sadece yazılı kabul etmeleri, bekledikleri ve beğendikleri sorulara yanıt vermek için kullandıkları ve de Atatürk’ün adının anılmasını istememiş olmalarına dair bir taktik mi idi?

Şunu, iki el ve ayağı da siyasetin içinde olan veya az ve çok da olsa siyasetle ilgilenen, aydınlık bir Türkiye özlemi duyan her yurttaşımızın bilmesi gerekir ki; Türkiye’nin ve yurttaşlarının birlik ve bütünlüğünü sağlayacak harcı ve çimentosu olup, dışarıda da saygınlığını artıracak tek öğe ATATÜRK ve O’nun ekonomik modelidir.

Lübeck, 26.01.2020

 

Remzi UYSAL

(TÜRGEM Başkanı)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER