14.8 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 22, 2024

CHP Hamburg Başkanı Coşkun Coştur: “Anti-Emperyalist ve Sol-Sosyalistim”

coskunGeçtiğimiz ay yapılan CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Genel Kurul’un da delegelerin büyük desteğiyle başkanlığa seçilen Coşkun Coştur, Elbe Express’e çok samimi açıklamalar yaptı. Çiçeği burnunda Başkan Coştur “Neden aday olduğunu, CHP’nin son durumunu, kendisine yönelik eleştirileri“ çok samimi bir şekilde yanıtladı. İşte herkesin merak ettiği Coşkun Coştur…

ELBE EXPRESS/ÖZEL RÖPORTAJ

HALKIN KURTULUŞU, İŞÇİ TEMSİLCİLİĞİ, DIDF, TGH, HADD…

12 Eylül 1980 Askeri darbesinden çok kısa bir süre önce 3 Mayıs 1980’de Hamburg’a ailesinin yanına gelen Coşkun Coştur, 1 yıllık Almanca kursunun ardından iş hayatına atılır. Coştur, o zaman ki Almanya’ya gelen gençlerin bir çoğu gibi fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. Ama Coştur henüz 18 yaşında olmasına rağmen hemen işçi sendikasına ve çalışmalara başlar. Çok geçmeden ön plana çıkan Coştur, işyeri işçi temsilcisi ve başkanlığını seçilir.

Türkiye gençlik döneminde Halkın Kurtuluşu taraftarı olan Coştur, Hamburg’da bu hareketin devamı olan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu(DIDF) içerisinde bulur kendini. DIDF’de o dönemde çok faal olan Coştur, 1988 yılına kadar aktif çalışmalar yürütür.

Hamburg Türk Toplumu(TGH) kurucu yöneticileri arasında olan Coştur, CHP’ye başkan seçildikten sonra Hamburg ve çevresi Atatürkçü Düşünce Derneği(HADD) Başkanlığı görevini dondurdu. İş hayatından da ilklerin insanı olan Coştur, tarihi Roma Medeniyetine kadar giden ilk Hamam’ı Hamburg’a kazandırır. Coştur, ayrıca halen Handelskammer Yönetim Kurulunda görev yapıyor.

haddtghata14

BEN VE ARKADAŞLARIM BURADAN MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ

CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Başkanlığa neden aday oldunuz?

CHP’ye aday olmam zaruriyetten doğdu. Daha önce desteklediğim çok değer verdiğim kardeşim Erkan Erçin ile derneğin kuruluş aşamasından beri aynı ekipteydik. Kendisinin bu dönemde aday olmayacağını aktardıktan sonra kendim aday olacağımı söyledi. Delegelerin 4/3 gibi bir çoğunluğu ile başkan seçildim.

Hamburg’da CHP’nin durumu nasıl gelişti?

Bu dönem sancılı bir süreçti. Seçimlerin çift başlı olması, burada bir takım savrulmalar, Genel Merkezden buraya müdahale edilmesi gibi bir çok olumsuz olay buradaki şevkimizi kırdı açıkcası. Biz her zaman gücünü tabandan alan hareket olarak hareket etmeye çalıştık. Demokratik kitle örgütlerinde aktif olan çalışan arkadaşlarız, bu sebep ile kendi tabanımıza güvendik. Buradaki CHP hareketinin gerçek temsilcilerinin bizler olduğunu biliyorduk. Taşın altına elimizi koymak, ülkemize olup bitenlere ses çıkarmak için ben ve arkadaşlarım buradan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 

Genel Merkezden yine benzer bir müdahale ile karşılaşırsanız ne yapacaksınız?

Doğru bulmayız, doğru da değil. Özelllikle demokrasiyi savunan, Türkiye’ye demokrasiyi getiren  Cumhuriyet Halk Partisine yakıştırmam böyle bir davranışı. Olması içinde bir gerekçe yok. Olacağını tahmin de etmiyorum.

SADECE SES ÇIKARAN BOŞ TENEKELER

Başkan seçildikten sonra nasıl tepkiler aldınız?

Genel Merkezden Örgüt Yönetimleri ve Yurt Dışı Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl arayıp, tebrik etti. Farklı kurumu ve kişilerden olumlu tepkiler aldı. Bu durumun bende pozitif etkisi oldu, motivasyonumu artırdı.

Sosyal medya üzerinden bazı olumsuz yorumlardan aldınız. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

O kişiler ben hiç bir zaman ciddiye almadım. Hamburg’da karşılığı olmayan, kendilerini bir takım insanlara sataşarak ön plana çıkararak var olmaya çalışıyorlar. Onların Hamburg’da duruşları belli karşı toplumda bir karşılıkları yok. Onları kaale almıyorum, birçoğunu okumadım bile. Sadece ses çıkaran boş tenekeler.

haddtghata18

SPD İLE İŞBİRLİĞİNE GİDECEĞİZ

Size yönelik eleştirilerden biride partiyi ulusalcı çizgiye çekeceğiz şeklinde. Peki siz Ulusalcı mısınız?

Burada bir kavram kargaşası var. CHP’nin kendisi tabiki Ulusalcı bir partidir. Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü savunan Kuvay-ı Milli’ye den çıkan bir parti. Dolayısıyla bu ulusalcılıksa o anlamda Ulusalcıyım. Kendimi anti-emparyalist ve sol-sosyalist olarak görüyorum. Benim Ulusalcılık anlayışım budur. Ama bu arkadaşlar Ulusalcılık kavramına bir negatiflik yüklüyorlar ve buna ırkçılık-şovenizm diyorlar. Bu yanlış bir yaklaşım. Ben bu kişilere karşılık kendimi ispat edecek değilim. Yaklaşık 40 yıldır bu siyasi mücadelenin içerisindeyim. Her zaman bulunduğum her yerde en ön saflarda mücadele ettim. Anti-faşist Gençlik hareketinde, işçi hareketinde, buradaki ırkçılığa karşı verilen mücadelede hep ön saflarda olmaktan kaçınmadım. Bunları içi dolu olmayan boş laf olarak değerlendiriyorum. Bence kişilerin söylemi değil eylemidir, ölçek olan.

Başkan olarak hedefleriniz neler?

CHP’nin kurumsallaşmasının ilk ayağı önceki yönetim tarafından bitirildi. Benim öncelikli hedeflerimden bir tanesi büro-ofis açılması. İkincisi olarak CHP’ye maddi kaynak anlamında ciddi çalışmalarımız olacak. Üyelik çalışmaları ve CHP sevdalılardan gelecek bağışlarla bunu artırmak istiyoruz. CHP’nin kardeş partisi Alman Sosyal Demokrat Parti(SPD), Friedrich Ebert Vakfı gibi bize yakın Alman kurum ve kuruluşlar ile ciddi diyaloga gireceğiz. Onlarşa işbirliği ve dayanışma içerisinde olmak istiyoruz.

CHP’nin iktidar olabilmesi için neler yapmalı?

Ülke olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ana muhalefet olarak iktidara alternatif tek parti CHP. Bunun gerçek anlamda olması için kendi oy tabanını yüzde 30’ların üzerine çekmemiz gerekli. Benim Türkiye için ciddi kaygım. İleride bir Milletvekili seçimlerinin olup olamayacağı konusunda şüpheliyim. Türkiye’de uygulan Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararname(KHK) durumu ve  muhtemel bir referandum sonucu Başkanlık sistemine geçilmesinin arifesindeyiz. 

Türkiye’de hepimizin gördüğü müthiş bir hukuksuzluk var. İnsanlar FETÖ diye yaftalanıp hapse atılıyor. Milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, aydınlar, muhalif kim varsa gözaltına alınıp tutuklanıyor. Ama Saray ve çevresi sürekli çatışmadan beslenen bir anlayış izliyor. Türkiye’nin bu cendereden kurtulması gerekiyor.

Sadece CHP değil onun dışındaki demokratik kitle örgütleri ile hep birikte bu gidişita karşı ciddi muhafelet yapılmalı. Türkiye’nin ilk etapta normalleşmeye ihtiyacı var. İç barış ve huzurun yeniden tehsis edilmesi gerekiyor. CHP liderliğinde bu direniş olmazsa hepimiz için çok geç olacak.

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

CHP Hamburg Başkanı Coşkun Coştur: “Anti-Emperyalist ve Sol-Sosyalistim”

coskunGeçtiğimiz ay yapılan CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Genel Kurul’un da delegelerin büyük desteğiyle başkanlığa seçilen Coşkun Coştur, Elbe Express’e çok samimi açıklamalar yaptı. Çiçeği burnunda Başkan Coştur “Neden aday olduğunu, CHP’nin son durumunu, kendisine yönelik eleştirileri“ çok samimi bir şekilde yanıtladı. İşte herkesin merak ettiği Coşkun Coştur…

ELBE EXPRESS/ÖZEL RÖPORTAJ

HALKIN KURTULUŞU, İŞÇİ TEMSİLCİLİĞİ, DIDF, TGH, HADD…

12 Eylül 1980 Askeri darbesinden çok kısa bir süre önce 3 Mayıs 1980’de Hamburg’a ailesinin yanına gelen Coşkun Coştur, 1 yıllık Almanca kursunun ardından iş hayatına atılır. Coştur, o zaman ki Almanya’ya gelen gençlerin bir çoğu gibi fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. Ama Coştur henüz 18 yaşında olmasına rağmen hemen işçi sendikasına ve çalışmalara başlar. Çok geçmeden ön plana çıkan Coştur, işyeri işçi temsilcisi ve başkanlığını seçilir.

Türkiye gençlik döneminde Halkın Kurtuluşu taraftarı olan Coştur, Hamburg’da bu hareketin devamı olan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu(DIDF) içerisinde bulur kendini. DIDF’de o dönemde çok faal olan Coştur, 1988 yılına kadar aktif çalışmalar yürütür.

Hamburg Türk Toplumu(TGH) kurucu yöneticileri arasında olan Coştur, CHP’ye başkan seçildikten sonra Hamburg ve çevresi Atatürkçü Düşünce Derneği(HADD) Başkanlığı görevini dondurdu. İş hayatından da ilklerin insanı olan Coştur, tarihi Roma Medeniyetine kadar giden ilk Hamam’ı Hamburg’a kazandırır. Coştur, ayrıca halen Handelskammer Yönetim Kurulunda görev yapıyor.

haddtghata14

BEN VE ARKADAŞLARIM BURADAN MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ

CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği Başkanlığa neden aday oldunuz?

CHP’ye aday olmam zaruriyetten doğdu. Daha önce desteklediğim çok değer verdiğim kardeşim Erkan Erçin ile derneğin kuruluş aşamasından beri aynı ekipteydik. Kendisinin bu dönemde aday olmayacağını aktardıktan sonra kendim aday olacağımı söyledi. Delegelerin 4/3 gibi bir çoğunluğu ile başkan seçildim.

Hamburg’da CHP’nin durumu nasıl gelişti?

Bu dönem sancılı bir süreçti. Seçimlerin çift başlı olması, burada bir takım savrulmalar, Genel Merkezden buraya müdahale edilmesi gibi bir çok olumsuz olay buradaki şevkimizi kırdı açıkcası. Biz her zaman gücünü tabandan alan hareket olarak hareket etmeye çalıştık. Demokratik kitle örgütlerinde aktif olan çalışan arkadaşlarız, bu sebep ile kendi tabanımıza güvendik. Buradaki CHP hareketinin gerçek temsilcilerinin bizler olduğunu biliyorduk. Taşın altına elimizi koymak, ülkemize olup bitenlere ses çıkarmak için ben ve arkadaşlarım buradan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 

Genel Merkezden yine benzer bir müdahale ile karşılaşırsanız ne yapacaksınız?

Doğru bulmayız, doğru da değil. Özelllikle demokrasiyi savunan, Türkiye’ye demokrasiyi getiren  Cumhuriyet Halk Partisine yakıştırmam böyle bir davranışı. Olması içinde bir gerekçe yok. Olacağını tahmin de etmiyorum.

SADECE SES ÇIKARAN BOŞ TENEKELER

Başkan seçildikten sonra nasıl tepkiler aldınız?

Genel Merkezden Örgüt Yönetimleri ve Yurt Dışı Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl arayıp, tebrik etti. Farklı kurumu ve kişilerden olumlu tepkiler aldı. Bu durumun bende pozitif etkisi oldu, motivasyonumu artırdı.

Sosyal medya üzerinden bazı olumsuz yorumlardan aldınız. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

O kişiler ben hiç bir zaman ciddiye almadım. Hamburg’da karşılığı olmayan, kendilerini bir takım insanlara sataşarak ön plana çıkararak var olmaya çalışıyorlar. Onların Hamburg’da duruşları belli karşı toplumda bir karşılıkları yok. Onları kaale almıyorum, birçoğunu okumadım bile. Sadece ses çıkaran boş tenekeler.

haddtghata18

SPD İLE İŞBİRLİĞİNE GİDECEĞİZ

Size yönelik eleştirilerden biride partiyi ulusalcı çizgiye çekeceğiz şeklinde. Peki siz Ulusalcı mısınız?

Burada bir kavram kargaşası var. CHP’nin kendisi tabiki Ulusalcı bir partidir. Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü savunan Kuvay-ı Milli’ye den çıkan bir parti. Dolayısıyla bu ulusalcılıksa o anlamda Ulusalcıyım. Kendimi anti-emparyalist ve sol-sosyalist olarak görüyorum. Benim Ulusalcılık anlayışım budur. Ama bu arkadaşlar Ulusalcılık kavramına bir negatiflik yüklüyorlar ve buna ırkçılık-şovenizm diyorlar. Bu yanlış bir yaklaşım. Ben bu kişilere karşılık kendimi ispat edecek değilim. Yaklaşık 40 yıldır bu siyasi mücadelenin içerisindeyim. Her zaman bulunduğum her yerde en ön saflarda mücadele ettim. Anti-faşist Gençlik hareketinde, işçi hareketinde, buradaki ırkçılığa karşı verilen mücadelede hep ön saflarda olmaktan kaçınmadım. Bunları içi dolu olmayan boş laf olarak değerlendiriyorum. Bence kişilerin söylemi değil eylemidir, ölçek olan.

Başkan olarak hedefleriniz neler?

CHP’nin kurumsallaşmasının ilk ayağı önceki yönetim tarafından bitirildi. Benim öncelikli hedeflerimden bir tanesi büro-ofis açılması. İkincisi olarak CHP’ye maddi kaynak anlamında ciddi çalışmalarımız olacak. Üyelik çalışmaları ve CHP sevdalılardan gelecek bağışlarla bunu artırmak istiyoruz. CHP’nin kardeş partisi Alman Sosyal Demokrat Parti(SPD), Friedrich Ebert Vakfı gibi bize yakın Alman kurum ve kuruluşlar ile ciddi diyaloga gireceğiz. Onlarşa işbirliği ve dayanışma içerisinde olmak istiyoruz.

CHP’nin iktidar olabilmesi için neler yapmalı?

Ülke olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ana muhalefet olarak iktidara alternatif tek parti CHP. Bunun gerçek anlamda olması için kendi oy tabanını yüzde 30’ların üzerine çekmemiz gerekli. Benim Türkiye için ciddi kaygım. İleride bir Milletvekili seçimlerinin olup olamayacağı konusunda şüpheliyim. Türkiye’de uygulan Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararname(KHK) durumu ve  muhtemel bir referandum sonucu Başkanlık sistemine geçilmesinin arifesindeyiz. 

Türkiye’de hepimizin gördüğü müthiş bir hukuksuzluk var. İnsanlar FETÖ diye yaftalanıp hapse atılıyor. Milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, aydınlar, muhalif kim varsa gözaltına alınıp tutuklanıyor. Ama Saray ve çevresi sürekli çatışmadan beslenen bir anlayış izliyor. Türkiye’nin bu cendereden kurtulması gerekiyor.

Sadece CHP değil onun dışındaki demokratik kitle örgütleri ile hep birikte bu gidişita karşı ciddi muhafelet yapılmalı. Türkiye’nin ilk etapta normalleşmeye ihtiyacı var. İç barış ve huzurun yeniden tehsis edilmesi gerekiyor. CHP liderliğinde bu direniş olmazsa hepimiz için çok geç olacak.

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER