Hamburg Yeşiller Milletvekili Filiz Demirel, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü hakkında bir açıklama yayınladı.
ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ
Filiz Demirel: “Her 8 Mart`ta İSYAN ateşini yeniden yakacağız!”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadının eşitliği ve özgürce bir yaşam için, toplumsal gelişim için ve sömürüye karşı verdiği mücadelenin simgelendiği gündür!
Kadın hakları, insan haklarıdır! Kadının özgürlüğü toplumların özgürlüğüdür! Evrensel barışının garantisidir kadın! Günümüzde bırakın ilerlemeyi, geçmişte çok büyük bedeller ödenerek kazanılmış kadın haklarına bugün yeterince sahip çıkabiliyormuyuz? En demokratik ülkelerde bile sadece kadın olmanın bedelini ödüyor kadınlar! Kağıt üzerinde eşit olsak ta, yüzyıllardır kafalarda yer edinmiş dogmaları ve bu mülkiyetçi ataerkil sistemi kıramadığımız sürece, kadının gerçek özgürlüğüne ve toplumda hakettiği yere gelmesi mümkün olmayacaktır!
Malesef katledilen, yüreğimizde yaşattığımız kadınların sayısı her geçen yıl artıyor. Ve biz, her yıl yeni bilançolar çizip, sayılar hakkında tartışıyoruz. Kadın cinayetleri, fiziksel ve manevi işkence, tecavüz, çocuk gelinler, sistemsel sömürü ve daha bir çok şiddet türleri azalmak yerine, bazı yasalarca altı çizilerek, toplumsal yaşamın bir normalitesi haline getiriliyor.
Avrupa`da durum biraz farklı olsa da, kadına karşı şiddet ilerlemiş demokratik ülkelerde de yaygın. Kapitalizmin sömürüsü haline gelen kadın sadece işyerinde değil, aile içinde de sömürülüyor. Yani ücretli köleliğin yanısıra, aynı zamanda karşı cinsin de kölesi halinde malesef kadın. İş ve ev hayatını dengelemek zorunda kalan yine kadın oluyor. Bir ömre iki, üç hayat sığdırmak zorunda kalan kadınlarımız, tüm bunlar yetmiyormuş gibi, yasal ve toplumsal düzeyde sadece kadın oldukları için eşitsizliğe maruz kalıyorlar.
Kadın hakları ihlallerinin arkasında kapitalist ve feodal sistemin yattığının bilincindeyiz. Kadını meta haline dönüştüren ve kadını tekrar eve ve mutfağa kapatma politikalarını kesinlikle reddediyoruz. Kadın ve erkek eşitliğine inanmadığını belirten ve 8 Mart dünya kadınlar gününde „en az üç – beş çocuk doğurun“ yönünde açıklama yapan bir başbakanın Türkiye`yi kadın hakları alanında nereye taşımak istediği de açıktır.
Özgecan`ın katledilmesinden sonra, mahkeme salonlarında bozkurt işareti ile “selfi” fotoğrafını facebook`ta gülerek yayınlayan bu katiller kimlerden cesaret alıyor dersiniz? Kadını koruyorum diyerek, pembe otobüs projesi ortaya atan zihniyet, toplumları nereye götürür?
Türkiye`de kadın adeta sömürünün diğer adı haline dönüşmüş
“Emekçilerin yıllarca verdikleri mücadele ile kazandıkları haklar gasp ediliyor. Taşeronlaşma, esnek çalışma altında güvencesiz çalışma hayatı dayatılıyor. Taşeronlaşmanın, güvencesiz çalışmanın bedelini en ağır ödeyen işçi emekçi kadınlar”
Kadın hiç bir alanda emeğinin karşılığını alamıyor!
Kadının Avrupa`nın göbeğindeki Almanya`da bile erkeklerden ortalama % 21 oranında daha az kazanması kabul edilemez. Ekonominin karar noktalarında oturan kadınların sayısı yok denecek kadar az. İş ve aile koordinasyonunun tamamen kadının üzerine yıkıldığı bir sistemden çıkıp, kadının iş hayatında başarısını ve verimliliğini arttıracak politikalar üretilmediği sürece, eşitlik sağlanamayacaktır. Bu hafta Federal Parlamentoda borsa eksenli firmalara getirilen yüzde 30% kadın kotası yetersizdir.
Bu yüzden kadın hakları insan haklarıdır felfefesinden yola çıkarak, yönetimde, siyasette, ekonomide ve sosyal yaşamda katılımcı ve örgütlü bir çizgi izlememiz gerekir.
Eşitlik ve elele yaşanacak bir dünya için her 8 Mart`ta isyan ateşini yeniden yakacağız!
Özgürlük, eşitlik ve barış dolu bir dünya mümkün!
Sevgiler..
Filiz Demirel,
Hamburg Yeşiller Partisi Eyalet Milletvekili
