7.4 C
Hamburg
Perşembe, Haziran 6, 2024

Filiz Demirel’den seçim açıklaması

filizdemirelYeşiller Partisi Hamburg Eyalet Parlemantosu Milletvekili adayı Filiz Demirel yaklaşan 15 Şubat seçimleri dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı.

ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ

 

Güveniniz ve desteğiniz için çok teşekkürler!

Demokrasi, eşitlik ve barış dolu bir yaşam ve gelecek için  tekrar oylarınıza talibim!

Değerli dostlar, sevgili Hamburglular,

bildiğiniz gibi 15 Şubat 2015 tarihinde Hamburg Eyalet Parlamentosu yeniden seçilecek. Ben 2011 yılında Hamburg 4. seçim bölgesinden direk aday olarak Hamburg Eyalet parlamentosuna girdim ve hala milletvekili görevime devam ediyorum.

15 şubat`ta yapılacak seçimlerde yine kendi bölgemden birinci sıradan aday gösterildim. Ayrıca Yeşiller Partisi genel listesinden 9. sıradan milletvekili adayı seçildim. Üç ay önce Yeşiller Partisi Altona bölge başkanı seçilerek, büyük bir sorumluluğun altına girdim. Başkan olarak , Altona bölgesi seçim organizasyon ve koordinasyon görevini diğer başkanlık kurulu üç arkadaşımla birlikte üstlendik ve umarım başarılı bir seçim kampanyası gerceklestiririz. Bana gösterilen güven ve desteklerden dolayı parti üyelerine ve benden yıllardır desteğini esirgemeyen dostlarıma, seçmenlere ve herkese çok teşekkür ediyorum. Umarım bu desteğiniz sürer ve 15. Şubattaki seçimlerde yine sizlerin meclisteki sesi olamaya devam edebilirim.

Bu yaklaşık dört yıl süresinde, muhalefet partisi olsak ta, çok şey başardık. Özellikle yurt dışından gelen diplomaların tanınması ile ilgili yasa tasarısını meclise getiren ben oldum. Ve Hamburg bu sayede diplomaların tanınması ile ilgili yasayı çıkaran ilk eyalet ve diplomaların tanınması sürecinde ücretsiz danışmanlık sunan eyalet oldu. Ayrıca 2010 yılından itibaren oluşturulan 500 bin Euroluk Fon ile ekonomik durumu iyi olmayanların desteklenmesi sağlanmıştır.

Diğer çok önemli bir nokta da, Asgari ücret yasa tasarısı idi. Benim hazırladığım önerge ile Yeşiller fraksiyonu olarak Hamburg`da kamu alanında asgari ücretin yasallasmasi için önayak olduk. Yabancı diplomaların tanınması ve asgari ücret yasası sadece bizim için büyük bir başarı değil, binlerce insanın mağdur durumdan çıkabilmesi, hakkını arayabilmesi için atılmış çok önemli adımlardır.

2011 yılından bu güne kadar parlamentoya bir çok önerge verdim. Bunlardan başlıcaları: Gençlere uygulanan Opsiyon modelinin kaldırılması, Yerel Seçim Hakkı, Çifte Vatandaşlık, Aile birleşiminde almanca dil zorunluluğunun kaldırılması ve daha bir çok önerge..Hamburg SPD fraksiyonu yerel seçim hakkı ile ilgili önergemi içişleri komisyonuna havale etmişti. Eyalet meclis komisyon toplantısında, yerel seçim hakkının federal düzeyde SPD ve CDU koalisyonunun gündeminde olmadığı ve kabul görmeyeceği gerekçesiyle, denemeye bile gerek duyulmadan SPD tarafından reddedildi. Uzmanların, denendiği taktirde bir şans olabileceği yönünde açıklama yapmalarına rağmen SPD ve CDU önergemizi reddetti.

Aile birleşimi çerçevesinde zorunlu kılınan almanca dil bilgisinin yasa kapsamından çıkarılmasına yönelik verdiğimiz önerge de Hamburg parlamentosu içişleri komisyonuna havale edildi ama bugüne kadar gündeme alınmadı. Biz Yeşiller Fraksiyonu olarak eşlerin Almanya`ya gelmeden önce almanca öğrenmesi gerektiği koşulunu, aile kurumunu yasalarca koruma ve güvence altına alan, anayasanın 6. Maddesine dayanarak reddediyor ve kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Çifte vatandaşlık yasasında olduğu gibi, ne yazık ki burada da çifte standartlar uygulanmaktadır. Avustralya, Japonja, İsrail, Amerika gibi ülkelere veya üniversite mezunlarına dayatilmayan bu koşul, diğer 3. Dünya ülkelerine veya Türkiye`den aile birleşimi kapsamında gelecek eşlere zorunlu kılınıyor. Bu uygulama eşitlik ilkesine ayriridir ve kabul edilemez! 2007 yılında CDU ve SPD`nin bu yasayı çıkarırken „sahte ve zorunlu evliliklere“ karşı önlem olarak çıkarttıklarını belirtmişlerdi. Bu güne kadar bu yönde bir delil ortaya konulmadigi gibi, böyle bir uygulama ile her evliliği genel zan altında birakmakten öteye gitmemiştir.

SPD hala Opsiyon modelini kaldırdıklarına inanıyor. Gerçekte bu yasa kaldırılmamış, sadece değiştirilmiştir. Gençlerimiz artık 23. yaşını dolduruncaya kadar, yabancılar dairesine hangi vatandaşlığı seçeceği hakkında bilgi vermek zorunda değil ama bu kontrolü artık yabancılar dairesi yapıyor ve burada doğan gençlere verilen bu hakkı elde etmenin de belli koşulları var. Opsiyon modeli kadirilsaydi eğer, bu tıp şartlara gerek kalmadan, Almanya`da doğan her çocuk alman vatandaşıdır ve alman vatandaşı kalacaktır denir ve biter. Bunun şartı surtu yoktur! SPD ve CDU bize bunu hala ve hatta çifte vatandaşlık olarak yutturmaya çalışıyor. Sonuçta yine darbe yıllardır burada yaşayan, Almanya`nin ikinci dünya savaşından sonra kalkınmasında gelişmesinde çok büyük emeği geçen birinci nesile vuruluyor.

Bir diğer önemli konu da, Almanya`da yaşayan göçmenlerin, Avrupa birliği dışından gelen birinci derecede akrabalarına uygulanan seyahat vizesinin kaldırılması ile ilgili önergem idi. örneğin; Ben Alman vatandaşıyım. Benim annem beni ziyaret etmek isterse vize almak zorunda. Türkiye`de bir insanın vize almak için binbir zorluğu aşması gerektiğini burada tekrarlamama gerek yok. Bu zorlukları aştıktan sonra bile, vize alma garantisi yok. Ben iyi günde veya kötü günde birarada olmak isteyen aile bireylerine(birinci derecedeki akrabalara) uygulanan vizenin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu Avrupa yasalarinca mümkün ama hep Almanya engeline takılıyor. Tekrar seçildiğim takdirde bu önergemi gelecek dönemde de tekrarlayacagim.

Hamburg Senatosu dört yıldır her konuda bir konsept çıkarmakla meşgul ama pratikte bir icraat göremiyoruz. Özellikle uzun süreli işsizlere yönelik politikaları iflas etti ve göçmenler konusunda bugüne kadar yaptıkları tek şey yazdıkları konseptlere dikkat çekmek. Verilen soru önergelerinin cevapları da aynı şekilde konseptlere dikkat çekiyor. Yani kağıt üzerinde çok laf, pratikte az iş!

Geçen hafta NSU cinayetleri ile ilgili raporun açıklanmasından sonra, biz Yeşiller fraksiyonu olarak, gelecek hükümet dönemide bir parlamento araştırma komisyonu kurularak, her şeyin aydınlığa kavuşturulmasını talep ediyoruz. Akıllarda hiç bir şüphe kalmamalıdır.

Özellikle üzerinde durmak istediğim bir konu da mültecilerin yaşam koşulları. Yerini yurdunu terk ermek zorunda kalarak, Hamburg`a sığınan mültecilerin barınak sorunlarının dışında, iş, eğitim ve toplumsal yaşama katılım konularında acil çözümlere ihtiyacımız var. Bununla birlikte uluslararası barış ve istikrar programları ile insanların yurtlarından yaşamlarından kopmalarını önleyici politikalara ağırlık verilmelidir.

Bugün İSİD terörünün dünyanın her yanında açtığı yaralar apaçık ortadadır. Ben Kasım 2014 de Kobane sınırına delegasyon gezisinde bulundum. Orada insanlarla konuşma, onların acılarını paylaşma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Binlerce çocuk ve yetişkin insanın yaşadığı şartlar içler acısı. Onların gözlerindeki hüznün ardında, Kobane ve Sengal`e bir gün gelecek barış umudunu ve dimdik duran insanları gördük. Bu bağlamda yapılması gereken, sadece mültecilere maddi yardım değil, İSİD`e karşı birleşmek ve İSİD`in finansal kaynaklarını ve lojistik yardımlarını kurutmakmaktir. Bu hepimizin görevidir.

Avrupa`dan, Hamburg`dan beyni yıkanarak İSİD`e katılan gençlerin sayısı gittikçe artmakta, gençlerimiz bir hiç uğruna hayatlarını kaybetmekte ve masum yaşamları söndürmektedir. Demokrat, aydın ve duyarlı insanlar olarak hep birlikte bu insanlık dışı, ortaçağı aratmayan teröre, soykırımına karşı çıkmalıyız. Önümüzdeki dönemde bizi çok önemli konular bekliyor. üreteceğimiz politikalar, halktan uzak olursa, katılımcı olmazsa, alacağımız kararlar da halkın desteğini bulamayız.

Yeşiller Partisi olarak ve aynı zamanda kişisel olarak ben katılımcı, yani halkın desteğini alan politik çözümlere çok değer veriyorum. Bu yüzden dört yıldır kendi seçim bölgem başta olmak üzere, Hamburg`da herkese ulaşabilmek için fikir alışverişi ve tartışma toplantıları düzenledim ve ileride de bu çalışmalara devam edeceğim.

Önümüzdeki dönemde yapmak istediğim diğer önemli projelerden biri de, eşitlik ilkesine dayanarak toplumsal eşitlik ve ayırımcılığa karşı korunma yönündeki çalışmalarımı yoğunlaştırmak olacak. Bütçe görüşmelerinin yapıldığı su günlerde biz fraksiyon olarak, ayırımcılığa karşı yapılacak çalışmalara yarım milyon Euro yıllık bütçe ayrılmasını talep ediyoruz.

Ayrıca uzun süreli işsizlere yönelik, kamusal ve özel sektörde işgücü alanı açılmasını kolaylaştıracak projemiz için federal bütçe payı dışında, yıllık 5 Milyon Euro Hamburg bütçesinden ayrılması yönünde önerge vereceğiz. Hamburg`da çocuklar ve yaşlılarda yoksulluk oranı çok yüksek. Bu yüzden özellikle eğitime ve iş politikalarına gereken teşviklerin yapılmalıdır. Bugün sosyal ve ekonomik gelişimi takip edemeyen semtlere baktığımızda bu oranlar kaygı veren rakamlara ulaşmakta.

SPD hükümet olduktan sonra bu semtlerdeki yaşam kaynağı olan buluşma merkezlerine büyük bütçe kesintileri getirdi. Oysa bu buluşma merkezleri, ekonomik yetersizliği olan insanların tek sosyal yaşam alanıydı diyebiliriz. Özellikle gençlerin buluşma merkezlerinin bütçe kesintilerinin dışında birakmazsak, gençlerin sokakta kalmanın verdiği cözümsüzlükle demokratik olmayan ve suça teşvik eden güçlerin eline düşme tehlikesi yüksektir. Bu yüzden de biz Yeşiller olarak bu tür bütçe kısıtlamalarına kesinlikle karşıyız.

Daha yapacak çok işimiz var. Burada sizlerle paylastiklarim sadece bir kaç örnek. Bu yüzden çok yoğun geçmesine rağmen Yeşiller Partisi olarak milletvekili sayımızı yükseltmek ve yeni oluşacak parlamentoda daha fazla söz hakkı elde etmek için çaba sarfediyoruz. Yeşiller olarak bizim için en önemli hedeflerden ilki, SPD `nin Hamburg parlamentosundaki mutlak çoğunluğuna son vermektir. Çünkü tek başına hükümetler bir süre sonra mutlak çoğunluğun sarhoşluğuna düşüyorlar! Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim başka bir şey var:

Benden bugüne kadar desteğini esirgemeyen, yanımda olan tüm dostlarıma, arkadaşlarıma, partime ve tüm secmenlerime çok çok teşekkür ediyorum. Birlikte çok daha güzel, adil ve barış dolu bir toplum ve dünya için daha iyi çalışmalar yapabileceğimize inanıyorum. Umarım desteğiniz gelecek seçimlerde de devam eder. Birlikte daha adil, daha barışçı ve daha güzel yarınlara!

Sevgiler, selamlar…

Filiz Demirel, MdHB

Hamburg Eyalet Parlamentosu Yeşiller Milletvekili

Ve tekrar Milletvekili Adayınız

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Filiz Demirel’den seçim açıklaması

filizdemirelYeşiller Partisi Hamburg Eyalet Parlemantosu Milletvekili adayı Filiz Demirel yaklaşan 15 Şubat seçimleri dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı.

ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ

 

Güveniniz ve desteğiniz için çok teşekkürler!

Demokrasi, eşitlik ve barış dolu bir yaşam ve gelecek için  tekrar oylarınıza talibim!

Değerli dostlar, sevgili Hamburglular,

bildiğiniz gibi 15 Şubat 2015 tarihinde Hamburg Eyalet Parlamentosu yeniden seçilecek. Ben 2011 yılında Hamburg 4. seçim bölgesinden direk aday olarak Hamburg Eyalet parlamentosuna girdim ve hala milletvekili görevime devam ediyorum.

15 şubat`ta yapılacak seçimlerde yine kendi bölgemden birinci sıradan aday gösterildim. Ayrıca Yeşiller Partisi genel listesinden 9. sıradan milletvekili adayı seçildim. Üç ay önce Yeşiller Partisi Altona bölge başkanı seçilerek, büyük bir sorumluluğun altına girdim. Başkan olarak , Altona bölgesi seçim organizasyon ve koordinasyon görevini diğer başkanlık kurulu üç arkadaşımla birlikte üstlendik ve umarım başarılı bir seçim kampanyası gerceklestiririz. Bana gösterilen güven ve desteklerden dolayı parti üyelerine ve benden yıllardır desteğini esirgemeyen dostlarıma, seçmenlere ve herkese çok teşekkür ediyorum. Umarım bu desteğiniz sürer ve 15. Şubattaki seçimlerde yine sizlerin meclisteki sesi olamaya devam edebilirim.

Bu yaklaşık dört yıl süresinde, muhalefet partisi olsak ta, çok şey başardık. Özellikle yurt dışından gelen diplomaların tanınması ile ilgili yasa tasarısını meclise getiren ben oldum. Ve Hamburg bu sayede diplomaların tanınması ile ilgili yasayı çıkaran ilk eyalet ve diplomaların tanınması sürecinde ücretsiz danışmanlık sunan eyalet oldu. Ayrıca 2010 yılından itibaren oluşturulan 500 bin Euroluk Fon ile ekonomik durumu iyi olmayanların desteklenmesi sağlanmıştır.

Diğer çok önemli bir nokta da, Asgari ücret yasa tasarısı idi. Benim hazırladığım önerge ile Yeşiller fraksiyonu olarak Hamburg`da kamu alanında asgari ücretin yasallasmasi için önayak olduk. Yabancı diplomaların tanınması ve asgari ücret yasası sadece bizim için büyük bir başarı değil, binlerce insanın mağdur durumdan çıkabilmesi, hakkını arayabilmesi için atılmış çok önemli adımlardır.

2011 yılından bu güne kadar parlamentoya bir çok önerge verdim. Bunlardan başlıcaları: Gençlere uygulanan Opsiyon modelinin kaldırılması, Yerel Seçim Hakkı, Çifte Vatandaşlık, Aile birleşiminde almanca dil zorunluluğunun kaldırılması ve daha bir çok önerge..Hamburg SPD fraksiyonu yerel seçim hakkı ile ilgili önergemi içişleri komisyonuna havale etmişti. Eyalet meclis komisyon toplantısında, yerel seçim hakkının federal düzeyde SPD ve CDU koalisyonunun gündeminde olmadığı ve kabul görmeyeceği gerekçesiyle, denemeye bile gerek duyulmadan SPD tarafından reddedildi. Uzmanların, denendiği taktirde bir şans olabileceği yönünde açıklama yapmalarına rağmen SPD ve CDU önergemizi reddetti.

Aile birleşimi çerçevesinde zorunlu kılınan almanca dil bilgisinin yasa kapsamından çıkarılmasına yönelik verdiğimiz önerge de Hamburg parlamentosu içişleri komisyonuna havale edildi ama bugüne kadar gündeme alınmadı. Biz Yeşiller Fraksiyonu olarak eşlerin Almanya`ya gelmeden önce almanca öğrenmesi gerektiği koşulunu, aile kurumunu yasalarca koruma ve güvence altına alan, anayasanın 6. Maddesine dayanarak reddediyor ve kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Çifte vatandaşlık yasasında olduğu gibi, ne yazık ki burada da çifte standartlar uygulanmaktadır. Avustralya, Japonja, İsrail, Amerika gibi ülkelere veya üniversite mezunlarına dayatilmayan bu koşul, diğer 3. Dünya ülkelerine veya Türkiye`den aile birleşimi kapsamında gelecek eşlere zorunlu kılınıyor. Bu uygulama eşitlik ilkesine ayriridir ve kabul edilemez! 2007 yılında CDU ve SPD`nin bu yasayı çıkarırken „sahte ve zorunlu evliliklere“ karşı önlem olarak çıkarttıklarını belirtmişlerdi. Bu güne kadar bu yönde bir delil ortaya konulmadigi gibi, böyle bir uygulama ile her evliliği genel zan altında birakmakten öteye gitmemiştir.

SPD hala Opsiyon modelini kaldırdıklarına inanıyor. Gerçekte bu yasa kaldırılmamış, sadece değiştirilmiştir. Gençlerimiz artık 23. yaşını dolduruncaya kadar, yabancılar dairesine hangi vatandaşlığı seçeceği hakkında bilgi vermek zorunda değil ama bu kontrolü artık yabancılar dairesi yapıyor ve burada doğan gençlere verilen bu hakkı elde etmenin de belli koşulları var. Opsiyon modeli kadirilsaydi eğer, bu tıp şartlara gerek kalmadan, Almanya`da doğan her çocuk alman vatandaşıdır ve alman vatandaşı kalacaktır denir ve biter. Bunun şartı surtu yoktur! SPD ve CDU bize bunu hala ve hatta çifte vatandaşlık olarak yutturmaya çalışıyor. Sonuçta yine darbe yıllardır burada yaşayan, Almanya`nin ikinci dünya savaşından sonra kalkınmasında gelişmesinde çok büyük emeği geçen birinci nesile vuruluyor.

Bir diğer önemli konu da, Almanya`da yaşayan göçmenlerin, Avrupa birliği dışından gelen birinci derecede akrabalarına uygulanan seyahat vizesinin kaldırılması ile ilgili önergem idi. örneğin; Ben Alman vatandaşıyım. Benim annem beni ziyaret etmek isterse vize almak zorunda. Türkiye`de bir insanın vize almak için binbir zorluğu aşması gerektiğini burada tekrarlamama gerek yok. Bu zorlukları aştıktan sonra bile, vize alma garantisi yok. Ben iyi günde veya kötü günde birarada olmak isteyen aile bireylerine(birinci derecedeki akrabalara) uygulanan vizenin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu Avrupa yasalarinca mümkün ama hep Almanya engeline takılıyor. Tekrar seçildiğim takdirde bu önergemi gelecek dönemde de tekrarlayacagim.

Hamburg Senatosu dört yıldır her konuda bir konsept çıkarmakla meşgul ama pratikte bir icraat göremiyoruz. Özellikle uzun süreli işsizlere yönelik politikaları iflas etti ve göçmenler konusunda bugüne kadar yaptıkları tek şey yazdıkları konseptlere dikkat çekmek. Verilen soru önergelerinin cevapları da aynı şekilde konseptlere dikkat çekiyor. Yani kağıt üzerinde çok laf, pratikte az iş!

Geçen hafta NSU cinayetleri ile ilgili raporun açıklanmasından sonra, biz Yeşiller fraksiyonu olarak, gelecek hükümet dönemide bir parlamento araştırma komisyonu kurularak, her şeyin aydınlığa kavuşturulmasını talep ediyoruz. Akıllarda hiç bir şüphe kalmamalıdır.

Özellikle üzerinde durmak istediğim bir konu da mültecilerin yaşam koşulları. Yerini yurdunu terk ermek zorunda kalarak, Hamburg`a sığınan mültecilerin barınak sorunlarının dışında, iş, eğitim ve toplumsal yaşama katılım konularında acil çözümlere ihtiyacımız var. Bununla birlikte uluslararası barış ve istikrar programları ile insanların yurtlarından yaşamlarından kopmalarını önleyici politikalara ağırlık verilmelidir.

Bugün İSİD terörünün dünyanın her yanında açtığı yaralar apaçık ortadadır. Ben Kasım 2014 de Kobane sınırına delegasyon gezisinde bulundum. Orada insanlarla konuşma, onların acılarını paylaşma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Binlerce çocuk ve yetişkin insanın yaşadığı şartlar içler acısı. Onların gözlerindeki hüznün ardında, Kobane ve Sengal`e bir gün gelecek barış umudunu ve dimdik duran insanları gördük. Bu bağlamda yapılması gereken, sadece mültecilere maddi yardım değil, İSİD`e karşı birleşmek ve İSİD`in finansal kaynaklarını ve lojistik yardımlarını kurutmakmaktir. Bu hepimizin görevidir.

Avrupa`dan, Hamburg`dan beyni yıkanarak İSİD`e katılan gençlerin sayısı gittikçe artmakta, gençlerimiz bir hiç uğruna hayatlarını kaybetmekte ve masum yaşamları söndürmektedir. Demokrat, aydın ve duyarlı insanlar olarak hep birlikte bu insanlık dışı, ortaçağı aratmayan teröre, soykırımına karşı çıkmalıyız. Önümüzdeki dönemde bizi çok önemli konular bekliyor. üreteceğimiz politikalar, halktan uzak olursa, katılımcı olmazsa, alacağımız kararlar da halkın desteğini bulamayız.

Yeşiller Partisi olarak ve aynı zamanda kişisel olarak ben katılımcı, yani halkın desteğini alan politik çözümlere çok değer veriyorum. Bu yüzden dört yıldır kendi seçim bölgem başta olmak üzere, Hamburg`da herkese ulaşabilmek için fikir alışverişi ve tartışma toplantıları düzenledim ve ileride de bu çalışmalara devam edeceğim.

Önümüzdeki dönemde yapmak istediğim diğer önemli projelerden biri de, eşitlik ilkesine dayanarak toplumsal eşitlik ve ayırımcılığa karşı korunma yönündeki çalışmalarımı yoğunlaştırmak olacak. Bütçe görüşmelerinin yapıldığı su günlerde biz fraksiyon olarak, ayırımcılığa karşı yapılacak çalışmalara yarım milyon Euro yıllık bütçe ayrılmasını talep ediyoruz.

Ayrıca uzun süreli işsizlere yönelik, kamusal ve özel sektörde işgücü alanı açılmasını kolaylaştıracak projemiz için federal bütçe payı dışında, yıllık 5 Milyon Euro Hamburg bütçesinden ayrılması yönünde önerge vereceğiz. Hamburg`da çocuklar ve yaşlılarda yoksulluk oranı çok yüksek. Bu yüzden özellikle eğitime ve iş politikalarına gereken teşviklerin yapılmalıdır. Bugün sosyal ve ekonomik gelişimi takip edemeyen semtlere baktığımızda bu oranlar kaygı veren rakamlara ulaşmakta.

SPD hükümet olduktan sonra bu semtlerdeki yaşam kaynağı olan buluşma merkezlerine büyük bütçe kesintileri getirdi. Oysa bu buluşma merkezleri, ekonomik yetersizliği olan insanların tek sosyal yaşam alanıydı diyebiliriz. Özellikle gençlerin buluşma merkezlerinin bütçe kesintilerinin dışında birakmazsak, gençlerin sokakta kalmanın verdiği cözümsüzlükle demokratik olmayan ve suça teşvik eden güçlerin eline düşme tehlikesi yüksektir. Bu yüzden de biz Yeşiller olarak bu tür bütçe kısıtlamalarına kesinlikle karşıyız.

Daha yapacak çok işimiz var. Burada sizlerle paylastiklarim sadece bir kaç örnek. Bu yüzden çok yoğun geçmesine rağmen Yeşiller Partisi olarak milletvekili sayımızı yükseltmek ve yeni oluşacak parlamentoda daha fazla söz hakkı elde etmek için çaba sarfediyoruz. Yeşiller olarak bizim için en önemli hedeflerden ilki, SPD `nin Hamburg parlamentosundaki mutlak çoğunluğuna son vermektir. Çünkü tek başına hükümetler bir süre sonra mutlak çoğunluğun sarhoşluğuna düşüyorlar! Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim başka bir şey var:

Benden bugüne kadar desteğini esirgemeyen, yanımda olan tüm dostlarıma, arkadaşlarıma, partime ve tüm secmenlerime çok çok teşekkür ediyorum. Birlikte çok daha güzel, adil ve barış dolu bir toplum ve dünya için daha iyi çalışmalar yapabileceğimize inanıyorum. Umarım desteğiniz gelecek seçimlerde de devam eder. Birlikte daha adil, daha barışçı ve daha güzel yarınlara!

Sevgiler, selamlar…

Filiz Demirel, MdHB

Hamburg Eyalet Parlamentosu Yeşiller Milletvekili

Ve tekrar Milletvekili Adayınız

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER