Hamburg Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Güngör Yılmaz Elbe Express’e verdiği röportajda 2015 yılında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
ELBE EXPRESS/ÖZEL RÖPORTAJ
Sayın Yılmaz geçtiğimiz günlerde Hamburg Eyalet Parlamentosu bu yılki son oturumunu yaptı. Şubat ayında yapılan seçimlerden bu yana parlamentoda ne gibi konular ağırlıktaydı?
Geçtiğimiz dokuz aylık süre içinde Hamburg Eyalet Parlamentosu’nun en çok üzerinde durduğu konu mülteciler ve olimpiyatlar oldu. Berlin’den sonra nüfus olarak Almanya’nın en büyük kenti olan Hamburg, mültecilerin barındırılmasında diğer eyaletlere örnek olacak bir çalışma sergiledi. Diğer eyaletlerde yaşanan sorunları gördüğümüz zaman, Hamburg’un çok daha düzenli ve organize çalışarak mültecilerin çok büyük bir mağduriyet yaşamasını önlediğini söyleyebiliriz. Bunda binlerce gönüllü çalışan Hamburglunun da payı çok büyük. Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nin Hamburg şubesini Federal Parlamento Milletvekili Metin Hakverdi ile ziyaret ettiğimizde, Bergedorf’taki mülteciler yurdunda çeşitli mültecilerle tanışıp, görüşme şansım oldu. Yaşadıkları tüm sorunlara ve var olan eksikliklere rağmen, onların ağzından Hamburg’da kendilerini güvende hissettiklerini duymak çok sevindiriciydi. Bergedorf’taki kadın mülteciler ile güzel bir diyaloğumuz var. Onlardan bir grup haftada bir düzenlediğimiz kadınlara özel ücretsiz spor kursuna katılıyorlar.
Sizin parlamentodaki çalışma alanlarınız hangileri?
Parlamentonun ana çalışmaları genel kurulda değil, parti grubu içinde ve komisyonlarda yapılıyor. Ben dilekçe komisyonunda (Eingabenausschuss) ve spor komisyonunda görev yapıyorum. Dilekçe komisyonu, bir çok farklı konuda halktan gelen dilekçeleri inceler ve parlamentoya dilekçenin kabul edilip, edilmemesi konusunda tavsiyede bulunur. Parlamento, işleyiş geleneği gereği bu “tavsiye”ye genelde uyulur. Dilekçe komisyonuna gelen bireysel başvuruların çok büyük bir çoğunluğu çeşitli nedenlerden dolayı sınırdışı ile karşı karşıya olan göçmenlerden veya onların avukatlardan gelen dilekçeler. Olimpiyat referandumu nedeniyle spor komisyonu da çok yoğun olan bir komisyondu. Referandum öncesi sayısızca bilgilendirme toplantılarına katıldım. Eylül ayında Hamburg İçişleri ve Spor Senatörü Michael Neumann’ın katılımıyla tüm göçmen spor kulüplerine yönelik geniş katılımlı bir toplantı düzenledim.
İlk soruda kısa bir değinmiştiniz, kadınlar için spor kursu da düzenlemeye başladınız?
Evet. Hamburg’da tabii ki bir çok spor yapma imkanı var, ama spor Türkiye kökenli kadınların yaşamında çok yer almıyor. Alışkanlıklarımız ve ihtiyaçlarımız arasında maalesef pek bulunmuyor. Bu da insanlarımız yaşlandığı zaman sağlık konusunda çok sıkıntılar çekmelerine neden oluyor. Örneğin bel ve sırt ağrıları, idrar kesesinin düşmesi, kas erimeleri, şeker veya kilo sorunları gibi. Spor yapmak isteyenler de nerede spora başlayacaklarını bilemiyorlar. Fitnes kulüplerinin aidatları yüksek. Tek başına spor kulübüne gitmek herkesin hoşuna gitmiyor. Bir de insanlar kendi arkadaş çevresinden kişilerle çok daha kolay spora motive olabiliyor. Şimdilik haftada bir gün düzenlediğimiz spor kursu TSG Bergedorf spor kulübünün desteğiyle düzenleniyor. Daha önce de Hamburg Spor Birliği (HSB) “Spor ile Uyum” (Intergation durch Sport) yetkilileriyle görüştüm. Onlar kursların açılması için destek veriyor. Göçmen spor kulüplerinin bu konuda daha aktif olmalarını arzu ediyorum. Kadınlarımızı ve genel olarak yaşlılarımızı spora yönlendirme de çok önemli rol oynayabilirler. Bu konuda onlarla birlikte çalışmaya ve çalışmalarını desteklemeye hazırım. En az 12-15 kadının biraraya geldiği her ilçede bu tip spor kursları düzenleme imkanlarını yaratabiliriz.
Kültürel alanda da çok faal olduğunuzu biliyoruz. Yıl içindeki kültürel çalışmaları da kısaca özetleyebilir misiniz?
Milletvekili olmadan önce de kültür alanı gönüllü olarak severek çalıştığım ve çok önem verdiğim bir alandı. Thalia Tiyatrosu’nun interkültürel açılım çerçevesinde çalışmamı milletvekili olduktan sonra da genişleterek sürdürüyorum. Erken yaştan itibaren çocuklara tiyatro sevgisi aşılamak için çocuk oyunları düzenleyen sahnelerden zaten beraber çalıştığım Ernst-Deutsch Tiyatrosu’nun yanı sıra Altona Çocuk Tiyatrosu (Theater für Kinder) ve Fundus Tiyatrosu ile görüşmelerim oldu. Altona’da Kurban Bayramı’nda çocuklara son derece düşük fiyatlarla özel bir gösteri ayarladık. “Kuğu Gölü Masalı” isimli oyunu izlemeye gelenler arasında daha hiç tiyatroya gitmemiş çocuklar ve aileleri vardı. Oyun çok ilgi gördü ve beğenildi. Zaten benim ulaşmak istediğim kesim de, farklı nedenlerden dolayı şimdiye kadar kültürel yaşama katılamamış ailelerin ilgisini uyandırmak. Hedefine çok uygun bir etkinlik oldu. Çok olumlu tepkiler ve teşekkürler alıyorum.
Bunun yanı sıra bütçesi elverişli olmayan insanların da kentimizin kültür yaşamından faydalanmaları için, tiyatro, müzikal, opera ve konserlere belirli kontenjanla ücretsiz bilet temin eden Kulturloge e.V. derneğiyle ortak çalışmaya girdik. Bu kurumun elde ettiği olanakların bir kısmından bundan haberi olmayan insanlarımızın da faydalanmasını sağlamak benim için mutluluk vesilesi. Önümüzdeki yıl için de Schauspielhaus ile temas kurup, benzer bir ortak çalışmaya girmek istiyoruz. Ayrıca bu aralar 31 Ocakta vereceğimiz konser için yoğun çalıştığımız değerli kanun üstadı Turan Vurgun yönetimindeki Menekşe Koro’muz var. Bu koronun konserlerine Almanların da yoğun ilgi göstermesi çok olumlu bir gelişme. Kültürel alış veriş karşılıklı olmalı. Bir de yine Bergedorf’ta her ayın son pazar gününde edebiyattan siyasete kadar güncel konularda fikir alışverişinde bulunmak üzere Hoşgörülü Kadınlar Buluşması’nı düzenliyorum. Bu buluşmalara her zaman bir de çok değerli uzman arkadaşları davet edip bilgilerinden hepimiz faydalanıyoruz. Bu buluşmalar gittikçe artan bir ilgi görüyor. Bu çalışmanın bir benzerini yeni yılda Harburg bölgesinde de düşünüyorum. Yani gelecek yıl da çok sayıda ve değişik kültürel çalışmalarım olacak. Yeni yılda güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle.