10.8 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

Güngör Yılmaz ve Barış Öneş’den “Süleyman Taşköprü” açıklaması

Irkçı terör örgütü NSU tarafından katledilen Süleyman Taşköprü hakkında Hamburg SPD Eyalet Milletvekilleri Güngör Yılmaz ve Barış Öneş birer açıklama yayınladılar.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ

Gedenken an Süleyman Taşköprü

Wir gedenken im 20. Jahr seiner Ermordung durch die rassistische Terrororganisation NSU an Süleyman Taşköprü aus Hamburg Bahrenfeld. Er war das Dritte Opfer des Nationalsozialistischen Untergrund (NSU).

Süleyman Taşköprü, Vater einer Tochter, wurde am 27 Juni 2001 am Vormittag in seinem Obstladen in der Schützenstraße durch die rechtsextremen Terroristen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt erschossen.

Acht Türkeistämmige, einen Griechischstämmigen und eine deutsche Polizistin haben die Neonazis heimtückisch ermordet. Bei dem Nagelbombenanschlag in Köln sind Dutzende Menschen zum Teil schwer verletzt worden. Welche Morde und Anschläge die NSU sonst noch begannen hat, von wem sie Unterstützung bekommen haben, ist bis heute nicht restlos geklärt. Das zufällige Aufliegen der Terrorvereinigung im November 2011 förderte Erschreckendes zu Tage. Mehr als ein Jahrzehnt konzentrierten sich die Ermittlungsbehörden darauf, die Täter unter den Familienangehörigen der Opfer zu finden. Obwohl die Familien der Opfer mehrfach auf ein evtl. rechtsradikales Motiv hinwiesen, wurde dieses Motiv nie in Erwägung gezogen.

Die Anschläge und Morde in Kassel, Halle und Hanau haben gezeigt, dass der Rassismus und die Rechtsextremen die größte Gefahr für das Zusammenleben und die Demokratie sind.

Nichts kann den Schmerz und die Trauer der Angehörigen der Terroropfer lindern.

Im 20. Jahr seiner Ermordung gedenken wir Süleyman Taşköprü. Den Angehörigen wünsche ich viel Kraft und Stärke und rufe alle gesellschaftlichen Kräfte dazu auf, gegen Rassismus zu kämpfen.

Güngör Yılmaz

Süleyman Taşköprü’yü anıyor, ırkçılığı lanetliyoruz

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) isimli ırkçı terör örgütünün üçüncü kurbanı Süleyman Taşköprü’yü, katledilişinin 20. yılında anarken, bir kez daha ırkçılığı lanetliyoruz.

Bir çocuk babası Süleyman Taşköprü, 27 Haziran 2001 tarihinde, sabah saatlerinde, Bahrenfeld semtindeki Schützenstrasse’de işlettiği bakkal dükkanında, ırkçı teröristler Uwe Mundlos ve Uwe  Böhnhardt tarafından vurularak öldürüldü.

Sekizi Türkiye kökenli, biri Yunanistan kökenli ve bir de Alman polis olmak üzere en az 10 kişiyi haince öldüren, Köln’deki bomba saldırısıyla onlarca kişiyi yaralayan NSU başka hangi cinayetleri, saldırıları ve eylemleri düzenledi, kimler destek verdi halen tam bilinmiyor. Emniyet birimlerinin, terör örgütünün kendini deşifre ettiği Kasım 2011’e kadar, cinayetlerin faillerini öldürülen kişilerin aile yakınları içinde araması, ailelerin uyarılarına rağmen, ırkçı motif yönünde araştırma yapmaması Almanya’daki yapısal ırkçılığın dehşet verici boyutlarını gözler önüne serdi.

Kassel, Halle ve Hanau saldırıları ve vahşetleri, ırkçılığın ve aşırı sağın toplumsal barış, ortak yaşam ve demokrasi için en büyük tehlike olduğunu gösterdi.

Süleyman Taşköprü’yü katledilişinin 20. yılında anarken, yakınlarına hiç bitmeyen güç ve kuvvet diliyor, toplumun katmanlarını ırkçılığa karşı mücadele için, güç birliği oluşturmaya davet ediyorum.

Güngör Yılmaz

Süleyman Taşköprü’nün 20. Ölüm yıldönümü vesilesiyle:

“Tedavi edilmeyen ırkçılık yarası kangren olabilir!”

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan ve bir Alman polisin katledildiği Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) cinayetlerinin bilinen üçüncü kurbanı olan ve 27 Haziran 2001 tarihinde Hamburg’un Bahrenfeld semtindeki işyerinde 3 kurşunla öldürülen Süleyman Taşköprü’nün ölümünün üzerinden tam 20 yıl geçti. Bu cinayetlerin NSU tarafından işlendiğinin 10 yıl önce ortaya çıkmasına, NSU’nun, ırkçılığın ne kadar öldürücü bir yara olduğunun bir kez daha gözler önüne serilmesine rağmen günümüzde ırkçılığın farklı boyutlarını toplumumuzda maalesef hala yaşıyoruz. Soyadı, katledildiği sokağın paralelinde bulunan bir sokağa verilen Taşköprü’nün ölüm yıldönümü vesilesiyle bir basın açıklaması yayınlayan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Barış Öneş şunları söyledi:

Alman güvenlik kurumlarının NSU cinayetlerinin durdurulması, aydınlatılması ve gerekli cezaya çarptırılması konusundaki başarısızlıkları yetmezmiş gibi cinayetlerin faillerinin kurbanların yakınlarında aranması, NSU davalarında yaşanan büyük başarısızlıklardır. Medyanın büyük bir kısmının bu cinayetleri başta ‘döner cinayetleri’ olarak lanse etmesi ise ayrı bir başarısızlıktır. Bu cinayetlerde ölen döner değil, insandır.

Irkçı cinayetler sonucu hayatlarını kaybedenlerin isimlere sokaklara, meydanlara verilerek, anılarına anıt taşlar, levhalar dikilerek ırkçılığın görünür hale getirilmesi, bu yaranın tedavisinde önemli bir unsurdur ve bütünlüğümüzün kangren olmasını engelleyecektir.  Bu nedenle Hamburg’un NSU kurbanlarının isimlerinin bir sokağa, bir meydana verildiği ilk şehir olması çok önemliydi. Bu şekilde Taşköprü hiçbir zaman unutulmayacak, ırkçılık, antisemitizm gibi insan düşmanlıklarına karşı toplumun birlikte mücadelesini hatırlatacaktır.

İnsanların biyolojik temelle veya farklılıklarıyla sınıflandırılarak etnik ve sosyal bölünmelere yol açan ırkçılık, artık sadece göçmenleri ya da farklılıkları değil, ılımlı göçmen politikası yürüten Almanları da hedef almakta. Ülkemiz Almanya’da İslam, Yahudi, yabancı düşmanlığı, sadece söylemlerle kalmıyor, her geçen gün fiziki saldırı ve şiddet eylemleriyle ırkçılığın çirkin yüzü daha da belirginleşiyor. Göçmen kökenli siyasetçilerin yanı sıra yabancılara karşı olmayan siyasetçilere gelen tehdit mektupları ve E-Postaları sık sık medyada yer alıyor ve bu da ırkçılığın sınırının olmadığını gösteriyor bizlere. Irkçılık hastalığı, iltihaplı bir yara gibidir. İçindeki iltihap temizlenmeden üzeri kapatıldığında daha büyük yaralara, acılara sebep olması kaçınılmazdır. Bu nedenle ırkçılığın tabu olarak görülmeyip açık yüreklilikle konuşulması, bu yaranın tedavi edilmesi şarttır. Devletin ırkçılık ve aşırılıkla etkin mücadele ederek insanlarımızın burada kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak büyük önem taşımaktadır.

27 Haziran 2001 tarihinde Bahrenfeld semtindeki işyerinde öldürülen Süleyman Taşköprü’yü, katledilişinin 20. yılında rahmetle anıyorum. Cinayetin soruşturulma sürecinde yaşadıkları haksızlıklarla acıları katmerlenen Taşköprü ailesine ise sabırlar diliyorum.”

Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD Milletvekili Barış Öneş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Güngör Yılmaz ve Barış Öneş’den “Süleyman Taşköprü” açıklaması

Irkçı terör örgütü NSU tarafından katledilen Süleyman Taşköprü hakkında Hamburg SPD Eyalet Milletvekilleri Güngör Yılmaz ve Barış Öneş birer açıklama yayınladılar.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ

Gedenken an Süleyman Taşköprü

Wir gedenken im 20. Jahr seiner Ermordung durch die rassistische Terrororganisation NSU an Süleyman Taşköprü aus Hamburg Bahrenfeld. Er war das Dritte Opfer des Nationalsozialistischen Untergrund (NSU).

Süleyman Taşköprü, Vater einer Tochter, wurde am 27 Juni 2001 am Vormittag in seinem Obstladen in der Schützenstraße durch die rechtsextremen Terroristen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt erschossen.

Acht Türkeistämmige, einen Griechischstämmigen und eine deutsche Polizistin haben die Neonazis heimtückisch ermordet. Bei dem Nagelbombenanschlag in Köln sind Dutzende Menschen zum Teil schwer verletzt worden. Welche Morde und Anschläge die NSU sonst noch begannen hat, von wem sie Unterstützung bekommen haben, ist bis heute nicht restlos geklärt. Das zufällige Aufliegen der Terrorvereinigung im November 2011 förderte Erschreckendes zu Tage. Mehr als ein Jahrzehnt konzentrierten sich die Ermittlungsbehörden darauf, die Täter unter den Familienangehörigen der Opfer zu finden. Obwohl die Familien der Opfer mehrfach auf ein evtl. rechtsradikales Motiv hinwiesen, wurde dieses Motiv nie in Erwägung gezogen.

Die Anschläge und Morde in Kassel, Halle und Hanau haben gezeigt, dass der Rassismus und die Rechtsextremen die größte Gefahr für das Zusammenleben und die Demokratie sind.

Nichts kann den Schmerz und die Trauer der Angehörigen der Terroropfer lindern.

Im 20. Jahr seiner Ermordung gedenken wir Süleyman Taşköprü. Den Angehörigen wünsche ich viel Kraft und Stärke und rufe alle gesellschaftlichen Kräfte dazu auf, gegen Rassismus zu kämpfen.

Güngör Yılmaz

Süleyman Taşköprü’yü anıyor, ırkçılığı lanetliyoruz

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) isimli ırkçı terör örgütünün üçüncü kurbanı Süleyman Taşköprü’yü, katledilişinin 20. yılında anarken, bir kez daha ırkçılığı lanetliyoruz.

Bir çocuk babası Süleyman Taşköprü, 27 Haziran 2001 tarihinde, sabah saatlerinde, Bahrenfeld semtindeki Schützenstrasse’de işlettiği bakkal dükkanında, ırkçı teröristler Uwe Mundlos ve Uwe  Böhnhardt tarafından vurularak öldürüldü.

Sekizi Türkiye kökenli, biri Yunanistan kökenli ve bir de Alman polis olmak üzere en az 10 kişiyi haince öldüren, Köln’deki bomba saldırısıyla onlarca kişiyi yaralayan NSU başka hangi cinayetleri, saldırıları ve eylemleri düzenledi, kimler destek verdi halen tam bilinmiyor. Emniyet birimlerinin, terör örgütünün kendini deşifre ettiği Kasım 2011’e kadar, cinayetlerin faillerini öldürülen kişilerin aile yakınları içinde araması, ailelerin uyarılarına rağmen, ırkçı motif yönünde araştırma yapmaması Almanya’daki yapısal ırkçılığın dehşet verici boyutlarını gözler önüne serdi.

Kassel, Halle ve Hanau saldırıları ve vahşetleri, ırkçılığın ve aşırı sağın toplumsal barış, ortak yaşam ve demokrasi için en büyük tehlike olduğunu gösterdi.

Süleyman Taşköprü’yü katledilişinin 20. yılında anarken, yakınlarına hiç bitmeyen güç ve kuvvet diliyor, toplumun katmanlarını ırkçılığa karşı mücadele için, güç birliği oluşturmaya davet ediyorum.

Güngör Yılmaz

Süleyman Taşköprü’nün 20. Ölüm yıldönümü vesilesiyle:

“Tedavi edilmeyen ırkçılık yarası kangren olabilir!”

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan ve bir Alman polisin katledildiği Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) cinayetlerinin bilinen üçüncü kurbanı olan ve 27 Haziran 2001 tarihinde Hamburg’un Bahrenfeld semtindeki işyerinde 3 kurşunla öldürülen Süleyman Taşköprü’nün ölümünün üzerinden tam 20 yıl geçti. Bu cinayetlerin NSU tarafından işlendiğinin 10 yıl önce ortaya çıkmasına, NSU’nun, ırkçılığın ne kadar öldürücü bir yara olduğunun bir kez daha gözler önüne serilmesine rağmen günümüzde ırkçılığın farklı boyutlarını toplumumuzda maalesef hala yaşıyoruz. Soyadı, katledildiği sokağın paralelinde bulunan bir sokağa verilen Taşköprü’nün ölüm yıldönümü vesilesiyle bir basın açıklaması yayınlayan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Barış Öneş şunları söyledi:

Alman güvenlik kurumlarının NSU cinayetlerinin durdurulması, aydınlatılması ve gerekli cezaya çarptırılması konusundaki başarısızlıkları yetmezmiş gibi cinayetlerin faillerinin kurbanların yakınlarında aranması, NSU davalarında yaşanan büyük başarısızlıklardır. Medyanın büyük bir kısmının bu cinayetleri başta ‘döner cinayetleri’ olarak lanse etmesi ise ayrı bir başarısızlıktır. Bu cinayetlerde ölen döner değil, insandır.

Irkçı cinayetler sonucu hayatlarını kaybedenlerin isimlere sokaklara, meydanlara verilerek, anılarına anıt taşlar, levhalar dikilerek ırkçılığın görünür hale getirilmesi, bu yaranın tedavisinde önemli bir unsurdur ve bütünlüğümüzün kangren olmasını engelleyecektir.  Bu nedenle Hamburg’un NSU kurbanlarının isimlerinin bir sokağa, bir meydana verildiği ilk şehir olması çok önemliydi. Bu şekilde Taşköprü hiçbir zaman unutulmayacak, ırkçılık, antisemitizm gibi insan düşmanlıklarına karşı toplumun birlikte mücadelesini hatırlatacaktır.

İnsanların biyolojik temelle veya farklılıklarıyla sınıflandırılarak etnik ve sosyal bölünmelere yol açan ırkçılık, artık sadece göçmenleri ya da farklılıkları değil, ılımlı göçmen politikası yürüten Almanları da hedef almakta. Ülkemiz Almanya’da İslam, Yahudi, yabancı düşmanlığı, sadece söylemlerle kalmıyor, her geçen gün fiziki saldırı ve şiddet eylemleriyle ırkçılığın çirkin yüzü daha da belirginleşiyor. Göçmen kökenli siyasetçilerin yanı sıra yabancılara karşı olmayan siyasetçilere gelen tehdit mektupları ve E-Postaları sık sık medyada yer alıyor ve bu da ırkçılığın sınırının olmadığını gösteriyor bizlere. Irkçılık hastalığı, iltihaplı bir yara gibidir. İçindeki iltihap temizlenmeden üzeri kapatıldığında daha büyük yaralara, acılara sebep olması kaçınılmazdır. Bu nedenle ırkçılığın tabu olarak görülmeyip açık yüreklilikle konuşulması, bu yaranın tedavi edilmesi şarttır. Devletin ırkçılık ve aşırılıkla etkin mücadele ederek insanlarımızın burada kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak büyük önem taşımaktadır.

27 Haziran 2001 tarihinde Bahrenfeld semtindeki işyerinde öldürülen Süleyman Taşköprü’yü, katledilişinin 20. yılında rahmetle anıyorum. Cinayetin soruşturulma sürecinde yaşadıkları haksızlıklarla acıları katmerlenen Taşköprü ailesine ise sabırlar diliyorum.”

Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD Milletvekili Barış Öneş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER