Hamburg Türk Toplumu (TGH) ve Türk Kadınları Kültür Derneği (HTKKD) Almanya’nın yıllardır kanayan yarası ırkçılığı ve nedenlerini araştırmacı uzmanlardan dinlediler.
SALİH KARTAL/ELBE EXPRESS
Foto:Salih Kartal
Dünyanın her geçen gün globalleştiği bir süreçte tarihin en korkunç hastalıklarından olan ırkçılığa karsı yapılan mücadeleler devam ediyor. Almanya’da sırf yabancı oldukları için ırkçı saldırılara maruz kalanların ve saldırıların zaman içinde devam ettiği, hatta mahkeme salonlarına kadar girdiği söylentiler arasında yer alıyor. Bütün bu gelişmeler karşısında neler yapılabilir sorusuna cevap arayan Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH) çatı derneği ve Hamburg Türk Kadınları Kültür Derneği’nin (HTKKD) hazırladıkları önemli konferansta, Antalya Akdeniz Üniversitesi’nden konuşmacılar Prof. Dr. Kemal Demir ve Doçent Markus J.T. Schrijer davet edildiler. Programın moderatörlüğünü HTKKD Bşk. Yrd. Derya Tuncel yaptı.
TGH salonunda yapılan etkinliğe T.C. Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel, Akademisyen -Yazar Yaşar Aydın ile, programı organize eden dernek başkanları Serap Candan (HTKKD), Murat Kaplan (TGH) çok sayıda dernek üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Milletvekili adaylarından hiç bir katılımcının olmaması kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
ALGI OPERASYONLARI ETKİLİ OLDU
Antalya Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Assist.Prof. Dr. Kemal Demir yaptığı ön sunumda, Almanya Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (ALMARUM) kuruluş amacını ve nedenlerini anlattı. Demir, “Öncelikle Almanya’da siyasi, kültürel ve ekonomik hayatı bire bir araştırmak, iletişim içerisinde bulunmak, buna göre çalışmalar yaparak Almanya’yı Türkiye’de daha gerçekçi bilimsel veriler ile tanıtmak. İkinci olarak da Almanlara dışarıdan bir bakış açısı ile nasıl göründüklerini anlatmak” gerek dedi.
Uzmanlar, Federal Basın Konferansı’ndan aldıkları bilgiler ve Ulusal İstihbarat Sevisi (BND) raporları doğrultusunda 2015 yılından beri sürdürdükleri çalışmalardan elde ettikleri sonuçları anlattılar. Yaklaşık üç saat süren toplantıda kamuoyunu etkileyen yazılım ve görsellerin kullanma teknikleri ile bilinçaltı algılamayı manuple edilebileceğini ve bu yöntemi sağcı kesimlerin son zamanlarda çok iyi kullandıklarını anlattılar . Örnek olarak ülkeye gelen göçmenlere „Flüchtlingswelle, Flüchtlingsflut“ gibi terimler ile onları dalga ve sel (welle, flucht ) felaketleri ile özdeşleştirerek bilinçaltına yaptıkları etkiler ile toplum korkutulur. Sonuç olarak toplum kendisini savunma gereği hissetmektedir. Bu da AfD gibi sağ görüşteki partinin yükselişe geçmesine neden olmuştur” denildi.
ALMANYA’DA YENİ SAĞ
Doçent Markus J.T. Schrijer, Almanya’daki “Yeni Sağ” başlığı altında AfD, İmparatorluk vatandaşları (Reisbürger), Kimlik hareketi adı altında grupları incelediklerini anlattı. Bu grupların Alman toplumu üzerindeki etkileri uzun uzun anlatıldı. Konuşmasında Kimlik Harekatı ile ilgili İstihbarat raporunu okuyan Schrijer „Kimlik Hareketi, kendisini parlamento dışı bir muhalif olarak görmektedir. Diğer siyasi Parti ve kurumlarla işbirliği yapmayı reddetmektedir. Çünkü bunların Almanya’da bugün istenmeyen bir çok durumu ortaya çıkardığını savunmaktadırlar. Kimlik Hareketi siyasi elitlerin Almanya’nın ve Alman halkının iyiliği için çalışmadığını Federal Hükümet 2016 yılında Kimlik Hareketinin yaklaşık 100 Üyesi olduğunu söylüyorlar. Bu kadar az üye olmasına rağmen kamuoyunu etkileme kapasitesinin olduğunu görmekteyiz. Bunun nedeni aktivist bir tutum içinde olmaları, basında hatırı sayılır şekilde yer almaları ve uluslararası çalışmalar yapabiliyor olmalarıdır“ diye konuştu. Sunum konuşmalarından sonra soru cevap bölümünde katılımcıların bu yöndeki soruları cevaplandırıldı.
TGH BAŞKANI MURAT KAPLAN :”BİZ BU KADAR KÖTÜ MÜYÜZ ?”
Almanya’da yaşayan ikinci nesil Türkiye kökenlilerden olan TGH başkanı Murat Kaplan, yaptığı kısa konuşmada Türkiye kökenli Milletvekili adaylarına sitem etti. Kaplan “ Ben burada doğup büyüdüm, bizi neden sevmiyorlar, biz bu kadar mı kötüyüz; neden bu böyledir ? ” diye sordu ve devamında “Bunların araştırılması gerekir. Irkçılık yıllardan beri var. Bu kurumun (TGH) kuruluş amacının başında bu geliyor. Yıllardır değişiklik yok, ilerleme yok, bu konuyla ilgilenmek isteyen de yok zaten. Bu konu hepimizin konusudur” diyerek, ilgisiz siyasilere önemli mesajlar gönderdi.