1982 yılında bir semt ruhuyla kurulan, futbola getirdiği mizahi ve kültürel zenginliğiyle, Gezi olayları davasıyla bir anda Türkiye‘nin ve Dünya‘nın gündemine düşen, 3 milyona yakın takipçisi olan, sosyal-toplumsal olaylara karşı verdiği tepkiler nedeniyle, bir çok taraftar grubuna örnek olan ve refleksleriyle dünyada bir ilk olarak gösterilen Beşiktaş/Çarşı taraftar grubu ile ilgili Özel Haber…
ALİ AKDEMİR/ELBE EXPRESS
Foto:Ali Akdemir
Hamburg Beşiktaşlılar Birliği tarafından düzenlenen ”Taraftar soruyor, Çarşı cevaplıyor” konulu panele katılan Çarşı grubu Tribün liderlerinden Ankaralı Ayhan Güner çarpıcı ve önemli açıklamalarda bulundu.
Altona semtinde düzenlenen panelin açılış sunumunu Ali Akdemir yaptı. Panelin moderatörlüğünü Hamburg Beşiktaşlılar Birliği Başkan vekili ve Çarşı semti gençlerinden Ertaş Akçelik ve HBB denetleme kurulu üyesi ayarsız Deniz lakabıyla tanınan, Beşiktaş Çarşı semtinden Çarşılı Deniz Peker’in yaptığı panele konuşmacı olarak, Beşiktaş Çarşı grubunun temsilcilerinden Ankaralı Ayhan Güner ve Tahsin Yıldız katıdı.
Etkinlikte ayrıca Hamburg Beşiktaşlılar Birliğine aralıksız 15 yıl başkanlık yapan ve Hamburg’un Süleyman Sebası olarak adlandırılan Lütfü Kortağ’a derneğin başkanı Bülent İreçge ve Çarşı liderlerinden Ayhan Güner tarafından birlikte onursal başkanlık plaketi ve belgesi taktim edildi. Panel’e ayrıca Galatasaray Derneği Başkanı Kamuran Pelek ve sporseverler katıldı. Derneğin kurucu üyelerinden olan ve şu anda derneğin sekreterlik görevini de sürdüren Ali Akdemir panel’de yaptığı açılış konuşmasında, Besiktaş Çarşı ve Hamburg Beşiktaşlılar Birliğinin tarihçesi hakkında bilgi verdikten sonra, 26 Mayıs 1982 tarihinde ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını protesto etmek için toplantının yapıldığı salona yakın yerde kendini yakan Semra Ertan ve bugüne kadar Hamburg Beşiktaşlılar Birliğinin bedensel kayıpları olan, İsmail Kızılltan, Nazım Güzel, Nazım Kobal, Garip Erçin, Ümit Karabakan, Orhan Kortağ ve Murat Baydar için salonda bulunanları bir dakikalik saygı duruşuna katılmaya davet etti.
TÜRK FUTBOLU SİYASETİN GÖLGESİNDE!
S.T Pauli spor kulubü tarafindan davet edildikleri bir etkinlik için Hamburg’a gelen, Çarşı grubunun önemli şahsiyetlerinden grup lideri Ankaralı Ayhan Güner, Tahsin Yıldız, Hüseyin Uysal, Özgür Çakmak, Mert Taşlı, Adem Özcan ve pankartların efendisi Deve Erol lakaplı Erol Özdil’in katıldığı panelde önemli açıklamalarda bulunan Çarşı tribün lideri Ayhan Güner “Günümüzde Türk futbolunun geldiği nokta ne yazık ki içler acısı bir durumda. Türk futbolu Siyasetin gölgesinde. Bizim Çarşı grubu olarak futbol anlayışımız dostluk ve dayanışma ve vicdan’a odaklıdır. Gezi olaylarının cerayan ettiği bölge bizi yakın olduğu icin olayların seyri, bizim irademizin dışında bizi olayların içine çekti. Olayların faali olarak, bizler gösterilmeye çalışılarak, tüm olup bitenleri bizim grubun üzerine yıkmaya çalışdılar. Biz Çarşı grubu olarak gezi olaylarında güzel olan seyleri savunduk. Çarşı grubu olarak gezi olaylarında Polis ile göstericiler arasında bariyer oluşturarak olayların büyümesine engel olduk.
Gezide bir çok kişi öldü ama olayların merkezi Beşiktaş’ta kimse ölmedi. Buda bizim çabalarımızın sonucu oldu. Biz Çarşı olarak gezide gösterici ile polisi karşı karşıya getirmedik. Olayı biz şiddetten çıkardık. Gezide bir cüzdan çalınmamış, bir tane sarkıntılık olmamıştır. Geziyi bir siyasi partiye karşı bir hareket olduğu algısı oluştu. Aslında öyle değil, bir sivil itaatsizliktir. Aslında bu demokrasinin olmazsa olmasıdır. Demokrasiler böyle gelişir. Geziden önce rakip taraftarlar formaları ile, semtimizden geçemezlerdi. Şimdi formaları ile çok rahat bir şekilde geçiyorlar. Çarşı bizi korur anlayışı başladı. Bazı emniyet yetkilileri gezi olayları esnasında bizi emniyete çağırarak özellikle bizden beşiktaş semtine, dolmabahçeye giden yolların acil insani sebeblerden dolayı açılması ve ambulansların geçişine kolaylık sağlanması konusunda destek istemiştir. Bizde bir grub arkadaşla birlikte yolların açılmasını sağladık. Ama diğer taraftan gördük’ki emniyet içinde bir grup parelel hareket eden güç olayların tırmanmasını ve derinleşmesini isteyerek bariyerlerin açılmasına engel olmaya ve taraftar gurubumuzu ve halkı polisle karşı karşıya getirmeye bu yönde yönlendirmeye çalıştılar. Bizi kriminalize etmeye çalıştılar. Ben ve birçok arkadaşımız ağırlaştırılmış müebbet hapis cazasıyla istemiyle yargılandık. Ve sonunda gezi olayları davasında adalet tecelli etti ve beraat etik. Bizler her zaman haksızlıkların karşısında bir kale gibi durmaya devam ediyoruz. Biz sakıncalı Tribün görülüyoruz.
ÇARŞI BİR RUHTUR!!! BEDENE İNDİRGENEMEZ
Çarşı, tacize, uyuşturucuya, savaşlar’a, baskıya, haksızlığa doğanın kirlenmesine karşı çıkmaya, sokak çocuklarına sahip çıkmaya, sokak hayvanlarına eziyet edilmesine karşı çıkarak, eğitime destek kampanyaları düzenleyerek, emekten ve insan’dan yana dik duruşuna ve vicdanların sesi olmaya, bu yönde mücadelesini sürdürmeye devam ediyor. Çarşı grubu olarak maçlar dışında çok sayıda sosyal ve toplumsal projelere imza atarak diğer takımlarıda bu yönde teşvik etmeye çalışıyoruz. Soma’da, Van’da yaşadığımız doğal afetlerde, ulusal bayramlarda her zaman Çarşı grubu olarak farkındalık yaratma çabasını devam ettiriyoruz.
Bizler Mustafa Kemal’den feyiz alıyoruz. 17 defa yılın taraftar ödülünü aldık. Bizi yargılayanlar daha sonra kendileri yargılandı. Çok bedeller ödedik. Benim çocuğum kamuya giremeyecek. Yine de biz ülkemizi çok seviyoruz.
ÇARŞI TÜRKİYE SEVGİSİDİR
Siyasi parti temsilcilerinin anlaşmasından yanayız. Siyaset iyi gitmeyince bu futbolada yansıyor. Biz Arma’yı çok sevdik. Beşiktaş’ı çok sevdik’ dedi.
Efsane başkan Süleyman Seba “biraz dövün ki, bir daha kavga etmesinler derdi”
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde , Çarşı grubunun nasıl oluştuğu konusunda da açıklamalarda bulunan Ayhan Güner ‘Çarşı 1982 yılında iki üç arkadaşın bir araya gelerek kurduğu taraftar grubudur. Semtimizde bazı maçlarda ve tribünsel olaylar oluyordu ama rakiplerimiz tribünsel güç olarak büyümeye başladıklarında hatta semt içinde rakiplerimizin oluşmaya başlamasıyla çarşı ortaya çıkmıştır. Bizler 1980 darbe jenerasyonun çocuklarıyız. 1980 yılından sonra siyasetin sokaktan çekilmesinden sonra gençlerin bir şekilde enerjisini tüketmesi gerekiyordu. Bunun da en güzel yolu futboldu. Bizim diğer taraftar gruplarından farkımız bizim bir semtimiz var.
ÇARŞI BİR SEMT RUHUDUR…
Aynı semtte yaşıyan abi-kardeş bağıyla kendi içinde kurulmuş mayası sevgi olan bir ruhtur. Semtte arkadaşlarımız, anne ve babalarımız birbirilerimizi çok iyi tanır. Ama rakip taraftar gruplarında bu durum yok. Beşiktaş taraftarı kendi içinde bir bütündür.
HERKESİN İKİNCİ TAKIMI BEŞİKTAŞ
Eskiden kulüp başkanı müteahhitler tribün kavgaları için para veriyordu ‘ O devirlerde kulüplerin başlarında müteahhitler vardı. Oyunları kirletirlerdi’ diyen Ayhan Güner ‘Tribün kavgaları için para veriyorlardı. Rakiplerimiz bu konuda çok üstündü. Bizde semt arkadaşlığı olduğu için bu mücadelede Beşiktaş taraftarının Türkiye’nin neresine giderse gitsin can güvenliğini sağlama aşamasıyla bizde gençlik ve çocukluk duygularıyla bizde bu işlere girdik. Girdik ama bunun sonucunda adaletin eşit işlemediğini o zamanlar gördük. Maç kavgasında karakola düştüğümüzde farklı muamele gördük. Örneğin Fenerbahçeli yöneticiler onları alırdı.
BİZİM SÜLEYMAN SEBA BİRAZ DÖVÜN Kİ BİR DAHA KAVGA ETMESİNLER DERDİ
Süleyman Seba semtimizin abisiydi. 1985 yılında rakiplerimizle trübin anlaşması yaptık. Bundan sonra kavga etmeyeceğiz anlaşması yaptık. 1995 yılı öncesi ‘Ölmeye ölmeye gidiyoruz’ sloganı atarken, Futbolu bir canlı için öldürürüz. Anlayışına dönüştü. İnsana doğaya değer verdik. Ülkemize değer verdik. Beşiktaş için ülkeyi karış karış gezdik. Ülkemiz insanın yaşamını yakından gördük. Kendi kendimize bir fikir oluşturduk. Çarşı her şeye karşı felsefesini oluşturduk. Bazı şeylere karşı olduğumuzu belirten flamalar astık. Bu flamaları asarken herkesin karşı olduğu bir şey varmış ama dışarıya vermiyormuş biz bunun önünü açtık. Bizde semt geleneği vardır. Beşiktaş olmazsa çarşı olmaz!!! Çarşıya duyulan sempati sayesinde Türkiyede herkesin ikinci takımı Beşiktaş olmuştur. Çarşı olarak bizler süreklü olarak yönetimlere mesafeli ve eleştirisel olmuşuzdur.
Yönetimler yolcu bizler hancıyız. Biz bu çilenin temeliyiz. Ölene kadar Beşiktaş’lıyız!!!” dedi.
ÇOCUKLARIMIZA BIRAKACAĞIMIZ EMANETE SAHİP ÇIKMALIYIZ ONUN İÇİNDE SESSİZ KALMAYALIM.
Panelde konuşan Çarşı grubundan diğer konuşmacı Tahsin Yıldız ise, kısa yaptığı konuşmasında, ‘Amacımız insanımızın sesini duyuramadığı yerde ,kendisini göstermekten kaçındığı yerde sesi, kulağı olmak istiyoruz. Gezide çarşı ile alakası olmadan, çarşının planlamadığı bir şeyi çarşıya mal ettiler. Yeri geldiğinde insanların susmamasını, doğruları açık yüreklilikle söylemesini, bir şeyin yanlış olduğunu gördüğünüzde söylemekten kaçınmamasını istiyoruz. Biz çarşı grubu olarak böyleyiz. Çocuklarımıza bırakacağımız emanete sahip çıkmalıyız. Onun içinde sesiz kalmayalım.’ dedi
Panelin son bölümünde konuklardan gelen sorular cevaplandırıldı. Panelin bitiminde ise Çarşı grubu temsilcileri, misafirlerle bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
