Başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın dört bir yanında yapılanan FETÖCULARI Hamburg’da mercek altına aldık. Hamburg’da eğitim alanında çalışmalarıyla dikkat çeken FETÖ, sosyal medya ile ekonomi alanlarındaki faaliyetleri ve diyalog dernekleriyle çeşitli alanlara yayıldı. Sosyal Medya üzerinden özellikle Atatürk ve Cumhuriyetçileri hedef alan FETÖCULAR Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a saldırıyorlar.
ELBE EXPRESS/ÖZEL HABER
Dünya genelinde kendi teşkilatına bağlı okullar açtığı ve iktidarlara yakın olduğu dönemlerde “Fetullah Gülen Hocaefendi” olarak itibar gören ve Fetullahçılar diye bilinen, Dersanelerin Kapatılması aşamasında ortaya çıkan videpolu rüşvet olaylarıyla adına bir anda FETÖ denilen ve 15 Temmuz Kalkışması’nı takiben de iktidar tarafından “Fetullahçı Terör Örgütü” anlamında FETÖ’ye çevrilen Gülen Grubu’nun Hamburg’daki yayılma sistemini araştırdık.
Kendilerine özellikle fakir ailelerin akıllı çocuklarını hedef seçen Gülen Cemaati, burs verme bahanesiyle bunu kullanıyor. Hamburg’da özellikle Wilhelmsburg semtinde ağırlıklı olarak hissedilen bu grubun kendi camisi yok ama birçok cami grubu ve cemaati ile ilişki içindeler. Okulları, kreşleri, okul sonrası kurslarıyla küçük yaştaki çocukları etki altına alıp ileride yerleştirecekleri pozisyonlar için hazırlıyorlar.
HAMBURG İMAMI KİM?
Türkiye’de köylere kadar imamı olan FETÖ’nün iddialara göre Hamburg imamı da bulunuyor. Her eyaletin bir imamı ve onların bağlı bulunduğu Almanya imamı olduğu söyleniyor. Her türlü karar mekanizmasını yürüten bu imamlar kendi bulundukları eyaletlerde tek hakim pozisyonunda. Öğretmen atamalarından, toplanan paralara kadar sorumlu bu imamlar, önemli kararları alırken ülke imamları danışıyorlar.
HEM DEVLETTEN HEM ÖĞRENCİLERDEN PARA ALIYORLAR
FETÖ’ya yakınlığıyla bilinen okullar da faaliyette. Bu okullarla göçmenlerin topluma entegrasyonu konusunda kamuoyunun gözünü boyayarak siyasileri etkilemeye çalışıyor. Özel okul statüsündeki söz konusu eğitim kurumları, eyaletlere göre “BIL-Schulen”, “Tüdesb” ve “Diyalog” gibi değişik dernekler tarafından kurulup işletiliyor.
Bu dernekler, belirli şartları yerine getirdikten sonra yine eyaletlere göre değişik oranlarda devletten önemli miktarda maddi destek alıyor ve böylelikle vergilerle de finanse edilmiş oluyorlar. Bunun böyle olmasına rağmen bu okullara giden öğrencilerden de aylık 300 avro civarında para alınması dikkati çekiyor.
İŞ DÜNYASINDA DÖNEN GELİR ÇARKI DA İŞLİYOR
Yakın zamana kadar çok sayıda Gülen taraftarı işadamının üye olduğu derneklerin hayli rağbet görmesi, 15 Temmuz sonrasında kapatılan Zaman gazetesinine çok sayıda esnafın abone kaydedilmesi ve bu gazete ile Samanyolu TV’nin reklamlarla desteklenmesi yanında, Gülen grubunun iş dünyasında kurduğu bir de müthiş gelir çarkı var. 15 Temmuz sonrasında Kanun Hükmünde Kararname yetkisi ve Olağanüstü Hal uygulamasını takiben bu yayınların da musluğu kesilmiş oldu.
Yaygın iddialara göre,elindeki güçlü sermaye ve etkili grubu ile Hamburg’daki merkezi noktalarda herkesin kolayca elde edemeyeceği boş bina ve dükkanlara kiralama yoluyla sahip olan Gülen teşkilatı, buraların işler hale getirilmesi, alet edavat ve mal alımı vs. için kişilere sermayenin musluğunu açıyor ama buna karşılık da hem o işletmeden aylık belli bir pay alıyor hem de ortaya koyduğu destek sermayesinin taksitler halinde geri alıyor. Bu iddialar dillendiriliyor ama kim oldukları konusu sır olarak saklanıyor.
ATATÜRKÇÜLERİ ve FENERBAHÇE’Yİ HEDEF ALIYORLAR
Cumhuriyet Gazetesi ve Sözcü gibi Atatürkçü yayın organlarını hedef alan kriptolu FETÖ’cüler sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyorlar. Yalanlar ve iftiralar ile kendilerine destek arayan kriptolu FETÖ’cüler, her fırsatta özellikle Atatürkçülere, Cumhuriyetçilere ve Fenerbahçe’ye saldırıyor ve bunu sistemli olarak sürdürüyorlar.
3 Temmuz 2011’da Fenerbahçe’ye operasyon yapan FETÖ savcısı Zekeriya Öz’ün Türkiye’den kaçtıktan sonra Almanya’da olduğuna ilişkin bir takım iddialar var. Fenerbahçe’ye kurulan kumpas tüm belgeleriyle ispatlanırken, kriptolu FETÖ’cüler boş durmayıp, mahkeme kararlarına rağmen taraftarları kışkırtmaya devam ediyorlar. Bu tür yayınlara yeri geldikçe haberlerimizde değineceğiz.
Devletin ve tüm kamu kuruluşlarında faaliyet gösteren bu yapılanma STK’lara da sızmış toplumu aidiyet ,etnik ve farklı katagorilerde ayrıştırma ve karşı karşıya getirme konusunda da boş durmadıkları gözlemlenmektedir. Özellikle Atatürkçü kurumlara saldırmak, toplumun direnç yaratacak derneklere sızarak bu kurumları dejenere etmek aslı hedefleridir!
Hamburg özelinde de bu unsurların son zamanlarda boş durmadıkları gözden kaçmamaktadır. Bu gerçekler çerçevesinde tüm kurum ve kuruluşları özen göstermeye dikkat etmeye davet ediyoruz.
