Hamburg’da sahneye çıkan İbrahim Tatlıses’in kardeşi Hüseyin Tatlı, Elbe Express’e olay açıklamalar yaptı. Alişan ve Nihat Doğan’dan sesinin daha güzel olduğunu söyleyen Hüseyin Tatlı, “Orhan Gencebay bugün kendini inkar ediyor ve kendini bir takım politik oyunlara kurban ediyor“ diye konuştu!
ALİ AKDEMİR/ÖZEL RÖPORTAJ
Fotoğraflar: Ali Akdemir
Sanat dünyasının asi sesi İbrahim Tatlıses’in kardeşi sanatçı Hüseyin Tatlı, Elbe Express’e bomba açıklamalar yaptı. Hamburg’daki bir düğünde sahne alan Hüseyin Tatlı çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. İşte olay yaratacak o röportaj…
Sohbet esnasında sorularıma samimi içten cevaplar veren Hüseyin Tatlı bende farklı bir sanatçı izlenimi uyandırdı. Hayatı boyunca her şeyi tek başına yapmakta inat etmiş aksi bir kişilik olduğunu itiraf eden Hüseyin Tatlı, Abisiyle sürekli ters düştüğünü belirtti. Derya Tuna’nın yeğeni, daha sonra evleneceği Ferya Özdöl ile birlikte olması abisi ibrahim Tatlıses’le aralarının açılmasına neden olduğunu anlatan Tatlı, 2002’deki “Can’ım” albümünü de İdobay yerine farklı bir plak sirketinde çıkartmasının abisini kızdırdığını aktardı.
İbo’yu İbo yapan Hasan Bora ve Burhan Bayar’dır
İbrahim Tatlıses’in bir dönemki can dostu Hasan Bora’nın işyerinin kurşunlanmasında adam yaraladığı için 2 yıl hapis cezası aldığını belirten Hüseyin Tatlı, ” İbo’yu ibo yapan Hasan Bora ve Burhan Bayar’dır. Yoksa İbrahim Tatlıses, Seyfettin Sucu’nun gölgesinde kalırdı.”dedi.
Abisinin Burhan Bayar’ın ” Benim Hayatım” parçasıyla çıkış yaptığını söyleyen Tatlı, “Hasan Bora’nın ve Burhan Bayar’ın abisinin başarısında ve zirveye gelmesinde önemli katkıları inkar edilemez.” dedi.
Çocukluğunda neler yaşadıklarını anlattı!
Çocukluk yıllarınız nasıl geçti?
Ben ailenin en küçüğüyüm, İbrahim Tatlıses en büyük abimiz. Babam öldükten sonra kendisini baba bildim. Yoksul bir aileydik, ağabeyim mağarada doğmuş. O mağaranın 5 metre uzağında tek oda bir ev yapılmış ve 10 kişi orada yaşamaya başlamışlar, ailenin en küçüğü ben dünyaya gelmişim. Ben 7-8 yaşındayken, ağabeyim şarkı söylemek için İstanbul’a gitti ve “Ayağında Kundura” şarkısıyla müzik piyasasına giriş yaptı. Ben İbrahim Tatlıses’in şöhret olduğunu 1978 yılında anladım. Babam öldükten sonra annem bizi Mersin’e götürmüştü. İbrahim Tatlıses, İstanbul’dan Mersin’e geldi, bizi yeniden Urfa’ya götürdü, orada bir apartman dairesine yerleştirdi. Her ay yüklü paralar yolladı.
Almanya’da 8 yıl kaldım, kimse İbrahim Tatlıses’in kardeşi olduğumu bilmiyordu!
İbrahim Tatlıses şöhret olmanı istemedi mi ?
Ağabeyimle aramız iyiydi. Ben evlenmiştim ama mutsuzdum. Şarkıcı olmak istedim ancak ağabeyim İbrahim Tatlıses, “Şöhret ateşten bir gömlektir, giyme yanarsın, sen biliyor musun ki ben neler çekiyorum. Şöhret olma isteğim geçmedi ancak eşimden boşanıp Almanya’ya gittim. 8 sene kaldım. Orada sahneye çıktım kimse benim İbrahim Tatlıses’in kardeşi olduğumu bilmiyordu. Bir gün ağabeyim çalıştığım yeri arayınca anladılar. Telefonda beni Türkiye’ye çağırdı, ‘Gelirim ancak bana albüm yaparsan’ dedim. ‘Gel oğlum bakarız’ dedi. Daha önce bir albüm çıkardım, o zaman ağabeyim İbrahim Tatlıses’e sitem ettim ve ‘Yıllardır aramızın bozuk olduğu, bana destek vermediğin konuşuluyor, bir açıklama yap bana destek ol’ dedim ancak bir şey yapmadı. Yıllar sonra albüm yapma kararı aldım, stüdyoda okuduğum bir şarkıyı yeğenim İdo Tatlıses’e yolladım. İdo’da bana ‘Amca, babam yanımda, ona dinletiyorum’ dedi. İbrahim Tatlıses bir gün şirkete geldi, albümümü gösterdim dua istedim, Ağabeyim de bana ‘Güzel okumuşsun, oğlum şurasını da şöyle oku’ diyerek akıl verdi. Yani albüm yapacağımı biliyordu, müsaade verdi. Ben de ‘Bil İstedim’ isimli albümümü çıkardım.
İkisinden de daha iyi sesim var!
İbrahim Tatlıses’in önceden veliahtı olarak Alişan ve Nihat Doğan’ı göstermesi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ne hissettim biliyor musunuz yalnızca güldüm, onlardan daha iyi sesim var.
Sanat İbrahim Tatlıses, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya ile yükselişe geçti!
Sizce Sanat nedir?
Sanat yaratıcılıktır. Olmayan bir şeyi yoktan var etmektir. Sanat bir objeye hayat vermektir. Türkiyedeki sanatın son 120 senesini 3 döneme ayırıyorum.İlk dönemin Türk Sanat Musikisinin değerli müzisyenleriyle parlak bir dönem. İkinci dönem Türk Musikisinde kopyacılık olduğunu, sanatın bu dönemde gerilediğini ve dibe vurduğudur.3 dönemde ise sanatın İbrahim Tatlıses, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya ile yükselişe geçtiğini dönemdir.
Hüseyin Tatlı, bazı Ünlü isimler ile ilgili Özel Değerlendirmeleri
Orhan Gencebay kendini inkar ediyor!
Orhan Gencebay: 70 yıllarda “Batsın Bu Dünya’yı” yokluktan dolayı demişti diyen ve halkın duygulariıa tercüman olan Orhan Gencebay bugün kendini inkar ediyor ve kendini bir takım politik oyunlara kurban ediyor. Yanlış yolda ve tekrar 70 yıllardaki özüne dönmelidir. İnkarcı anlayışı acil terketmelidir. Orhan Gencebay yaşadıklarını yazdı ve var olmuştu. 30 yıl sonra onunla ilgili insanlar farklı şeyler söyleyeceklerdir.
Ferdi Tayfur, taraf olmadı
Ferdi Tayfur: Ferdi Tayfur sadece müziğini yapmıştır. Olaylarla ilgili yorum yapmamıştır Taraf olmamıştır.
Tarkan’ın albümünü dinlemedim!
Tarkan: İnsanlığı, kişiliği muhteşem birisi. Gayet mütevazi ve işine aşık bir kişi. Ama bana sorarsan albümünü dinledin mi? Hayır diye cevaplarım.
İkiside kraliçe
Yıldız Tilbe-Sezen Aksu: Müziğin iki kraliçesi. Müzikte iz bırakan isimler. Bir kadından bu kadar güzel ses çıkabilir. Eşi benzeri olmayan isimler. Son 5 yıllarına baktığımızda Sezen kendisini yenilemesini bildi. Yıldız Tilbe ise hala aynı noktada duruyor.
Urfalılığını inkar etti!
Nuri Sesigüzel: Urfalılığını ve etnik kimliğini inkar etti. Birinci sanat döneminin son zamanlarında parlayan bir isimdi. Devri bittikten sonra kimliğini kabul etti.
Adnan Şenses: Adamda ses var. Yokluklar görmüş ve sesiyle, kişiliğiyle gündemi yakalayan bir insandı.
Bir Ahmet Kaya’yı, bir Yılmaz Güney’i mumla arar olduk!
Yılmaz Güney-Ahmet Kaya: Misyon sahibi, sırtlarına sorumluluk yükünü alabilen sanatçılardı. Bir Ahmet Kaya’yı, bir Yılmaz Güney’i mumla arar olduk. Onlar Halk için sanat yapan değerli insanlardı.
İbrahim Tatlıses Ekol’dür!
İbrahim Tatlises: İmparator lakabı kendisine yakışmıştır. Bu lakabı bileğinin hakkıyla kazanmıştır. Tarzıyla bir Ekol’dür. Müzikte bir çığır açmıştır. Urfanın önünü açan kişiliktir. Ağabeyim son dönemlerinde sağlık problemleriyle uğraşıyor, saygıdan kendini pek aramıyorum.
Tartışmaların göbeğindeki Mesam hakkındaki görüşleriniz neler?
Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği – MESAM, olarak bilinen bu kurum sanatçının hakkını korumaktan aciz, sadece sanatçıların ölümlerinde açıklamalar yapan ve göze çarpan bir kurum haline gelmiştir. Sevgili Burhan Bayar abimizin Mesam ile ilgili eleştiri ve düzeltme çabaları için söyleceklerim ise şöyledir: Burhan abi kırk yıldır bu piyasada olan müziğe çok olumlu katkıları olan bir büyüğümüzdür. Abim üzerinde de Hasan Bora ile birlikte önemli katkıları vardır. Son günlerdeki Mesam’ı yeniden dizayn etme çabalar çok geçtir. Niye geçmiste imkanları ve gücü varken birşeyleri değiştirmemiştir.
Sanat bugün Türkiye’de bir rant haline dönüştü
Müzik Piyasasının Son Durumunu Nasıl Değerlendiriyorsunuz?
Müzik piyasası bugün birilerinin tekelindedir. Sanatçılar günümüzde işlevsizleştirildi. Politikadan uzaklaştırıldı. Sanat bugün Türkiye’de bir rant haline dönüştü.
Kendimi misyonsuz görüyorum
Hüseyin Tatlı’nn Misyonu Nedir?
Hayatta ben çok haksızlıklara uğradım. Kendimi misyonsuz görüyorum, Kendi kendime tepkiliyim. Elim kolum bağlı çaresiz birşey yapamamaktan dolayı çok üzgünüm.
Hüseyin Tatlı kimdir?
1974 Yılında şanlıurfada doğdu, İbrahim Tatlıses’in 6 kardeşinden sonuncusu, en küçük erkek kardeşi. Ayrıca ailesinin erkekleri arasında en açık tenli ve tek renkli gözlü olanı. Müziğe ilkokul yıllarında okuldaki şarkılara eşlik ederek başladı. Sesinin güzelliği okul yönetimi tarafında fark edilince, okul korosunun başına geçti. Okul sonrası küçük eğlence mekanlarında şarkılar söyledi daha sonra sesinin farklılığı çevresi tarafında hissedilince bu işi profesyonel olarak yapması gerektiği söylenildi. Bunun üzerine sahnelere adım atan Hüseyin Tatlı, ‘Fırat’ dizisiyle gösteri dünyasına adımını attı.
Hüseyin Tatlı ilk albümünü İdobay etiketi ile “Varlığın Yeter ” isimli albümünü 2000 yılında çıkarttı ve büyük ses getirdi albüm yüksek satışı ile dikkat çekti. Tüm müzik camiasının gözdesi oldu. Müzik hayatını özenle koruyan Hüseyin Tatlı profesyonel olarak 2002 yılında “Canım İsimli ” 2. albümünü çıkarttı ve bu albümde yüksek satışı ile dikkat çekti. Dijital platform ve korsanın ön plana çıktığı ve Unkapanı sektörünü hezeyana uğratan bu durum karşısında tepkisini ortaya koydu ve 10 yıl albüm yapmadı. Taki 2013 yılına kadar, “Pardon” diyerek tekrar sevenlerinin karşısına çıktı. Herkes şaşkındı albümdeki şarkılar yorum bambaşka bir Hüseyin Tatlıyı çıkarttı karşılarına. Albümdeki şarkıların hepsi sevildi ve beğenildi.
2016 Yılında Yeni Albümü “Bil İstedim ” sevenlerine sundu. Herkese bil istedim diye seslendi. Albüm tüm dijital platformlarda milyonlara ulaştı. Albümde 10 eser yer aldı bil istedim herkesin ilgi odağı oldu. Hüseyin Tatlı tam aksine “Aptal” gibi isimli şarkısına klip çekti ve müzik severler bu şarkıyıda benimsedi ve hatta çok sevdi. Bir dönemin sevilen arabesk şarkısı “Dost Nasihatı” yeni versiyonu ve yepyeni yorumu ile Türkiye‘de arabeskin sonları diyenlere adeta arabesk devam ediyor mesajı verdi. Albümde usta klarnetçi Hüsnü Şenlendirici verdiği destek ve üstün performansı bir bütün oldu.