Hamburg‘a bir tiyatro gösterisi için gelen BKM oyuncusu, Çok Güzel Hareketler Bunlar ile ünlenen Metin Yıldız, “Hiçbir zaman amatör tiyatrolarla olan irtibatımı kesmedim” dedi.
ALİ AKDEMİR-HAKAN ARSLAN / ELBE EXPRESS – ÖZEL RÖPORTAJ
Fotoğraflar: Ali Akdemir/Hakan Arslan
– Almanyaya hoşgeldiniz, bu Almanya’ya ilk gelişiniz mi?
– Hamburg’a üçüncü gelişim, ilkinde Çok Güzel Hareketler kadrosu ile geldim, ikincisinde Çok Film Hareketler Bunlar kadrosu ile sinema filmi galası için geldim. Şimdi de Anatolia Tiyatro Hamburg’un davetllisi olarak bir tiyatro oyunu için geldim. Bir dizi projesi, bir sinema ve şimdi de bir tiyatro projesi. Hamburg’u çok seviyorum gerçekten Almanya’nın en güzel şehri. Birçok insanda böyle düşünüyor ve umarım daha çok gelirim.
– Tiyatro Anatolia Hamburg oyuncuları ile sahne almak, onları izlemek, bir bakıma günüllü bir tiyatro grubunun içinde yer almak nasıl bir duygu?
– Amatör tiyatrodan geliyorum, amatör olarak tiyatro sahnesine çıktım ve hiçbir zaman amatör tiyatrolarla olan irtibatımı kesmedim. Yurdun birçok bölgesindeki amatör tiyatrolarla, yurdun birçok bölgesindeki amatör tiyatrolarla bir bağım var. Bunu korumaya çalışıyorum ve ileri taşımaya çalışıyorum, bunlarla ilgili projelerde geliştiriyorum. Davet ettiler, seve seve geldim. Çünkü amatör ruhla yapılan herşeyin içerisinde bir sevgi var, tiyatro sevgisi ve sevginin olduğu heryerde ben varım.
– Oyunun provalarını takip ettiniz. Sahnelenen oyunu ve oyuncuları nasıl buldunuz?
– Bir eksiklik vardı ve bu eksikliği gönüllerinde ve yüreklerinde hissediyorlardı. O da her amatör tiyatroda olduüu gibi fazla vakit harcayamamaları, kendi mesaileri, yapmaları gereken işlerden dolayı ama gerçek bir mesai ve gerçek ustlaların ellerinde bir prova yapsalar, her ne kadar amatör de olsa biraz daha çalışsalar ve gayret gösterseler çok iyi oyuncular var içlerinde, özellikle birkaç tane oyuncu bence profesyonel olma adayı, ileride çok iyi oyuncular olabilirler.
– Türkiye’deki gündeme gelelim isterseniz. Türkiyede son haftalarda film yapımcıları ile sinema salonu işletmecileri arasında yaşanan bir gerginlik var. Bu sinema seyircisini ne yönde etkiler ve bu problem nasıl aşılır?
– Sinema seyircisi, yapımcı ve sinema arasındaki gerginliği bilmez, sinema seyircisi sektörü bilmek zorunda da değil, seyirci ona sunulan filmleri seçmek ve izlemek durumundadır. İyi film kabul eder, mesela bu sene Müslüm Gürses’in filmi gibi, Şampiyon gibi, lokomotif filmler oldu, 6 milyon gibi, 5 milyon gibi gişe rakamları ile iyi filmler yapıldığında seyirci hakkını veriyor. Bunun yanı sıra çok kötü filmler de yapılıyor ve seyirci zaten seçimini yapıyor, sosyal medyadan da mesajını veriyor. Probleme gelince bu yapımcılar ile sinemacılar arasındaki bir problem. Burda tabiki benim sinema emekçilerinden yanadır tavrım. Yani filmi yapan, yazan, çeken, oynayan, orda bum tutan arkadaş, ışıkçı, setçi, çay getiren kardeşime kadar emekçiden yanayım. Çünkü sinemacılarda, bilet değerinin karşılığını yapımcılara vermemek gibi bir ısrar var. Hatta konuyu mısır meselesine kadar indirgediler. Mesele mısır meselesi değil, emek meselesi ama bir mısırın, bir içeceğin fiyatının biletten daha pahalı olması seyirci açısından da bir sıkıntıdır. Yani karısıyla, çocuğu ile bir adam sinemaya gidecek normalde 45-50 lira ödemesi gerekirken patatesiydi, mısırıydı osuydu busuydu menüler yapıp, bunu 200-250 liraya getirmek gibi bir çabaları var, buna karşı çıkıldı nihayet, bende karşıyım buna. Sinema izleyen insanlar bilet alıp film izlesinler, istiyorsa adam patatesini içeceğini alır ama dayatılıyor, sanki almak zorundaymış gibi bir hale getirildi. Bu isyan güzel bir isyandır, umarım kısa zamanda sorun çözülür güzel filmler var vizyona girecek. Herkes bu sorunun çözülmesini bekliyor ben dahil, seyirci de güzel filmler izlemek için bekliyor.
-En son Benim Adım Osmannn filminde Fikoyu canlandırdınız. Film gişede beklentilerinizi karşıladı mı?
– Benim bir beklentim yoktu gişeden ama senaryoda çok ciddi sıkıntılar vardı, biz bunları hem çekerken kendi aramızda oyuncularla hem de sette yer yer çözmeye çalıştık ama sektörde öyle büyük paralarla her film çekilmiyor, küçük bütçelerle küçük tatlar da yapılmaya çalışılıyor, onun fena olmayan bir örneği idi diyelim bu film için. Yani oynadığım karakteri keyifle oynadım, her filmde olduğu gibi. Ben bütçesine, aldığım paraya, filmin içinde yer alan diğer oyunculara bakmaksızın hangi işin içine girersem gireyim performansımı sonuna kadar harcayan bir oyuncuyum. Fiko karakterinden de oynarken keyif aldım, güldüğümüz yerler de oldu ama yani seyirci de top, gerisi seyirci de, onların takdiri.
-Peki son olarak 2019 yılında Metin Yıldız ismini yeni projelelerde duyacak mıyız? Hayranlarınıza süpriziniz var mı?
– Beni her gören hadi abi hadi abi diyerek bir dizi şey bekliyorlar benden. Bende televizyondaki dizileri beğenmiyorum ve gelen teklifleri uzun zamandır reddediyorum. Çünkü gördüğünüz gibi televizyonda eskiden çok komedi dizisi olurdu şu an yok denebilecek kadar az, belki de hiç yok. İş birtaz da dijital ortama kaydı, internet televizyonunda birseyler yapılmaya çalışılıyor. Bende bu anlamda 2019 yılının hemen başında kendi yazdığım ve kadrosu kendi kurduğum, yapımcılığını da kendimin yaptığı bir dizi ile bomba gibi geliyorum, çok iyi bir senaryo ve çok iyi oyuncularla.
– Yayınlanacağı kanal belli mi?
– Henüz belli değil. Dijital ortamda veya kanallardan birisi olabilir, Görüşüyoruz şu anda.
– Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
– Almanya’da yaşayan bütün yurttaşlarımınm hepsinin yüreğinden ve gözlerinden öperim. Gerçekten onlar için bu yaşam ve hayat tarzı zor. Kimisi için bir tercih, kimisi için mecburen kabullenilmiş bir hayat. Türkiye’ye geliyorlar gurbetçiler, buraya geliyorlar yabancılar arada kalmış arkadaşlar ama hepimizi iyi edecek şey sevgi ile bir birimizi kucaklamaktır. Bende herkesi sevgi ile kucaklıyorum.
