20 yıl süren Kuzey Almanya İslam Toplumu Başkanlığı süresince olup bitenleri değerlendiren Ramazan Uçar, “Helâl Sertifikası ve İslam İlimleri Enstitüsü’nü kurduk, Hamburg Devlet Anlaşması’nın mimarı olduk. Görevimi Mehmet Karaoğlu’na gönül rahatlığıyla devrediyorum” dedi.
Röportaj: Mehmet ATAK
Giresun doğumlu, evli ve 3 çocuk babası..Türkçe – Arapça – Almanca 3 dil biliyor..Suriye Şam İlahiyat Mezunu(1991).. Ocak 1994’den beri Hamburg Merkez Camii Başkanı.. Ocak 1997- Şubat 2016 arasında aralıksız 20 yıl süreyle kısa adı BIG e.V olan Kuzey Almanya İslam Toplumu Başkanlığı döneminde hayli önemli projeleri ekibiyle birlikte gerçekleştiren Ramazan Uçar, nöbeti teslim ettiği Mehmet Karaoğlu’nun genç ekibiyle başarılı olacağından emin olduğunu belirterek, kendilerinden sonra o işleri daha iyi yapabilecek birilerine görevi devredebilmenin, idarecilerin en büyük başarılarından biri olduğunu vurguladı.
Biz sorduk, bakalım Ramazan Uçar neler söyledi:
20 YILA SIĞAN YOĞUN PROJELER
* Sayın Uçar, merkezi Hamburg kentinde olan Kuzey Almanya İslam Toplumu’nda 20 yıl süreyle Başkan olarak hayli önemli işlere imza attınız. Geriye doğru dönüp baktığımızda hangi projeleriniz daha öne çıkıyor ?
– Önce memnuniyetle belirteyim ki, Cami yönetiminin tamamı artık Almanca konuşuyor ve Gençlerden oluşuyor..
Hamburg ve çevresindeki Kuran Kurslarımızda 3 bin öğrenci okuyor.
Kuran Okuma Yarışmaları’nda Avrupa birincilikleri aldık.
Diyalog Çalısmalarımız Tüm Kuzey Almanya’da kendini gösterir hâle geldi
Kiliseler ve Musevilerle iyi ilişkiler kurduk
11 Eylül’den sonra önemli çalışmalar yaptık
Cemaatler arası kardeşliğin tesisinde önemli rol üstlendik
İftar Resepsiyonlarımız ile Alman ve Türk kamuoyunu bir araya getirdik
Avrupa Helal Sertifika Enstitüsünü kurduk
İslami İlimler Enstitüsünü kurduk
Schura Hamburg’un kurulmasında önemli görevler aldık
Hamburg Devlet Andlaşması’nın mimarı olduk
Yani, sayamayacağım kadar çok ve önemli işler başardık.
* Görülüyor ki hayli önemli projeler geliştirmişsiniz. Görev sahanız dahilindeki kurumlar hakkında bilgiler aktarır mısınız ? Sisteminiz nasıl işliyor; ne tür faaliyetleriniz var ?
– Eğitim faaliyetlerimiz, çeşitli dini içerikli kurslarımız devam ediyor
İrşad faaliyetlerimiz çerçevesinde vaaz ve sohbet
Düğün , Evlilik , arabulma, barıştırma
Hac ve Umre
Fitre, Zekat, Kumanya ve Sadaka çalışmaları
Teşkilatlanma faaliyetleri.. Her hafta yönetim kurulu toplantılarımız
Aylık İmamlar toplantiları
Kutlu Doğum ve Maidei Kuran Programları
Ticari faaliyetler
Tanıtma faaliyetleri
Değişik okullarda ders verme çalışmaları vb.
MİNAREDEN EZAN OKUNMASI İÇİN ŞARTLAR UYGUN DEĞİL
* Hamburg Merkez Camii’ndeki minareler hayli güzel bir görünüm arzediyor. Almanya’da yaşıyor olmamıza rağmen, yine de minareden 5 vakit canlı ezan okunabilmesi için girişimlerde bulundunuz mu ?
– Şimdilik böyle bir çalışmamız yok ama okunsa iyi olur; ancak ortam ve şartlar uygun değil. Ezanı camilerin içinde okumaya devam ediyoruz. Bu sorunuzu aslında dinler arasi eşitlik penceresinden siyasilere sorsanız daha iyi olur.
GÖREVİ GÖNÜL RAHATLIĞIYLA DEVRETMEK ÇOK ÖNEMLİ
* Sayın Uçar, görevinizi Mehmet Karaoğlu’na devrettiğiniz andaki duygularınızı öğrenebilir miyiz ?
– Mehmet Karaoğlu Osnabrück ilahiyat mezunudur ve Almancası ile iyi bir örnek.
İdarcilerin en büyük başarılarından birisi de kendilerinden sonra o işleri daha iyi yapabilecek birilerine görevi devredebilmedir. Bu bağlamda son derece memnunum, Mehmet Karaoğlu gibi bir kardeşimize görevi devrettiğim için. Kendilerine ve Ekiplerine üstün başarılar diliyorum.
* Yaşamınızın bundan sonraki safhasında neler yapmayı düşünüyorsunuz ?
Bundan sonra Hamburg’da edindiğimiz tecrübelerimizi Avrupa genelinde İslam Toplumu Milli Görüş bünyesinde anlatma ve yayma fırsatım olacak.
ÇOĞULCU VE KATILIMCI DEMOKRASİ İÇİN ÇEŞNİLİĞE İHTİYAÇ VAR
* Özel bir soru: Almanya’dan bir örnek verecek olursak, Türkiye’de muhafazakar, sosyal demokrat veya sol partilere oy veren bazı vatandaşlarımızın, Almanya’da nedense Türkiye’dekinin zıddı partileri de desteklediklerine şahit olunuyor. Tıpkı Milli Görüş’ün Hamburg’da SPD’yi de destekliyor olması gibi.. Sizce bu tutumlarının sebebi nedir ?
– Milli Görüşçülerin oyları hiçbir partinin tekelinde degildir. SPD örneğiniz doğru değil; her partiye oy veriyorlar.
Siyasi Partilerin yıl içerisindeki takındıkları siyasi tavırlara göre mevcut Halk Partilerinin herhangi birine oy veriyoruz ve bunu da vatandaşlık görevi sayıyoruz. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi için çeşniliğe ihtiyaç var.
KENDİMİ BİR SİNEMA ELEŞTİRMENİ GİBİ GÖRÜYORUM
* Sayın Uçar, son sorumuz da sizin sanatsal yönünüz üzerine olacak. Makam odanızda asılı bazı tablolardan, resme karşı özel bir merakınız olduğu anlaşılıyor. Resim sanatına karşı ilginiz ne zaman ve nasıl başladı; odanızdaki o tablolar neyi ifade ediyor ?
– Resim sanatını her yönü ile seviyorum.
Cami odasındaki o bahsettiğiniz resimler, İlyas Özdemir arkadaşımız tarafından çizilmis ve ileride Davinci’nin Şifresi gibi olma yolunda tablolardır.
Maalesef Resim yapamıyorum ama ben ve çocuklarım kendi aramızda kim daha iyi resim çeker diye yarışmalar yapıyoruz.
Sinema ve Müzik kültürüm de fena sayılmaz. Kendimi daha çok sinema eleştirmeni gibi görüyorum.
Hobilerim arasında Seyahat önemli bir yer tutuyor. İnsanları tanımayı ve onlarla diyalog kurmayı seviyorum.
Ön yargısız olmayı tercih ediyor, peşin hükümlü olmayı hiç sevmiyorum.