Hamburg Yeşiller Partisi Genel Kurulu’ndaki konuşması büyük yankı uyandıran Hamburg Türk Toplumu Başkanı Nebahat Güçlü, Elbe Express’e yaptığı açıklamada “Bu bir çeviri hatasıdır” dedi.
Mehmet Atak / Elbe Express
Şubat ayında yapılacak Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimleri için Milletvekili Aday Listesi’ni belirlemek üzere Wilhelmsburg Bürgerhaus’da yapılan Yeşiller Üye Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasıyla çeşitli spekalüsyonlara yol açan Hamburg Türk Toplumu Başkanı Nebahat Güçlü, günlerdir konuşulan TGH-SPD-YEŞİLLER-EŞCİNSELLER konusundaki sözlerinin yanlış anlaşıldığını ve bunun muhtemelen çeviri hatasından kaynaklandığını belirtti. Güçlü, esas amacın “Çamur at, izi kalsın” taktiği olduğunu vurguladı.
“Bu tip yalan yanlış şeylerle damarıma basarlarsa ben daha da güçlenirim” diyen TGH Başkanı Nebahat Güçlü, o sözlerin konuşulduğu Genel Kurul hakkında Elbe Express’in sorularını yanıtladı.
-Sayın Güçlü, 15 Şubat’ta yapılacak Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimleri için, önceki dönemlerde Milletvekili olduğunuz Yeşiller Partisi’nden bu defa 25. Sıra adayı olarak seçildiniz. Hayırlı olsun diyoruz. Büyük yankılara neden olan konuşmanıza geçmeden önce, bize 2 günlük Genel Kurul’un bir genel değerlendirmesini yapar mısınız lütfen.
*Ben Genel Kurul’un ilk gününde salondaydım. Bu yıl katılım düşüktü ve yaklaşık 200 üye oylamaya katılmıştı. Eski TGH çevresi, işten atılanlar, yaşlılar, aceleden üye yapılanlar ve bir kısım Türk ve Alman medyası salonda yerlerini almışlardı.
AMAÇLARI BENİM ADAYLIĞIMI ENGELLEMEKTİ
– Çoğu Genel Kurullar’da rastlanan bu görüntüler sizce olağan değil miydi ?
• Bu manzara bazı Almanlar’ın da garibine gitti. Amaçları da Nebahat Güçlü’yü adaylık yolunda engellemekti. Vaktiyle Billstedt TGH’da yapılan ve iptal edilen Genel Kurul’da sergilenen taktikler burada da sahneye konulmuştu. Bu örgütlü bir muhalafet örneğidir ve ucuz bir siyasettir.
Nitekim, ben önce 15. sıradan aday oldum ama engelendim. Tek bir oyla bu sıralamayı kaybettim. Daha sonra 4 rakip adaya karşı 17. sırayı denedim ama o da olmadı.
– Peki, ikinci gün nasıl 25. sıradan aday seçildiniz ?
• İkinci günkü oturuma ben katılmadım. Devam eden adaylık seçimi için parti yetkilileri beni telefonla arayarak, beni aday göstermek istediklerini bildirdiler. Daha sonra 25. sıradan aday seçildiğim bildirildi, ben de teşekkür ettim.
KONUŞMANIN ALMANCA METNİ
– Sayın Güçlü, şimdi de esas konumuz olan büyük tepkiler doğuran o salondaki TGH- SPD- YEŞİLLER- EÇCİNSELLER içerikli konuşmanıza geçelim. Bu tartışmalı konuşmanızda tam olarak neler söylediniz ?
• Konuşmamın Almanca metnini burada yayınlarsanız söylediklerimin nasıl yanlış tercüme edildiği ortaya çıkmış olur.
- Ich kämpfe für die Öffnung der Regeldienste für alle.
- Beratungen sollen allen zu Gute kommen, die sie brauchen: Deswegen müssen wir die unabhängige Arbeitslosen-, Sozial- und Schuldnerberatung stärken- bedarfsgerecht- nicht nur nach Kassenlage
- Wenn wir es ernst meinen mit der Willkommenskultur in Hamburg – dann muss das auch für die Flüchtlinge gelten!
- Es muss ein Zeichen der öffentlichen Institutionen geben, dass diese Menschen, die unter Einsatz ihres Lebens aus ihrer Heimat flüchten mussten, hier willkommen sind!
- Eine inklusive Gesellschaft fängt bei den Kleinsten an. Je früher wir alle dabei haben, umso leichter können wir ein Abgekoppelt-Werden verhindern. Deswegen müssen Kitas, Schulen und Jugendeinrichtungen in die Lage versetzt werden, den Bedarfe der Kinder entsprechend zu arbeiten. Dafür braucht es vernünftige Personalschlüssel aber auch ein auskömmliche Ausstattung.
- Es muss Geld da sein für subkulturelle Angebote – ob nun Skaterparks oder Jugendzentren. Das kulturpädagogische Angebot dort muss gestärkt werden, um junge Leute zu erreichen- um sie auch gerade vor religiösen Rattenfängern zu schützen.
- Eine solche Politik muss dezentrale Orte sichern: Stadtteilkulturzentren, Bücherhallen und Geschichtswerkstätten sind Orte, an denen Teilhabe, auch interkulturelle Kommunikation leichter stattfinden kann.
– Sayın Güçlü, konuşmanızda irticalen belki bu metnin dışına da çıkmış olabilisiniz. Partilerüstü bir konumda olan TGH ile SPD- Yeşiller konusunda “Beni aday seçerseniz …..” şeklinde bir vaatte bulundunuz mu ?
• Ben yazılı konuşmamı her yerde açıkladım. “Eskiden SPD ağırlıklı olan TGH’da bugün her partiden insan var. Tabii ki Yeşiller’den, SPD’den, CDU’dan ve diğer partilerden de.. Bu gayet doğal.. Çünkü artık buradaki Türk kökenliler, şahsi kapasiteleriyle artık her partinin bünyesinde varlar..” mealinde konuştum.
Şu nokta hiç unutulmamalı: Ben Nebahat Güçlü, iddia edildiği gibi “ Ben TGH’dan SPD’yi temizledim, seçilirsem orayı Yeşiller ağırlıklı duruma getireceğim” şeklindeki safsata türünden sözleri, Türk ve Alman Medyası ve partimin üyeleri önünde sarfedecek kadar saf bir insan değilim.
– Peki, diğer iddiaya, yani Eşcinseller’le ilgili olarak söylediğiniz varsayılan sözler.. Tolerans Bayrağı’nı TGH’ya dikme, vs…
• Bakın, konuşmanın seyrine göre yapılan şaka yollu bir espriden anlamayıp, bunu allayıp pullayarak servis edenlerin zihniyetine karşı söylenecek bir sözüm yok.
Fakat.. Toplumuzun artık bir parçası olarak yasalarda yerini alan Eşcinseller Günü’nde Rathaus’da bile Tolerans Bayrağı asılırken, bazılarının da, artık ülke yönetiminde bile rol alan bu insanalara karşı bu derece ön yargıyla yaklaşımlarını tasvip etmek mümkün değildir. Kaldı ki, bayrak asma lafını latife olarak ve gülerek söylediğimi salondaki Almanlar bile anladılar ve güldüler.
– Gene politik durumunuza dönelim.. Yeni tercihli oy sistemi uygulamasına göre, 25. sırada olmanıza rağmen yine de seçileceğinize inanıyor musunuz ?
• Tabii ki inanıyorum; ancak 5-6 bin seçmenden her birinin bana 5’er oy vermeleri gerekir. Benim damarıma basmasınlar, çünkü, o zaman ben daha da güçlü bir insan oluyorum.
– Sayın Güçlü, son sorumuz TGH ile ilgili.. Seçimli Genel Kurul ne zaman yapılacak ?
* Kongremiz 2015 yılı Nisan ayı sonlarında yapılacaktır.
– Başkanlık için tekrar aday olacak mısınız ?
• Evet, tekrar aday olacağım. Arkadaşlarımla birlikte uyumlu bir ekip olarak TGH’ya çok emek verdik. Başladığımız projeleri gerçekleştirmek için tekrardan 2 yıl süre ile bu göreve talibim.
– Son sorumuz: Şubat’ta milletvekili seçildiğiniz taktirde Hamburg Türk Toplumu Başkanlığı’nı bırakacak mısınız ?
– İki görevi bir arada yapan Milletvekilleri de var.. Ben ömrüm boyunca birçok işi bir arada yaptım ve başarılı da oldum.
Fakat..
Bu konuda üye ve delegelerimizin kararı da önem taşır.
Nebahat hanim diyorki ben o kadar cahilmiyim medya önünde böyle beyanda bulunayim,ama gercek niyeti sarf ettigi beyan dogrultusundada oldugunu acikliyor.nebahat Hanim yani medya mensuplari olmasa böyle bir beyan vermeden cekinmeyecegini acikca ortaya koyuyor.
Nebahat Güclü hanimi yakindan tanima firsatim oldu. Dürüsr, demokrat ve caliskan bir insandir.
Hicbir zaman,hicbir yerde ayrimci tutumuna veya sōzlerine rastlamadim. ben kendim Sosyal demokrat Nebahat hanim yesiller partisine üye oldugu halde, herzaman karsilikli saygi ve sevgi sinirlari icinde her konuyu ōn yargisiz konusup tartistik. Ben öyle his ediyorumki, bazi insanlarin adayligina ve önüne engel cikarmak isteyenlerin bir ali cebgiz oyunu oynaniyor. Danimarka dan dostca selamlar. Hüseyin Arac
Nebahat hanim kendi taktigi kendisine uygulandigi icin bu kadar sinirleniyor. Camur at izi kalsin taktigini iyi bilir. Kendisininde uyguladigi bir taktikdir. 2012 yilinda TGH genel kurulu Nebahat hanim ve su anda TGH yönetim kurulunda bulunan kisiler tarafindan boykot edildi. Yesiler genel kurulunda bulunan adaylar (alman ve yabanci) dogal olarak kendi destekcileriyle gelmislerdi. Nebahat hanim kendinin düsündügü ve istedigi kadar önemli degil! Buradanda kendine pay bicmeye kendini öne cikarmaya calisiyor. Oraya gelen üyeler oylarini kullanmaya ve görevlerini yapmaya gelmistir. Nebahat hanim yaninda bulunan apar topar yesillere üye yapilan TGH elemanlarindan olusan bir gurup destekcilerle genel kurula katildi ve asil baska adaylara söylediklerini kendisi yapti. Acikladigi konusmasi genel kurulda yaptigi konusmasiyla bire birmi?
Nebahat hanim bu durumda konustukca ve cirpindikca batan canli bir örnek olmaktan baska bir sey degil. Politikanin insani ne hale getirdigini izleyelim ve görelim Cok Yazik!