Hamburg Türk Toplumu bünyesindeki TGH Gençlik Kolu, yaklaşan Muharrem Ayı münasebetiyle bir bildiri yayınladı.
Elbe Express / Haber Merkezi
Almanya’nın Hamburg kentindeki çatı derneği Hamburg Türk Toplumu bünyesinde faaliyet gösteren TGH Gençlik Kolu, önümüzdeki günlerde başlayacak Muharrem Ayı münasebetiyle bir bildiri yayınlayarak, birlik ve kardeşlik çağrısında bulundu.
TGH Gençlik Kolu Başkanı Erkan Şahin imzasıyla yayınlanan Muharrem Ayı Basın Bildirisi aynen şöyledir:
Muharrem ayı dinler ve mezhepler arası diyalog, birlik ve kardeşliğin pekişmesine vesile olur
Önümüzdeki günlerde başlayacak olan Muharrem ayı ve 12 İmamlar orucu dolayısı ile Hamburg Türk Toplumu Gençlik Kolu Başkanı Erkan Şahin yaptığı açıklamada şunları bildirdi:
Muharrem ayının dinler ve mezhepler arası diyalog, birlik ve kardeşliğin pekişmesine ve özellikle son haftalarda yaşanılan tüm olumsuzlukların, şiddet eğilimlerinin ve çatışmaların sona ermesine vesile olmasını diliyorum.
Bizler Hamburg’da mezhebi, etnik kökeni ve siyasi görüşü ne olursa olsun, herkesin birlikte ve barış içinde yaşamasını diliyoruz. Aynı mezhepten olmayan insanlara yaşama hakkı dahi tanımayan, görüşlerini demokratik yollarla bildirmekten ziyade sopalar ve palalar ile saldıran insanların oyununa gelmeyiniz. Faşizmin, nefretin ve savaşın ortadoğuyu kasıp kavurduğu, Türkiye Cumhuriyetin’de ise bazı çevreler tarafından mezhepciliği ön plana çıkaran, alevi sünni çatışması yaratılmaya calışıldığı bu günlerde, yüzyıllardır süregelen kardeşliğimizi hatırlayıp, barışı ve huzur için elimizden geleni yapmamız şart.
Dileğimiz şu ki, Hamburg sokakları bundan sonra son haftalarda yaşanılan şiddet olaylarının bir benzerine daha asla tanık olmasın.
Erkan Şahin
TGH Gençlik Başkanı
Muharrem Ayı’nın anlamı ve önemi hakkında bilgi
Muharrem Ayı’nın diğer aylardan farklı bir yeri var. Çünkü içinde ‘aşure’ gibi önemli bir günü barındırıyor. Bugünde on peygamberine on farklı ikramda bulunan Allah (cc), bizlere de af ve mağfiret için imkânlar sunuyor. Peki, bu kutlu ayı nasıl değerlendirmeli? Asr-ı saadet döneminde sahabeden biri Peygamberimiz’in (sas) yanına gelir ve “Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” diye sorar. Peygamberimiz, “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır.
Bu ayın onuncu gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önceki bir senenin günahlarına kefaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.” cevabını verir.
Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan Muharrem Ayı, bu yıl 25 Ekim’de Muharrem Orucu’yla başlıyor.
Hicri senenin ilk ayı olan Muharrem’in 10. günü ise “Aşure Günü” olarak biliniyor. Bu ayın diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Aşure Günü’nün de diğer günler içinde bereketli bir yeri var. Allah katında önemli olduğu Fecr Sûresi’nin ikinci ayetinde, “On geceye yemin olsun.” ifadeleriyle anlatılıyor. Allah (cc), bu gecelere yemin ederek onların bereketini bildiriyor.
Muharrem ayı ve aşure günü, Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da kutsal sayılırdı. Nitekim Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. Bunun ne orucu olduğunu sordu. Yahudiler, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun’u boğdurduğu gün. Hz. Musa, şükür olarak bugün oruç tutmuştur.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de, “Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz.” buyurdu. O gün oruç tuttu ve tutulmasını da emretti. Ancak ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca isteyenlerin tutmasını söyledi. Peygamberimiz (sas), bu günle ilgili olarak, “Zilhiccenin son günü ve Muharrem’in birinci günü oruç tutan, o yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.” buyuruyor.
Bir gün ikramda bulun, bir sene kazan
“Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” hadis-i şerifi, bugünlerde tutulan orucun önemini ifade ediyor. Bu hadisin açıklamasını İmam-ı Gazali şöyle yapıyor: “Muharrem ayı hicri senenin başlangıcı. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayandırmak ne güzel olur. Bereketinin devamı daha fazla ümit edilir.” Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam aşure gününe denk getirmemek için, Muharrem’in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye ediliyor.
Bugünde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetler de yaşatılmalı. Herkes, bugünlerin faziletini bildiren hadiseleri hatırlayarak ailesine, akraba ve komşularına ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alır. Peygamberimiz, müminin aile efradına aşure gününde her zamankinden daha çok (fazla külfete girmeden, aile bütçesini zorlamadan) ikramda bulunmasını tavsiye ediyor. Bir hadiste şöyle buyuruyor: “Her kim aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.”
***
Şükürler olsun Ehli Beyt’in sonu kesilmedi
Muharrem Ercan (Alevi dedesi): Muharrem ayının onuncu günü Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehadetine denk geldiğinden Aleviler olarak 12 gün oruç tutarız. Bu orucun adı ‘yas orucu’dur. 12. günden sonra İmam Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin sağ kurtulduğu için hem aşure kaynatır hem de kurbanlar keseriz. “Şükürler olsun Ehli Beyt’in sonu kesilmedi.” diye. Kerbela’da İmam Hüseyin’e su verilmediği için su içmiyoruz. Muharrem orucunda 12 gün boyunca su ihtiyacı başka sulu gıdalardan alınıyor ve et yenilmiyor.
***
On Peygambere on ikram
Bu güne aşure denmesinin sebebi, Arapça “aşûra” kelimesinin onuncu gün anlamına gelmesi. Allah (cc) bu günde, on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunuyor:
- Hz. Musa’nın denizi yarması üzerine Firavun ile ordusu sulara gömüldü.
- Cudi Dağı’nın üzerine Hz. Nuh gemisini demirledi.
- Balığın karnından Hz. Yunus, bu günde kurtuldu.
- Hz. Âdem’in tövbesi kabul edildi.
- Hz. İsa, aşure günü dünyaya geldi ve o gün semaya yükseldi.
- Kardeşlerinin attığı kuyudan Hz. Yusuf bu günde çıkarıldı.
- Hz. Davud’un tövbesi kabul edildi.
- Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail doğdu.
- Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı gözleri kapanan Hz. Yakub görmeye başladı.
- Hz. Eyyûb, hastalığından o gün şifaya kavuştu.