Türkiye’den gelen sendikacı Yaşar Seyman, BAKM’nin düzenlediği Kadın Çalıştayında önemli açıklamalar yaptı.
ALİ AKDEMİR/ELBE EXPRESS
Foto:Ali Akdemir
Hamburg Bergedorf Alevi Kültür Merkezi‘nin düzenlediği ” Bizim için Hemen Şimdi Eşitlik ” başlığıyla düzenlenen ve 3 gün sürecek olan Kadın çalıştayına katılmak için Hamburg’a gelen Yaşar Seyman basın toplantısında gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Karanlığı Dağıtacak Olan Kadınlardır!!!
Etkinlik öncesi düzenlenen basın toplantısına Yaşar Seyman‘ın dışında, BAKM başkanı Alper Doğan, BAKM kadın kolları eş başkanları Hülya Çağıl, Pembe Kaplan, kadın çalıştayı proje koordinatörü İsmail Kaplan ve basın toplantısının moderatörü olarak siyasetçi Ali Şimşek katıldı.
Basın toplantısını yöneten Ali Şimşek ilk olarak sözü başkan Alper Doğan‘a verdi. Başkan Alper Doğan, kadın çalıştayı projesinin 1,5 yıl önce planlanan bir etkinlik olduğunu belirtti. Gençlerin ve kadınların çoğunluğunu oluşturduğu yönetim kurulunun, dinamik bir yapıdan oluştuğunu uzun vadeli bir çalışma programı kapsamında kadın-erkek eşitliğine dayanan bu projeyi gerçekleştirmek üzere önlerine koyduklarını açıkladı.
Daha sonra söz alan, derneğin Kadın Kolları Eş Başkanı Hülya Çağıl, ” Bizler her ne kadar bugün burada kadınlarımız için bir şeyler yapmaya çalışsakta, yüreğimiz her gün şiddete maruz kalan, eşit olmayan koşullarda hayata tutunmaya çalışan Türkiye’de yaşayan kadınlarımız için çarpmaktadır.” dedi.
Üç gün sürecek kadın çalıştayına davet edilen, Türkiye’deki kadın hareketinin önemli isimlerinden sendikacı, gazeteci, yazar ve siyasetçi kimliğiyle tanınan Yaşar Seyman, Türkiye’den kucak dolusu selamlar getirdiğini belirterek başladığı konuşmasına, ” Avrupada Aleviler kendilerini ve söylemlerini sanatla anlatmaya çalışıyorlar. Bu konuda da bir hayli başarılılar. Çünkü, sanatın gücü yüreğe dokunuyor.” dedi.
Konuşmasında Cumhuriyetin kurucusu Atatürk‘ün kadınlara verdiği öneme değinen Seyman tarihte, işçi Rukiye hanım’dan örnek verdi.
İzmir kentinde toplanan İktisat Kongresi’nin açış konuşmalarını izlerken, 1. İzmir İktisat Kongresi’nde yer alan kadın işçilerin mücadelesinin belleğinde canlandığını değinen Yaşar Seyman, ” Çalışan kadınların Cumhuriyet devrimleri sonrası en önemli etkinlikleri, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan 1. İzmir İktisat Kongresi’ne, kendileri için ayrılan üç yüz dinleyici sırasına beş yüz kadınla katılmalarıydı. Bir de “Sokaklara Dökülen Kongre” var… İzmir İktisat Kongresi İşçi Kadınlar Delegesi İzmirli Rukiye Hanım’ın heyecanlı konuşması, 23 Şubat 1923 tarihli Tevhid’i Efkâr gazetesinde yer almıştı. Ne yazik’ki 9 Mayıs 2004 yılında yapılan 2. İzmir İktisat Kongresi’nde İzmirli İşçi Kadınlar Delegesi Rukiye Hanım’ın koltuğunda ise IMF Başkan Vekili Anne Kruger oturuyordu!..” dedi.
Sorulan bir soru üzerine, ” Cumhuriyetin sonuna mı geldik, ne oluyor Cumhuriyetin ışığımı kararıyor? diye soruyorlar. Bu soruya, Biz Rukiye’ler ölmedikçe, kadınlarımız var oldukça, Cumhuriyetimize bir şey olmaz diye cevap veriyorum.” dedi.
82 Anayasıyla Siz Ancak Bekçilik Yaparsanız Dediler.
12 eylül darbesi sonrası oluşan 82 anayasasıyla siz ancak emek mücadelesinde bekçilik yaparsınız dediler, yılmadık mücadele ettik, ilk defa zonguldak greviyle mücadeleye bir canlılık geldi. AKP iktidara gelince göz boyama anlamında işçi haklarıyla ilgili başta 1 mayıs’ı resmi işçi bayramı yaptılar, işyerinde cinsel taciz yapanların iş aktini fesih etme, istihdam politikalarında bazı olumlu adım attılar. Ama daha sonra, Taksim işçi bayramı kutlamalarına kapatıldı, kadınlar çalışma yaşamından hızla uzaklaştırıldı. İşçiler üzerinde oluşturulan baskıyla Disk’e, Türk İş’e üye olan işçlerin sayısında ciddi düşüşler oldu. Sendikal dünyada kadının adı varmı diye sorar olduk, Emek dünyası son derece sıkıntılı bir dönem geçiriyor, Kadına şiddet almış başını gidiyor. Nazım Hikmet‘in, Hacı Bektaş Veli‘nin yaşadığı topraklarda hergün 5 kadın uygulanan şiddet yüzünden ölüyor. Bizler AKP iktidarından önce, yeni haklar için mücadele ederdik, şimdilerde ise var olan haklarımızı koruma mücadelesi veriyoruz. Asgari ücret şuan açlık sınırının altında. İşyerlerinde başta kadın işçiler üzerinde olmak üzere mobbing uygulamaları vardır.
Çalışan kadın üzerinde ikili baskı vardır. Kadının İşte ve evde olmak üzere iki işvereni vardır ve iki mesai uygulmasına maruz kalmaktadır. Ülkemizde mutsuz bir kadın profili mevcuttur.
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh
Türkiye’deki son dönemdeki yaşanan siyasal gelişmeler üzerine sorulan bir soruya ise Yaşar Seyman, ” Türkiye’de tek adam rejimi devam ediyor, kurumsal kimlikler yok sayılarak, tüm kaleler teslim alınmak isteniyor. Türkiye gazeteciler için açık cezaevi durumunda Ama herşeye rağmen teslim alınamayan kaleler var. AKP’nin teslim alamadığı kalelerden biriside Alevilerdir. Geçmişte karanlığı parçalayan iki önemli olay olmuştur. Yedi haziran seçimleri ve referandum süreçleri. Ayrıca kadınlarımıza ve Atatürk’ün kurmuş olduğu parti olan, “Yurtta Sulh, cihanda sulh” ilkesini savunan üyesi olduğum ana muhalefet partisi CHP’ye güveniyorum. CHP barışı savunuyor. Demokrasiyi CHP yaşatır. CHP kendi içinde demokrasiyi işleten bir partidir, bedel ödeme pahasına güçlü bir muhalefet mücadelesi veriyor. CHP Adalet yürüyüşüyle önemli mesajlar vermiştir. Kadınlarımız örgütlü ve gündem belirleyici düzeydedir. Ben bugüne kadar hem kadın haklarını savundum, hem sendikacı, politikacı ve yazar olarak var gücümle çalıştım. Ben umutsuz degilim. Gelecekten umutluyum. Kadın mücadelesi, yaşam mücadelesidir. Karanlığı dağıtacak olan kadınlarımızdır. ” dedi.
Basın toplantısında söz alan Bergedorf AKM kadın kolu eşbaşkanı Pembe Kaplan‘da ” Kadın olarak güçlü olmak zorundayız. Kadınlar dünyayı güzelleştirir. Kadınlarımız dernek yönetimimizde de çoğunluğa sahiptir. Kadınlarımız bugüne kadar hayatta hep ikinci planda kalmıştır. Bu anlayışı değiştirmek için çaba sarfediyoruz ” dedi.
Basın toplantısında en son söz alan kadın çalıştayı proje koordinatörü ve geçmişte Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nda Eğitim ve Projeler sorumlusu olarak da çalısmış olan İsmail Kaplan‘da, bugüne kadar elde ettiği deneyim ve tecrübeleri kadın çalıştayına aktarmaktan memnunluk duyacağını belirtti.
Açılış Kokteyli ve Kültürel Programa Yoğun ilgi Oldu
02-04 2018 tarihleri arasında üç gün sürecek olan, lohrbrügge, binnenfeldredder 7, 21031 Hamburg adresinde bulunan semt okulunun salonunda gerçeklesecek olan kadın çalıştayının açılış kokteyline katılım yoğun oldu. Hülya Çağıl ve Pembe Kaplan’ın sunumuyla gerçekleşen kokteyle gelen konuklara hazırlanan yiyecek ve içecekler ikram edildi.
Kokteyl’e katılan konuklardan yazar ve sendikacı Yaşar Seyman, Bergedorf belediye meclis başkanı Werner Omnijinsken, Hamburg Eyalet meclisi SPD milletvekili Güngör Yılmaz, Bergedorf belediye meclis üyesi Brigitte Michalis Lein, BAKM başkanı Alper Doğan ve Esma Çetin birer konuşma yaptılar.
Programın kültürel bölümünde ise koro şefi Hüseyin Görenek‘in yönetiminde BAKM “Turnalar” korosu, Yusuf Çetin, Seval ve Hüseyin KUBAT sahne alarak, türküler ve deyişlerden bir demet sundular.
Kokteyle katılan tanıdık simalar arasında BAKM dedesi Ali Kara, Hamburg Cesaretli Kadınlar Derneği’ başkanı Özgül Karık, Kaşanlılar kültür derneği başkanı Adil Dişci, BAKM eski dernek başkanlarından İmam Abacı, sanatçı Deniz Kaplan, Aysel Demir Kılavuz, Murat Arslan ve Erhan Erdoğan dikkat çekiyordu.
8 Mart öncesi Hamburg’un Bergedorf semtinde yaşayan göçmen ve yerli kadınların buluşmalarını ve görüş alışverişinde bulunmalarını amaçlayan etkinliğe konuşmacı olarak katılacaklar arasında, Türkiyeden gelen Yaşar Seyman‘ın dışında Hamburg Yeşiller partisi eyalet meclis milletvekili Filiz Demirel, Dr. Michaela Will de yer alıyor. Ayrıca sanatçı Deniz Kaplan ve ve Yankı korosu da kültürel etkinlik bölümünde sahne alacaklar.
Yaşar Seyman Kimdir?
Yaşar Seyman 17 Mart 1954, Erzincan doğumlu. Ankara Eğitim Enstitüsü’nü ve Bankacılık Enstitüsü’nü bitirdi. İş yaşamına İş Bankası’nda başladı. 1976–1987 arası çalıştı. Bu dönemde sendikacılık yaptı, 1983’ten bu yana BASİSEN (Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası) Ankara ve İç Anadolu Başkanlığını sürdürüyor.
Bir dönem CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. İlk yazısı (“Ozan Ali Yüce ile Söyleşi”) 1982’de Hürriyet Gösteri’de yer aldı. Daha sonraki yıllarda yazılarını Milliyet, Cumhuriyet, Bizim Gazete yazıları yayımladı.
14 Nisan 2004’ten bu yana Birgün’de köşe yazarlığı yapıyor. Sendikacı-yazar olarak yaşamını Ankara’da sürdürüyor.
Hüznün Coşkusu Altındağ ile 1986 Akademi Kitabevi araştırma inceleme ödülünü aldı. Aynı kitap 1993’te oyunlaştırıldı, Devlet Tiyatrolarında sahnelendi. 2005’te bu kez müzikal olarak, Van Devlet Tiyatrosu’nda oynandı.
1993 Sanat Kurumunca övgüye değer yazar ödülünü ve 1995 Kültür Bakanlığı Özel Ödülünü aldı.
1998’de Sabah gazetesince Cumhuriyet’in 75. Yıldönümü nedeniyle seçilen Aydınlanmanın 75 kadınından biri oldu.
13 Nisan 2007 ‘de Çağdaş Gazeteciler Derneği makale dalında ödülü.
23 Nisan 2007 Global Unıon ( UNI) tarafından verilen ‘ Avrupa’nın Başarılı Kadın Sendikacısı Ödülü’nü Atina’da aldı.
ESERLERİ
Hüznün Coşkusu Altındağ (1986), Umut Gün Işığında (öykü, 1990), Kadın ve Sendika ([1992]), Yüksek Sesle Düşünmenin Tam Sırasıdır, (1997), Söz Sözü Açtı mı? (söyleşi, Hasan Harmancı ile,1998),Umut Gün Işığında (2000), Fındık Çiçek Açınca (2002), Kadının Türküsü metin yazarı (müzikal, 3 Nisan 2004’te Almanya-Oberhausen’de 12 bin kişi izledi.)
Yer aldığı iki eser
Aydınlanmanın Kadınları (1998), Kadınlar Olmadan Asla (1998),
Fırat’a Mektuplar (2007)
Yüzlerce paneller, tartışmalar yönetti ve konuştu.
Örgütlü toplum ve örgütlü birey olmayı savundu.
SODEV, BASİDAV, BASİSEN, TÜRK – İŞ, Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği ve PEN üyesi, SANDER (Avrupalı Sanatçılar Derneği) BAŞKANI.
FOTO GALERİ
