Hamburg’da yaşayan Sosyal Pedagog Sevim Tarhan, serbest türde yazdığı ilk şiir kitabı “Henüz Yapraklar Solmadı”nın serüvenini Elbe Express’e anlattı.
Söyleşi: Mehmet Atak
Almanya’nın Hamburg kentindeki bir okulda Sosyal Pedagog olarak rehber öğretmenlik yapan Sevim Tarhan’la, aylar önce piyasaya çıkardığı ilk şiir kitabı “Henüz Yapraklar Solmadı” üzerine bir söyleşi yaptık. “Hüzünler, acılar ve dostluklar şiir yazmam konusunda beni besledi” diyen Şair Sevim Tarhan, kitabında “Hasret, sevgi, özlem” ağırlıklı şiirlere yer verdiğini, fakat sosyal içerikli şiirler de kaleme aldığını belirtiyor.
Şiirin tam bir tarifi olmadığını ifade eden Tarhan, şiiri kendine göre şu cümlelerle yorumluyor:
“Benim için şiir, bazen yönü olmayan deli bir rüzgar, bazen yakan bir güneş, bazen dağlardan usul usul akan, bazen de okyanuslarda dile gelen, var olmaya çalışan deli dalgalardır. Bazen bir ışık, bazen bir ağaç ve ağaçta yalnız başına kalmış, solmuş bir yapraktır.. (…)
Ve.. Her yazdığım şiir, nefes verdiğim, özenle bağrıma bastığım çocuğum gibidir. Bazen çok yoğun yaşanan, büyük dalgalarda çırpınan, bazen de kaybolmaya mahkum duygu akışıdır ŞİİR.. Ve ben bu güzel duygularda kayboldum !..”
ŞİİR OKUYUP YÜKSEK NOT ALIYORDUM
İşte, Şiirlerini serbest türde yazan, Fenerbahçe taraftarı, Türk Halk Müziği ile özellikle de Azeri parçaların hayranı ve “Henüz Yapraklar Solmadı” adlı şiir kitabının yazarı Sevim Tarhan’la söyleşimiz:
– Sayın Tarhan, “Henüz yapraklar Solmadı” adlı şiir kitabınızla şairliğe ilk adımınızı attınız. Sizi kutluyoruz..
Acaba şiir merakınız ne zaman ve nerede başladı, nasıl gelişti ?
*Sevim Tarhan: Şiir merakım İlkokul sıralarında önce şiir ezberlemekle başladı. İlkokul öğretmenimiz şiire çok meraklıydı. Derse başlamadan önce “Bugün şiir okumak isteyen var mı ” diye sınıfa sorar, hemen hergün iki şiir okuturdu. Öyle ki, yarına kadar bir şiir ezberleyenlerin notunu yükselteceğini belirterek, bizleri teşvik ederdi. Bilirsiniz Bayramlarımız çoktur ve ben her resmi ve dini bayramlarımızı anlatan şiirleri okumak için ısrarla parmak kaldırır, hocamın başının etini yerdim. Şiirleri çok çabuk ezberlerdim. Ortaokulda iken İstiklal Marşı’mızın tamamını şiir olarak hiç şaşırmadan ezbere okurdum. Aldığım alkış ve takdirler beni Edebiyata, özellikle Şiir’e karşı ilgi duymama neden oldu.
Ortaokul Edebiyat öğretmenim İclâl Hanım’ın da katkısı büyüktür. Ailem sık sık hadi Sevim bu gün hangi şiiri ezberledin diye sorar, şiiri okuturlardı. Ama bir gerçek var; galiba içten gelmesi de çok önemli..
ÇOCUKLAR ÖLDÜRLMESİN, SAVAŞA HAYIR !
-Şiirlerinizi genel olarak hangi konular üzerine kaleme alıyorsunuz ?
*Şiirlerim dostluk, sevgi, özlem, sevda ağırlıklı. Tabii ki duyarlı bir insan olarak savaşa ve şiddete karşı olduğumu, insanların sömürülmeden adeletli bir dünyada dil , din, ırk ayırmadan Barış içinde yaşamaları gerektiğini anlatan ve de sosyal sorunları dile getirmeye çalıştığım şiirlerim de var.
Benim sloganım şudur:’‘Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler..Savaşa hayır!!!…
-Şiir yazmak da bir sanattır. Bunun püf noktaları nelerdir ? Şiir yazmanın yeri, zamanı ve sebepleri var mı ?
*Önce Edebiyatı, şiiri sevmeniz lazım.. Yoğun çalışma temponuza rağmen çok okumak, araştırmak lazım. Şiiri yazmanın yeri ve zamanı yoktur. O güzel, yoğun bir duygudur. Rüzgar gibi gelir ve sahip çıkmazsan, kaleme alamadan kaybolur, gider. Ne zaman ilham geleceği belli değildir. Şiir edebiyatın zor bir dalıdır. “Bir konudaki meramınızı şiirle anlatmak kolay değildir” der, şiir ustaları. Öyledir zaten !..
-Şiir dalında kendinizi başarılı buluyor musunuz ?
* Şiirlerimi dinleyen şiir dostları bunu başardığımı söylüyor !
DOĞAYI, İNSANLARI SEVMEK ŞART !
– Şairlerin düşüncelerini, hissettiklerini, yaşadıklarını ve özlemlerini şiirle ifade etmelerinin ardında ne gibi sebepler var sizce ?
*Şiir yazma sebepleri her şaire göre değişebilir tabii ki.. Benimki ise insanı , tüm canlıları, doğayı sevmek ve hisettiklerimi, söylediklerimi yazarak anlatmayı denemek olarak açıklanabilir. Ben yazmayı çok sevdiğimin farkına vardım öncelikle.
– Şiir yazarken hangi kaynaklardan ilham alıyorsunuz ?
*Güneş, ay, toprak, akan su, çocuklar , kadınlar, insan ve özellikle hüzün benim ilham kaynaklarım arasındadır.
-Sayın Tarhan, ilk şiir kitabınızın adını koyarken nereden esinlendiniz ? Bu isim şahsınızdan mı kaynaklanıyor ?
*Kitabımın adını koyarken birkaç isim bulmuştum. Kızıma da danıştım ve ikimiz beraber karar verdik.
– Şiirlerinizde genel olarak hangi konuları işliyorsunuz ?
* Şiirlerim içerik olarak hüznü, zor yaşanmışlıkları anlatıyor..Oğlum bana “Anam, yine damardan şiirler mi yazdın” diye sorar. “Öyle yazma anacığım” der… Ben de oğluma “Ismarlama şiir olmaz oğluşum” derim ama o anlamak istemez…
DAMARDAN ŞİİRLER ve HENÜZ YAPRAKLAR SOLMADI
– Kitabınızda kendinizi de anlatan hangi şiirler bulunuyor ?
*Beni birkaç şiirim anlatıyor. Bunlardan birkaçı : HASTAHANE ODASI, KANUNLAR SUÇLU, ÜSKÜDAR GÜNEŞİ, YORGUN DENİZ, ADIM EYLÜL, ANNALIK DUYGULARIM gibi..ANNEME AĞIT ile İSTANBUL adlı şiirlerimi de çok beğenirim.
ADIM EYLÜL
Belki hüznü yaşattığım içindir
Belki yağmuru ve getirdiğim bereketi bahçene
Belki açım bazen de susuz
Suyumdan içemem korkarım
Yapraklarımda yaralı derin çizgiler
Adım Eylül
Cılız gövdemde çatlaklar
Yüreğim var benim de yangın yeri gibi
Gözlerimin akı soluk kırmızı
Umut ediyorum artık
Bekliyorum yıllardır senin gibi baharı
Üşüyorum
Adım eylül
Adını kazımış bilmem kaç sevgili gövdeme
Beni saran soğuktan koruyan sarı yapraklarım
Savrulmuş sağa sola tarihim
Sen yağmurla gelen hüznüm
Hayatımın fırtınası
Tut tutabilirsen beni
Adım Eylül
7 Aralık 2012
-Sevim Hanım, tekrar kitabınızın adına dönelim. “Yapraklar henüz solmadı” demekle neyi kastediyorsunuz ?
*Ben kitabımın başlığını koyarken, umudumu kaybetmediğimi ve insanlara hâlâ çok güvendiğimi anlatmak istedim. O yüzden hep gülümserim.. Somurttuğumu gören olmamıştır. Hayatta yaşanılan her zorluğa rağmen ”YAPRAKLAR HENÜZ SOLMADI,, hâlâ umudum var demek istedim.
-Şiir kitabı yazmanız konusunda sizi teşvik edenler oldu mu ?
*Öncelikle kendi adımı verebilirim. Yazdıklarımı, duygularımı, anlatmak istediklerimi , hissettiklerimi şiirsever dostlarla bir kitap halinde paylaşmak sadece.. Yazdıklarımı sadece raflardaki dosyalarda saklamak istemiyordum ama bazı endişelerim vardı. Bu işin hem maddi hem de manevi yan vardı… Bir isim vermek gerekirse şiir yürekli kızım Gizem’in adını verebilirim.. Ayrıca zaman zaman şiirlerimi severek dinleyen şiir dostu arkadaşlarım da beni cesaretlendirdi. Hepsine teşekkür ediyorum.
-Kaç yaşında iken şiir yazmaya başladınız ?
*Henüz ilkokul yıllarındayken edebiyatın şiir ve öykü dalına karşı ilgim olduğunu fark ettim. Ama anlayarak ve bilerek ortaokulda şiir yazmaya başladım.. Resim konusuna da oldukça meraklıydım ve çeşitli resimler yapıyordum.
Fakat..
Yazdığım şiirler ile çizdiğim suluboya ve pastel resimler, İstanbul-Üsküdar’da oturduğumuz ahşap evimizde çıkan bir yangında ne yazık ki kül oldu ama umutlarım bu yangının küllerinden sanki yeniden doğdu, filizlendi ve tekrar yeşerdi. Resme karşı da oldukça meraklıydım ve ressam olmak istiyordum ama olmadı.
-Kitap çıkarma hazırlıklarınız ve baskı aşamasında yaşadıklarınızı anlatır mısınız lütfen ..
*Evlenip de 20 yaşımda Almanya acı vatana yalnızlığın içine gelince şiir yazmaya yeniden başladım.Bu kitabımı tamamlamak sanırım iki yıl gibi bir zamanımı aldı. Tabii okudukça değiştirmem gereken yerleri görüyor, onları düzeltiyordum.
-Hangi şairleri beğeniyorsunuz ?
* Beğendiğim şairlerin sayısı çoktur ama, başta Atilla İlhan olmak üzere Özdemir Asaf, Nazım Hikmet, Ataol Behramoğlu, Can Yücel gibi şairleri belirtebilirim.
-Piyasadaki bu kitabınızı ithaf ettiğiniz biri veya birileri var mı ?
Evet ama birkaç kişiye ithaf ettim. Anneme, ana yarısı teyzeme ve kızıma !
-Bir ünlü yazarın, hazırladığı kitabını baskıya vermeden evvel, anlaşılır olup olmadığını ölçmek için ilk önce evindeki hizmetçiye okuttuğu söylenir. Peki siz ilk önce kime okuttunuz ?
*Ben kızıma okuttum. Almanya’da doğmuş, büyümüş ve türkçe ders görmemiş bir genç kız.. Acaba şiirilerimde ne anlatmak istediğimi anlayabilir mi ? Ben anlatabilmiş miyim diye kızıma sordum.
-Kızınızın cevabı ne oldu ?
*Anlamıştı ! Böyle olmasına çok sevinmiştim.
-Kitabınızın ilk baskısını elinize aldığınız anda neler hissettiniz ?
*Baskısı Türkiye’de yapılan kitabımı görünce üçüncü çocuğum doğmuş gibi çok mutlu oldum. Önce hayranlıkla seyrettim; elimde uzun süre tuttum ve sarıldım kitabıma.. Ben kitabımı seviyorum. İlk baskısı Bin adet yapıldı.
Baskı işini İstanbul-Maltepe’de birkaç gün içerisinde gerçekleştiren yazar dostum Öğretmen Bican Veysel Yıldız’a da buradan şükranlarımı iletiyorum.
-Şiir kitabınızı hangi kitapevlerinde bulmak mümkün ? İmza günleri düzenleyecek misiniz ?
*Şiir kitabım Hamburg-Altona’da Buchhandlung Christianen ve Wilhelmsburg’da Buchhandlung Lüdemann’da satılıyor.
Ayrıca Altona’da Reisebüro Şükrü Aktoprak , Kuaför Behçet Algan ve Atıl Juwelier’de kitabımı bulabilirsiniz. Onlara da , bana bu yolla destek vermek istedikleri için teşekkür ederim.
Okuma ve İmza Günleri düzenlenmesi için çeşitli derneklerden gelen önerileri değerlendiriyorum. Henüz kitabımın yaprakları solmadı.
İKİNCİ KİTAP HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR
-Son sorumuz: Sırada yeni Şiir kitaplarınız da olacak mı; ne zaman ?
*Sırada yeni şiir kitabım var. Vakit buldukça üzerinde çalışıyorum. Öykü denemem de var ama önce ilk şiir kitabımı tanıtmam, satabilmem gerekli. İlham geldikçe her yerde yazıyorum ama şiirlerimi toparlamaya, düzenlemeye vakit az. Sonuçta maddi olarak da hazır olmak lazım. Umarım başarırım.
Sevim Tarhan’ın Özgeçmişi
İstanbul’da doğdu.1969 yılında Üsküdar Halil Rüştü ilkokulunu, 1973’te Üsküdar Paşakapısı orta okulunu bitirdi. Resime olan merakı nedeniyle kaydolduğu Üsküdar Mithatpaşa Kız Teknik lisesinin resim bölümünü 1978 yılında bitirdi. Lisenin son sınıfındayken başarısından dolayı İstanbul Beşiktaş Güzel Sanatlar Akademisi’ne misafir öğrenci olarak bir yıl devam etti. Amacı Akademiyi bitirip ressam olmaktı. Fakat aynı yıl evlenip, işçi ailesi olarak Almanya’nın Hamburg şehrine geldi.
1984 yılında başladığı bir okulu 1988 yılında Sosyal Danışman olarak bitirdi ve bir süre sonra da Sosyal Pedagog oldu. Zaman resim çalışmalarına devam eden Tarhan, Hamburg’da dört kez sulu boya resim ve kumaş boyama sergisi açtı.
10 yıl bir kadın kuruluşunda, çeşitli alanlarda çalıştı.1994 yılında kendi isteğiyle işinden ayrılıp, yine aynı yıl erkek öğrencilerin ağırlıkda olduğu, mesleği olmayan, büyük sorunlar yaşayan gençleri topluma kazandırmak için işe başladı.Şimdi bir okulda rehber öğretmenlik yapan Sevim Tarhan, yaşadığı bazı zorluklar, sorumluluklar karşısında omuzlarındaki yükü gün geldi daha fazla taşıyamadı ve ciddi bir şekilde hastalandı.
Sevim Tarhan, ailesi, öğrencileri ve yakın çevresinin büyük sevgisi, kendisinin de hayata bakış açısı ve insanlara olan büyük sevgisiyle atlattığını umuyor,
Ve..
Yoluna şiir yazmayla, yorucu , zahmetli ama onu hayata bağlayan işiyle ve ömrü oldukça onurlu görevi anneliğine, çocuklarının ve öğrencilerinin yanında olarak mücadeleleye devam ediyor…
Şiir kitabı için irtibat tel: 0176 483 915 81