Meltem Cumbul ve piyanist Emre Yavuz’un müzik ve edebiyatı birleştirdiği müzikal okuma Hamburg’daki 2.Türkiye-Almanya Tiyatro Köprüsü Festivalinin doruk noktasını oluşturdu.
ELBEEXPRESS / HABERMERKEZİ
Meltem Cumbul ve Viyanalı piyanist Emre Yavuz, Hamburg’daki 2.Türkiye-Almanya Tiyatro Köprüsü Festivalinde, müzikal okumayla edebiyat ve müziği birleştirdi.
Dammtor semtindeki Rudolf Steiner Salonunda düzenlenen etkinlik, festivalin doruk noktasını oluşturdu. 1804-1876 arası yaşayan ve büyük kitlelere hitap eden ilk kadın yazar olan olarak anılan Fransız George Sand ile 1810-1849 arası yaşayan Polonyalı ünlü bestekar Frédéric Chopin’in aşklarını konu alan müzikal okuma büyük keyif verdi. Narin ve kırılgan bir kişiliğe sahip Chopin ve dominant ve cüretli bir kadın olan Sand arasında beraberlik çevrelerinde “zıt çiftin imkansız aşkı” diye tarif ediliyordu. İspanya’nın Mayorka Adasında başlayan ilişkide sürecinde kendisinin ilham perisi olarak gördüğü George Sand’ın eserleri, mektupları ve düşünceleri, sahneye bohem yaşam tarzıyla ünlü Sand’a atıfla, dikkat çeken bir kıyafetle çıkan Meltem Cumbul tarafından alıntılar halinde okurken, piyano virtüözü Emre Yavuz Chopin’in bestelediği prelüdleri çaldı.
İnişli, çıkışlı aşkın öyküsü
Cumbul, Sand’ın yazdığı metinleri ve Chopin ile olan ilişkisini anlattığı mektupları bölümler okuyarak, ikilinin sevgi, ihtiras dolu olduğu kadar da, kıskançlık ve yanlış anlamalarla yüklü inişli çıkışlı aşklarını yansıttı. Emre Yavuz sihirli parmaklarıyla söz konusu metinlerdeki hüznü, acıyı veya sevgi ve coşkuyu veren Chopin bestelerini çaldı. İkili program bittikten sonra dakikalarca alkışlandı. Festivali düzenleyen Hamburg Mut Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mahmut Canbay, Meltem Cumbul’a, Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Güngör Yılmaz ise festival heyeti adına Emre Yavuz’a plaket sundular. Güngör Yılmaz, “Festival tiyatro, müzik ve dans alanında normal şartlarda, Hamburg’da izleme olanağımız çok kısıtlı olan çalışmaları ayağımıza getirdi. Ülkeler ve tiyatro grupları arasında bir bağ kurdu, var olan bağları geliştirdi. Kültür alanının ülkeler ve insanlar arasındaki ilişkileri geliştirmekte ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır” diye konuştu.
