“En İyi Yabancı Film” Oscar’ına adayı olan Türk-Alman-Fransız ortak yapımı Mustang filmi Metropolis Sinemasında gösterildi. Film sonrası milletvekili Güngör Yılmaz ve yapımcı Frank Henschke film üzerine konuştular.
ELBE EXPRESS/KÜLTÜR-SANAT
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde çekilen, babaannelerinin yanında yaşayan beş kızın öyküsünü konu alan Mustang isimli Türk, Alman, Fransız ortak yapımı film Hamburg’daki Metropolis Sineması’nda ön gösterimde özel davetlilere gösterildi.
Fransa’nın “En İyi Yabancı Film Oscar”ına aday gösterdiği ve Avrupa Parlamentosu Lux Sinema Ödülü ve Saraybosna Film Festivali Ödülü sahibi filmin gösterimi Hamburg AB Enformasyon Ofisi tarafından organize edildi.
Ankaralı yönetmen Deniz Gamze Ergüven’in çektiği filmde ergenlik çağına girmeleriyle aile ve toplumun baskısıyla karşılaşan beş kız kardeşin, yaşamlarına kendi ellerine alma ve etraflarında kurulan baskı ortamından kurtulma çabaları anlatılıyor. Başrolleri Güneş Şensoy, Doga Doğuşlu, Tuğba Sunguroğlu, Elit İşcan ve İlayda Akdoğan’n paylaştığı film 25 Şubattan itibaren Almanya genelinde vizyona girecek.
Gösteri sonrası panel
Salonun dolduğu film gösterimi sonrası düzenlenen panelde Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD Milletvekili Güngör Yılmaz ve filmin yardımcı prodüktörü Frank Henschke, film hakkında konuştular. Hamburg AB Enformasyon Ofisi Müdürü Dr. Türkmen Tezcan-Götz’ün yönettiği panelde Güngör Yılmaz, filmde gördüğü bir çok sahnenin kendisine tanıdık geldiğini belirterek, “Filme konu edilen mahalle baskısı, ailelerin ‘çevre ne der?’ endişesi, çocuklarına iyilik yapayım derken yaşam alanlarını daraltma olgusu özellikle alternatif yaşam tarzlarının bulunmadığı kırsal alanda daha çok yaygın. Ama örneğin İstanbul gibi çok büyük, dolayısıyla çok farklı, hatta birbirine zıt yaşam tarzlarını içinde barındıran büyük şehirlerde durum daha değişik. Kız ve kadınların kendilerine baskısız bir yaşam kurabilmelerini nispeten daha kolay” dedi.
“Oscar neden olmasın?”
Film çekim ve Oscar adaylığına konusunda konuşan Frank Henschke, filmin Türkiye’de hem çok iyi hem de çok acımasız ve haksız eleştiriler aldığını söyledi. Filmin ülke, kültür ve dinden bağımsız olarak, her ülkede yaşanabilecek bir öyküyü anlattığını söyleyen Henschke, “Film Türkiye’de oynadığı ve çekildiği için Türkiye jürisinin filmi Oscar’a aday adayı göstermesini bekledik, umduk. Ne yazık ki bu olmadı. Ancak bu adımı Fransa attı. Film ‘En İyi Yabancı Film’ seçkisinde Oscar için yarışacak. Favori aday değil ama, belki de güzel bir sürpriz yaşayabiliriz. Neden olmasın?” dedi.