Atatürkçü Düşünde Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Türkiye’de son yaşanan gelişmelere yönelik çok sert bir açıklama yayınladı.
ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ
DÜNÜN DE, BUGÜNÜN DE SORUMLUSU 13 YILLIK İKTİDAR VE CUMHURBAŞKANIDIR
Bugün Türkiye 7 Haziran seçimleri sonucunda Meclis’te tek başına iktidar olamayan zihniyetin kaybettiği oyu yeniden kazanmak uğruna oynadığı OYUNU şehitler vererek izliyor. UYAN TÜRKİYE, BU OYUNA GELMEYELİM.
Terör bir ülkeyi esir almışsa, ülkede siyasi anlamda bir “yönetim” zaafiyeti var demektir. Devlet, yönetimde zaafiyet kaldırmaz. Sorumluları bulmak, DUR demek, sorunu çözmek gerekir.
Cumhurbaşkanı sorumluları tesbit etmiştir: O’na göre “suçlu aranacaksa bakılacak yer Kandil’dir, sorumluları hükümette değil, örgütün yönetiminde ve tercihlerini demokrasiden yana kullanmayan onların güdümündeki partilerde aranmalıdır”
Evet, terörün kaynağı, kuzey Irak’ta “Kandil”dedir. Arkasındaki; KANDİL, PKK, KCK’dır. “Üst akıl” da ABD ve AB’dir.
Evet, HDP terörle arasına mesafe koymamış, sıkışınca Brüksel’i, Ankara’ya tercih etmiş, Türkiye Partisi olması için kendisine “verdirilen” oyların, şansın değerini kavrayamamış, Meclis’i görmezden gelmiş, geçmişi ile birlikte, Türkiye’yi bu günlere getiren yolun yapı taşlarını 13 yıllık iktidarla birlikte döşemiştir. SORUMLUDUR.
Evet, meclisteki muhalefet partileri de, 7 Haziran sonrası aralarında anlaşarak bir meclis başkanı seçip Meclis’i çalıştırmadıkları, yolsuzluğa hukuksuzluğa batmış geçmiş iktidardan hesap sormadıkları ve en azından halkın “oy”una her türlü “kirli” yoldan konan ipoteği kaldırmak üzere bir “geçiş dönemi hükümeti kurup”, bugünden çok daha farklı bir ortamda ülkeyi seçime götürmeye çalışmadıkları için sorumludurlar.
Ancak asıl sorumlu;
90’lı yıllar sonunda askeri mücadele ile etkisiz hale getirilen terörle mücadeleden vazgeçip, müzakere yolunu açan ve bir yandan, içeriği Türk milletinden gizlenen Oslo, İmralı ve Dolmabahçe görüşmeleri çerçevesinde “çözüm-barış” adları altında yürütülen AÇILIM politikaları ile Ülkeyi bölünmenin eşiğine getiren,
diğer yandan, Balyoz-Ergenekon gibi siyasi davalarla ordunun yönetim kademelerini ve içini boşaltıp mücadele gücünü kıran, terörle mücadele yerine O’nu kışlasına kapatan, polisi karakollara hapseden, PKK’nın güçlenmesine, silahlanmasına Doğu ve Güney Doğu’da özerk bölgeler ilan etmesine göz yuman, kısacası ülkeyi bugünlere getiren,
2002’de seçimle iktidar olup, 7 Haziran’a kadar üç dönem ülkeyi tek başına YÖNETEN, Anayasa gereğince yönetme görev ve YETKİSİNE sahip ve bu nedenle Meclis’e ve tabi ki millete karşı SORUMLU olan 13 yıllık AKP hükümetidir.
Bu günün Cumhurbaşkanı ’da, tam 12 yıl bu hükümetin başı ve Bakanlar Kurulu ile birlikte ülkenin genel siyasetinin yürütülmesinden Anayasa’nın 112. Maddesi gereğince sorumlu olan kişidir;
Kısacası “AÇILIMI” AÇAN da, bugün “yanıldığını söyleyip buzdolabına KALDIRAN”da kendisidir.
DÜN, NASIL Türk Ordusu’na Ergenekon ve Balyoz davalarında Fetullah’la birlikte KUMPAS kurduğu halde, sonra YANILMIŞIM deyip, cemaati hedef gösterip, kendisini aklamaya çalıştıysa;
BUGÜN DE; Türk Ordusu’nun içini bu davalarla boşaltıp, teröre karşı mücadelede elini kolunu bağlayan CUMHURBAŞKANI, yine YANILMIŞIM diyor ve BÜYÜTTÜĞÜ TERÖRÜ VE TERÖR ÖRGÜTÜNÜ HEDEF GÖSTERİP, KENDİSİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR.
DÜNÜN DE SORUMLUSU DA 13 YILLIK İKTİDAR VE ONUN BAŞBAKANIDIR.
BUGÜNÜN SORUMLUSU DA 13 YILLIK İKTİDAR VE ONUN CUMHURBAŞKANIDIR.
“Devlet” ciddiyet ister. Bundan böyle her konuda “yanılıp” politika değiştiren, bu yolda Ülkeyi kaosa sürüklemekten çekinmeyenlere HALK 1 Kasım’da “YÖNETİMİ” teslim etmemelidir.
TÜRK Milletine saygı ile duyurulur.
TANSEL ÇÖLAŞAN
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
GENEL BAŞKANI