Ayasofya’nın müze statüsü kaldırıldı ve ibadet yolu açıldı. Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’yı müze yapan 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştay’ın karar gerekçesinde, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu ve cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu kaydedildi.
ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ
Foto:Youtube
Danııştay 10’uncu Dairesi, Atatürk tarafından imzalanan Ayasofya’yı müze yapan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını oy birliğiyle iptal ederek, ibadete açılması önündeki engeli kaldırdı.
Böylece bugüne kadar çıkarılan kararnamelerin de iptal yolu açılmış oldu.
Ayasofya’nın bir bölümü 1994 yılından beri ibadete açık ve 5 vakit ezan okunuyor.
Caminin müftülük tarafından atanan kadrolu imamı da bulunuyor…
BARİYERLİ ÖNLEM ALINDI
Ziyaretlerin devam ettiği Ayasofya’nın çevresi öğleden sonra tedbir amacıyla bariyerlerle çevrildi.
İŞTE DANIŞTAY’IN KARARI
Danıştay’ın karar gerekçesinde “Ayasofya’nın, statüsü muhafaza edilerek hukuk düzenimizle güvence altına alınan, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’nın mülkiyetinde olduğu, Ayasofya’nın, vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu” vurgulandı.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
* Vakıf senedinin, hukuk kuralı etki, değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek ve tüzel kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayıcı olduğu Devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğünün bulunduğu kuşkusuzdur.
Danıştay’ın kararı şu sözlerle sona erdi:
* Bu durumda, Türk hukuk sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan Vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya’nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
NE OLMUŞTU?
Danıştay savcısı geçen hafta yapılan duruşmada 1934 tarihinde yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek “Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya’yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulu’nun yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz” demişti.
İLK DAVA 2005’TE
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk kez 2005’te Danıştay’da dava açarak, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.
Danıştay 10’uncu Dairesi, 24 Haziran 2005’te Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008’de ise Ayasofya Camii’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı.
Derneğin Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018’de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya’nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, ‘yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.
Kaynak:Sözcü