NORMALE DÖNÜŞMÜ?
Corona Virüsü nedeniyle seyahat ve uçuş yasağını 15 Haziran itibarıyla; 31 Avrupa Ülkesi için kaldırıyor. Türkiye bu 31 ülke içerisinde yoktur, neden?
Bir kaçgün önce, Türkiye Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu gerekli görüşmeleri yaptığını ve Almanya yakında Türkiye`ye uçuşları başlatacağını söylemişti. Almanya`nın yarin açıklanması beklenen kararı, bugün basına yansıdı. Gerekli önlemler alınması koşulu ile, Avrupa Birliği ülkeleri için seyahat ve uçuş yasağının kaldırılması için Bakanlar Kurulu karar alacakmış. Bu karar normale dönüşmü olacak, bekleyip görelim.
O zaman insanın aklına gelen soru şu:
Almanya, almanların en çok tercih ettikleri ülkelerin ilk sıralarında gelen Türkiye`ye, neden seyahat ve uçuşları serbest etmek istemiyor?
Bunun cevabı şu olabilir, Almanya halen Corona Virüsü nedeniyle Türkiye`yi riskli ülke olarak görüyor.
Eğer Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın iddia ettiği gibi, Corona ile mücadelede dünyanın en iyisi ve en güvenilir sağlık sistemine sahip ülke isek, almanlar neden seyahat etmeyi uygun görmüyorlar?
Burada bir diplomatik eksiklikmi var, yoksa gerçekten Türkiye`nin verileri Almanya`yı ikna edecek düzeyde değilmi?
Almanya`da yaşayan milyonlarca Türkiye Vatandaşı, Türk kökenli Alman veya Almanlar ,bu sene de izinlerini Türkiye`de geçirmek isterler diye düşünüyorum. Türkiye`nin bu konuda daha ciddi, inandırıcı ve güvenilir bilgileri Almanya Hükümeti ile paylaşması gerekmektedir.
*******
Birde şu İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi tarafından alınan Sosyal Yardım kararına değinmek istiyorum. İstanbul seçmeni Büyük Şehir Belediyesi ve 14 ilçe belediyelerinin idaresini CHP, yani Millet İtifakı adaylarına bıraktı. Kalan 25 ilçe belediyelerini ise AKP ve MHP`ye verdi. Bu seçmen iradesidir, saygı duymak gerekir. AKP bilerek İBB seçimini iptal ettirdi ve ilçeleri iptal ettirmedi. Bu bir hileydi ve YSK üyeleri, yani şimdiki Danıştay Başkanı dahi bu hileyi yaptılar.
Sonuçda İstanbul seçmeni Ekrem İmamoğlu`nu İBB olarak seçti. fakat iptal edilmeyen ilçelerin seçimi nedeniyle, Meclis çoğunluğuna AKP ve MHP`de kaldı. Sayın Erdoğan seçim sonrası, biz İstanbul seçimini kazandık, İmamoğlu topal ördek gibi demişti.
Son Meclis toplantısında, AKP ve MHP Pandemi dolayısıyla Sosyal Yardım talebinde bulunan İstanbul halkına, yardım yapılmaması yönünde karar aldı. Bu nasıl bir vicdan ve sorumluluk ki, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, vatandaşlarına Sosyal yardım yapılmasın diye karar alabiliyor.
Adam gelmiş, açım diye müracaatda bulunuyorsa, sen önce onun karnını doyurmak zorundasın. Neymiş efendim, yardım talebinde bulunanlar evlerinde ziyaret edilecekmiş. Yani, ben sana güvenmiyorum, seni evinde ziyaret ederek onurunu rencide etmek istiyorum demektir.
Devlet ve kurumları kin ve nefret üzerine kurulamaz ve kararlarda intikam ve rakiplerinin başarısızlığına bağlanamaz. AKP ve MHP şunu bilmeli ki, bu ülkenin ne tek sahibi ve nede tek idarecisi sizler değilsiniz. Türkiye Cumhuriyeti birilerinin cetveli veya kararı ile değil, bütün tooplum kesimlerinin atalarının kanları ile çizilmiştir.
İstanbul seçimi öncesi Pontus veya Yunan gibi suçlamaları yapanlar, Sosyal Yardıma muhtaç olanları rencide etmek ve zorda bırakmakla, gerçek yüzlerini göstermiştir.
AKP ve MHP ekonomik, sosyal ve adalet yönünden iflas etmiş oldup, fireni patlamış kamyon gibi önüne geleni ezip yoluna devam etmek istiyor.
Adaletin yerini adaletsizlik, hukukun yerini hukuksuzluk ve vicdanın yerini vicdansızlık almış ise, o iktidarın ülkeyi sağlıklı yönetmesi mümkün değildir.
