19.4 C
Hamburg
Perşembe, Mayıs 23, 2024

19 MAYIS 1919

19 MAYIS 1919

19 Mayıs 1919 Atatürk`ü anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

Bugün, 19 Mayıs 1919 ne anlama geliyor, İstanbul`dan kalkan gemi Samsun`a ulaşamasaydı veya kurtuluş savaşı başarılı olmasaydı ne olurdu, onu biraz sorgulamak istiyorum.

19 Mayıs 1919 üzerine o kadar kirli bilgiler dolaşıyor ki, bu kadar kirlilik içerisinden gerçeği bulmak ve insanları gerçeğe inandırmak çok zor. Atatürk olmasaydı da, Yunan egemenliğinde kalsaydık diyen sapık tarihcilerin yazdıkları yalanlara mı, yoksa Atatürk`ün kendi yazdığı NUTUK`a mı inanacağız. Mustafa Kemal Paşa günlerce Nutku, Türkiye Millet Meclisi kürsüsünden okumuş ve kimse onun anlattıklarına yanlış diyememiştir.

Atatürk ve arkadaşlasrı Osmanlı`nın sonunun geldiğini görürler ve defalarca gizli toplantılar yaparlar. Tabi ki, Mustafa Kemal bir Osmanlı Paşası ve İngiliz gözetiminde de olsa, halen Padışah olan Vahdettin`in emrindedir. Padışah Vahdettin, Mustafa Kemal`i Anadolu`da ki isyanları bastırmak için görevlendirir. Kendisine görev belgesini düzenler, mühürler, imzalar ve teslim eder.

Aslında Padışah ve hükümeti Mustafa Kemal`a güvenmiyorlar, çünkü cumhuriyetci olarak biliniyordu. Fakat Vahdettin, Damat Ferit Paşa ve diğerleri cumhuriyetci olsa ne olur, ordular dağıtılmış ve silahlar toplatılmış, neyle isyan başlatabilir ki. Mustafa Kemal`a verilen görev, Karadeniz Bölgesi`nde ayaklanan rumları bastırmak, çeteleri dağıtarak onların silahlarını toplamasıdır. Zaten Mondros Anlaşması imzalanmış, orduları dağıtılmış, ülkenin Başkenti İngilizler tarafından işgal edilmiştir.

Detaylarına girmek istemiyorum, fakat birkaç soruya cevap arayacağım. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına ülkenin kurtulması için birçok vilayetin, örneğin Amasya Müftüsü gibi „Din Adamları“ yardım etmişlerdir. Mustafa Kemal Paşa`ya Kazim Karabekir destek olmuşmudur, olmuştur. Kazim Karabekir İstanbul hükümetinden Mustafa Kemal`i yakalayın ve İstanbul`a gönderin diye telgraf aldığı halde, Kolordu komutanı olarak tutuklamamış ve Mustafa Kemal`in yanında yer almıştır.

Bunların hepsi tarih sayfalarında belgeleri ile yer alıyor. Benim bugün sorgulamak istediği Milli Bayramlar kutsal günlermidir, onu biraz açalım.

Evet, Milli günler, örneğin 19 Mayıs 1919, 23 Nisan 1923, 30 Ağustos 1922 ve 29 Ekim 1923 kutsal günlermidir. Şimdi diyecekler ki, tüvbe estafurullah, nasıl olurda belirtilen günler kutsal günler olur. Evet bütün dinlerde kutsal günler vardır, örneğin İslam`da ki kutsal günler Oruç, Kurban Bayramları veya Kadir Gecesi, Hz. Peygamber ile ilgili günler kutsal günler olarak anılır ve kutlanır, yani dini inanca bağlı günlerdir.

Tamam da, bu dini kutsal günleri kutlamak veya yaşamak için BAĞIMSIZ BİR VATANA ihtiyaç yokmu? Vatanı olmayan milletlerin, dini inançlarını icra etmeleri mümkünmü? Örneğin sık sık gündeme getirilen Uygur Türkleri, inançlarını özgürce yaşıya biliyorlarmı?

Hiç kimse alınmasın, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun`dan kurtuluş ve özgürlük ateşi yakılmasaydı, bugün Atatürk ve arkadaşlarını dinsizlik ile suçlayanlar, şimdi kimlerin uşaklığını yapacaklardı onu düşünmelerini öneriyorum.

Bir tarafdan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapanlar, diğer tarafdan İngiliz veya Amerikan gizli servisleri tarafından beslendiklerini halka anlatmıyorlar. Hiç kimse kusura bakmasın, eğer Atatürk ve arkadaşları kurtuluş mücadelesine Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas`da başlatmasalardı veya başarılı olamasalardı, Türkiye diye bir devlet olmayacaktı.

19 Mayıs 1919 ve diğer Milli Bayramlarımız kutsal günlerdir. Bu güzel ülkenin bizlere kazandırılmasında emeği geçen başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere hepisine minet duygularımı belirtiyor, rahmetle anıyor ve önlerinde diz çöküyorum.

Ayrıca ülkenin bağımsızlık mücadelesine yer alan, başta kefen parasını kurtuluş savaşı için veren Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Börekci, Sütcü İmam, Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, İzmir Müftüsü Rahmatullah Efendi ve yüzlerce yurt sever din adamlarını rahmetle ve saygıyla anıyorum.

Bugün ne kadar güzel bir gün, yani iki kutsal günü birlikte yaşıyoruz.
Birincisi 19 Mayıs 1919 bağımsızlık ateşinin yakıldığı gün, ikincisi ise KADİR GECESİ.

Bütün milletimizin 19 Mayıs ve Kadir Gecesi`ni kutluyorum. Her iki gününde ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine vesile olmasını diliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

19 MAYIS 1919

19 MAYIS 1919

19 Mayıs 1919 Atatürk`ü anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

Bugün, 19 Mayıs 1919 ne anlama geliyor, İstanbul`dan kalkan gemi Samsun`a ulaşamasaydı veya kurtuluş savaşı başarılı olmasaydı ne olurdu, onu biraz sorgulamak istiyorum.

19 Mayıs 1919 üzerine o kadar kirli bilgiler dolaşıyor ki, bu kadar kirlilik içerisinden gerçeği bulmak ve insanları gerçeğe inandırmak çok zor. Atatürk olmasaydı da, Yunan egemenliğinde kalsaydık diyen sapık tarihcilerin yazdıkları yalanlara mı, yoksa Atatürk`ün kendi yazdığı NUTUK`a mı inanacağız. Mustafa Kemal Paşa günlerce Nutku, Türkiye Millet Meclisi kürsüsünden okumuş ve kimse onun anlattıklarına yanlış diyememiştir.

Atatürk ve arkadaşlasrı Osmanlı`nın sonunun geldiğini görürler ve defalarca gizli toplantılar yaparlar. Tabi ki, Mustafa Kemal bir Osmanlı Paşası ve İngiliz gözetiminde de olsa, halen Padışah olan Vahdettin`in emrindedir. Padışah Vahdettin, Mustafa Kemal`i Anadolu`da ki isyanları bastırmak için görevlendirir. Kendisine görev belgesini düzenler, mühürler, imzalar ve teslim eder.

Aslında Padışah ve hükümeti Mustafa Kemal`a güvenmiyorlar, çünkü cumhuriyetci olarak biliniyordu. Fakat Vahdettin, Damat Ferit Paşa ve diğerleri cumhuriyetci olsa ne olur, ordular dağıtılmış ve silahlar toplatılmış, neyle isyan başlatabilir ki. Mustafa Kemal`a verilen görev, Karadeniz Bölgesi`nde ayaklanan rumları bastırmak, çeteleri dağıtarak onların silahlarını toplamasıdır. Zaten Mondros Anlaşması imzalanmış, orduları dağıtılmış, ülkenin Başkenti İngilizler tarafından işgal edilmiştir.

Detaylarına girmek istemiyorum, fakat birkaç soruya cevap arayacağım. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına ülkenin kurtulması için birçok vilayetin, örneğin Amasya Müftüsü gibi „Din Adamları“ yardım etmişlerdir. Mustafa Kemal Paşa`ya Kazim Karabekir destek olmuşmudur, olmuştur. Kazim Karabekir İstanbul hükümetinden Mustafa Kemal`i yakalayın ve İstanbul`a gönderin diye telgraf aldığı halde, Kolordu komutanı olarak tutuklamamış ve Mustafa Kemal`in yanında yer almıştır.

Bunların hepsi tarih sayfalarında belgeleri ile yer alıyor. Benim bugün sorgulamak istediği Milli Bayramlar kutsal günlermidir, onu biraz açalım.

Evet, Milli günler, örneğin 19 Mayıs 1919, 23 Nisan 1923, 30 Ağustos 1922 ve 29 Ekim 1923 kutsal günlermidir. Şimdi diyecekler ki, tüvbe estafurullah, nasıl olurda belirtilen günler kutsal günler olur. Evet bütün dinlerde kutsal günler vardır, örneğin İslam`da ki kutsal günler Oruç, Kurban Bayramları veya Kadir Gecesi, Hz. Peygamber ile ilgili günler kutsal günler olarak anılır ve kutlanır, yani dini inanca bağlı günlerdir.

Tamam da, bu dini kutsal günleri kutlamak veya yaşamak için BAĞIMSIZ BİR VATANA ihtiyaç yokmu? Vatanı olmayan milletlerin, dini inançlarını icra etmeleri mümkünmü? Örneğin sık sık gündeme getirilen Uygur Türkleri, inançlarını özgürce yaşıya biliyorlarmı?

Hiç kimse alınmasın, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun`dan kurtuluş ve özgürlük ateşi yakılmasaydı, bugün Atatürk ve arkadaşlarını dinsizlik ile suçlayanlar, şimdi kimlerin uşaklığını yapacaklardı onu düşünmelerini öneriyorum.

Bir tarafdan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapanlar, diğer tarafdan İngiliz veya Amerikan gizli servisleri tarafından beslendiklerini halka anlatmıyorlar. Hiç kimse kusura bakmasın, eğer Atatürk ve arkadaşları kurtuluş mücadelesine Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas`da başlatmasalardı veya başarılı olamasalardı, Türkiye diye bir devlet olmayacaktı.

19 Mayıs 1919 ve diğer Milli Bayramlarımız kutsal günlerdir. Bu güzel ülkenin bizlere kazandırılmasında emeği geçen başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere hepisine minet duygularımı belirtiyor, rahmetle anıyor ve önlerinde diz çöküyorum.

Ayrıca ülkenin bağımsızlık mücadelesine yer alan, başta kefen parasını kurtuluş savaşı için veren Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Börekci, Sütcü İmam, Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, İzmir Müftüsü Rahmatullah Efendi ve yüzlerce yurt sever din adamlarını rahmetle ve saygıyla anıyorum.

Bugün ne kadar güzel bir gün, yani iki kutsal günü birlikte yaşıyoruz.
Birincisi 19 Mayıs 1919 bağımsızlık ateşinin yakıldığı gün, ikincisi ise KADİR GECESİ.

Bütün milletimizin 19 Mayıs ve Kadir Gecesi`ni kutluyorum. Her iki gününde ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine vesile olmasını diliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER