14.1 C
Hamburg
Salı, Haziran 4, 2024

ÇOMAK KİMİN ELİNDE?

2021 senesine çok çeşitli sorunlar ile girdik ve yeni sorunları ekliye ekliye yolumuza devam ediyoruz. Dünya insanlığı, bir tarafda Korona melaneti ile mücadele ederken, diğer tarafda emperyalizmin adamları gizli emellerine ulaşmak için gece gündüz çaba sarf ediyorlar.

Korona ile ekonomileri çöken ülkeleri idare edenler, kendi başarısızlıklarını örtmek için, sanal olayları tartışmaya açıyorlar. Örneğin, durup dururken Montrö Sözleşmesi neden ve kimlerin işareti ile tartışmaya açıldı?

Montrö Sözleşmesi yetmemiş olacak ki, üzerinde ki Türk Ordusu`nun onurlu elbisesinin üzerine, Tekke`de çağın dışında ki bir paçavrayı ve sarığı giyerek zikir çeken Amiral`ın resimleri yayınlandı. Bunların hiç birisi bir rastlantı değildir.

Montrö Sözleşmesi`ne dokunmayın ve Orduyu tarikatlardan ve cemaatlerden koruyun diyen 104 Amirial`i „Darbeci“ olarak nitelendirmek, inanıyorum ki, bu Milleti çok üzmüştür.

Sovyetler dağılandan sonra, kendilerini batı emperyalizmi ile birleştiren, eski Sovyet devletleri, birer birer emperyalizmin kucağına oturmuşlardır. Birçoğu Avrupa Birliği üyesi yapılırken, birçoğu ise NATO üyesi yapıldilar.

Bu süreci kabullenmiyen Rusya, kapısının önünde ki Ukrayna ve Gürcüstan`ı kayıp etmemek için çok mücadele ediyor. Rusya, kendi hakimiyetinde ki Karadeniz`e, Amerika ve NATO gemilerinin geçmesini istememektedir. İnancım o ki, Amerika`nın baskısı sonunda, Türkiye Montrö Sözleşmesi`ni tartışmaya açmıştır.

Montrö Sözleşmesi üzerine emekli Amiraller konuşmayacaksa, Allah aşkına kim konuşacak? Bu Amirallerin açıklaması, hükümet ve savcılar tarafından taktirle karşılanması gerekirken, onları hain olarak nitelendirmek, ancak Türkiye`nin düşmanlarını sevindirmiştir. Eğer, Yunan Dışişleri Bakanı Dendias, Ankara`nın göbeğinde Türkiye ve hükümeti eleştirme ve saygısızlığını gösteriyorsa, bizim Amirallere hain dememizden kaynaklanan cesaretden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Ülkeyi yöneten Sayın Cumhurbaşkanı`nı danışmanlarının yanlış bilgilendirdiklerini düşünüyorum. Eğer öyle olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvetleri`nin değerli emekli komutanlarının açıklamalarını dikkate olumlu değerlendirirdi. Deniz Kuvetlerinin FETÖ tarafından çökertilmesinin üzerinden kaç gün geçti? Eğer, FETÖ ihanetinden Türk Yargısı ve bu ülkeyi idare edenler ders almamışlarsa, diyecek birşey yoktur.

Emekli Amiral Atilla Kiyat`ın şu mesajı sanırım hepimize ders olmalı:

“12 yılı amiral olarak, 43 yıl üniformamı şerefle taşıdım. Kıbrıs gazisiyim. Bugün elektronik kelepçe takılan bacağımın utancı bana ait değil. 80 yaşıma kadar kelepçe takılamayan ve ölünceye kadar da hiçbir gücün kelepçe takamayacağı beynimin onuru ise bana ait”.

Ümit ederim ki, Amirallere hain, darbeci veya demokrasi düşmanı diyenler, Atilla Kiyat Amiral`in bu mesajından ders çıkartırlar.

O zaman soruyorum, arı kovanına sokulmak istenen çomak kimin elinde?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

ÇOMAK KİMİN ELİNDE?

2021 senesine çok çeşitli sorunlar ile girdik ve yeni sorunları ekliye ekliye yolumuza devam ediyoruz. Dünya insanlığı, bir tarafda Korona melaneti ile mücadele ederken, diğer tarafda emperyalizmin adamları gizli emellerine ulaşmak için gece gündüz çaba sarf ediyorlar.

Korona ile ekonomileri çöken ülkeleri idare edenler, kendi başarısızlıklarını örtmek için, sanal olayları tartışmaya açıyorlar. Örneğin, durup dururken Montrö Sözleşmesi neden ve kimlerin işareti ile tartışmaya açıldı?

Montrö Sözleşmesi yetmemiş olacak ki, üzerinde ki Türk Ordusu`nun onurlu elbisesinin üzerine, Tekke`de çağın dışında ki bir paçavrayı ve sarığı giyerek zikir çeken Amiral`ın resimleri yayınlandı. Bunların hiç birisi bir rastlantı değildir.

Montrö Sözleşmesi`ne dokunmayın ve Orduyu tarikatlardan ve cemaatlerden koruyun diyen 104 Amirial`i „Darbeci“ olarak nitelendirmek, inanıyorum ki, bu Milleti çok üzmüştür.

Sovyetler dağılandan sonra, kendilerini batı emperyalizmi ile birleştiren, eski Sovyet devletleri, birer birer emperyalizmin kucağına oturmuşlardır. Birçoğu Avrupa Birliği üyesi yapılırken, birçoğu ise NATO üyesi yapıldilar.

Bu süreci kabullenmiyen Rusya, kapısının önünde ki Ukrayna ve Gürcüstan`ı kayıp etmemek için çok mücadele ediyor. Rusya, kendi hakimiyetinde ki Karadeniz`e, Amerika ve NATO gemilerinin geçmesini istememektedir. İnancım o ki, Amerika`nın baskısı sonunda, Türkiye Montrö Sözleşmesi`ni tartışmaya açmıştır.

Montrö Sözleşmesi üzerine emekli Amiraller konuşmayacaksa, Allah aşkına kim konuşacak? Bu Amirallerin açıklaması, hükümet ve savcılar tarafından taktirle karşılanması gerekirken, onları hain olarak nitelendirmek, ancak Türkiye`nin düşmanlarını sevindirmiştir. Eğer, Yunan Dışişleri Bakanı Dendias, Ankara`nın göbeğinde Türkiye ve hükümeti eleştirme ve saygısızlığını gösteriyorsa, bizim Amirallere hain dememizden kaynaklanan cesaretden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Ülkeyi yöneten Sayın Cumhurbaşkanı`nı danışmanlarının yanlış bilgilendirdiklerini düşünüyorum. Eğer öyle olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvetleri`nin değerli emekli komutanlarının açıklamalarını dikkate olumlu değerlendirirdi. Deniz Kuvetlerinin FETÖ tarafından çökertilmesinin üzerinden kaç gün geçti? Eğer, FETÖ ihanetinden Türk Yargısı ve bu ülkeyi idare edenler ders almamışlarsa, diyecek birşey yoktur.

Emekli Amiral Atilla Kiyat`ın şu mesajı sanırım hepimize ders olmalı:

“12 yılı amiral olarak, 43 yıl üniformamı şerefle taşıdım. Kıbrıs gazisiyim. Bugün elektronik kelepçe takılan bacağımın utancı bana ait değil. 80 yaşıma kadar kelepçe takılamayan ve ölünceye kadar da hiçbir gücün kelepçe takamayacağı beynimin onuru ise bana ait”.

Ümit ederim ki, Amirallere hain, darbeci veya demokrasi düşmanı diyenler, Atilla Kiyat Amiral`in bu mesajından ders çıkartırlar.

O zaman soruyorum, arı kovanına sokulmak istenen çomak kimin elinde?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER