11.8 C
Hamburg
Pazar, Haziran 16, 2024

DİYANET, VAKIFLAR VE BELEDİYELER

DİYANET, VAKIFLAR VE BELEDİYELER

Diyanet İşleri Başkanlığı bir devlet kurumu olup, her sene Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden milyarlarca ödenek alır. 2020 bütçesinden Diyanete ayrılan pay yaklaşık 11,5 milyar TL. Bunun yanında, Diyanet Vakfı tarafından kitap satışı, bağış ve yardımlardan elden edilen ek gelirleri bulunmaktadır.

Diyanet yalnız sunni kesim için hizmet vermekte, imamların ücretlerini ödemektedir. Camilerin elektirik, su ve doğal gaz gibi ihtiyaçları ya Merkezi Hükümet veya çoğunlukla belediyeler tarafından karşılanmaktadır. Diyanetin ne yaşlılar bakım evi ve nede kreş gibi hizmetleri bulunmamaktadır. Hocalar ise beş vakit namaz kıldırmak ile görevli olup, caminin hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmezler. İmamların maaşları öğretmen maşlerından daha fazladır.

İşte bukadar bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, ramazan ayında yardım veya bağış toplama hakkına sahiptir. Topladığı bu bağışlar ile, başka ülkelere yardım gönderecekmiş. Türkiye`de yaklaşık dört milyon insan paket ile geçinirken, bizimkiler başka ülkelere yardım gönderiyorlar.

Vakıflar ne iş yaparlar? Vakıfları iki bölüme ayırmak gerekir. Birincisi bazı köklü şirketlerin kurdukları vakıflar, örneğin Sabancı veya Koç vakıfları gibi. Bu vakıflara şirketler karlarından bazı ödenekler aktarırlar ve eğitim gibi hizmetler verirler. İkincisi ise asalak vakıflar, yani dinci vakıflar. Bunların hiçbir artı değerleri yoktur. Paraları devletden ve Millet`den alırlar, tosuncuk gibi yer ve gericiliği körüklerler.

Bu dinci vakıflarında para toplama ve bağış alma hakları bulunmaktadır.

Gelelim belediyelere, yani muhalif belediyelere. İstanbul, Ankara, Antalya, Adana veya Mersin gibi Büyük Şehirleri belediyeler, AKP ve MHP tarafından idare edilirken, yardım toplamalarında ve yardım dağıtmalarında her hangi bir sorun yoktu. Yani babalarının çiftliği gibi belediyeleri kullanıyorlardı.

İstanbul, Ankara, İzmir veya Mersin gibi Büyük Şehirler, önemle İstanbul CHP`ye geçince bütün gelenekler ve yasalar geçersiz kılındı. Hükümet o kadar ileri gitti ki, CHP`li belediyeleri „PARELEL DEVLET“ kurmaklar suçlamaya başladı. Sayın Ekrem İmamoğlu diyorki, bizler „PARELEL DEVLET“ felan bilmeyiz, bizi kendileri gibi sanmasınlar.

Anlıyacağınız devletden yaklaşık 12 milyar bütçe alan Diyanet veya dinci vakıflar yardım veya bağış toplayabilir, fakat CHP`li belediyeler toplayamazlar. Hatta CHP`liler beleş ekmek veya yemek dahi dağıtamazlar.

Allah akıl verirken, bizi idare edenler neredeydi acaba. Kardeşim Diyanet denen kurum Cumhuriyet ile kurulmuştur. Fakat belediyelerin tarihi Osmanlı´ya dayanır. Devletin köklü kurumları olup, bulundukları il, ilçe ve beldelerin seçmenleri tarafından seçilirler. Anlıyacağınız halkına hizmet etmek için varlardır.

Yapmayın, etmeyin, bu yaptıklarınız veya engelleriniz size kazanç getirmez. Sizin engellerinizden ancak ve ancak yardıma muhtaç insanlar etkilenirler. Sizlerin engel çıkarttığı belediyeler, bulundukları şehirlerin enaz %54 oyları ile seçilmişlerdir.

Bu haksızlıklar karşısında CHP`li belediyeler pasif kalmamalı ve bu engellemeleri gece gündüz bütün hukuki olanaklarını kullanarak seçmenlerine ve yardıma muhtaç vatandaşlara anlatmalılar.

Bunlar nasıl yapılmalıdır? Örneğin bütün Bilbordlara nelerin hükümet tarafından engellendiğini yazmak zorundalar. Eğer engellemeleri kamuoyu ile gerçekci ve inandırıcı şekilde paylaşmazlasa, ileride sorun yaşarlar.

Ramazan ayı gelirken bizi idare edenlerin vicdanları ile muhasebe yapmalarını diliyorum. Bütün insanlar fanidir, herkes ölümü birgün tadacaktır. İslam inancına göre mahşerde hesap sorulacağı anlatılır, o sorgulamaların olacağınıda düşünmelerini tavsiye ediyorum.

İnsanın en büyük düşmanı nefsidir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

DİYANET, VAKIFLAR VE BELEDİYELER

DİYANET, VAKIFLAR VE BELEDİYELER

Diyanet İşleri Başkanlığı bir devlet kurumu olup, her sene Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden milyarlarca ödenek alır. 2020 bütçesinden Diyanete ayrılan pay yaklaşık 11,5 milyar TL. Bunun yanında, Diyanet Vakfı tarafından kitap satışı, bağış ve yardımlardan elden edilen ek gelirleri bulunmaktadır.

Diyanet yalnız sunni kesim için hizmet vermekte, imamların ücretlerini ödemektedir. Camilerin elektirik, su ve doğal gaz gibi ihtiyaçları ya Merkezi Hükümet veya çoğunlukla belediyeler tarafından karşılanmaktadır. Diyanetin ne yaşlılar bakım evi ve nede kreş gibi hizmetleri bulunmamaktadır. Hocalar ise beş vakit namaz kıldırmak ile görevli olup, caminin hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmezler. İmamların maaşları öğretmen maşlerından daha fazladır.

İşte bukadar bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, ramazan ayında yardım veya bağış toplama hakkına sahiptir. Topladığı bu bağışlar ile, başka ülkelere yardım gönderecekmiş. Türkiye`de yaklaşık dört milyon insan paket ile geçinirken, bizimkiler başka ülkelere yardım gönderiyorlar.

Vakıflar ne iş yaparlar? Vakıfları iki bölüme ayırmak gerekir. Birincisi bazı köklü şirketlerin kurdukları vakıflar, örneğin Sabancı veya Koç vakıfları gibi. Bu vakıflara şirketler karlarından bazı ödenekler aktarırlar ve eğitim gibi hizmetler verirler. İkincisi ise asalak vakıflar, yani dinci vakıflar. Bunların hiçbir artı değerleri yoktur. Paraları devletden ve Millet`den alırlar, tosuncuk gibi yer ve gericiliği körüklerler.

Bu dinci vakıflarında para toplama ve bağış alma hakları bulunmaktadır.

Gelelim belediyelere, yani muhalif belediyelere. İstanbul, Ankara, Antalya, Adana veya Mersin gibi Büyük Şehirleri belediyeler, AKP ve MHP tarafından idare edilirken, yardım toplamalarında ve yardım dağıtmalarında her hangi bir sorun yoktu. Yani babalarının çiftliği gibi belediyeleri kullanıyorlardı.

İstanbul, Ankara, İzmir veya Mersin gibi Büyük Şehirler, önemle İstanbul CHP`ye geçince bütün gelenekler ve yasalar geçersiz kılındı. Hükümet o kadar ileri gitti ki, CHP`li belediyeleri „PARELEL DEVLET“ kurmaklar suçlamaya başladı. Sayın Ekrem İmamoğlu diyorki, bizler „PARELEL DEVLET“ felan bilmeyiz, bizi kendileri gibi sanmasınlar.

Anlıyacağınız devletden yaklaşık 12 milyar bütçe alan Diyanet veya dinci vakıflar yardım veya bağış toplayabilir, fakat CHP`li belediyeler toplayamazlar. Hatta CHP`liler beleş ekmek veya yemek dahi dağıtamazlar.

Allah akıl verirken, bizi idare edenler neredeydi acaba. Kardeşim Diyanet denen kurum Cumhuriyet ile kurulmuştur. Fakat belediyelerin tarihi Osmanlı´ya dayanır. Devletin köklü kurumları olup, bulundukları il, ilçe ve beldelerin seçmenleri tarafından seçilirler. Anlıyacağınız halkına hizmet etmek için varlardır.

Yapmayın, etmeyin, bu yaptıklarınız veya engelleriniz size kazanç getirmez. Sizin engellerinizden ancak ve ancak yardıma muhtaç insanlar etkilenirler. Sizlerin engel çıkarttığı belediyeler, bulundukları şehirlerin enaz %54 oyları ile seçilmişlerdir.

Bu haksızlıklar karşısında CHP`li belediyeler pasif kalmamalı ve bu engellemeleri gece gündüz bütün hukuki olanaklarını kullanarak seçmenlerine ve yardıma muhtaç vatandaşlara anlatmalılar.

Bunlar nasıl yapılmalıdır? Örneğin bütün Bilbordlara nelerin hükümet tarafından engellendiğini yazmak zorundalar. Eğer engellemeleri kamuoyu ile gerçekci ve inandırıcı şekilde paylaşmazlasa, ileride sorun yaşarlar.

Ramazan ayı gelirken bizi idare edenlerin vicdanları ile muhasebe yapmalarını diliyorum. Bütün insanlar fanidir, herkes ölümü birgün tadacaktır. İslam inancına göre mahşerde hesap sorulacağı anlatılır, o sorgulamaların olacağınıda düşünmelerini tavsiye ediyorum.

İnsanın en büyük düşmanı nefsidir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER