Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, Diyanet’in dergisinde ilginç bir konuyu gündeme getirdi. Baloğlu, “Yapay Zeka Din Kurar mı?” başlıkla yazısında, robotların din ve mezhep kurup kuramayacağı, yeryüzünde herhangi bir dine mensup olup olmayacakları tartışması başlattı.
elbeXpress / Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dergisinde Yapay Zeka Din Kurar mı?” başlıklı bir makale kaleme alan Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, “Robotlar din kursa da onun adı Alfa dini, Beta dini olur” dedi. “Suret ve sedası insana benzese de onun yerini doldurması mümkün değildir, zira varlık âlemi insan için vardır, varlığın gözbebeği insan ile birlikte anlam kazanır. O olmazsa varlık anlamsızlaşır” diyerek robotların insanların yerini alamayacağını yazdı.
İşte, Baloğlu’nun tartışma yaratacak o yazısından bazı bölümler:
– Yapay zekâ din ve mezhep de kurarmış, öyle diyen Batılı teologlar var, kurarsa kursun. Ancak bu din, ona yazılımları yükleyenlerin kafasındaki din olacaktır, bundan şüpheniz olmasın. Burada ona kimin sahip olduğu önemlidir. Ama emin olun bu Hristiyanlık da olmayacaktır, olsa olsa belki bir alfa, beta dini, hatta yapay zekânın yapay, sahte dini olacaktır.
YAPAY ZEKA MAKİNE ÖĞRENİMİNE DAYANIYOR
– Peki, kendi iradesiyle bir dini benimseyebilecek yapay zekâ sahibi robot da yolda mı? İnanın bu sorunun cevabını da merak etmiyorum. Çünkü biliyorum ki insanlığın bundan çok ama çok daha acil cevabını bulması gereken soruları, çözüm üretmesi gereken yerel ve küresel sorunları var. Yapay zekâ, tıpkı insanın öğrenme sürecinde olduğu gibi, kendisine yüklenen verileri işleyen ve oradan sonuca giden bir makine öğrenimine dayanıyor.
– Suret ve sedası insana benzese de onun yerini doldurması mümkün değildir, zira varlık âlemi insan için vardır, varlığın göz bebeği insan ile birlikte anlam kazanır. O olmazsa varlık anlamsızlaşır. Biz Müslümanlar biliyor ve samimiyetle inanıyoruz ki Kur’an onun için inmiştir, vahyin muhatabı, sorumlusu ve koruyucusu odur. Halife insan mükellef, mükerrem, müşerref bir varlıktır; ‘ahseni takvim’ üzere, en güzel en mükemmel biçimde yaratılmıştır. O, değer üreten, hakkı ve hakikati yayan ve kollayan, kültür oluşturan, medeniyet kuran bir varlıktır.
Kaynak: Cumhuriyet