22.9 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

KURTULUŞ SAVASI OLMASAYDI

KURTULUŞ SAVASI OLMASAYDI

Evet, Kurtuluş Savaşı olmasaydı, sonuç ne olurdu?

Bu sorunun cevabını hemşerim Prof. Dr. İsmet Çetin çok güzel vermiş. Sayın Çetin diyor ki,

„Ayasofya münasebetiyle: Atatürk liderliğinde Türkün millî mücadelesi olmasaydı Azerbaycan’dan gelen Ehmed Cavad’ın ağıtları devam ederdi. İşgal altındaki İstanbul’da değil Ayasofya minareleri, Türk mezarları bile olmazdı“.

İSTANBUL
Men sévdiyim mermer sineli yarın,
Déyirler, ḳoynunda yabançı el var!
Baḫıb üfüḳlere, uzaḳ yollara
Ağıyormuş mavi gözler, aḫşamlar!
Ah, éy solğun yüzlü, dalğın İstanbul!
Mavi gözleri, ipek bayğın İstanbul!

Değerli Bilim adamı Prof.Dr. İsmet Çetin ve değerli şair Ehmed Cavad, o kadar güzel özetlemişler ki, eklenecek söz yoktur diye düşünüyorum.

Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmasaydı ve Atatürk olmasaydı da, Yunan işgalinde kalsaydık diyen serseri Kadir Mısıroğlu gibi sahte tarihciye mi, yoksa İsmet Çetin gibi gerçekleri yazanlara mı inanmak zorundayız? Tabi ki gerçekleri yazanlara inanacağız.

Kurtuluş Savaşı olmasaydı ve zaferle sonuçlanmasaydı, bugün Ayasofya`ya ihanet ettiler diyenler olmayacaktı. Atatürk ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı`nda başarılı olmasaydılar, İsmet İnönü Lozan`da yedi duele karşı tek başına mücadele ederek, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını kabul ettiremiyecekti.

Kurtuluş Savaşı`nı yok sayanlar, Atatürk ve arkadaşlarının almış oldukları kararları red ederek, ihanet diyenlerin tarih bilgilerinden şüphe derim.

Evet, Kurtuluş Savaşı olmasaydı ve zaferle sonuçlanmasaydı ne ezan sesi duyacaktık ve neden bayrağımız göklerde dalgalanacaktı. İstanbul ingilizler ve italyanlar tarafından işgal edilmiş, Topkapı Sarayı`na kapatılmış bir padışah ve halife Vahdettin vardı. İtalyan askerleri Vahdettin`in sarayın bahçesine çıkmasına dahi müsade etmiyorlardı.

Eğer Atatürk sonrası iktidar olan siyasi partilar, Atatürk`ün „Yurtda Sulh, Cihanda Sulh“ ilkesine sadık kalsalardı, Türkiye bugün daha saygın yerlerde olacaktı. Çok partilı sisteme geçenden sonra, sağcı partilar dini ön plana çıkartarak, yeniden din yobazlarına meydanları açtılar.

Sağcı iktidarların arka bahçesi olan tarikatlar, cemaatler veya benzerleri, sonunda Türkiye Cumhuriyeti`nin parlamentosunu bombaladılar. Kimdi bunları yemleyen, sulayan ve devletin sırlarını verenler?

Fethullah Gülen denen melanete Türkiye Cumhuriyeti idaresini, hukukunu, eğitimini, askeri veya emniyetini kimler peşkeş çektiler? Türk Ordusu`nun bütün sırlarının saklandığı Kozmik Odayı kimler FETÖ canilerine açtı?

Hiç kimse kafasını kuma gömüp, kıçımı kimse görmüyor demesin. Suçlular belli, fakat suçunu kabul etmiyenler halen konuşuyor. Atatürk ilke ve devrimlerinden vaz geçerek, kendilerini devrin lideri görenler, FETÖ gibi hainlara bu ülkeyi teslim ettiler.

Ergenekon veya Balyoz gibi davaların savcıları kimdi?
O savcıyı ülke dışına çıkaranlar kimdi?

Bu soruların cevabı verilmeden, 15 Temmuz darbe girişiminin gerçek yüzü ortaya çıkmayacaktır.

Bugün 15 Temmuz 2016, darbe girişiminin dördüncü senesi. Dört sene içerisinde FETÖ darbesi neden yapıldı, kimler yaptı, siyasi ayağı kim veya kimlerdi, açığa çıkarıldımı?

Çıkartıldı, üç günlük asker, askeri öğrenciler ve o gece İstanbul`a gelen ve Bakırköy Belediye Başkanı`nın evinde kalan Kemal Kılıçdaroğlu. O gün iktidarda olan hükümet, hükümet üyeleri, MİT Başkanı veya Genel Kurmay Başkanı gibi devleti yönetenler veya sorumluluğu olanların asla ve haşa günayları yoktur.

Sonuç olarak bir daha diyorum ki, Atatürk devrim ve ilkelerinden sapanlar, bu ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Bu ülkede öyle hayınlar var ki, o hayınlar şunu deme cüretini göstere biliyorlar:

Güneş doğuyor, taş adam eriyor.

Bunun gibi soysuzlar olduğu sürece, bu ülkede çok 15 Temmuz hain darbe girişimleri olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

KURTULUŞ SAVASI OLMASAYDI

KURTULUŞ SAVASI OLMASAYDI

Evet, Kurtuluş Savaşı olmasaydı, sonuç ne olurdu?

Bu sorunun cevabını hemşerim Prof. Dr. İsmet Çetin çok güzel vermiş. Sayın Çetin diyor ki,

„Ayasofya münasebetiyle: Atatürk liderliğinde Türkün millî mücadelesi olmasaydı Azerbaycan’dan gelen Ehmed Cavad’ın ağıtları devam ederdi. İşgal altındaki İstanbul’da değil Ayasofya minareleri, Türk mezarları bile olmazdı“.

İSTANBUL
Men sévdiyim mermer sineli yarın,
Déyirler, ḳoynunda yabançı el var!
Baḫıb üfüḳlere, uzaḳ yollara
Ağıyormuş mavi gözler, aḫşamlar!
Ah, éy solğun yüzlü, dalğın İstanbul!
Mavi gözleri, ipek bayğın İstanbul!

Değerli Bilim adamı Prof.Dr. İsmet Çetin ve değerli şair Ehmed Cavad, o kadar güzel özetlemişler ki, eklenecek söz yoktur diye düşünüyorum.

Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmasaydı ve Atatürk olmasaydı da, Yunan işgalinde kalsaydık diyen serseri Kadir Mısıroğlu gibi sahte tarihciye mi, yoksa İsmet Çetin gibi gerçekleri yazanlara mı inanmak zorundayız? Tabi ki gerçekleri yazanlara inanacağız.

Kurtuluş Savaşı olmasaydı ve zaferle sonuçlanmasaydı, bugün Ayasofya`ya ihanet ettiler diyenler olmayacaktı. Atatürk ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı`nda başarılı olmasaydılar, İsmet İnönü Lozan`da yedi duele karşı tek başına mücadele ederek, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını kabul ettiremiyecekti.

Kurtuluş Savaşı`nı yok sayanlar, Atatürk ve arkadaşlarının almış oldukları kararları red ederek, ihanet diyenlerin tarih bilgilerinden şüphe derim.

Evet, Kurtuluş Savaşı olmasaydı ve zaferle sonuçlanmasaydı ne ezan sesi duyacaktık ve neden bayrağımız göklerde dalgalanacaktı. İstanbul ingilizler ve italyanlar tarafından işgal edilmiş, Topkapı Sarayı`na kapatılmış bir padışah ve halife Vahdettin vardı. İtalyan askerleri Vahdettin`in sarayın bahçesine çıkmasına dahi müsade etmiyorlardı.

Eğer Atatürk sonrası iktidar olan siyasi partilar, Atatürk`ün „Yurtda Sulh, Cihanda Sulh“ ilkesine sadık kalsalardı, Türkiye bugün daha saygın yerlerde olacaktı. Çok partilı sisteme geçenden sonra, sağcı partilar dini ön plana çıkartarak, yeniden din yobazlarına meydanları açtılar.

Sağcı iktidarların arka bahçesi olan tarikatlar, cemaatler veya benzerleri, sonunda Türkiye Cumhuriyeti`nin parlamentosunu bombaladılar. Kimdi bunları yemleyen, sulayan ve devletin sırlarını verenler?

Fethullah Gülen denen melanete Türkiye Cumhuriyeti idaresini, hukukunu, eğitimini, askeri veya emniyetini kimler peşkeş çektiler? Türk Ordusu`nun bütün sırlarının saklandığı Kozmik Odayı kimler FETÖ canilerine açtı?

Hiç kimse kafasını kuma gömüp, kıçımı kimse görmüyor demesin. Suçlular belli, fakat suçunu kabul etmiyenler halen konuşuyor. Atatürk ilke ve devrimlerinden vaz geçerek, kendilerini devrin lideri görenler, FETÖ gibi hainlara bu ülkeyi teslim ettiler.

Ergenekon veya Balyoz gibi davaların savcıları kimdi?
O savcıyı ülke dışına çıkaranlar kimdi?

Bu soruların cevabı verilmeden, 15 Temmuz darbe girişiminin gerçek yüzü ortaya çıkmayacaktır.

Bugün 15 Temmuz 2016, darbe girişiminin dördüncü senesi. Dört sene içerisinde FETÖ darbesi neden yapıldı, kimler yaptı, siyasi ayağı kim veya kimlerdi, açığa çıkarıldımı?

Çıkartıldı, üç günlük asker, askeri öğrenciler ve o gece İstanbul`a gelen ve Bakırköy Belediye Başkanı`nın evinde kalan Kemal Kılıçdaroğlu. O gün iktidarda olan hükümet, hükümet üyeleri, MİT Başkanı veya Genel Kurmay Başkanı gibi devleti yönetenler veya sorumluluğu olanların asla ve haşa günayları yoktur.

Sonuç olarak bir daha diyorum ki, Atatürk devrim ve ilkelerinden sapanlar, bu ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Bu ülkede öyle hayınlar var ki, o hayınlar şunu deme cüretini göstere biliyorlar:

Güneş doğuyor, taş adam eriyor.

Bunun gibi soysuzlar olduğu sürece, bu ülkede çok 15 Temmuz hain darbe girişimleri olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER