25.2 C
Hamburg
Cumartesi, Haziran 29, 2024

NASIL OLURDA ATATÜRK´Ü LANETLER

NASIL OLURDA ATATÜRK´Ü LANETLER

Ayasofya açılışını, 24 Temmuz gününe getirmeleri Atatürk, Cumhuriyet ve Lozan`a meydan okumaktır. Diyanet İşleri Başkanı kim oluyor da, Atatürk`e lanet okuyabiliyor? Bende, Atatürk`e lanet okuyanı lanetliyorum.

Diyanet İşleri Başkanı bir Cuma Hutbesi değil, yaptığı konuşma ile kin ve nefretini kusmuştur. Bir tarafdan İslam Dini barış ve sevgi dini derken, kendisi gibi düşünmeyenleri ve Ayasofya`yı müze yapanları da lanetlemiştir. Yalnız Atatürk ve arkadaşlarını değil, aynı zamanda müslümanlar dışında kalanları da lanetlemiş ve nefretini kusmuştur.

Sayın Ali Erbaş bilmeli ki, kendisi Osmanlı İmparatorluğu memuru değil, laik, sosyal ve hukuk devleti olan, Türkiye Cumhuriyet`in memurudur. Bu adamın tarafsız olması gerekirken, herkesi kucaklaması gerekirken, kendi gibi düşünmeyen herkese lanet okumuştur.

Ey imanlı müslümanlar, ayağa kalkın ve deyin ki, Ey Ali Erbaş, eğer o kultukda oturuyorsan ve bugün Ayasofya`da Hutbe olarak tanımladığın konuşmayı yapabildiysen, bunu, bu devleti kuranlara ve Lozan`da bu devletin sınırlarını çizenlere borçlusun. Evet, Fatih Konstantipolu almış ve Ayasofya`yı da cami yapmıştır. O günün koşullarında doğru yapmıştır. Fakat, bilmeni isterim ki, bugün adı İstanbul olan bu güzel şehri, İngiliz ve İtalyan işgalinden kurtaran da Atatürktür.

Ey imanlı müslümanlar, bir müslüman ülkelerine ve birde Türkiye Cumhuriyeti`ne bakın. Türkiye Cumhuriyeti dışında kalan ülkelerin, müslüman olduklarına inanıyormusunuz? Bu nasıl bir müslümanlık olmalı ki, müslüman müslümanı Allah adına katlediyor. Bütün müslüman ülkelerinde savaş, yoksulluk ve kan var. Ey Ali Erbaş, nasıl oluyorda, çağdaş bir ülkede yaşamakdan rahatsız oluyorsun.

Ey imanlı müslümanlar ayağa kalkın ve haykırın. Deyin ki, Ali Erbaş Cuma Hutbesi adı altında dini politikaya alet ettin. Eğer müslüman ülkeler bugün savaş, yoksulluk ve kan ile yaşıyorsa, bunun sebebi sizin gibi kin ve nefret besleyen din adamı olduklarını söyleyen cahillerdir.

Neyimiş Fatih`in vesiyetine dokunan yanarmış ve lanetlenirmiş. O zaman Atatürk`ün elleri ve özel parası ile yapılan ve Türk Milleti`ne hediye edilen Atatürk Orman Çiftliği talan edilirken görmüyormusun? Eğer görüyorda, susuyorsan, o zaman sen samimi değilsin.

Dahası Atatürk`ün vesiyeti olan İş Bankası hisselerini gasp etmek isteyenlere, neden gerekli görüşünü belirtmiyor ve susuyorsun? Kutsal kitap Kur`an`da diyor ki „haksızlık karşısında susan şeytandır“.

Gerçekden çok üzücü bir Hutbe konuşmasını dinledik. Bu ülkenin kurucusuna lanet okuyan birisinin din adamı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması mümkünmü? Ben, Ali Erbaş`a bütün hakkımı haram ediyorum. İnancım o ki, benim gibi düşünen herkes hakkını bu adama haram edecektir.

Ali Erbaş diyor ki, „Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedileni çığneyen lanete uğrar“. Yani demek istiyor ki, Atatürk burayı müze yapmakla lanetlenmelidir.

Kendi adamları olan Murat Bardakcı dahi, Fatih Sultan Mehmet`in böyle bir sözü yoktur diyor. O zaman Ali Erbaş elinde kılıç ile Hutbe okuyarak ve yalan söyleyerek kendi kendini lanetlemiştir.

Atatürk ve arkadaşlarına lanet okuyanlar, Lozan`ı kabul etmiyenler, kul hakkı yiyenler, Hz. Hamza`nın kılıcı ile müslümanlığı kabul eden Ebu Süfyan`a benziyorlar. Nasıl ki, Ebu Süfyan ve çocukları Hz. Muhamed`in soyuna ihanet etmişlerse, bugünde Ebu Sufyan soyundan gelenler ve Emevi zihniyetini din olarak kabul edenler Atatürk`e lanet okumuşlardır.

Hz. Muhammed`e ihanet eden Ebu Süfyan ile, Atatürk`e lanet okuyan Ali Erbaş arasında fazla bir fark yoktur.

Yalnız Ali Erbaş suçlu değildir; Ali Erbaş`a o konuşmayı müsade edenler ve Büyük Atatürk`e lanet sözünü söylerken, en ön safta oturanlar en büyük suçludur.

Ali Erbaş ve aynı görüşte olanlar, Kurtuluş Savaşı esnasında Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına lanet okumuşlardır. İzmir, Manisa, Balıkesir, Uşak veya Kütahya sokaklarında „Allahu Ekber“ diyerek, Yunan askerlerine destek olunmasını istemişlerdir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

NASIL OLURDA ATATÜRK´Ü LANETLER

NASIL OLURDA ATATÜRK´Ü LANETLER

Ayasofya açılışını, 24 Temmuz gününe getirmeleri Atatürk, Cumhuriyet ve Lozan`a meydan okumaktır. Diyanet İşleri Başkanı kim oluyor da, Atatürk`e lanet okuyabiliyor? Bende, Atatürk`e lanet okuyanı lanetliyorum.

Diyanet İşleri Başkanı bir Cuma Hutbesi değil, yaptığı konuşma ile kin ve nefretini kusmuştur. Bir tarafdan İslam Dini barış ve sevgi dini derken, kendisi gibi düşünmeyenleri ve Ayasofya`yı müze yapanları da lanetlemiştir. Yalnız Atatürk ve arkadaşlarını değil, aynı zamanda müslümanlar dışında kalanları da lanetlemiş ve nefretini kusmuştur.

Sayın Ali Erbaş bilmeli ki, kendisi Osmanlı İmparatorluğu memuru değil, laik, sosyal ve hukuk devleti olan, Türkiye Cumhuriyet`in memurudur. Bu adamın tarafsız olması gerekirken, herkesi kucaklaması gerekirken, kendi gibi düşünmeyen herkese lanet okumuştur.

Ey imanlı müslümanlar, ayağa kalkın ve deyin ki, Ey Ali Erbaş, eğer o kultukda oturuyorsan ve bugün Ayasofya`da Hutbe olarak tanımladığın konuşmayı yapabildiysen, bunu, bu devleti kuranlara ve Lozan`da bu devletin sınırlarını çizenlere borçlusun. Evet, Fatih Konstantipolu almış ve Ayasofya`yı da cami yapmıştır. O günün koşullarında doğru yapmıştır. Fakat, bilmeni isterim ki, bugün adı İstanbul olan bu güzel şehri, İngiliz ve İtalyan işgalinden kurtaran da Atatürktür.

Ey imanlı müslümanlar, bir müslüman ülkelerine ve birde Türkiye Cumhuriyeti`ne bakın. Türkiye Cumhuriyeti dışında kalan ülkelerin, müslüman olduklarına inanıyormusunuz? Bu nasıl bir müslümanlık olmalı ki, müslüman müslümanı Allah adına katlediyor. Bütün müslüman ülkelerinde savaş, yoksulluk ve kan var. Ey Ali Erbaş, nasıl oluyorda, çağdaş bir ülkede yaşamakdan rahatsız oluyorsun.

Ey imanlı müslümanlar ayağa kalkın ve haykırın. Deyin ki, Ali Erbaş Cuma Hutbesi adı altında dini politikaya alet ettin. Eğer müslüman ülkeler bugün savaş, yoksulluk ve kan ile yaşıyorsa, bunun sebebi sizin gibi kin ve nefret besleyen din adamı olduklarını söyleyen cahillerdir.

Neyimiş Fatih`in vesiyetine dokunan yanarmış ve lanetlenirmiş. O zaman Atatürk`ün elleri ve özel parası ile yapılan ve Türk Milleti`ne hediye edilen Atatürk Orman Çiftliği talan edilirken görmüyormusun? Eğer görüyorda, susuyorsan, o zaman sen samimi değilsin.

Dahası Atatürk`ün vesiyeti olan İş Bankası hisselerini gasp etmek isteyenlere, neden gerekli görüşünü belirtmiyor ve susuyorsun? Kutsal kitap Kur`an`da diyor ki „haksızlık karşısında susan şeytandır“.

Gerçekden çok üzücü bir Hutbe konuşmasını dinledik. Bu ülkenin kurucusuna lanet okuyan birisinin din adamı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması mümkünmü? Ben, Ali Erbaş`a bütün hakkımı haram ediyorum. İnancım o ki, benim gibi düşünen herkes hakkını bu adama haram edecektir.

Ali Erbaş diyor ki, „Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedileni çığneyen lanete uğrar“. Yani demek istiyor ki, Atatürk burayı müze yapmakla lanetlenmelidir.

Kendi adamları olan Murat Bardakcı dahi, Fatih Sultan Mehmet`in böyle bir sözü yoktur diyor. O zaman Ali Erbaş elinde kılıç ile Hutbe okuyarak ve yalan söyleyerek kendi kendini lanetlemiştir.

Atatürk ve arkadaşlarına lanet okuyanlar, Lozan`ı kabul etmiyenler, kul hakkı yiyenler, Hz. Hamza`nın kılıcı ile müslümanlığı kabul eden Ebu Süfyan`a benziyorlar. Nasıl ki, Ebu Süfyan ve çocukları Hz. Muhamed`in soyuna ihanet etmişlerse, bugünde Ebu Sufyan soyundan gelenler ve Emevi zihniyetini din olarak kabul edenler Atatürk`e lanet okumuşlardır.

Hz. Muhammed`e ihanet eden Ebu Süfyan ile, Atatürk`e lanet okuyan Ali Erbaş arasında fazla bir fark yoktur.

Yalnız Ali Erbaş suçlu değildir; Ali Erbaş`a o konuşmayı müsade edenler ve Büyük Atatürk`e lanet sözünü söylerken, en ön safta oturanlar en büyük suçludur.

Ali Erbaş ve aynı görüşte olanlar, Kurtuluş Savaşı esnasında Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına lanet okumuşlardır. İzmir, Manisa, Balıkesir, Uşak veya Kütahya sokaklarında „Allahu Ekber“ diyerek, Yunan askerlerine destek olunmasını istemişlerdir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER