Türkiye`de son günlerde çok garip olaylar oluyor.
Bir tarafda Devlet Bahçeli`nin yaptığı abuk sapık açıklamaları, diğer tarafda ise HDP`ye yapılan operasyonlar.
Devlet Bahçeli nasıl bir ruh sağlığına sahip olmalı ki, Türkiye Cumhuriyeti`nin Anayasa Mahkemesi`nin kapatılmasını talep etme cüretini kendisinde buluyor.
Önce Baroları bölmek için gerekli yasaları çıkarttılar.
Sonra Devlet Bahçeli aldığı görev doğrultusunda, Türk Tabipler Birliği`nin kapatılmasını ve yöneticilerinin tutuklanmasını talep etmiştir.
Bahçeli diyor ki, “Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır”.
Bahçeli devam ediyor ve diyor ki, Anayasa Mahkemesi ”Hak ihlali adı altında verilen kararlar telafisi imkansız zararlar vermektedir”.
Bahçeli bilmeli ki, Anayasa Referandumu ile başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere, bütün yüksek mahkeme yargıçları kankası Erdoğan tarafından atanmaktadır. Demek ki, kendi seçtikleri hakimlerin vermiş oldukları kararlara dahi tahamül edilemiyecek duruma gelinmiştir. O zaman Bahçeli`ye sormak gerekir, Anayasa Mahkemesi kapatılarak, yerine kurulacak Yüksek Mahkeme nasıl olacaktır?
Bahçeli bir konuda haklı, oda faşizimde hukuk olmayacağına göre, Anayasa Mahkemesi gibi bir yargı organına da ihtiyaç olmayacaktır. Devlet Bahçeli diyor ki, yeni sestemde yalnız bir kişi haklıdır, oda Erdoğan. Mahkemeler verecekleri kararı Erdoğan adına vermelidir. Devlet Bahçeli bilmeli ki, Avurpa`da bir zamanlar bütün gücü elinde bulunduran bir lider vardı, bütün kararlar onun adına veriliyordu.
Sayın Devlet Bahçeli ateş ile oynuyor. Devlet Bahçeli`ye birileri demokratik ülkelerde Yüksek Mahkeme yargıçların ve mahkemelerin bağımsız olduklarını ve kararlarını evrensel hukuka göre verdiklerini anlatmalıdır.
Gelelim Kars Belediyesi ve HDP`li yöneticilere karşı yürütülen operasyonlara. Kars`da neler oluyor, onu biraz inceliyelim.
Bir önceki Belediye Başkanı Kars`da hukuku ve Belediye Meclisi`ni saf dışı bırakılmıştır. Belediye ihaleleri yalnız „Rant Çetesinin“ talepleri doğrultusunda verilmiştir. HDP`li Belediye Başkanı Ayhan Bilgen seçilenden sonra, belediyenin yaklaşık yarım milyar TL borcu olduğunu açıklamıştır. Kars`da çok iyi çalışmalar yapan ve neredeyse bütün kararları Belediye Meclisi`nde bulunan partilarla ortak alan Ayhan Bilgen saf dışı edilmek isteniyorsa, bu çok acı bir durum.
Nasıl ki bir zamanlar FETÖ`nun polisi, savcısı ve hakimi birçok insanın hayatını „Ergenekoncu“ suçlaması ile karartıysa, şimdi de PKK yandaşı olmakla suçlanıp karartılmak isteniyor. Bu hükümetin tek sorunu var, kendisinden olmayan herkesi ya FETÖ veya PKK`lı olarak suçlamak.
Türkiye freni patlamış kamyon gibi gidiyor. Direksiyonda oturan şöför ve muavini ise, arabayı durduirmayı değil, gidiş güzargahında bulunan bütün varlıkları yok etmek istiyorlar.
Ülkeyi yönetenlerin yeniden sağlıklı düşünmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti`ne daha fazla zarar vermemeleri gerekmektedir.
Gerçekten Türkiye`de neler oluyor?