14.2 C
Hamburg
Perşembe, Haziran 13, 2024

Can Dündar, Hamburg’da ayakta alkışlandı! İZLE

cannGazeteci Can Dündar, Hamburg Thalia Theater’in düzenleği okuma gününün açılış konuşmasını yaptı.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ
Foto:Elbe Express

Almanya’da sürgün hayatı yaşayan eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Hamburg’da önemli açıklamalar yaptı. Thalia Theater’ın davetlisi olarak geldiği Hamburg’da büyük ilgi ile karşılaşan Dündar, okuma günlerinin açılış konuşmasını yaptı.

Hamburg Kültür Bakanı Dr. Carsten Brosda’nın da aralarında bulunduğu büyük kalabalığa Dündar şöyle konuştu:  “Ülkem Suriye’de savaşa girdi. Ülkem savaşta ben Almanya’da sürgündeyim. Almanya hükümet arayışında. Arkadaşlarım, yoldaşlarım hapisteler. Türkiye, Dünyanın en büyük hapishanesi haline geldi. Şimdi demokrasiyi tartışacağız. Bir şeylerin yanlış gittiği ortada. Hepimiz biliyoruz, demokrasi dünyada tehdit altında. Biz Türkiye’de ne yazık ki bunu tam anlamıyla tenefüs edemedik. Hep bizim için bir ütopyaydı, tam demokrasi. Ne zaman biraz demokrasiye yaklaşsak bir askeri darbe ile önü kesildi. Ama artık görüyorum ki yanlız değiliz. Sadece biz değiliz tüm dünya tehdit altında. Üstelik demokrasinin beşiği sayılan Batı dünyasında da tehdit altında olduğunu görüyoruz. İlkkez sizlerde yaklaşan bir otoriterliğin kokusunu alıyorsunuz. Terörü önleme gerekçesiyle yükselen bir güvenlik tehditi ve güvenlik devletini hissediyorsunuz. Ve Avrupa’nın çeperlerinde yükselen totoriter rejimlerin baskısını hissediyorsunuz. Acaba Avrupa ve Amerika’yıda içine alarak demokrasinin beşiği ünvanını kabul ediyor muydu? Evet Avrupa’da Parlamenter demokrasi, Başkanlık rejimi, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları dünyanın diğer bölgelerine göre çok iyi koşullarda. Ama orada öyleyken dünyanın kalanında böyle olmaması ve bunda Batı dünyasının sorumlu olması sebebiyle batıyı başka görememiz gerekmiyor mu? Guantanamo’da bütün bu işkenceleri yapan Amerika’nın kendi ülkesinde demokratik olması acaba ona demokratik bir ülke dememize yeter mi? Kendisi kusursuz bir demokrasi ile başka ülkelere faşizm ithal eden ülkeler demokratik sayılabilirler mi? Ben artık ülkelerin nasıl yönetildiğine değil diğer ülkelerde neyi desteklediklerine de bakıyorum, onlara demokratik ülke dememiz için. Amerika dünyanın en büyük demokrasisi sayıldığı 80’lerde ben Amerikanın destekleği bir darbenin altında gazetecilik yapmaya çalışıyordum. Birçok insan hapiste işkencelerden geçiriliyordu. O yüzden biz Amerika dendiğinde başka şeyler hatırlıyoruz. Cezayir sicili olan Fransa’ya abaca demokratik Fransa’da diye bilir miyiz? Bosna’daki katliama göz yuman Hollanda’ya demokratik diye bilir miyiz? Dolayısıyla ülkelerin kendi evlatlarına iyi davranması başkalarına işkence yapılırken seyirci kaldıkları sürece onları demokratik saymaya yeterli olmayacaktır. Daha zor sorulara gelmek istiyorum. Demokratik yollardan iktidara gelendiğini söyleyen hükümetler acaba iktidara geldikten sonra demokrasiyi  tahrip etme hakkına sahipler midir? Başka bir soru: Anti-demokratik bir hareketin demokratik kanalları kullanmasına ne kadar göz yuma biliriz? Karşı karşıya olduğumuz sorunlar bunlar. Birazda aynayı kendimize halka tutalım. Bir ülkede çoğunluk demokrasinin yok edilmesinden yana oy kullanıyorsa buna izin verecek miyiz? Amerikan halkı ırkçığı tescilli bir lidere oy verdi. O lider şimdi ülkesinde basın özgürlüğünü yok etmek için elinden geleni yapıyor. Oy ile geldi bir şey yapamayacağız mı diyeceğiz? “

Türk hükümetinin her türden anti-demokratik baskısına gözlerini kapamayı tercih ettiler!

Uluslararası sermaye ne yazık ki uzlaşmalarla kurulan koalisyon hükümetleri, demokratik yönetimlerin yerine kolay iş yapacağı totaliter rejimleri tercih etmeye başladığını eleştiren Dündar”  Uluslararası şirketlerin, Silah tüccarlarının bazı ülkelerde demokratik bir kaostansa istikrarlı bir totaliter yönetimi tercih ettiğini görüyoruz ve bundan utanç duyuyoruz. Avrupa sermayesi, Silah tüccarları Türkiye’de bir baskı rejiminin kurulmasına birazda bu gerekçeyle göz yumdu. Avrupa hükümetleri Almanya’yıda içine katarak söyleyeceğim: Özellikle Mülteci göçüne karşı koyabilmesi için Türk hükümetinin her türden anti-demokratik baskısına gözlerini kapamayı tercih ettiler. “ dedi.

IMG_4604

Merkel’e  “ Türkiye’deki Tutuklu gazetecileri soran gazeteci Deniz Yücel şuan hapiste”

Kendinisinin hapiste olduğu sürede Almanya Başbakanı Merkel’in ziyaretini hücresinde televizyon izlediğini söyleyen Dündar, Alman bir gazetecinin Merkel’e “ Türkiye’deki tutuklu gazetecilerinin durumunu” sorduğunda Merkel’in tabiki bu konuda görüşeceğini ve bu soruyu Türk Başbakanı yanıtlarsa daha iyi olacağını söylediğini aktardı. Türk Başbakanı soruya “ Hapiste tutuklu gazeteci yok” diye cevap verdiğini söyleyen Dündar, soruyu şuanda Türkiye’de hapiste olan Deniz Yücel’in sorduğunu hatırlattı.

Konuşmasının bitiminde Dündar, davetliler tarafında dakikalarca ayakta alkışlandı.

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Can Dündar, Hamburg’da ayakta alkışlandı! İZLE

cannGazeteci Can Dündar, Hamburg Thalia Theater’in düzenleği okuma gününün açılış konuşmasını yaptı.

ELBE EXPRESS/KENT HABERLERİ
Foto:Elbe Express

Almanya’da sürgün hayatı yaşayan eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Hamburg’da önemli açıklamalar yaptı. Thalia Theater’ın davetlisi olarak geldiği Hamburg’da büyük ilgi ile karşılaşan Dündar, okuma günlerinin açılış konuşmasını yaptı.

Hamburg Kültür Bakanı Dr. Carsten Brosda’nın da aralarında bulunduğu büyük kalabalığa Dündar şöyle konuştu:  “Ülkem Suriye’de savaşa girdi. Ülkem savaşta ben Almanya’da sürgündeyim. Almanya hükümet arayışında. Arkadaşlarım, yoldaşlarım hapisteler. Türkiye, Dünyanın en büyük hapishanesi haline geldi. Şimdi demokrasiyi tartışacağız. Bir şeylerin yanlış gittiği ortada. Hepimiz biliyoruz, demokrasi dünyada tehdit altında. Biz Türkiye’de ne yazık ki bunu tam anlamıyla tenefüs edemedik. Hep bizim için bir ütopyaydı, tam demokrasi. Ne zaman biraz demokrasiye yaklaşsak bir askeri darbe ile önü kesildi. Ama artık görüyorum ki yanlız değiliz. Sadece biz değiliz tüm dünya tehdit altında. Üstelik demokrasinin beşiği sayılan Batı dünyasında da tehdit altında olduğunu görüyoruz. İlkkez sizlerde yaklaşan bir otoriterliğin kokusunu alıyorsunuz. Terörü önleme gerekçesiyle yükselen bir güvenlik tehditi ve güvenlik devletini hissediyorsunuz. Ve Avrupa’nın çeperlerinde yükselen totoriter rejimlerin baskısını hissediyorsunuz. Acaba Avrupa ve Amerika’yıda içine alarak demokrasinin beşiği ünvanını kabul ediyor muydu? Evet Avrupa’da Parlamenter demokrasi, Başkanlık rejimi, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları dünyanın diğer bölgelerine göre çok iyi koşullarda. Ama orada öyleyken dünyanın kalanında böyle olmaması ve bunda Batı dünyasının sorumlu olması sebebiyle batıyı başka görememiz gerekmiyor mu? Guantanamo’da bütün bu işkenceleri yapan Amerika’nın kendi ülkesinde demokratik olması acaba ona demokratik bir ülke dememize yeter mi? Kendisi kusursuz bir demokrasi ile başka ülkelere faşizm ithal eden ülkeler demokratik sayılabilirler mi? Ben artık ülkelerin nasıl yönetildiğine değil diğer ülkelerde neyi desteklediklerine de bakıyorum, onlara demokratik ülke dememiz için. Amerika dünyanın en büyük demokrasisi sayıldığı 80’lerde ben Amerikanın destekleği bir darbenin altında gazetecilik yapmaya çalışıyordum. Birçok insan hapiste işkencelerden geçiriliyordu. O yüzden biz Amerika dendiğinde başka şeyler hatırlıyoruz. Cezayir sicili olan Fransa’ya abaca demokratik Fransa’da diye bilir miyiz? Bosna’daki katliama göz yuman Hollanda’ya demokratik diye bilir miyiz? Dolayısıyla ülkelerin kendi evlatlarına iyi davranması başkalarına işkence yapılırken seyirci kaldıkları sürece onları demokratik saymaya yeterli olmayacaktır. Daha zor sorulara gelmek istiyorum. Demokratik yollardan iktidara gelendiğini söyleyen hükümetler acaba iktidara geldikten sonra demokrasiyi  tahrip etme hakkına sahipler midir? Başka bir soru: Anti-demokratik bir hareketin demokratik kanalları kullanmasına ne kadar göz yuma biliriz? Karşı karşıya olduğumuz sorunlar bunlar. Birazda aynayı kendimize halka tutalım. Bir ülkede çoğunluk demokrasinin yok edilmesinden yana oy kullanıyorsa buna izin verecek miyiz? Amerikan halkı ırkçığı tescilli bir lidere oy verdi. O lider şimdi ülkesinde basın özgürlüğünü yok etmek için elinden geleni yapıyor. Oy ile geldi bir şey yapamayacağız mı diyeceğiz? “

Türk hükümetinin her türden anti-demokratik baskısına gözlerini kapamayı tercih ettiler!

Uluslararası sermaye ne yazık ki uzlaşmalarla kurulan koalisyon hükümetleri, demokratik yönetimlerin yerine kolay iş yapacağı totaliter rejimleri tercih etmeye başladığını eleştiren Dündar”  Uluslararası şirketlerin, Silah tüccarlarının bazı ülkelerde demokratik bir kaostansa istikrarlı bir totaliter yönetimi tercih ettiğini görüyoruz ve bundan utanç duyuyoruz. Avrupa sermayesi, Silah tüccarları Türkiye’de bir baskı rejiminin kurulmasına birazda bu gerekçeyle göz yumdu. Avrupa hükümetleri Almanya’yıda içine katarak söyleyeceğim: Özellikle Mülteci göçüne karşı koyabilmesi için Türk hükümetinin her türden anti-demokratik baskısına gözlerini kapamayı tercih ettiler. “ dedi.

IMG_4604

Merkel’e  “ Türkiye’deki Tutuklu gazetecileri soran gazeteci Deniz Yücel şuan hapiste”

Kendinisinin hapiste olduğu sürede Almanya Başbakanı Merkel’in ziyaretini hücresinde televizyon izlediğini söyleyen Dündar, Alman bir gazetecinin Merkel’e “ Türkiye’deki tutuklu gazetecilerinin durumunu” sorduğunda Merkel’in tabiki bu konuda görüşeceğini ve bu soruyu Türk Başbakanı yanıtlarsa daha iyi olacağını söylediğini aktardı. Türk Başbakanı soruya “ Hapiste tutuklu gazeteci yok” diye cevap verdiğini söyleyen Dündar, soruyu şuanda Türkiye’de hapiste olan Deniz Yücel’in sorduğunu hatırlattı.

Konuşmasının bitiminde Dündar, davetliler tarafında dakikalarca ayakta alkışlandı.

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER