Akıl alır gibi değil, gazeteciler herkesin bildiği, Sosyal Medya`da milyonların okuduğu MİT mensubu birisinin cenaze haberini yazdılar diye, 19 sene ceza talebi ile yargılanıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Ceza Yasası nasıl bir yasa olabilir ki, sekiz sene önce atılan Twitter dolayısıyla 9 sene ceza veriliyor, gazeteci haber yaptığı için 19 sene ceza talebi ile yargılanıyor.

Hukukcu arkadaşlarım, değerli savcılar ve hakimler alınmasın, gazeteciler için iddianame yazan savcı veya savcılar gerçekten hukuk eğitimi almış insanlarmı? Savcı 19 sene ceza talebinde bulunuyor, mahkeme 19 sene istenen gazetecilerden bir kısmını serbest bırakıyor. Hakim sormuyormu, kardeşim sizin yazdığınız iddianameyi ciddiye almak Evrensel Hukuka ihanettir.

Düşüne biliyormusunuz, yazılan haberden dolayı 19 sene hapis cezası, yani insan ömrünün dörtde biri. Madem bir kısmını serbest bıraktınız, o zaman diğerlerini hangi hakla içeride tutuyorsunuz? Yoksa hepisini serbest bırakırsanız, birilerinin sizin kulağınızı çekeceğinden mi korkuyorsunuz? Eğer korku ile karar veriyorsanız, o okuduğunuz kanun kitapları birgün sizin yüzünüze maske olur.

Ben hukucu değilim, fakat birçok hukukcudan daha fazla hukuk bilgisine sahip olduğumu düşünüyorum. İşletme okurken, neredeyse bütün ceza veya hukuk derslerini almıştım. Ayrıca, yaklaşık otuz seneden fazla, bütün mahkemelerde binlerce ceza davalarında tercümanlık yaptım. Yine sekiz sene Eyalat İdare Mahkemesi`nde jüri hakimlik görevinde de bulundum. Girdiğim bütün ceza davalarında savcıların 15 sene istediği cezanın yok sayılarak, sanığın serbest bırakıldığına şahit olmadım. Savcının ceza talebi ile mahkemenin verdiği ceza arasında da astronomik bir fark olduğuna da şahit olmadım. Tabi ki olmuştur, örneğin savcı ömür boyu hapis talebinde bulunmuştur, fakat mahkeme yaptığı sorgulama, şahit ve deliller doğrultusunda cezasını 15 sene olarak vermiştir. Hiçbir zaman savcının ömür boyu istediği cezayı mahkeme heyeti sıfırlamamıştır, buna hiç şahit olmadım.

Bence hükümetin baroların seçimi ile uğraşacağına, bu kadar gülünç ve anlamsız olan ceza yasalarını değiştirmesi gerekir. Akıl tutulması, FETÖ adaleti ve hukuku yok etti deniyor, fakat aynı iktidar ve onun güdümünde olan mahkemeler aynı FETÖ taktiği ile muhalifleri sindiriyorlar.

Halen Ankara`da onurlu, yasalara uyan ve vicdanının sesini dinleyen hakimler olduğuna inanmak istiyorum.

Akıl alır gibi değil, gazeteciler herkesin bildiği, Sosyal Medya`da milyonların okuduğu MİT mensubu birisinin cenaze haberini yazdılar diye, 19 sene ceza talebi ile yargılanıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Ceza Yasası nasıl bir yasa olabilir ki, sekiz sene önce atılan Twitter dolayısıyla 9 sene ceza veriliyor, gazeteci haber yaptığı için 19 sene ceza talebi ile yargılanıyor.

Hukukcu arkadaşlarım, değerli savcılar ve hakimler alınmasın, gazeteciler için iddianame yazan savcı veya savcılar gerçekten hukuk eğitimi almış insanlarmı? Savcı 19 sene ceza talebinde bulunuyor, mahkeme 19 sene istenen gazetecilerden bir kısmını serbest bırakıyor. Hakim sormuyormu, kardeşim sizin yazdığınız iddianameyi ciddiye almak Evrensel Hukuka ihanettir.

Düşüne biliyormusunuz, yazılan haberden dolayı 19 sene hapis cezası, yani insan ömrünün dörtde biri. Madem bir kısmını serbest bıraktınız, o zaman diğerlerini hangi hakla içeride tutuyorsunuz? Yoksa hepisini serbest bırakırsanız, birilerinin sizin kulağınızı çekeceğinden mi korkuyorsunuz? Eğer korku ile karar veriyorsanız, o okuduğunuz kanun kitapları birgün sizin yüzünüze maske olur.

Ben hukucu değilim, fakat birçok hukukcudan daha fazla hukuk bilgisine sahip olduğumu düşünüyorum. İşletme okurken, neredeyse bütün ceza veya hukuk derslerini almıştım. Ayrıca, yaklaşık otuz seneden fazla, bütün mahkemelerde binlerce ceza davalarında tercümanlık yaptım. Yine sekiz sene Eyalat İdare Mahkemesi`nde jüri hakimlik görevinde de bulundum. Girdiğim bütün ceza davalarında savcıların 15 sene istediği cezanın yok sayılarak, sanığın serbest bırakıldığına şahit olmadım. Savcının ceza talebi ile mahkemenin verdiği ceza arasında da astronomik bir fark olduğuna da şahit olmadım. Tabi ki olmuştur, örneğin savcı ömür boyu hapis talebinde bulunmuştur, fakat mahkeme yaptığı sorgulama, şahit ve deliller doğrultusunda cezasını 15 sene olarak vermiştir. Hiçbir zaman savcının ömür boyu istediği cezayı mahkeme heyeti sıfırlamamıştır, buna hiç şahit olmadım.

Bence hükümetin baroların seçimi ile uğraşacağına, bu kadar gülünç ve anlamsız olan ceza yasalarını değiştirmesi gerekir. Akıl tutulması, FETÖ adaleti ve hukuku yok etti deniyor, fakat aynı iktidar ve onun güdümünde olan mahkemeler aynı FETÖ taktiği ile muhalifleri sindiriyorlar.

Halen Ankara`da onurlu, yasalara uyan ve vicdanının sesini dinleyen hakimler olduğuna inanmak istiyorum.