18 C
Hamburg
Pazar, Mayıs 26, 2024

30 MART 1972

1961 Anayasa`sı ile demokratik ve özgürlükcü haklara kavuşan işci ve gençlik, ülkenin bağımsızlığı konusunda yeni taleplerle yola çıkmışlardı.

Türkiye`nin NATO`ya girmesi ve Amerika`nın Türkiye`nin bağımsızlığını tehtit etmesi, başta Üniversite gençliği olmak üzere birçok kesimi rahatsız etmekteydi. Anayasa`nın kendilerine tanıdığı haklardan faydalanarak, devrimci ve sosyalist gençlik DEV-GENÇ`i kurmuşlardı.

DEV-GENÇ`i kuranların amacaı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti`ni sağlamaktı. Amerika`nın Türkiye`ye gözdağı vermek için, 6. Filo`yu İstanbul`a göndermesi, bardağı taşıran son damla olmuştu. Amerika`nın 6. Filosu`na karşı protesto eylemleri başlatan bağımsız Türkiye savunucularını, MTTB ve benzeri dinci ve amerikancılarmışlar, başta DEV-GENÇ olmak üzere 6. Filo`yu protesto eden gençliğe acımasızca saldırmışlardır. O gün 6. Filo`yu kıble olarak kabul eden ve namaz kılanların başında MTTB üyeleri geliyordu. Onlar bugün Türkiye`yi yönetmektedirler.

Amerikan emperyalizmi ve içeride ki işbirlikcileri, tam bağımsız Türkiye, ne Amerika ne Rusya diyen gençliğin güçlenmesinden korkuyorlardı. Amerikan destekli ve beslemeleri, sosyalist gençliğin üzerine var güçleri ile saldırıyorlardı. DEV-GENÇ ve diğer birçok öğrenci ve gençlik örgütleri sanıldıği ve anlatıldığı gibi hiçbir silahlı terör örgütüne katılmamışlardır.

Tıpki bugün Boğaziçi öğrencilerinin haklı taleplerini dinlemiyen devleti yönetenler gibi, o günün amerikancı iktidarı da Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının haklı taleplerini dinlememişlerdir. O gün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını dinlemiyen amerikancı Nihat Erim hükümeti ve ekibi, bugünlere gelinecek yolun taşlarını döşemişlerdir.

Eğer Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmeseydi, eminim ki, Türkiye bugün daha saygın ve bağımsız bir devlet olacaktı. Bakarmısınız, 1961 sonrası Başbakan olanların hepisinin ceplerinde Amerika tarafından verilen yönetme belgeleri bulunmaktadır. Amerika`dan izin almadan Başbakan olan kimse yoktur. Demirel, Özal, Çiller, Yılmaz ve Erdoğan, bunların hepisi Amerika tarafından yetiştirilmiş ve Türkiye`yi yönetmeleri için desteklenmişlerdir.

Amerikancı generaller tarafından 12 Mart 1971 tarihinde hükümete verilen muhtura ile birlikte, sosyalist ve bağımsızlık hareketinin önü kesilmek istenmişti. Amerika, Türkiye`de gelişen öğrenci, gençlik ve işci hareketinden korkuyor ve engel olunmasını istiyordu.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yakalanarak tutuklanmışlardı. Deniz ve arkadaşlarının yakalanması yetmemiş, idam edilmeleri gerekiyordu. O günün Başbakanı Nihat Erim ve daha sonra Demokrasi kahramanı olan Süleyman Demirel, amerikancı generallerin talebinin yerine getirilmesi için tam güçleri ile mücadele etmişlerdir.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını önlemek için Mahir Çayan ve dokuz arkadaşı, NATO`nun Ünye`de ki Radar Üstünde bulunan iki ingiliz ve bir kanadalıyi kaçırmışlardır. Mahir Çayan ve arkadaşlarının amacı, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarınının idamlarını engellemekti.

Ünye`den kaçırılan üç subay, Tokat`ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyü Muhtarı`nın evine getirilmişlerdir. Ne yazzık ki Köy Muhtarı Mahir Çayan ve arkadaşlarını ihbar etmiştir. Bu hayın ihbar sonunda, Kızıldere askerler tarafından kuşatılmıştır. Mahir Çayan ve arkadaşlarının talepleri kabul edilmemiş ve kaldıkları ev havan mermileri ile havaya uçurulmuştur.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını kurtarmak isteyen Mahir Çayan, arkadaşları ve üç NOAT elemanı katledilmiştir.

O günün Başbakanı Nihat Erim, başta İsmet İnönü olmak üzere Türkiye`nin sağduyulu insanlarını dinlememiş, Adalet Partisi lideri Demirel`in desteği ile Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmiştir.

Ne oldu, Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilerek Türkiye kalkındımı?

Ne oldu, Mahir Çayan ve arkadaşları Kızıldere`de dinlenmedi ve katledildiler, Türkiye dahamı bağımsız oldu?

Ne oldu, başta DİSK ve diğer işci sendikaları baskı altına alınarak, 15-16 Haziran direnişi kanlı şekilde bastırılarak, Türkiye işci sınıfı dahamı iyi refah ortamına kavuştu?

Hayır, bunların hiçbiri olmadı. Bilakis Türkiye daha fazla emperyalistlerin kucağına atıldı.

Eğer bugün FETÖ ve dinciler ülke yönetimini ele geçirmişlerse, bunun sorumluları 12 Mart 1971 Muhturasını veren generaller ve onu takip eden sağcı iktidarlardır. Eğer bugün Dolar 8,35 ve EURO 9,76 TL olmuş ise, bunun sorumlusu emperyalizme hizmet eden yöneticilerdir.

Eğer Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmeseydi, bugün Türkiye`yi o zeki insanlar yönetiyor olacaklardı. Ümit ederim ki, Boğaziçi Üniversitesi Rektör atamasının arkasında aynı oyunlar olmasın ve çağdaş, zeki ve ülke yönetimine aday olan gençliğin önü gerici ve amerikancı iktidar tarafından kesilmesin.

30 Mart 1972 tarihinde Kızıldere`de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşlarını saygı ile anıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

30 MART 1972

1961 Anayasa`sı ile demokratik ve özgürlükcü haklara kavuşan işci ve gençlik, ülkenin bağımsızlığı konusunda yeni taleplerle yola çıkmışlardı.

Türkiye`nin NATO`ya girmesi ve Amerika`nın Türkiye`nin bağımsızlığını tehtit etmesi, başta Üniversite gençliği olmak üzere birçok kesimi rahatsız etmekteydi. Anayasa`nın kendilerine tanıdığı haklardan faydalanarak, devrimci ve sosyalist gençlik DEV-GENÇ`i kurmuşlardı.

DEV-GENÇ`i kuranların amacaı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti`ni sağlamaktı. Amerika`nın Türkiye`ye gözdağı vermek için, 6. Filo`yu İstanbul`a göndermesi, bardağı taşıran son damla olmuştu. Amerika`nın 6. Filosu`na karşı protesto eylemleri başlatan bağımsız Türkiye savunucularını, MTTB ve benzeri dinci ve amerikancılarmışlar, başta DEV-GENÇ olmak üzere 6. Filo`yu protesto eden gençliğe acımasızca saldırmışlardır. O gün 6. Filo`yu kıble olarak kabul eden ve namaz kılanların başında MTTB üyeleri geliyordu. Onlar bugün Türkiye`yi yönetmektedirler.

Amerikan emperyalizmi ve içeride ki işbirlikcileri, tam bağımsız Türkiye, ne Amerika ne Rusya diyen gençliğin güçlenmesinden korkuyorlardı. Amerikan destekli ve beslemeleri, sosyalist gençliğin üzerine var güçleri ile saldırıyorlardı. DEV-GENÇ ve diğer birçok öğrenci ve gençlik örgütleri sanıldıği ve anlatıldığı gibi hiçbir silahlı terör örgütüne katılmamışlardır.

Tıpki bugün Boğaziçi öğrencilerinin haklı taleplerini dinlemiyen devleti yönetenler gibi, o günün amerikancı iktidarı da Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının haklı taleplerini dinlememişlerdir. O gün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını dinlemiyen amerikancı Nihat Erim hükümeti ve ekibi, bugünlere gelinecek yolun taşlarını döşemişlerdir.

Eğer Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmeseydi, eminim ki, Türkiye bugün daha saygın ve bağımsız bir devlet olacaktı. Bakarmısınız, 1961 sonrası Başbakan olanların hepisinin ceplerinde Amerika tarafından verilen yönetme belgeleri bulunmaktadır. Amerika`dan izin almadan Başbakan olan kimse yoktur. Demirel, Özal, Çiller, Yılmaz ve Erdoğan, bunların hepisi Amerika tarafından yetiştirilmiş ve Türkiye`yi yönetmeleri için desteklenmişlerdir.

Amerikancı generaller tarafından 12 Mart 1971 tarihinde hükümete verilen muhtura ile birlikte, sosyalist ve bağımsızlık hareketinin önü kesilmek istenmişti. Amerika, Türkiye`de gelişen öğrenci, gençlik ve işci hareketinden korkuyor ve engel olunmasını istiyordu.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yakalanarak tutuklanmışlardı. Deniz ve arkadaşlarının yakalanması yetmemiş, idam edilmeleri gerekiyordu. O günün Başbakanı Nihat Erim ve daha sonra Demokrasi kahramanı olan Süleyman Demirel, amerikancı generallerin talebinin yerine getirilmesi için tam güçleri ile mücadele etmişlerdir.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını önlemek için Mahir Çayan ve dokuz arkadaşı, NATO`nun Ünye`de ki Radar Üstünde bulunan iki ingiliz ve bir kanadalıyi kaçırmışlardır. Mahir Çayan ve arkadaşlarının amacı, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarınının idamlarını engellemekti.

Ünye`den kaçırılan üç subay, Tokat`ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyü Muhtarı`nın evine getirilmişlerdir. Ne yazzık ki Köy Muhtarı Mahir Çayan ve arkadaşlarını ihbar etmiştir. Bu hayın ihbar sonunda, Kızıldere askerler tarafından kuşatılmıştır. Mahir Çayan ve arkadaşlarının talepleri kabul edilmemiş ve kaldıkları ev havan mermileri ile havaya uçurulmuştur.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını kurtarmak isteyen Mahir Çayan, arkadaşları ve üç NOAT elemanı katledilmiştir.

O günün Başbakanı Nihat Erim, başta İsmet İnönü olmak üzere Türkiye`nin sağduyulu insanlarını dinlememiş, Adalet Partisi lideri Demirel`in desteği ile Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmiştir.

Ne oldu, Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilerek Türkiye kalkındımı?

Ne oldu, Mahir Çayan ve arkadaşları Kızıldere`de dinlenmedi ve katledildiler, Türkiye dahamı bağımsız oldu?

Ne oldu, başta DİSK ve diğer işci sendikaları baskı altına alınarak, 15-16 Haziran direnişi kanlı şekilde bastırılarak, Türkiye işci sınıfı dahamı iyi refah ortamına kavuştu?

Hayır, bunların hiçbiri olmadı. Bilakis Türkiye daha fazla emperyalistlerin kucağına atıldı.

Eğer bugün FETÖ ve dinciler ülke yönetimini ele geçirmişlerse, bunun sorumluları 12 Mart 1971 Muhturasını veren generaller ve onu takip eden sağcı iktidarlardır. Eğer bugün Dolar 8,35 ve EURO 9,76 TL olmuş ise, bunun sorumlusu emperyalizme hizmet eden yöneticilerdir.

Eğer Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmeseydi, bugün Türkiye`yi o zeki insanlar yönetiyor olacaklardı. Ümit ederim ki, Boğaziçi Üniversitesi Rektör atamasının arkasında aynı oyunlar olmasın ve çağdaş, zeki ve ülke yönetimine aday olan gençliğin önü gerici ve amerikancı iktidar tarafından kesilmesin.

30 Mart 1972 tarihinde Kızıldere`de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşlarını saygı ile anıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER