Okunmak üzere bekleyen kitaplardan söz etmek için tümüyle okunmalarını beklemek bana haksızlık gibi geliyor…
Kaldı ki hızla ilerleyen zaman içinde bu türden ertelemeler anlamlı da değil.
Bu ve önümüzdeki belki birkaç haftanın Cumartesi yazılarını, genellikle toplumsal konularda, yeni ya da yakın zamanlarda yayınlanan kitaplara ayırıyorum.
***
Bu yazıda öncelikle Sayın Doğan Kuban’ın kitaplarından söz edeceğim. Fakat daha da önce, yine onun, gazetemizin Bilim ekinde geçen hafta yayınlanan “Bir Toplumsal Varlık ve Kimlik Sorunu: Türk Olmak” başlıklı yazısından söz etmeliyim…
Günümüzün en yakıcı bir konusunda, seçkin bir bilim insanının, bilgiyle, sağduyuyla, nesnel ve serinkanlı bir akılla yazdığı bu yazı herkesçe, ama herkesçe defalarca okunmalı ve üzerinde düşünülmelidir…
Bu haftanın Bilim ekindeki yazısında da Osmanlıca safsatasını konu edinerek cehaletin elinde ülkemizde eğitimin nasıl yok olmaya gittiğini aynı bilimsel nesnellik ve acıtıcı bir anlatımla vurgulayan Sayın Kuban, gerçekten de her yazısıyla en önemli toplumsal-kültürel sorunlarımızı irdeleyip bilimsel çözümler öneriyor ya da duyumsatıyor…
***
Değerli bilim adamının sözünü etmek istediğim kitaplarına gelince…
“Çağdaşlaşma Sancıları” başlığını taşıyan ilkinin yayın tarihi pek de yeni değil, 2009.
Fakat konular hiç eskimemiş olduğu gibi, kitabın adından da anlaşılabileceği gibi, toplumsal tarihimizin iki yüzyıl ve belki daha da önceki sorunlarına kadar uzanıyor…
Şu günlerde de ısıtılıp servis edilen bir konu olduğu için, kitaptaki yazılardan “Biz Osmanlı’nın Nesiyiz?” başlıklı olanına yeniden göz attım ve Sayın Kuban’ın bu yazıya çıkış noktası olarak benim Pazar dergimizde o günlerde yayınlanan “Osmanlı’nın Torunu Olmak” başlıklı bir yazımı aldığını görüp anımsadım…
İtiraf ederim ki biraz da korkarak o yazımı arayıp buldum ve bu günün bu yapay gündemi üzerine düşüncelerimi beş yıl önce de tıpatıp dile getirmiş olduğumu görüp ferahladım…
Yapay gündemi oluşturan ise o günün başbakanı, bugün Cumhurbaşkanı olarak konuyu ısıtıp yeniden servis ettiren kişiden başkası değildi kuşkusuz…
***
“Çağdaşlaşma Sancıları”ndaki yazı başlıklarının aşağıda sıralayacağım birkaçına göz atmak bile, Sayın Kuban’ın bu kitabının, toplumumuzu, aydınımızı birkaç yüz yıldır derinden etkileyen sorunlar üzerine bir baş yapıt olduğunu göstermeye yeterli olsa gerek:
“Batılılaşma mı, Çağdaşlaşma mı?”, “Çağdaş Olmayan Sömürge Olacaktır”, “Biz Hangi Uygarlıktanız?”, “Uygarlığa Direnen Toplum”, “Ulusal Kimlik ve Ulusal Dil”, “Türk Dili ve Osmanlı Mirasının Doğası”, “İngilizce Üniversite Eğitimi Sömürgeleşmeye Davetiyedir”, “Türkiyenin Sorunu İslamın Sorunudur”, “İslam ve Demokrasi”, “Kadının Çağdaş Konumu”, “Atatürkçülük Üzerine Yorumlar ve Çağdaş Uygarlığa Katılma Sorunu” vb…
***
İkinci kitap Eylül 2011 tarihli ve “Gelecek” başlığını taşıyor… Kapaktaki alt başlık ise şöyle: “Geleceği Sorgulamayan Toplumların Geleceği yoktur.”
Her biri özgün değer taşıyan yazılardan iki tanesi üzerinde duralım. “Kendi Dilimizle Düşünce Üretemezsek?” başlıklı olanında Sayın Kuban, “bilim sözcüğü ve kavram açısından bazı gelişmemiş yanları olmasına karşın Türkçenin İngilizceden daha eski, mantıklı ve kesinlikle güzel bir dil” olduğunu belirterek (aynen ve sevgiyle katılıyorum!) “yabancı dille eğitimin bir kölelik çanı” olduğunu anlatıp açıklıyor… Onun sözleriyle “Bir ülke tümüyle bezirgân olursa kuracağı şey sadece Pazar olur. Bilim üretemez.”
“Osmanlı’nın Dünya İmgesi” başlıklı yazıda ise, herhangi bir Batı ülkesinde resim-heykel müzelerini gezerken duyduğumuz acının nedeni, tarihimizin görsellikten yoksunluğu dile getiriliyor…
Üçüncü kitaptan, bu yıl kasım ayında, önceki iki kitap gibi “Cumhuriyet Kitapları” arasında yayınlanan “Yarını Baştan Tanımlamak”tan ise belki daha da ayrıntılı söz etmeyi gelecek haftaya bırakıyorum…