Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı kahramanı, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlık simgesidir. Türkiye Cumhuriyeti`ni kurandan sonra birçok çağdaş devrimler yapmış, padışahın kulu olan insanlara bundan sonra özgür bireysiniz diyen bir liderdir.
Önemle kadınlara seçme seçilme hakkı, okuma şansı, miras hakkı ve resmi nikah ile güvence sağlamıştır. Bazıları o kadar şimardılar ki, sanki evrimleşme safasını son onsekiz senede tamamlamışlar. Bir Millet Vekili ve mensubu olduğu partinın Grup Başkan Vekili diyor ki, AKP gelene kadar kadının adı yoktu. Veya AKP gelene kadar varlıklı insanlar ile evlenemiyorduk.
Bakın AKP`li kardeşlerim, siz daha çömezsiniz ve sizden önce çok iktidarlar geldi ve bu ülkeye hizmet ettiler. Sizler Cumhuriyet tarihini bilmezsiniz, anlatayım.
Çok partilı sisteme geçilenden sonra Adnan Menderes Başbakan, Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu. Ne merhum Adnan Menderes`in ve nede Celal Bayar`ın Atatürk ile hiçmi hiç sorunu yoktu ve ona büyük saygı duyarlardı.
Daha sonra Süleyman Demirel Adalet Partisı`nı iktidara taşıdı. Süleyman Demirel`in de Atatürk ile hiçmi hiç sorunu olmadı. Süleyman Demirel, varlığını, yani „Çoban Sülü“ iken, Türkiye Cumhuriyeti`ne Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmasını Atatürk`e borçlu olduğunu anlatmıştır.
Bülen Ecevit Başbakan oldu, Amerika`ya meydan okudu, haşhaş ekimi yasağını kaldırdı ve Kıbrıs kahramanı oldu. Bülent Ecevit`in de hiçbir zaman Atatürk ile sorunu olmadı.
Turgut Özal bu ülkede Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu, fakat Atatürk ile sorunu olmadı. Necmettin Erbakan kendine göre dindar birisi idi, fakat Atatürk`ü açık açık eleştirmez ve saygı duyardı.
Alpaslan Türrkeş Milliyetci Hareket Partisı`nı kurdu, Ülkücü Gençliği oluşturdu, Atatürk ile sorunu hiçmi hiç olmadı. Tansu Çiller veya Mesut Yılmaz Başbakan oldular, kendilerinden Atatürk ile ilgili olumsuz bir söz duymadık.
Devrimci ve Milliyetci gençliğin liderlerinin hiçbir zaman Atatürk ile sorunu olmadı.
Ne zaman ki, AKP iktidar oldu, birde baktık ki, pusuda yatan birçok Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları inlerinden çıktılar. Kimisi doksan senelik esaretin bittiğini söylerken, diğeri yetmiş senelik enkazı kendilerinin kaldırdığını söylüyor. Bu cahiller biraz tarih okumuş olsalar, bu kadar aptalca beyanda bulunmazlardı.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Fatih Sultan Mehmet ve Cem Sultan`a ait tabloyu almış. Çok iyi yapmış. Fakat AKP ve islamcı camiya neye uğradıklarını şaşırdılar ve Ekrem İmamoğlu`na saldırmaya başladılar. O kadar ileri gittiler ki, bir gavurun yaptığı tabloya bu kadar para verilirmi diyecek kadar ileri gittiler. Bu zavallılara birileri bunların giydikleri dona kadar gavur malı olduğunu söylesin.
Sosyal Medya`da tablodaki Cem Sultan`nın yerine Erdoğan`nın sultanlık resmini koymuşlar. Allah aşkına Fatih kim Erdoğan kim, bunu dahi ölçemiyecek kadar cahiller. Fatih İstanbul`u Türk topraklarına katmış, yedi dil bilen, mühendislik bilgisine sahip, resam, şair ve büyük bir devlet adamı. İstanbul`u ikinci kez işgalden kurtaran kim, Mustafa Kemal Atatürk. Yani eğer Fatih`in karşısına birisi konacaksa, o şahsiyet Atatürk olmalı.
Atatürk`e karşı kin kusanlara, Atatürk`ün kim olduğunu birkaç cümle ile anlatmak istiyorum:
Atatürk demek çağdaşlık demek, yani çağın en ileri ucunda olup, daha ilerilere gitmeyi amaçlamak demektir.
Atatürk demek, bağımsızlık demektir, yani ülkesinin hiçbir devletin gölgesinde olmaması demektir.
Atatürk demek, eğitim demektir, okumak demektir, yazmak ve okuduğunu anlamak demektir.
Atatürk demek, dini kendi dilinde öğrenmek demektir.
Atatürk demek, kadının birey olması demektir, yani hak ve hukukuna sahip olması demektir.
Atatürk demek, miras eşitliği demektir, yani kız ve erkek çocukların aynı miras hakkına sahip olması demektir.
Atatürk demek, bilim demektir.
Atatürk demek hukuk demektir, bağımsız yargı demektir.
Bayan Zengin bilmeli ki, o koltukta oturuyorsa, bunu Atatürk`e borçlu.