11.2 C
Hamburg
Cuma, Mayıs 24, 2024

„Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi“ mi?

„Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi (…) Gerek Schröder´in kitabı, gerek Straw´un makalesi, Batı´da Türkiye´ye karşı izlenen haksız politikaların etkili siyasetçiler tarafından anlaşılmaya başlandığını göstermektedir.“ ( Onur Öymen, Emekli Büyükelçi, Cumhuriyet: 5 Şubat 2021.)

Avrupa´dan umudu geçirmemek hoş bir duygu. Cağdaş  düşünmek , batı uygarlığı içinde olmak ve  kalmak 250 yıllık „yeşil elma“sıdır Türklerin.

Emekli Büyükelçi Onur Öymen´in   deneyimli bir diplomat ve politikacı olarak ortaya koyduğu bu savlar bir ölçüde doğruluk payı  taşırlar. Schröder erki döneminde, dış işleri bakanı Fischer ile birlikte Türkiye´ye olumlu politik yaklaşım  sunmuşlardır. Türkiye´nin AB´ye üye olmasına taraftar gibi görünmüşlerdir. Bunun başlıca  iki nedeni vardır:

  1. İç politkada ,  muhalefette olan muhafazakar- sağ partilerin Türkiye´nin AB´ye girmesine açıktan karşı olmalarını dengeleme taktiği,
  2. Almanya Türk toplumunun seçimlere etken katılarak, erkin belirlenmesinde  paydaş olmaları nedeniyle,  onlara şirin görünme politikasıdır.

Muhalefette olan ırkçı partiler dışındaki  partilerin Türklerin oylarını kendilerine çekme girişimleri genelde hep olagelmiş bir süreçtir.

Doğrudur, „Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi“  yapan politikacılar tanınmış politikacılardır. Ama artık „etkili siyasetçiler“ değillerdir. Schröder, sıradan bir  milletvekilliğine yeğlediği Putin danışmanlığına  ve Gasprom´un  yüksek maaşına  gönül vermiştir. Alman toplumundan ve özellikle sosyal demokrat partililerden çok ciddi eleştiri almış bir  Eski Başbakandır!

Türkiye konusundaki yanı belli, kiminle dost olduğu bilinen açıklamaları Alman toplumunu  olumsuz etkilemesin yeter  „başka ihsan istemez!.“  Türkiye´deki sözde demokratik gelişmeleri ve onların öznelerini kimlerin, nasıl ve niçin destekledikleri başlı başına ele alınması gereken konulardır.   

„Haksız Türkiye politikaları“, etkili siyasetçiler tarafından değil ama politikanın dışına düşmüş  edilgen politikacılar tarafından anlaşılmaya başlandığı söylenebilir. Her nedense yetkili ve etkili oldukları dönemlerde bu doğrultuda özeleştirel yaklaşımları hiç görülmez, ya da açıkça dillendirilmez.

Almanya´nın Türkiye´ye dönük politikalarında genellikle  partilerüstü bir uzlaşmadan söz edilebilir. Örneğin Federal Parlamento´nun onayladığı  „Büyük Felaket Kararı, “15 Haziran 2005 tarihli  görece ılımlı bir ilk adım kararıdır. O dönemde Parlamentoda temsil edilen 4 Patinin öneriyi birlikte sunduğunu ve oybirliğiyle kabul edildiği belgelerdedir. Yine aynı oturumda Türk kökenli milletvekillerinin söz almadıklarını ve  kararı onayladıklarını yazar meclis tutanakları. Erkte Schröder- Fischer patilerinin koalisyonu  hükümeti vardır. 2016 „Ermeni Soykırım Kararı“ da  CDU-SPD koalisyonu ve Yeşiller Partisinin ortak girişimleriyle Parlamentoda kabul edildi.

 „Türkiye´ye karşı uygulanan haksız politikaların etkili siyasetçiler tarafından anlaşılmaya başlandığını göstermektedir“  savı  açık kesin gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Söyle ki:

a.  „etkili politikacılar“ nitelemesi reel olarak yanlıştır, bu kişiler ne erktedir, ne de etken politikacılardır.Etken politikacıların da böyle bir özeleştirileri yoktur, genellikle eleştirileri vardır.

b. Özeleştiri olguları değiştirmez, yenilenmeye odaklanırsa anlamlıdır. Ancak güncel politikalarda nitel bir yenilik yoktur, koşullara uyan çıkar temelli bir süreklilik vardır ve bü sürekli politikalar etkili yeni siyasetçıler  tarafından uygulanmaktadır.

„Bu gelişmelerin ışığında Türkiye´nin demokrasi, özgürlükler, hukuk ve insan hakları alanlarında gerekli reformları yapması dış politaka hedeflerimizin  gerçekleştirilmesine  yardımcı olacaktır.“ (O.Ö., a.g. Makale)

„Bu gelişmelerin ışığında“ ya da kimin, nasıl yapacağı bilinmemekle birlikte, çağdaş Türkiye için    belirtilen reformların yapılması mutlaka önemli olacaktır, ancak sözü geçen gelişmeler ve gerçekler   ne yazık ki bu güzel iyimserliği desteklememektedirler. „Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok“tur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

„Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi“ mi?

„Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi (…) Gerek Schröder´in kitabı, gerek Straw´un makalesi, Batı´da Türkiye´ye karşı izlenen haksız politikaların etkili siyasetçiler tarafından anlaşılmaya başlandığını göstermektedir.“ ( Onur Öymen, Emekli Büyükelçi, Cumhuriyet: 5 Şubat 2021.)

Avrupa´dan umudu geçirmemek hoş bir duygu. Cağdaş  düşünmek , batı uygarlığı içinde olmak ve  kalmak 250 yıllık „yeşil elma“sıdır Türklerin.

Emekli Büyükelçi Onur Öymen´in   deneyimli bir diplomat ve politikacı olarak ortaya koyduğu bu savlar bir ölçüde doğruluk payı  taşırlar. Schröder erki döneminde, dış işleri bakanı Fischer ile birlikte Türkiye´ye olumlu politik yaklaşım  sunmuşlardır. Türkiye´nin AB´ye üye olmasına taraftar gibi görünmüşlerdir. Bunun başlıca  iki nedeni vardır:

  1. İç politkada ,  muhalefette olan muhafazakar- sağ partilerin Türkiye´nin AB´ye girmesine açıktan karşı olmalarını dengeleme taktiği,
  2. Almanya Türk toplumunun seçimlere etken katılarak, erkin belirlenmesinde  paydaş olmaları nedeniyle,  onlara şirin görünme politikasıdır.

Muhalefette olan ırkçı partiler dışındaki  partilerin Türklerin oylarını kendilerine çekme girişimleri genelde hep olagelmiş bir süreçtir.

Doğrudur, „Avrupa´da Türkiye Özeleştirisi“  yapan politikacılar tanınmış politikacılardır. Ama artık „etkili siyasetçiler“ değillerdir. Schröder, sıradan bir  milletvekilliğine yeğlediği Putin danışmanlığına  ve Gasprom´un  yüksek maaşına  gönül vermiştir. Alman toplumundan ve özellikle sosyal demokrat partililerden çok ciddi eleştiri almış bir  Eski Başbakandır!

Türkiye konusundaki yanı belli, kiminle dost olduğu bilinen açıklamaları Alman toplumunu  olumsuz etkilemesin yeter  „başka ihsan istemez!.“  Türkiye´deki sözde demokratik gelişmeleri ve onların öznelerini kimlerin, nasıl ve niçin destekledikleri başlı başına ele alınması gereken konulardır.   

„Haksız Türkiye politikaları“, etkili siyasetçiler tarafından değil ama politikanın dışına düşmüş  edilgen politikacılar tarafından anlaşılmaya başlandığı söylenebilir. Her nedense yetkili ve etkili oldukları dönemlerde bu doğrultuda özeleştirel yaklaşımları hiç görülmez, ya da açıkça dillendirilmez.

Almanya´nın Türkiye´ye dönük politikalarında genellikle  partilerüstü bir uzlaşmadan söz edilebilir. Örneğin Federal Parlamento´nun onayladığı  „Büyük Felaket Kararı, “15 Haziran 2005 tarihli  görece ılımlı bir ilk adım kararıdır. O dönemde Parlamentoda temsil edilen 4 Patinin öneriyi birlikte sunduğunu ve oybirliğiyle kabul edildiği belgelerdedir. Yine aynı oturumda Türk kökenli milletvekillerinin söz almadıklarını ve  kararı onayladıklarını yazar meclis tutanakları. Erkte Schröder- Fischer patilerinin koalisyonu  hükümeti vardır. 2016 „Ermeni Soykırım Kararı“ da  CDU-SPD koalisyonu ve Yeşiller Partisinin ortak girişimleriyle Parlamentoda kabul edildi.

 „Türkiye´ye karşı uygulanan haksız politikaların etkili siyasetçiler tarafından anlaşılmaya başlandığını göstermektedir“  savı  açık kesin gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Söyle ki:

a.  „etkili politikacılar“ nitelemesi reel olarak yanlıştır, bu kişiler ne erktedir, ne de etken politikacılardır.Etken politikacıların da böyle bir özeleştirileri yoktur, genellikle eleştirileri vardır.

b. Özeleştiri olguları değiştirmez, yenilenmeye odaklanırsa anlamlıdır. Ancak güncel politikalarda nitel bir yenilik yoktur, koşullara uyan çıkar temelli bir süreklilik vardır ve bü sürekli politikalar etkili yeni siyasetçıler  tarafından uygulanmaktadır.

„Bu gelişmelerin ışığında Türkiye´nin demokrasi, özgürlükler, hukuk ve insan hakları alanlarında gerekli reformları yapması dış politaka hedeflerimizin  gerçekleştirilmesine  yardımcı olacaktır.“ (O.Ö., a.g. Makale)

„Bu gelişmelerin ışığında“ ya da kimin, nasıl yapacağı bilinmemekle birlikte, çağdaş Türkiye için    belirtilen reformların yapılması mutlaka önemli olacaktır, ancak sözü geçen gelişmeler ve gerçekler   ne yazık ki bu güzel iyimserliği desteklememektedirler. „Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok“tur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER