11.1 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİN! (Mustafa Kemal Atatürk)

Mustafa Kemal Atatürk kurduğu Cumhuriyet`e ve Türk gençliğine o kadar güveniyordu ki, Cumhuriyeti Türk Gençliğine bir vesiyetname ile emanet etmiştir (Gençliğe Hitabesi).

Atatürk, çağdaş Cumhuriyet`in önünde olabilecek bütün engelleri yok etmişti. Bunların başında tarikatlar ve cemaatler denen yobaz yuvaları geliyordu. Atatürk biliyordu ki, Osmanlı İmparatorluğu`nu bu melanet yuvaları yok etmişti.

Ne oldu da, Atatürk`ün Cumhuriyeti`nin önünde engel olarak gördüğü tarikatlar,  günümüzde ki güçlerine kavuştular? Bunu sorgulamak zorunda değilmiyiz?

Hiç kimse ben suçlu değilim deme hakkına sahip değil. Türkiye`nin tarikatlar, cemaatler veya dinci vakıfların idaresine geçmesinde iki kurumun büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Bunlardan birisi omuzu kalabalık askerler, diğeri ise asık suratlı bürokratlar. Bu iki kurum kendilerini yenileyemediler ve bu Cumhuriyeti biz kurduk, sahibi biziz demekten başka işe yaramadılar.

Tabi ki, çok partilı döneme geçenden sonra, yer altında ki melanet yuvaları harekete ğeçtiler ve sağcı iktidarları kuşattılar. Eğer bugün Menzil, İsmailağa veya FETÖ gibi tarikat veya cemaatler ülke yönetiminde söz sahibi iseler, bunu sorumluları sağcı iktidarlar ve 12 Eylül faşizmidir.

Sözcü Gazetesi`nin değerli yazarı Saygı Öztürk bugün ki yazısında „Menzil Her Yerde“ diye bir makale yazmış. Okumanızı tavsiye ediyorum (https://www.sozcu.com.tr/…/menzil-her-yerde-6069658/).

Sagı Öztürk makalesinde Dr. Ali Edizer`in hangi görevlere, kimlerin yardımı ile geldiğini yazıyor. 1999 -2000 seneleri arasında Kayseri İl Sağlık Müdür yardımcısı iken, aynı zamanda Menzil`in Kayseri temsilcisiymiş. Ali Edizer`in Sağlık Bakanlığı`na gelmesi Sağlık Bakan`ı Recep Akdağ zamanında olmuş. Recep Akdağ kim, Menzil Şehi`nin „İstihare uykusuna“ yatmasını isteyen Sağlık Bakanı, yani Menzil mensubu.

Menzil Şehi`nin damadı Hasan Çağıl, SGK Genel Sağlık Genel Müdürlüğü`ne atanıyor ve Dr. Ali Edizer`i yanına alıyor. Daha sonra şehin damadı Hasan Çağıl Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı oluyor. Tabi ki, Dr. Ali Edizer`in kariyeri devam ediyor ve sonunda GATA Hastanesi başhekim yardımcısı oluyor.

Görüyormusunuz Menzil denen melanet yuvasının Sağlık sektöründe ne kadar büyük bir ağ oluşturmuş. Eğer Atatürk`ün „beni Türk hekimlerine emanet edin“ dediği doktorlar, Menzil gibi çağın gerisinde kalmış örümcek kafalılar tarafından yönlendiriliyorsa, o zaman vay halimize.

Tabi ki, karamsar olmamak gerekiyor. Bu günler geçecek ve Atatürk`ün belirttiği doktorlar yeniden Sağlık Kurumları`nı yönetecekler. Bu arada, Cumhuriyet ve onun ilkelerine bağlı olan doktorlarımızın çoğunlukda olduğunu burada vurgulamak istiyorum. İnancım o ki, bugün Sağlık Sektörü`nü çağdaş bilime inanan ve bilimin dışında hiçbir kişi veya kişilerin etkisinde kalmayan doktorlar ayakda tutmaktadır.

Dr. Ali Edizer gibiler yarasa gibidirler, yalnız karanlıkda avlarlar. Yarin iktidar değiştiğinde yüzlerinde ki maskeyi çöpe atarak, Cumhuriyet`e inandıklarını anlatacak kadar karektersizdirler.

Ben yinede Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi düşünüyor, Türk doktorlarına güveniyorum. Eğer Türkiye`de gece gündüz Covit-19`a karşı mücadele veriliyorsa, bunun arkasında Cumhuriyet`in yetiştirdiği değerli tıp insanları vardır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİN! (Mustafa Kemal Atatürk)

Mustafa Kemal Atatürk kurduğu Cumhuriyet`e ve Türk gençliğine o kadar güveniyordu ki, Cumhuriyeti Türk Gençliğine bir vesiyetname ile emanet etmiştir (Gençliğe Hitabesi).

Atatürk, çağdaş Cumhuriyet`in önünde olabilecek bütün engelleri yok etmişti. Bunların başında tarikatlar ve cemaatler denen yobaz yuvaları geliyordu. Atatürk biliyordu ki, Osmanlı İmparatorluğu`nu bu melanet yuvaları yok etmişti.

Ne oldu da, Atatürk`ün Cumhuriyeti`nin önünde engel olarak gördüğü tarikatlar,  günümüzde ki güçlerine kavuştular? Bunu sorgulamak zorunda değilmiyiz?

Hiç kimse ben suçlu değilim deme hakkına sahip değil. Türkiye`nin tarikatlar, cemaatler veya dinci vakıfların idaresine geçmesinde iki kurumun büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Bunlardan birisi omuzu kalabalık askerler, diğeri ise asık suratlı bürokratlar. Bu iki kurum kendilerini yenileyemediler ve bu Cumhuriyeti biz kurduk, sahibi biziz demekten başka işe yaramadılar.

Tabi ki, çok partilı döneme geçenden sonra, yer altında ki melanet yuvaları harekete ğeçtiler ve sağcı iktidarları kuşattılar. Eğer bugün Menzil, İsmailağa veya FETÖ gibi tarikat veya cemaatler ülke yönetiminde söz sahibi iseler, bunu sorumluları sağcı iktidarlar ve 12 Eylül faşizmidir.

Sözcü Gazetesi`nin değerli yazarı Saygı Öztürk bugün ki yazısında „Menzil Her Yerde“ diye bir makale yazmış. Okumanızı tavsiye ediyorum (https://www.sozcu.com.tr/…/menzil-her-yerde-6069658/).

Sagı Öztürk makalesinde Dr. Ali Edizer`in hangi görevlere, kimlerin yardımı ile geldiğini yazıyor. 1999 -2000 seneleri arasında Kayseri İl Sağlık Müdür yardımcısı iken, aynı zamanda Menzil`in Kayseri temsilcisiymiş. Ali Edizer`in Sağlık Bakanlığı`na gelmesi Sağlık Bakan`ı Recep Akdağ zamanında olmuş. Recep Akdağ kim, Menzil Şehi`nin „İstihare uykusuna“ yatmasını isteyen Sağlık Bakanı, yani Menzil mensubu.

Menzil Şehi`nin damadı Hasan Çağıl, SGK Genel Sağlık Genel Müdürlüğü`ne atanıyor ve Dr. Ali Edizer`i yanına alıyor. Daha sonra şehin damadı Hasan Çağıl Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı oluyor. Tabi ki, Dr. Ali Edizer`in kariyeri devam ediyor ve sonunda GATA Hastanesi başhekim yardımcısı oluyor.

Görüyormusunuz Menzil denen melanet yuvasının Sağlık sektöründe ne kadar büyük bir ağ oluşturmuş. Eğer Atatürk`ün „beni Türk hekimlerine emanet edin“ dediği doktorlar, Menzil gibi çağın gerisinde kalmış örümcek kafalılar tarafından yönlendiriliyorsa, o zaman vay halimize.

Tabi ki, karamsar olmamak gerekiyor. Bu günler geçecek ve Atatürk`ün belirttiği doktorlar yeniden Sağlık Kurumları`nı yönetecekler. Bu arada, Cumhuriyet ve onun ilkelerine bağlı olan doktorlarımızın çoğunlukda olduğunu burada vurgulamak istiyorum. İnancım o ki, bugün Sağlık Sektörü`nü çağdaş bilime inanan ve bilimin dışında hiçbir kişi veya kişilerin etkisinde kalmayan doktorlar ayakda tutmaktadır.

Dr. Ali Edizer gibiler yarasa gibidirler, yalnız karanlıkda avlarlar. Yarin iktidar değiştiğinde yüzlerinde ki maskeyi çöpe atarak, Cumhuriyet`e inandıklarını anlatacak kadar karektersizdirler.

Ben yinede Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi düşünüyor, Türk doktorlarına güveniyorum. Eğer Türkiye`de gece gündüz Covit-19`a karşı mücadele veriliyorsa, bunun arkasında Cumhuriyet`in yetiştirdiği değerli tıp insanları vardır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER