11.1 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

BODRUM, KUŞADASI VE DİDİM

Dün Ege bölgesinin üç ilçesini yazmaya çalışmıştım, olumlu tepkiler aldım. İstiyorum ki, hergün doğa ile ilgili güzel şeyler yazayım. Ne kadarda kendimi zorlasam, dönüp dolaşıp politikaya geliyorum. Bugün ki yazımda yine doğadan bahsedeceğim. Bir toplum kendi yaşadığı yerleri ve gelecek nesillere bırakacakları miraslarını nasıl bu kadar yok eder, onu anlatacağım.Ege`nin incisi üç ilçemiz Bodruzm, Didim ve Kuşadası. Bu üç ilçeye yıllar önce gelmiştim. Her taraf yemyeşil, çoğunlukla zeytin ağaçları dallarındaki meyveleri ile vakur bir şekilde insanlara gülümsüyorlardı.

Bodrum`u anlatmaya gerek varmı bilemiyorum. Bir Alman vatandaşın dediği, o küçük balıkcı köyü Bodrum yok artık. „İnşaat Rantı“ insanların gözlerini kör, kulaklarını sağır ve konuşmalarını esir almış olmalı ki, Bodrum`u yaşanamıyacak hale getirmişler. Dağ taş ve ne kadar zeytinlikler varsa hepisi yok edilmiş ve yerine binalar inşa edilmış. Anlıyacağınız Bodrum nefes alınamıyacak duruma getirilmiş. Bodrum`da yaşıyanlara soruyorum, haksızmıyım?

Kuşadası, yani adı gibi küçük bir kuşu andıran Kuşadası. Seneler önce geldiğimde küçük ve çok şirin bir ilçeydi. Çarşısında gezerken, adasına çıkarken ve plajlarında yüzerken insan nefes alıyordu. Selçuk tarafından Kuşadası`na gelen yolun deniz tarafında hiç ev yoktu. Biz oraya çadır kurmuş ve çadırda kalıyorduk. Sabah kalktık ki, bir araba çadırımıza çok yakın bir yerde ters dönmüş halde duruyordu. Her tarafı zeytin ağaçlarıyla süslenmiş doğa harikası Kuşadası şimdi gökdelenler ile, tabiri yerinde ise o güzel ilçenin içine etmişler. O inşaatleri yapanları, o inşaatlere izin verenleri ve zeytin bahçelerini üçbeş liraya satanları lanetliyorum.Didim, yani benim ve eşimin bundan sonra ki yaşamını sürdürmek istediği güzel Didim. Havası, suyu ve kumsalı ile bir doğa harikası Didim.

Didim`e ilk gelişim seksenli yılların ortalarıydı. Mavişehir tarafından girmiştik. Apollon tapınağını gezmiş ve geri dönmüştük. Küçük ve çokmu çok güzel bir kasabaydı. Didim 1991 senesinde ilçe statüsüne kavuşmuş. İlçe olandan sonra da inşaat rantı başlamış. Bu güzelim beldeye çirkin yapılanma imarını çıkartan bütün yetkililer, bu güzelim beldeye ihanet etmişler.Doğa harikası ve bol oksijeni olan Didim`in çevresinde ki milyonlarca zeytin ağaçları yok edilmiş ve inşaat yapılmış. Didim`in gerçek yerlileri Selanik göçmenleri. Didim daha sonraları Türkiye`nin her bölgesinden göç almış.Hele bir Akbük mahllesi varki, Allah`ım o dağlara yapılan inşaatleri görünce, Allah sizleri kahretsin diyorum. Akbük`e şöyle uzakdan baktığımda içim kan ağlıyor. O dağlara imar izni vermiş ve halen de verenler gerçekten bu cennet bölgeye ihanet etmişler ve halende ediyorlar.Evet biz bu güzide Didim`e yerleşiyoruz. Bu sene Pandemi nedeniyle geç geldim. Sizlere söz veriyorum, ben Didim`de yaşadığım sürece, Didim`i idare edenlerin uykularını kaçıracağım. Didim`e neden bu kadar ihanet ettiklerinin hesabını soracağım. Çağdaş belediye nasıl olmalı, onu Didim halkına anlatacağım.Evet dostlar, bunca olumsuzluklar olsada, Didim yaşanacak cennet bir bölge. Ben Didim`deyim, ya sizler ne zaman geleceksiniz?Ben Didim`de olduğum sürece, hiçbir gurbetci ev alırken aldatılmayacak.Eğer verdiğim bilgiler size faydalı olmuş ise, mutlu olurum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

BODRUM, KUŞADASI VE DİDİM

Dün Ege bölgesinin üç ilçesini yazmaya çalışmıştım, olumlu tepkiler aldım. İstiyorum ki, hergün doğa ile ilgili güzel şeyler yazayım. Ne kadarda kendimi zorlasam, dönüp dolaşıp politikaya geliyorum. Bugün ki yazımda yine doğadan bahsedeceğim. Bir toplum kendi yaşadığı yerleri ve gelecek nesillere bırakacakları miraslarını nasıl bu kadar yok eder, onu anlatacağım.Ege`nin incisi üç ilçemiz Bodruzm, Didim ve Kuşadası. Bu üç ilçeye yıllar önce gelmiştim. Her taraf yemyeşil, çoğunlukla zeytin ağaçları dallarındaki meyveleri ile vakur bir şekilde insanlara gülümsüyorlardı.

Bodrum`u anlatmaya gerek varmı bilemiyorum. Bir Alman vatandaşın dediği, o küçük balıkcı köyü Bodrum yok artık. „İnşaat Rantı“ insanların gözlerini kör, kulaklarını sağır ve konuşmalarını esir almış olmalı ki, Bodrum`u yaşanamıyacak hale getirmişler. Dağ taş ve ne kadar zeytinlikler varsa hepisi yok edilmiş ve yerine binalar inşa edilmış. Anlıyacağınız Bodrum nefes alınamıyacak duruma getirilmiş. Bodrum`da yaşıyanlara soruyorum, haksızmıyım?

Kuşadası, yani adı gibi küçük bir kuşu andıran Kuşadası. Seneler önce geldiğimde küçük ve çok şirin bir ilçeydi. Çarşısında gezerken, adasına çıkarken ve plajlarında yüzerken insan nefes alıyordu. Selçuk tarafından Kuşadası`na gelen yolun deniz tarafında hiç ev yoktu. Biz oraya çadır kurmuş ve çadırda kalıyorduk. Sabah kalktık ki, bir araba çadırımıza çok yakın bir yerde ters dönmüş halde duruyordu. Her tarafı zeytin ağaçlarıyla süslenmiş doğa harikası Kuşadası şimdi gökdelenler ile, tabiri yerinde ise o güzel ilçenin içine etmişler. O inşaatleri yapanları, o inşaatlere izin verenleri ve zeytin bahçelerini üçbeş liraya satanları lanetliyorum.Didim, yani benim ve eşimin bundan sonra ki yaşamını sürdürmek istediği güzel Didim. Havası, suyu ve kumsalı ile bir doğa harikası Didim.

Didim`e ilk gelişim seksenli yılların ortalarıydı. Mavişehir tarafından girmiştik. Apollon tapınağını gezmiş ve geri dönmüştük. Küçük ve çokmu çok güzel bir kasabaydı. Didim 1991 senesinde ilçe statüsüne kavuşmuş. İlçe olandan sonra da inşaat rantı başlamış. Bu güzelim beldeye çirkin yapılanma imarını çıkartan bütün yetkililer, bu güzelim beldeye ihanet etmişler.Doğa harikası ve bol oksijeni olan Didim`in çevresinde ki milyonlarca zeytin ağaçları yok edilmiş ve inşaat yapılmış. Didim`in gerçek yerlileri Selanik göçmenleri. Didim daha sonraları Türkiye`nin her bölgesinden göç almış.Hele bir Akbük mahllesi varki, Allah`ım o dağlara yapılan inşaatleri görünce, Allah sizleri kahretsin diyorum. Akbük`e şöyle uzakdan baktığımda içim kan ağlıyor. O dağlara imar izni vermiş ve halen de verenler gerçekten bu cennet bölgeye ihanet etmişler ve halende ediyorlar.Evet biz bu güzide Didim`e yerleşiyoruz. Bu sene Pandemi nedeniyle geç geldim. Sizlere söz veriyorum, ben Didim`de yaşadığım sürece, Didim`i idare edenlerin uykularını kaçıracağım. Didim`e neden bu kadar ihanet ettiklerinin hesabını soracağım. Çağdaş belediye nasıl olmalı, onu Didim halkına anlatacağım.Evet dostlar, bunca olumsuzluklar olsada, Didim yaşanacak cennet bir bölge. Ben Didim`deyim, ya sizler ne zaman geleceksiniz?Ben Didim`de olduğum sürece, hiçbir gurbetci ev alırken aldatılmayacak.Eğer verdiğim bilgiler size faydalı olmuş ise, mutlu olurum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER