Meşhur hikayedir hep anlatılır.
Prusya (Almanların ilk bağımsız Devleti sayılır.1701-1918) döneminde Kral bir çiftçiye haksızlık yapar.
Çiftçi kızar ama güçsüzdür.Hakkını Kraldan alamıyacağını bilir.
Duymuştur!
Berlin’de Hakimlerin Kralı dahi yargılayıp haksızlığı bertaraf etmek için aleyhine karar verdiğine ve Krala karşı ”Berlinde hakimler var.Onlara şikayet edeceğim sizi” der.
(http://www.hurriyet.com.tr/berlin-de-hakimler-var-25486402)
Dünya hukuk literatürüne geçen bu olay olmuşmudur yoksa efsanemidir bilinmez ama Günümüz hukukunda artık Almanya’da dahi hukukun işleyişine bakıldığında ”Berlin’de Hakimler kalmamış!” denilebilir.
Bugün Almanya’da hukuk bir kısım alt tabakanın gönlünü yapmak için var gibi görünse de aslında en üst tabaka için vardır.
Orta tabaka için zaten Hukuk kalmamıştır.
Hakimlerin ”Kanunlara” göre karar verdiği göz önünde alındığında Kanun yapıcıların (Millet Vekilleri) Almanya’da dahi kendi çıkarları için kanun yaptıkları görülür.
Almanya bugünkü yaşam standardını ve Hitler dönemine kadarki askeri gücünü Prusya dönemindeki eğitim ve bilimdeki başarılarına borçludur.
Hukukunu da yine Prusya Hukukuna borçludur.
Sosyal kanunları, iş hukuku, emeklilik vs. 1890’larda Prusya Başbakanı Bismarck (Bana göre Almanların Atatürk’ü) tarafından yapılmıştır.
Almanya 2. Dünya savaşı sonrası tüm Dünya Devletleri tarafından baskı altında tutulurken, bizim bazı siyasetçilere ”İslam Liderliği” gazı verilip İslam Ülkelerinin darma dağın ettirildiği günümüzde, ABD ve Global Kapitalin kullanmak için yönlendirdiği siyasetçileri ile yeniden Dünya Devleti olma yolunda gaz verilmektedir
Bizde bu gaz vermeler nasıl Ülke iç hukukunu belli ölçüde güvenilmez hukuk yaptı ise Almanya’nın hukukunu da güveneilmez yapmıştır.
Ben şu an Almanya’da bağımsız hukuk olduğuna inanmıyorum artık!
Bağımsız hukuk olsaydı,sorumluluğu olduğu Almanya’nın Devlet politikası ile yaptığı yanlışlıklar ile oluşan Mülteciler üzerine siyasetin oynadığı oyunlara ”DUR!” diyen Hakimleri çıkardı.
Hakimler,Polisler ve kamu görevlileri elbet siyasetçilerin yapmış oldukları kanunlar çerçevesinde görev yaparlar ama Siyasetçilerin, toplumu yanlış yönlendirecek, Devleti Hukuk Devletliğinden uzaklaştıracak kanunları yapmalarını, kurulan tuzakları, toplumun önünde düşünebilen insanlar olarak toplumları aydınlatması gerekirler.
Almanya’da 1990 yılına kadar Hukuk sistemindeki uygulamlarada, içerisindeki yabancılara karşı bir ayrıcalık gözle görülür ölçülerde yoktu. Zira yapmış oldukları ayrıcalığa galip Devletlere karşı korkudan dolayı cezalandırılacaklarını biliyorlardı.
1990’dan itibaren galip devletler baskısı kalkınca ayrıcalıklar yavaş yavaş, içlerindeki iç güdüsel milliyetçilik ile birleşince taraflı olmağa başladı.
Son dönemde ise Adaletin terazisi hep öncelik Almanlar tarafına geçti.
Bu artık gözlemlenilebilir durumdadır.
Halbuki Almanya eğer geleceğin Dünya Devleti olmak istiyor ise, mutlaka önce kendi iç hukukundaki sonra da Global Hukukdaki tarafsızlığını korumak zorundadır.
Burada yaşayan yabancıların yerli Almandan üstünlüğü olmadığı gibi Vatandaşlık haklarının kullanımında Almanların da yabancılardan üstünlüğü yoktur
Vatandaşlık hukukunda,Ticaret hukukunda ”eşitlik” uygulamada olmalıdır.
Berlin’de Hakimler yeniden var olmaz iseler Almanya sosyal barışını sağlıyamaz ve Dünya Devleti olamaz.