Bugün ”Mültecilik” konumunu en iyi anlaması gereken Devlet İsrail’dir.
İslam coğrafyasında yaşanılan ve Dünyanın uzun periyotda kaderini etkileyecek olan ”Mültecilik” problemiyle en çok karşılaşan Yahudilerdir.
Tarihe bakıldığında:
Babil Kralı (M.Ö. 350) Nabukatnezar bunları doğramış kalanlarıda geriye gelmemek koşuluyla tüm Dünya’ya dağıtmıştır.(Tabiiki o zaaman ki bilinen Dünya Asya ve Avrupa)
M.S. 65 yeniden toparlanmağa çalışan Yahudiler,Roma İmparatoru Titus tarafından yeniden savaşla doğramış yeniden dağıtmış.Bir kısmı,bugünkü Suriyeli zenginlerin uçakla Avrupa ve ABD ye gittiği gibi bizim Sard ve o dönem çok zengin olan Alaşehir (Pheledelphia) ya kaçmış,bir kısmı köle pazarlarında satılmış.
1492 yeniden Avrupa’dan kovulmuşlar, gemiler ile Osmanlıya sığınmışlar.
En son Hitler ile yaşadıkları insalık dramı var 1940-45.
Daha arada küçük çaplı bulundukları yerlerde katliamlara varan şiddete uğramışlar,bilim adamları öldürülmüş,oralardan da göç etmeğe zorlanmışlar vs.
Bugün Mültecilik konumunu en iyi anlaması gereken Devlet İsrail’dir.
Bunlar her dağıtıldıklarında Dünya kaderi değişmiştir ve bugünde aynı olacaktır.
Belki o dönem insan nufusu sayısı nedeniyle dağıtılan insan sayısı azdı ama Dünya nufusu da azdı.
Bugün Avrupa’nın toplam nufusu 505.7 milyon (505.701.172 Einwohner (1. Januar 2013) hesap edilir Mülteci sayısı 1 milyondan fazla düşünülür ise her 500 kişden birisi Mülteci durumundadır.
Türkiyede ve komşu Ülkeler de hesap edilir ise neredeyse her 100 kişiden birisi Mültecidir.
Mülteci konumuna düşenler genç nüfustur ve içlerinde ne kadar terör eğilimlidir (Alman BND rakamlarına göre 30 bin dolayında) belli değildir.
Halbuki genç nufus doğduğu toprakları yeşerten çiçeklerdir.Bu çocuklar o bölgenin Dünya ekonomisine katkısını,Dünya ile barışını sağlamalılar.
Bu durumu yaratan Global Kapitalin fişkirtlemesi ile kullanılan Devlet olanakları ve Batının siyasetçileridir.Avrupa bilerek veya bilmeden kendi huzurunu kaçıracak ve düzenini bozacak savaşa alet olmaktadırr.
Bunları kullanan da Global Kapital dediğimiz Global siyaseti belirleyenlerdir.
Üçbeş baldırı çıplak bilgisi, parası,organize olabilme yeteneği olmayan Arap işi değildir.
Onlarıda her kes biliyorki Yahudi ailelelerden oluşuyorlar.
Kendileri Mülteci kökeninden gelirken İslam coğrafyasındaki insanları niçin mülteci durumuna getirecek savaşı çıkartıyorlar anlamak mümkün değildir.
Ben Nostradamus (o bile yahudi) değilim.
ABD ve Avrupa’da para ile düşünen Think Thankçı da değilim.
Global kapitalin yazdığı oyunu yazan senaristde değilim ama tek kişilik beynimle gördüğüm kahinlik değil gelecekte olabilecek olayların ihtimalini yazmaktır.
Her insan doğduğu topraklarda yaşama hakkına sahiptir. Eğer Avrupa kamuoyu seçtiğini sandığı siyasetçilerin alet olduğu Ortadoğu-İslam coğrafyası oyununu bozamaz ise kendi gelecekleri tehlikededir.
Almanya başta olmak üzere yeni bağımsız düşünebilen siyasetçiler seçmek zorundadır.
Global Kapital de Avrupalı siyasetçileri kullanmaktan vaz geçmelidir.
Bu Mülteci problemi nedeniyle 50 yıla kalmıyacak ”avcı” durumundan ”AV” durumuna düşeceklerdir.
Bugün önemsemedikleri İslam coğrafyasından kovalanalar Avrupada var olan Radikal islam ile birleştiğinde 30 yıla kalmadan Avrupanın göbeğinde bir İslam Devleti kurulduklarında zaman geç olacak,İsrail bir kez daha Mülteci durumuna düşebilecektir.
Avrupa yarınını düşünüp,inancı kaşıyıp kırmamalıdır.
Unutmasınlar her cam kırıldığında daha keskinleşir.
Uzun periyotlu savaşları hep Genç nufusu olan toplumlar kazanır.
Bugün Mülteci dedikleri yarının yaşamları için güvenecekleri çocuklardır.
Dünya’yı bir yandan globalleştirir iken diğer yandan keskinleştirecek savaşlardan kaçınmalıdırlar.