Son zamanlarda insanların özgürlüğüne, yaşam hakkına ve laik Cumhuriyet ilkelerine saldırılar hayasızca ve terbiyesizce hız kesmeden devam ediyor. Bu hayasızlar, insan kılığinda ki, sözüm ona bilim adamları veya tarihci bozuntuları bu gücü kimden alıyor?
Profösör unvanını nasıl aldığı bilinmeyen bu kişilik bozuntusuna sahip ve hatta şizöfren hastalığı tanşıyanlar öyle konuşmalar yapıyorlar ki, insanın aklı almıyor. İnsan kılığında ki, sözde Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu diyor ki, üniversiteler şehirlerin gelişmesine katkı sağlıyor sözü yalandır. Üniversiteler, cumhurbaşkanımızın söylediği gibi „Fuhuş Yuvaları“ durumundalar. Bu nasıl bir bilim adamı olmalı ki, üniversiteli kızlarımızın fahişe, genç delikanlıların pezevenk olduğunu iddia edebiliyor. Bunun gibilerin okuttuğu öğrencilerin, gelecekte nasıl bir toplum oluşturacağını bir düşünün.
Utanmadan diyor ki, derslerime yeterli öğrenci katılmıyor. İyi ki katılmıyorlarmış, katılsalar kendisi gibi kafayı kırarlardı.
Aynı üniversiteden, yani Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden, sözüm ona Doç. Dr. Ebubekir Sifil “DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA BİR TEKLİF YAPMIŞ: Başta Yılmaz Özdil ve Cüneyt Akman olmak üzere dinî sembol ve değerlerle, duayla, namazla… alay edenler, kim olurlarsa olsunlar, öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın, cenaze namazları kılınmasın.”
Bu Ebubekir Sifil denen soytarı daha öncede şöyle demişti: “Erkeğin farklı illerde eşi olabilir”.
Bu manyağa sormak gerekmezmi, ulan o camiler senin babanın mülkiyetimi? O camilerde imam olarak görev yapanların maaşlarını inanan, inanmıyan, hiristiyan, budis veya başka dinden olan her Türk vatandaşının vergilerinden aldıklarını bilmiyormusun?
Bu Ebubekir Sofuoğlu ve Ebubekir Sifil bu gibiler edepsiz ve ölçüsüz konuşma cesaretlerini kimden alıyorlar, o çok önemli.
Hiç kuşkum yok ki, bugün sözde tepki gösterenler, bu Ebubekir`ler öldüklerinde „cesetlerini“ camiden kaldıracaklar ve tabutlarınada Türkiye`yi idare eden iktidar sahipleri, Meclis Başkanı veya Millet Vekilleri omuz vereceklerdir.
Sakın olmaz öyle şey demeyin, hemde balk gibi olur.
Bu ülkede Atatürk olmasaydı da, Yunan esaretinde kalsaydık,
veya 10 Kasım günü saat dokuzu beş geçe herkes kenefe gitsin veya
kendilerinde azbuçuk Atatürk sevgisi olanlar cenazeme gelmesin diyen ve vatan sevgisinden yoksun deli Kadir Mısıroğlu`nun cenazesine, belirttiğim insanların hepisi gitmişti, unuttunuzmu?
Ebubekir Sifil`in tavsiyede bulunduğu sarıklı ve cübbeli Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve başkaları deli Kadir Mısıroğlu`nu evinde ve hastanede ziyaret etmişlerdi.
Türkiye Cumhuriyeti`nin üniversitelerini laik ve özerk sistemin dışına çıkartırsanız, üniversiteleri tarikat veya cemaat denen çağın çok gerisinde kalmış yobazlara teslim ederseniz, sonunda çocuklarımızı fahişe veya pezevenk olmakla suçlayan, bu gibi beyinsiz yaratıkların eğitmesi kaçınılmaz olur.
Evet, aslanların sustuğu ormanda, çakallar ulumaya devam ederler.