Batılı egemen güçlerin bölgemize dönük plan ve projeleri devam ediyor.
Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) nedir? En kısa özetle bölgede Irak, Suriye, İran ve Türkiye´nin de dahil edildiği ülkeleri etnik ve mezhepsel bazda bölüp parçalamak ve uzun vadede Büyük İsrail projesini bölgemizde realize etmektir.
Bu esnada belirli güçleri kullanılarak –Kürtleri, Sünnileri, Şiileri, Türkmenleri- ve İŞİD belasını karşı karşıya getirerek bölgedeki fay hatları derinleştirilmek istenmektedir.
Yaratılan kaosu kendi lehine kullanarak, bölgede tam hakimiyet sağlanıp yeraltı kaynakları çok uluslu şirketlere aktarılacaktır.
IŞİD´e gelecek olursak ise; ABD´nin bölgede yarattığı yeni terör gücü olarak bölgenin yeni Frankenstein´ı olmuştur.
Algı olarak bir avuç çapulcu, piskopat ile baş edilemiyor görüntüsü veriliyor. Irak´ta ise Barzani güçleri Peşmerge ile PYD Kürt gruplar silahlandırılarak IŞİD belasından dünyayı Kürt güçleri kurtarılıyor imajı verilmektedir.
Suriye´de Esad´ın elini kolunu bağlayarak Irak´ta ise merkezi hükümet ile işbirliği yerine Barzani tercih edilerek, yeni bir imaj yaratılma çabalarını hergün medyadan takip ediyoruz.
Tüm bu traji-komik durum ise “Dünya´nın gözü önünde oluyor“
Tabiki bal tutulan parmağını yalar misali büyük Kürdistan vaadleri ile beraber Irak´ta mevcut Kürt bölgesi, Suriye´nin kuzeyiyle birleştirilerek büyük hayal gerçekleşecek.
Bu yıkıcı (BOP) projesinin yegane panzehiri bölge ülkelerinin ortak işbirliği ile mümkündür. Suriye, Irak, İran ve Türkiye kendi güvenlikleri için bu işbirliğine mahkumdurlar. Hal böyleyken bölge devlet Başbakanları ile husumet içinde olmak neye kime hizmet eder.
Özal döneminden beri söylenen bir koyup üç alma mantığı ne yazık ki hala devam ediyor. Korkarım ki Musul´a pirince giderken Diyarbakır´da bulgurdan olunacak!
Ortadoğu bataklığına çekilmek istenen Türkiye hakkında aklı başında hiç bir uzman, analist veya gazeteci izlenen bu dış politikanın hayrımıza olmadığı konusunda birleşmektedir.
Sınırlarını koruma adı altında bölge ülke topraklarına giren Türk ordusu özellikle Özgür Suriye Ordusu(OSÖ) güçleri ile hareket ederek IŞİD´e karşı mücadele ederken aksi tarafta Şam hükümeti ise OSÖ´yu terörist ilan etmiştir.
Türkiye´nin yegane çıkarı bölge devletleri ve resmi hükümetleri ile sıkı diyalog ve işbirliğinden geçmektedir.
Bir kez daha tekrarlayalım Mustafa Kemal Atatürk´ün “Yurtta barış, Dünyada barış“ söylemi halen geçerliliğini korumaktadır.
Savaşı kaybetmiş taraf olarak Lozan´da masada oturan Türkiye, bugünkü sınırları ile ülkesini emanet ettiği Yeni Nesil Türkiye Hükümetinin politikaları son 10 yılda mevcut sınırlarımızı ateş çemberine çevirdi.
Şimdi ise kaybetmekle karşı karşıya…
