Türkiye’nin geçmişine, bugüne ve yarınına baktığımız zaman çözümün; Atatürk’ün ortaya koyduğu 6 Ok olduğunu görüyoruz.
Artık kendi yağımızla kavrulmak zorundayız. Bu yüzden siyasi yelpazenin sol kanadında Yeni CHP’yi çöpe atıp, YENİDEN CHP’yi kurmalıyız.
Siyasi yelpazenin sağ kanadında ise her şeyiyle milli, içinde ABD bağlantılı finansörlerin olmadığı bir partiye ihtiyaç var. Erdoğan dönemi, devletin temellerini daha fazla çatırdatılmadan kapanmalıdır. Tek adam rejimi sonlandırılarak, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ yeniden işlevsel hale getirilmelidir.
Cumhuriyeti yeniden kurmalıyız…
Bir proje olarak iktidara getirilen AKP, uygulamalarıyla Cumhuriyetin kazanımlarını politik, iktisadi, hukuki, sosyo- kültürel ve dış politika alanlarında bir bir tasviye etmektedir.
AKP, Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adını her yerden silerek, büyük bir vicdansızlık ve vefasızlık örneği sergilediği gibi, kendi bindiği dalı da kesmektedir. Kendisini, ülkenin kurucusunu yok ederek var edebileceğini sanan AKP, iktidar sarhoşluğunun ve şımarıklığının da etkisiyle, bu konudaki yanılgısını göremeyecek kadar büyük bir akıl tutulması yaşamaktadır.
Küllerinden yeniden var edilen Türkiye Cumhuriyeti, bölgesine ve tüm dünyaya rol model olmuştur.
Bu gerçeği bilen Emperyalist devletler daha Lozan sürecinden başlayarak Türkiye‘ye diz çöktürmeye mali ve iktisadi olarak kendilerine bağımlı kılma stratejilerini hep sürdüregelmiştir. Bu gerçeği bilen Mustafa Kemal Atatürk, özellikle ülke bağımsızlığını aynı zaman da ekonomik bağımsızlık olarak görmüş, yoğun sanayi kalkınma hamleleri ile 1930‘lu yıllarda komşu ülkelere uçak satabilecek konuma getirmiştir.
Şeker fabrikaları, Kağıt, Sümerbank, Petro Kimya , Demir çelik, Tekel ve daha bir çok Kamu İktisadi Teşebbüsleri(KİT) kurulmuştur. Bu gün halen sata sata bitiremedikleri tüm bu varlıklarımız, AKP hükümeti tarafından uluslararası sermaye gruplarına peşkeş çekilmektedir. Utanmadan bir de CHP bu ülkede ne yaptı diye AKP’liler, toplumu kısır tartışmaların içine çekmektedir.
Neo- liberal politikalar sonunda ülkemizin tüm kurumları satılıp kapatıldığı gibi , aynı zamanda uygulanan bu politikalar sonucunda toplumda büyük bir ahlaki çöküntü ve erezyona yaşanıyor.
Ülkemiz bu cendereden çıkmak zorundadır. Bu çıkış ise; Yeniden Cumhuriyet- YENİDEN CHP önderliğinde mümkün olacaktır. Ülkemizdeki bir çok aydın ve yurt severler bu konularda çıkış yolları aramaktadır. Çıkış yolu; Cumhuriyetin kuruluşu ile tescillenen tekrar fabrika ayarlarımıza dönüşle gerçekleşecektir. Üretim ekonomisi, planlı karma ekonomik model ancak bu çıkışın reçetesi olabilir.
Almanya’da Sosyal Demokratları çıkış arıyor!
Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan Neo-liberal politikalar artık büyük tepkilere yol açmaktadır. Yapılan son seçimlerde merkez „sol“ ve sağ partiler tek tek çökmektelerdir. Almanya‘nın Bavyera eyaletindeki seçim sonuçları bunu teyit eder, mahiyettedir. Alman Sosyal Demokrat Parti(SPD), burada tarihinin en büyük yenilgisini almıştır. Bu sonuçlardan hareketle şimdi „Yeniden daha sol Kamucu“ politikalara dönüş tartışılmaktadır.
İşin özeti; tüm dünyada uygulanan bu model sonucunda devletlerin mali yapısını zayıflatılmış, çalışan kesimleri yoksullaştırmış, toplumda dayanışma duygusunu ve kültürünü yok etmiştir. Serbest piyasa sonucundaki, ekonomiye devlet müdahalesi olmasın yaklaşımı tekellerin dahada güçlenmesi pervasızlaşması, bireylerin ise dahada yoksullaşmasına yol açmıştır.
Bu kötü gidişata dur demek, yeni seçenekler geliştirmek zorundayız. Gerek yaşadığımız Almanya‘da gerek anavatanımız Türkiye‘de bunun şartları artık olgunlaşmıştır. Herkesin elini vicdanına ve taşın altına koyma durumu gelip çatmıştır.