11 C
Hamburg
Cuma, Haziran 7, 2024

DEĞİŞMESİ GEREKEN ZİHNİYET

COVİD -19  un  Dünya´yı  esir aldığı  günümüzde alınması gereken önlemler  uzmanlar ve yetkililer tarafından aralıksız hatırlatılıyor ve insanlar uyarılıyor. 

Tabii ki bu zaman zarfında mesafe, maske ve temizlik çok önemli ve bu kurallara uyularak önlemler alınması gerekiyor, yoksa inanılması zor dönemler hiç de uzak görünmüyor.

Bu önlemleri alırken devletin veya yöneticilerin yapması gerekenlerin yanında kişisel disiplinle  ve   sorumlulukla  hareket etmek çok önemli. Ayrıca insanların sadece  KORONA döneminde değil, yaşamları boyunca sağlıklı olmaları için titizlikle üzerinde durması ve uygulaması gerekenlerin başında her türlü  temizliğe, temiz havaya gereksinimi  olduğu biliniyor.

Bazı alışkanlıkları değiştirmek zor olsa da; akılla, eğitimle, görgüyle  güzel ve doğru  yol bulunulabilir, yeter ki istensin!

Dün akşam tv.de izlediğim belgeselde  Asya´daki Türk Cumhuriyetleri´nde yoksulluk ve zor koşullarda yaşayan halkın tertemiz ve uyumlu giyimli kadınlarını, erkeklerini ve çocuklarını görünce  kendi vatandaşlarımızla karşılaştırdım.  Yıllardır Avrupa´da yaşayan kadınlarımızın kısa pardüsenin altından sarkan etekleri, yamulmuş ayakkabıları, sarkan çorapları, erkeklerimizin bakımsız halleri içinde yaşadıkları ülkedeki insanlar üzerinde  olumsuz , önyargıları körükleyen izlenim  bırakması ve o nedenle kendilerine küçümseyici gözle bakıldığı bilinir.

Kendi ülkemizde ise o candan, sıcak yapılı insanlarımızın giyimden tutun da her türlü temizlik ve görüntüler gelişmiş toplumlardaki yaşam düzeyine gelebilmesi için daha çok yol katedmeleri  gereketiği gözlenmektedir. Köylerin sergilediği görüntüler Avrupa ülkelerinkilerden  çok çok gerilerde olduğu görlüyor.

Avrupa´daki köylerin görünümü kentlerinden daha temiz ve daha yaşanılacak şekilde yeşillikler ve çiçekler içinde.Bizde ise tam tersi; toz, toprak içinde, bakımsız bir görünüm sergiliyor.  Evlerde banyolar tertemiz olması gerekirken, küetlerin içi temizlik araçlarının saklandığı yerler durumunda.

Giyim, kuşama gelince Atatürk´ün şapka devrimi, „aslında  kılık – kıyafet devrimi,“  çok iyi düşünülmüş ama tam anlamıyla  gerçekleştirilemeyen bir devrim.

Kadınlarımız o pejmürde giyimden  kurtulmadıkça yani zihniyetleri değişmedikçe, gelişme  gerçekleştirilemez ve temizlik anlayışı  yerleştirilemez.

Gidilen dinlenme yerlerinde, parklarda, deniz, nehir ve göl kıyılarında kendi çöplerini toplamayan, olduğu yerde bırakıp giden insanların anlayıştan ve sorumluluktan nasibini almış denilebilir mi!?

Onun için zorla da olsa değişmesi gereken olgu zihniyet, başka yolu yok…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

DEĞİŞMESİ GEREKEN ZİHNİYET

COVİD -19  un  Dünya´yı  esir aldığı  günümüzde alınması gereken önlemler  uzmanlar ve yetkililer tarafından aralıksız hatırlatılıyor ve insanlar uyarılıyor. 

Tabii ki bu zaman zarfında mesafe, maske ve temizlik çok önemli ve bu kurallara uyularak önlemler alınması gerekiyor, yoksa inanılması zor dönemler hiç de uzak görünmüyor.

Bu önlemleri alırken devletin veya yöneticilerin yapması gerekenlerin yanında kişisel disiplinle  ve   sorumlulukla  hareket etmek çok önemli. Ayrıca insanların sadece  KORONA döneminde değil, yaşamları boyunca sağlıklı olmaları için titizlikle üzerinde durması ve uygulaması gerekenlerin başında her türlü  temizliğe, temiz havaya gereksinimi  olduğu biliniyor.

Bazı alışkanlıkları değiştirmek zor olsa da; akılla, eğitimle, görgüyle  güzel ve doğru  yol bulunulabilir, yeter ki istensin!

Dün akşam tv.de izlediğim belgeselde  Asya´daki Türk Cumhuriyetleri´nde yoksulluk ve zor koşullarda yaşayan halkın tertemiz ve uyumlu giyimli kadınlarını, erkeklerini ve çocuklarını görünce  kendi vatandaşlarımızla karşılaştırdım.  Yıllardır Avrupa´da yaşayan kadınlarımızın kısa pardüsenin altından sarkan etekleri, yamulmuş ayakkabıları, sarkan çorapları, erkeklerimizin bakımsız halleri içinde yaşadıkları ülkedeki insanlar üzerinde  olumsuz , önyargıları körükleyen izlenim  bırakması ve o nedenle kendilerine küçümseyici gözle bakıldığı bilinir.

Kendi ülkemizde ise o candan, sıcak yapılı insanlarımızın giyimden tutun da her türlü temizlik ve görüntüler gelişmiş toplumlardaki yaşam düzeyine gelebilmesi için daha çok yol katedmeleri  gereketiği gözlenmektedir. Köylerin sergilediği görüntüler Avrupa ülkelerinkilerden  çok çok gerilerde olduğu görlüyor.

Avrupa´daki köylerin görünümü kentlerinden daha temiz ve daha yaşanılacak şekilde yeşillikler ve çiçekler içinde.Bizde ise tam tersi; toz, toprak içinde, bakımsız bir görünüm sergiliyor.  Evlerde banyolar tertemiz olması gerekirken, küetlerin içi temizlik araçlarının saklandığı yerler durumunda.

Giyim, kuşama gelince Atatürk´ün şapka devrimi, „aslında  kılık – kıyafet devrimi,“  çok iyi düşünülmüş ama tam anlamıyla  gerçekleştirilemeyen bir devrim.

Kadınlarımız o pejmürde giyimden  kurtulmadıkça yani zihniyetleri değişmedikçe, gelişme  gerçekleştirilemez ve temizlik anlayışı  yerleştirilemez.

Gidilen dinlenme yerlerinde, parklarda, deniz, nehir ve göl kıyılarında kendi çöplerini toplamayan, olduğu yerde bırakıp giden insanların anlayıştan ve sorumluluktan nasibini almış denilebilir mi!?

Onun için zorla da olsa değişmesi gereken olgu zihniyet, başka yolu yok…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER