Demokrasi Cephesi demiyorum, çünkü bu ülke cephelerden çok çekmiştir.
Demokrasi Birliği naslıl oluşturulmalıdır ve buna ihtiyaç varmı?
Türkiye`nin sosyo ekonomik yapısı günden güne daha da kötüye gidiyor ve insanlar arasında ki ayrışma bilinçli olarak iktidar partisi AKP ve onun ortağı MHP tarafından acımasızca yürütülüyor.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli Seçim sonucunu içine sindiremiyen AKP ve MHP, muhalefet belediyelere neredeyse çalışma ve hizmet hakkı tanımıyor.
Doğu ve Güney Doğu il ve ilçelerinin HDP`li belediye başkanlarının neredeyse hepisi tutuklanmış durumda. Tutuklanma nedenleri olarak PKK`ya yardım veya yataklık yapmak. Tabi ki şuan Türkiye`de iki suçlama Kamuoyu tarafından destek buluyor, birisi PKK ve diğeri ise FETÖ.
Eğer düşmanından intikam almak istiyorsan, aç telefonu veya yaz bir Mail, deki filan adam PKK veya FETÖ`ye maddi destek veriyor veya evinde ağırlıyor. Hiç zaman kayıp etmeden polisler gelir, o adamı alır ve savcı tutuklattırır.
Yine bu sabah HDP`in kalan belediye başkanlarıda gözaltına alınmış. Suçlama aynı, PKK terör örgütüne yardım etmek. Evet, HDP`li belediye başkanlarının üzerinde PKK baskısı olduğuna bende inanıyorum. Fakat maddi destek vereceklerine veya verdiklerine inanmam mümkün değil. Madem öyle ise, neden suç üstü yapılmazda, görevden alınırlar.
Türkiye`nin bu korku ve iftira ortamından kurtulması gerekir. AKP ve onun Genel Başkanı toplumu kutuplaştırarak, iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Zaten kötü yönetilen ekonomi, Corona Virüsü nedeniyle daha da kötüye gitti ve iktidar ülkeyi yönetemiyecek durumda. İşte bu nedenle iktidar elinde ki iki kozu, yani PKK ve FETÖ`yu devamlı gündemde tutmak istiyor.
Sayın AKP Genel Başkanı`nın gözünde bütün muhalifler ya PKK veya FETÖ`cu. Çünkü bu ikisde toplumda destek buluyor. Oğlu genç yaşda şehit olmuş anne ve babayı yanında tutmak için bu suçlamaları yapmak zorunda.
Demek ki AKP ve MHP`nin elinde kutuplaştır yönet planı var. Muhalefetin buna karşı hangi projesi var?
Muhalefet partiları hiçbir ön koşul öne sürmeden „Demokrasi Birliği`ni“ kurmak zorunda. Böyle bir birliğin kurulması çok zor görünsede, aslında çok kolay.
Türk Halkı`nın büyük bir kesimi PKK`nın Meclis`de ki uzantısının HDP olduğunu düşündüğü bir gerçek. HDP ise Doğu ve Güney Doğu`da neredeyse seçmenin %70 oyunu alarak belediyeleri kazanmış, yani Erdoğan`ın deyimi ile „Milli İrada“ tecelli etmiş. Zaten seçim öncesinde Erdoğan kazansalarda, biz oralara Kayum atayacağız demişti. Yani Kayum atamaların PKK ile direk ilişgisi olduğuna inanmıyorum.
Burada HDP yöneticilerinin Erdoğan ve Bahçeli`nin oyununu bozmak için çok cesaretli adım atmaları gerekiyor. PKK`ya demeliler ki, bakın siz kendinize göre mücadelenizde haklı olabilirsiniz, fakat bizim üzerimizden gölgenizi çekme zamanı geldi ve çekin.
Diğer tarafda İYİ Parti ise HDP`e karşı ön yargısından kendisini soyutlamalıdır. Bu çok kolay olmayacaktır, çünk İYİ Parti içerisinde Bahçeli`ye karşı olduğu için MHP`den kopanlar vardır, fakat ülkücü düşünceleri ağır basmaktadır.
Eğer HDP kendisini PKK ve İYİ Parti`da kendisini bağnaz ve tutucu milliyetcilikten soyutlarsa, Demokrasi Birliği için önemli bir aşama sağlanmış olacaktır.
Demokrasi Birliği için, CHP, İYİ Parti, HDP, SP, DP, TİP, sendikalar ve STK`ları bir masa etrafında toplanmalılar. Bu kolay olmayacaktır, çünkü Cumhur İtifakı önemle İYİ Parti ve CHP`yi teröristler ile birlik olmakla suçlayacaklardır. Bundan korkmamak gerekiyor, çünkü bugün de aynı suçlamalar yapılmıyormu, yapılıyor.
HDP ve İYİ Parti, tarihi bir süreçten geçildiğini ve bu tehlikeli virajı sağlıklı şekilde dönemezlerse, işte o zaman herşey çok geç olacağını bilmek zorundalar. Olabilecek bir erken veya zamanında ki seçimi Millet İtifakı adayı kazansa dahi, 31 Mart 2019 da olduğu gibi sonucu meşru saymıyacaklardır. AKP Genel Başkanı 23 Haziran yenilgisini bir daha yaşamak istemez.
Yapılan darbe tartışmaları ve CHP`nin darbe talebi olduğu suçlamalarının sıradan bir suçlama olduğunu düşünmek, sanırım saflık olur.
Ortak paydamız Demokrasi olmalıdır.