Tarım Bakanı genelge yayınlayarak, mobil olarak ekmek satışlarının yasaklandığını açıklaması, başta İstanbul olmak üzere bütün ülkede bomba etkisi yarattı.
Bu genelgenin, İBB`nin mobil ekmek satışını engellemek için yayınlandığını düşünen İBB yetkilileri isyan etmeye başladılar. Sonunda Tarım Bakanı genelgenin İBB Halk Ekmek satışını ilgilendirmediğini açıklamasıyla, şuan sorun çözülmüş gibi gözüküyor.
Başta İBB belediye başkanı olmak üzere, bütün muhallefet belediye başkanları şunu anlamak zorundalar, oda şu.
AKP Genel Başkanı, yani hükümetin başı ve bakan konumunda kı emir kulları diyorlar ki, bu fakirleri biz yarattık ve kendimize bağladık. Sizin bu alana girmenize müsade etmeyiz. Kendi yarattığımız fakirimizi ancak kendimiz doyururuz.
Eğer öyle olmasa deprem yardımı, pandami yardımı, süt yardımı, çocuklu annelerin ücretsiz seyahat etmeleri veya üniversiteli çocuklara verilecek burslara engel konabilirmiydi, konulmazdı. O zaman CHP veya Millet İtifakı belediye başkanları yeni strateji üretmek zorundalar.
Muhalefet liderleri halkın içine girdiklerinde, halk acız diye bağırıyor.
Esnaf, çiftci, işci, emekli, işsiz, öğrenci, çalışan veya atanamıyan öğretmen veya sağlıkcıların hepisi isyan ediyor. İyi güzelde, o zaman halen Erdoğan`a %40 oy veririm diyenler kimler kardeşim?
Aslında bu iktidar doğruyu yapıyor, halkı gün geçtikce daha fazla fakirleştiriyor, borçlandırıyor ve korkutuyor. Halk fakirleştikce, borçlandıkca veya korkdukca AKP ve onun liderine daha fazla yanaşıyor. İşte burada muhalefetin görevi, halkı bu korkudan kurtarmak ve onlara korkmayın biz varız demesidir.
Bu hükümet kendisinden olmayan herkesi düşman görüyor.
Bu günleri Nazım Hikmet bakın nasıl dizilere dökmüş:
……….
Bursa da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman
Eğer bir ülkenin hükümeti yasakların alanını genişletmeye başlamışsa, o iktidar ya gidişini görüyor veya hiç gitmemek için baskı rejiminin temellerini sağlamlaştırıyor demektir.