21.7 C
Hamburg
Cumartesi, Haziran 22, 2024

Allah akıl fikir versin

türkerBaşbakan Davutoğlu, Katar’ın başkenti Doha’da gazetecilere; “Ya Kut’ül Amare kazanacak ya Sykes-Picot. Bütün meselemiz, bölgeyle bütünleşmek. Esed rejimi ve Mısır darbesiyle rüzgar değişti. Gün gelir, Kut’ül Amare ruhu kazanır” dedi.

Değerli okurlarım; Başbakan Davutoğlu tarafından söylenen bu sözler için söylenebilecek en iyi söz, alakasızlığı ve mantıksızlığı en iyi ifade eden “Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı” atasözüdür.
Davutoğlu’nun tarihi bilgiden ve derinlikten yoksun bu yanlış değerlendirmesinin arkasında yatan esas neden; “Siyasal İslamcı” ideolojisi ve “Yeni Osmanlıcı” hayalidir. Bu çağ dışı dünya görüşü ve geçmişin aklı ile yapılan değerlendirmelerin yanlış olması kaçınılmazdır. Bu aklın üreteceği çözümler; ülkemize ve bölgemize felaketten başka bir şey getirmez.

Mal Bulmuş Mağribi Gibi!

Hiç aklınıza geldi mi; “Durup dururken Kut’ül Amare seviciliği nereden çıktı?” diye. 14 yıl aklına gelmesin ama bugün, birden bire, Kut’ül Amare’yi hatırla! Hiçbir şey, durup dururken olmaz. Bu hatırlama ve mal bulmuş mağribi gibi bu başarıyı sahiplenmek, Ortadoğu bataklığına iyice girebilmenin tarihsel referansı için gereklidir.
Durup dururken bir anda ortaya çıkan Kut’ül Amare seviciliğini, Katar’da kurulan askeri üssümüzü ve Suudi Arabistan öncülüğünde “Teröre Karşı İslam İttifakı” adıyla kurulan koalisyonu bir arada değerlendirirseniz anlamlandırabilirsiniz.

Sünni İttifakı

Riyad’da kurulan merkezden yönetilecek ittifakta İran’a yer verilmemesi, hemen dikkati çekiyor. ABD’nin ittifaka sıcak baktığı, hatta arkasındaki fikir babası olduğu biliniyor. İttifak için Riyad’dan gelen ilk açıklamanın; “İttifak yalnızca IŞİD’i değil, tüm teröristleri hedef alacak” şeklinde yapılmış olması; “Hizbullah’ı, Suudi Arabistan da dahil, körfez ülkelerinde bulunan Şiileri, Irak’ta bulunan Şii milisleri ittifakın hedefleri kapsamına alıyoruz” anlamındadır. Yani bu ittifak; Ortadoğu Bölgesinde emperyalist hegemonyaya direnen Şiilere karşı, Sünni ittifakıdır.

Türkiye’nin bugün için Basra Körfezi’nde koruyacak bir çıkarı olmadığı halde, niçin Katar’da üs kuruyoruz? Katar’da kurulan üs, ülkemizin çıkarlarının gereği asla değildir. Bu üs; Batı’nın çıkarlarına hizmet için kurulmuştur. Kafasında tüy bitmemiş yetimin bile hakkı olan vergi gelirleri ile oluşturulan kamu kaynakları; emperyalizmin çıkarları uğruna, çarçur edilmektedir. Bu da, halkın gözünden hamaset ile kaçırılmaktadır.
Kıbrıs Türkü’nün ve Türkiye’nin yaşamsal çıkarları açısından Kıbrıs’taki askeri varlığımızı istemeyenler, niçin Katar’da Türk Askeri olsun istiyorlar? Bizim çıkarımıza olsa, isterler mi sanıyorsunuz?

Baltacı Devirleri Geçti

Hem, size ne Kut’ül Amare’den! Bu zafer; sizin beğenmediğiniz İttihatçıların zaferi. Bu başarının bir numaralı mümessili Halil Paşa, İttihatçı. 34. Padişah II. Abdülhamit’e karşı isyan etmiş, dağa çıkmış,1908 Meşrutiyet Hareketi içinde yer almış. Aynı zamanda, Atatürk’ün silah arkadaşı. Daha da önemlisi; Halil Paşa İngilizlerin 1 milyon sterlinlik rüşvetini elinin tersiyle itiyor ve “Baltacı devirleri geçti, bu İngilizler İttihatçıları hiç tanımamış” diyor.

Halil Paşa, Kut’ül Amare Zaferi’ni kazandıktan sonra askerlerine “Arslanlarım, Bugün Türklere şeref-ü şan, İngilizlere kara meydan…” diye sesleniyor. Hani Osmanlı? Size hiçbir bakımdan benzemiyor!

Yüzyıllık Parantezi Kapatacağız

Davutoğlu, Doha’da gazetecilere yaptığı açıklamada; “Sykes-Picot’yla kurulan yüzyıllık parantezi kapatacağız” diyor. Sadece bu söz bile; “Biz iliklerimize kadar taşeronuz” demektir.
Sykes-Picot ile kurulan düzen; tam 100 yıl önce, emperyalizmin o zamanki iki büyük gücü olan İngiltere ve Fransa tarafından tesis edilmişti. Ama köprülerin altından çok sular geçti. İngilizler ve Fransızlar güç kaybetti ve bölgeden çekildi. İsrail kuruldu, Sovyetler Birliği dağıldı.

Artık tek kutuplu dünya düzeninin lideri konumunda olan ABD, bölgede yeni bir harita çizmek istiyor. Yüz yıl önceki emperyalist düzenin liderleri İngiltere ve Fransa’nın kurduğu düzenin parantezini kapatıp, yeni parantez açmak istiyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), bunun adı. Ortadoğu Bölgesini; etnik, dinsel ve mezhepsel olarak daha küçük siyasi yapılara bölmek istiyor. Bölgede; Türkiye’den de parça kopararak, Kürt devleti kurmak istiyor. Ama Ülkemizin Başbakanı çıkıp, Türkiye’nin de ırzına geçileceği yeni parantezden bahsediyor ve sahipleniyor. Allah akıl ve fikir versin, ne diyeyim!
Saygılar sunarım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Allah akıl fikir versin

türkerBaşbakan Davutoğlu, Katar’ın başkenti Doha’da gazetecilere; “Ya Kut’ül Amare kazanacak ya Sykes-Picot. Bütün meselemiz, bölgeyle bütünleşmek. Esed rejimi ve Mısır darbesiyle rüzgar değişti. Gün gelir, Kut’ül Amare ruhu kazanır” dedi.

Değerli okurlarım; Başbakan Davutoğlu tarafından söylenen bu sözler için söylenebilecek en iyi söz, alakasızlığı ve mantıksızlığı en iyi ifade eden “Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı” atasözüdür.
Davutoğlu’nun tarihi bilgiden ve derinlikten yoksun bu yanlış değerlendirmesinin arkasında yatan esas neden; “Siyasal İslamcı” ideolojisi ve “Yeni Osmanlıcı” hayalidir. Bu çağ dışı dünya görüşü ve geçmişin aklı ile yapılan değerlendirmelerin yanlış olması kaçınılmazdır. Bu aklın üreteceği çözümler; ülkemize ve bölgemize felaketten başka bir şey getirmez.

Mal Bulmuş Mağribi Gibi!

Hiç aklınıza geldi mi; “Durup dururken Kut’ül Amare seviciliği nereden çıktı?” diye. 14 yıl aklına gelmesin ama bugün, birden bire, Kut’ül Amare’yi hatırla! Hiçbir şey, durup dururken olmaz. Bu hatırlama ve mal bulmuş mağribi gibi bu başarıyı sahiplenmek, Ortadoğu bataklığına iyice girebilmenin tarihsel referansı için gereklidir.
Durup dururken bir anda ortaya çıkan Kut’ül Amare seviciliğini, Katar’da kurulan askeri üssümüzü ve Suudi Arabistan öncülüğünde “Teröre Karşı İslam İttifakı” adıyla kurulan koalisyonu bir arada değerlendirirseniz anlamlandırabilirsiniz.

Sünni İttifakı

Riyad’da kurulan merkezden yönetilecek ittifakta İran’a yer verilmemesi, hemen dikkati çekiyor. ABD’nin ittifaka sıcak baktığı, hatta arkasındaki fikir babası olduğu biliniyor. İttifak için Riyad’dan gelen ilk açıklamanın; “İttifak yalnızca IŞİD’i değil, tüm teröristleri hedef alacak” şeklinde yapılmış olması; “Hizbullah’ı, Suudi Arabistan da dahil, körfez ülkelerinde bulunan Şiileri, Irak’ta bulunan Şii milisleri ittifakın hedefleri kapsamına alıyoruz” anlamındadır. Yani bu ittifak; Ortadoğu Bölgesinde emperyalist hegemonyaya direnen Şiilere karşı, Sünni ittifakıdır.

Türkiye’nin bugün için Basra Körfezi’nde koruyacak bir çıkarı olmadığı halde, niçin Katar’da üs kuruyoruz? Katar’da kurulan üs, ülkemizin çıkarlarının gereği asla değildir. Bu üs; Batı’nın çıkarlarına hizmet için kurulmuştur. Kafasında tüy bitmemiş yetimin bile hakkı olan vergi gelirleri ile oluşturulan kamu kaynakları; emperyalizmin çıkarları uğruna, çarçur edilmektedir. Bu da, halkın gözünden hamaset ile kaçırılmaktadır.
Kıbrıs Türkü’nün ve Türkiye’nin yaşamsal çıkarları açısından Kıbrıs’taki askeri varlığımızı istemeyenler, niçin Katar’da Türk Askeri olsun istiyorlar? Bizim çıkarımıza olsa, isterler mi sanıyorsunuz?

Baltacı Devirleri Geçti

Hem, size ne Kut’ül Amare’den! Bu zafer; sizin beğenmediğiniz İttihatçıların zaferi. Bu başarının bir numaralı mümessili Halil Paşa, İttihatçı. 34. Padişah II. Abdülhamit’e karşı isyan etmiş, dağa çıkmış,1908 Meşrutiyet Hareketi içinde yer almış. Aynı zamanda, Atatürk’ün silah arkadaşı. Daha da önemlisi; Halil Paşa İngilizlerin 1 milyon sterlinlik rüşvetini elinin tersiyle itiyor ve “Baltacı devirleri geçti, bu İngilizler İttihatçıları hiç tanımamış” diyor.

Halil Paşa, Kut’ül Amare Zaferi’ni kazandıktan sonra askerlerine “Arslanlarım, Bugün Türklere şeref-ü şan, İngilizlere kara meydan…” diye sesleniyor. Hani Osmanlı? Size hiçbir bakımdan benzemiyor!

Yüzyıllık Parantezi Kapatacağız

Davutoğlu, Doha’da gazetecilere yaptığı açıklamada; “Sykes-Picot’yla kurulan yüzyıllık parantezi kapatacağız” diyor. Sadece bu söz bile; “Biz iliklerimize kadar taşeronuz” demektir.
Sykes-Picot ile kurulan düzen; tam 100 yıl önce, emperyalizmin o zamanki iki büyük gücü olan İngiltere ve Fransa tarafından tesis edilmişti. Ama köprülerin altından çok sular geçti. İngilizler ve Fransızlar güç kaybetti ve bölgeden çekildi. İsrail kuruldu, Sovyetler Birliği dağıldı.

Artık tek kutuplu dünya düzeninin lideri konumunda olan ABD, bölgede yeni bir harita çizmek istiyor. Yüz yıl önceki emperyalist düzenin liderleri İngiltere ve Fransa’nın kurduğu düzenin parantezini kapatıp, yeni parantez açmak istiyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), bunun adı. Ortadoğu Bölgesini; etnik, dinsel ve mezhepsel olarak daha küçük siyasi yapılara bölmek istiyor. Bölgede; Türkiye’den de parça kopararak, Kürt devleti kurmak istiyor. Ama Ülkemizin Başbakanı çıkıp, Türkiye’nin de ırzına geçileceği yeni parantezden bahsediyor ve sahipleniyor. Allah akıl ve fikir versin, ne diyeyim!
Saygılar sunarım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER