2016’nın Kurban Bayramı’nı idrak ediyoruz ama, bu bayramı bir bayram sevinci içinde kutlamanın gerçekten mümkünatı yok. Hiç birşey olmamış gibi kutlamak için; ya akli dengenin kaybedilmiş olması ya da zır cahil, duyarsız veya çıkarlarını maksimize etmeye çalışan yandaş olmak lazım.
15 Temmuz Darbe Girişiminin başarısızlığa uğratılması ile ülke olarak büyük bir badire atlattık. Ama sonraki gelişmelere bakarak, daha büyük bir badireye doğru koşar adım gittiğimizi söyleyebiliriz.
Hedefler Belirsiz
Suriye’de ne yapmaya çalıştığımızı anlamak zor. Suriye’deki harekatın ne askeri hedefi, ne de siyasi hedefi açık! Bunun anlamı, Ortadoğu bataklığına batmak demektir.
Suriye’de, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başlattığı harekat daha bir ayını doldurmadan, 6 tankımızı kaybettik. Çünkü; tanklar yanlış kullanılıyor. Daha doğru bir deyişle, yanlış kullanılmak zorunda kalınıyor. Çünkü; TSK’ya Suriye’de harekat yapma direktifini veren siyasi otoritenin ne yapmaya çalıştığı belli değil! Burada siyasi hedefin ne olduğunu anlayan varsa söylesin.
Yanlış Adamlar ve İttifaklar
Daha önce de yazdık ve anlattık; “Doğru şeyler yanlış adamlarla ve ittifaklarla yapılamaz.” Türkiye için Suriye’de doğru olan şey; bu ülkenin toprak bütünlüğü ve istikrarıdır. Suriye’de istikrar olursa ve merkezi hükümet güçlenirse; ülkemize yönelik terör ve istikrarsızlık kaynağı olmaz ve ülkemizde bulunan Suriye kaynaklı insanların ülkelerine dönmesinin yolu açılır.
Eğer siz Suriye’yi bölmeye, parçalamaya ve istikrasızlık yaratmaya odaklı olan vekalet savaşının enstrümanlarından biri olan Özgür Suriye Ordusu ile işbirliği yapıyorsanız, yanlış yoldasınız demektir. Eğer siz Suriye’deki vekalet savaşının işvereni konumunda bulunan ABD ile bu konuda ittifak yapmaya çalışıyorsanız, bindiğiniz dalı kesiyorsunuz demektir. Bu siyasetin, ülkemize ve bölgemize esenlik getireceğini sanmak, gerçekten saflık olur.
Gülen Sadece Piyondu!
15 Temmuz Darbe Girişiminin önünde Cemaat, arkasında ise ABD vardı. Bunun inkarı mümkün değil, çünkü suçüstü yakalandılar. ABD derin devletinin en üst düzey temsilcilerinden olan Zbigniew Brzezinski bile; darbenin arkasında ABD’nin olduğunu kabul ediyor ve “Yanlış yapıldı” diyor. Ama Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş; “Darbenin arkasında ABD yok, sadece Gülen var” diyor. Halbuki Gülen ve Cemaat, yalnızca piyondu!
Emin olun, böyle bir iradeye kimsenin saygısı ve güveni olmaz. “Size az bile yaptık, siz daha kötüsüne bile layıksınız” derler. Direnmeyenler ve yalakalık yapanlar hoşlarına gitse bile; kimse saygı duymaz.
Şantaj Var!
Belli ki Obama; elindeki kozları masaya koymuş, şantaj yapmış ve İktidarın 15 Temmuz sonrası “Darbenin arkasında ABD var” söylemini değiştirmiştir. Çünkü; Suriye’deki vekalet savaşında teröristlere verilen destek, işlenen insanlık suçları ve IŞİD’le kotarılan akaryakıt ticaretinin suç delilleri, Obama’nın elindedir.
Sakın bana “Aynı suçları ABD de işledi” demeyin. Onlar; süper güç, yapabilir ve sahip oldukları güç nedeniyle kendilerini aklayabilirler. Ama bizim, hukukun dışına çıkma lüksümüz yoktur.
ABDSuriye’yi; öncelikle en az üç parçadan müteşekkil (Arap Alevi, Arap Sünni, Kürt) federal yapıya götürmeyi, sonra parçalamayı planlamaktadır. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) adım adım realize eden ABD; bölgede Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan parça kopararak, kendisinin ve İsrail’in kuklası olacak bir Kürt Devleti kurma yolunda ilerlemektedir.
Bir Gecelik İhtiyacımız Var
ABD’nin nihai hedefi, tereddüte yer vermeyecek şekilde bu kadar açıkken; Suriye’de ABD ile hala işbirliği yapıyor olmak ne anlama geliyor, takdir sizlerin. ABD; Türkiye’yi oyalıyor, enerjimizi ve kanımızı kendisinin desteklediği IŞİD ile tüketmemizi istiyor. ABD; Menbiç dahil, YPG/PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesini istemiyor.
Türkiye’nin Suriye’deki siyasi hedefinin, bu ülkenin toprak bütünlüğü olması lazım. Bu siyasi hedefi desteklemek için; Şam, Bağdat, Tahran ve Moskova ile işbirlikleri ve ittifaklar yapılması gerekmektedir. Türkiye ise yanlış yoldadır. Bu gidiş, iyi bir gidiş değildir. Bu gidişin ülkemize barış ve huzur getireceğine inananların aklına, bir gecelik ihtiyacımız var. Hiç değilse; bir gecelik rahat uyku için.