14.6 C
Hamburg
Pazar, Mayıs 26, 2024

Hamburg Erdoğan İçin Zorlu Geçecek

türkerYarın ve ertesi gün (7-8 Temmuz 2017), Avrupa’nın üçüncü büyük liman kenti olan Hamburg’da G-20 zirvesi toplanıyor. Görülen o ki; zirve çok zorlu geçecek. Zorlu geçecek olmasının esas nedeni; dünyanın tekrar kutuplaşıyor ve soğuk savaşa tekrar giriliyor olmasından kaynaklanmaktadır.

ABD’nin Soğuk Savaş (1947-1989) sonrası Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile elde ettiği tek kutuplu dünya düzeninin yavaş yavaş sonuna gelinmektedir. Çünkü dünyanın ekonomik, siyasi ve askeri ağırlık merkezi doğuya ve özellikle de Asya-Pasifik bölgesine doğru kaymaktadır.

Yüzünü Doğuya Dönmek İstiyor

Ayrıca II. Dünya Savaşı (1939-1945) sonunda yenilen, topraklarında taş taş üstünde bırakılmayan ve işgal edilen ülke olan Almanya, tekrar bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Almanya, Avrupa’ya liderlik etmektedir. Hatta her iki dünya savaşında savaştığı ve ilk hamlelerini yaptığı Fransa’yı, yeni Cumhurbaşkanı seçilen Macron’la peşine takmıştır. Almanya, ABD’nin üzerinde ipoteği olmadan yüzünü doğuya, yani Rusya’ya, Ortadoğu’ya ve Çin’e çevirmek istemektedir.

ABD ise dünyanın ekonomik, siyasi ve askeri ağırlık merkezinin doğuya doğru kayışını durdurmak, hegemonyaya direnenleri ezmek, Çin’i ve Rusya’yı kuşatarak çevresini istikrarsızlaştırmak, silahlanma yarışına sokarak kaynaklarını tükettirmek, Almanya’yı kontrol altına almak ve Ortadoğu bölgesini yeniden dizayn etmek istemektedir.

ABD Frene Basıyor!

ABD tek kutuplu dünya düzenini sonsuza kadar sürdürmek ve yeni bir küresel gücün ortaya çıkmasını engellemeye çalıştıkça, kutuplaşma daha fazla artmakta ve dünya bir tarafta ABD’nin, diğer tarafta Çin ve Rusya’nın etrafında kümelenen iki bloğa ayrılmaktadır.

Özellikle Soğuk Savaş’ın bitişinden sonra küreselleşmenin ideolojisini ortaya koyan ve liderliğini yapan ABD, artık frene basmaktadır. Çünkü küreselleşme, dünyanın Atlantik üzerinde bulunan ağırlık merkezinin doğuya doğru kayışını hızlandırmaktadır. İşte bu nedenle ABD, 2016’nın sonuna doğru Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde, Birleşmiş Milletlerin Çin ve Rusya’nın içinde olduğu Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile çalışmasını engellemiştir.

Müslüman Kardeşler

Evet, Hamburg’daki G-20 Zirvesi zorlu geçecektir ama en büyük zorluk Recep Tayyip Erdoğan için olacaktır. Çünkü zirveye katılan hiçbir lider Erdoğan’a güvenmemektedir. Türkiye, Müslüman Kardeşlerin (İhvan) iktidarda olduğu bir ülke olarak görülmektedir.

ABD, uzunca bir dönem desteklediği “Ilımlı İslam” denen “Siyasal İslam” projesinden vazgeçmektedir. ABD ve Batı yaşayarak görmüştür ki; Siyasal İslam iktidarda ise bu terör yapan radikal İslami hareketleri engellemiyor, aksine teşvik ediyor ve uygun iklimi yaratıyor. İşte bunun için Mısır’da Mursi’nin ipi çekildi. İşte bunun için, İngilizler tarafından kurdurulan II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından kullanılan, daha sonra ABD’nin denetimine geçen Müslüman Kardeşlerin terör listesine alınması söz konusu! Bu işlerde vefa olmaz, emperyalizm kullanır ve atar!

Konfeksiyon ABD’de Tasarlanmıştı!

Esasında “Siyasal İslamcı” ideoloji, “Yeni Osmanlı” hayali ve mezhepsel bakış açısı hazır giyimdi, konfeksiyondu ve ABD’de tasarlanmış ve dikilmişti. Bizimkiler fazla ciddiye aldı. Arap Baharı ile çok heveslendiler, bu nedenle Libya ve Suriye operasyonlarına balıklama daldılar. Ama işveren vazgeçti! Bırakın liderliği, bu dönemde yapılan fahiş hatalar yüzünden Türkiye’yi Ortadoğu’da artık hiç kimse istemiyor.

ABD, eski politikalarının uygulayıcısı olduğu için Erdoğan’ı istemiyor. ABD Başkanı Trump, göreve geldiğinden beri bunu açık açık hissettiriyor. Ama bizimkiler anlamamakta ısrar ediyor! Hatta Trump, hitap ederken “Erdogone” diyerek, “gone”ın telaffuzda üstüne basarak “gittin” (gone) demek istiyor. Bu tespit benim değil, West Point Academy (ABD Kara Harp Okulu) mezunu emekli albay ve öğretim üyesi James C. Ryan isimli bir Amerikalıya ait!

Kimse İstemiyor!

Erdoğan’ı Almanya ve Avrupa da istemiyor. Rusya ve Çin, Türkiye’yi istiyor ama Erdoğan’ı istemiyor. Çünkü her ikisi de Siyasal İslam’ın ne anlama geldiğini ve kendileri için nasıl tehdit olduğunu biliyor! Özellikle Rusya, Türkiye’nin Batı’dan ve NATO’dan uzaklaşarak kendisine yaklaşmasını ve ŞİÖ’ye girmesini istiyor ama Erdoğan’a güvenmiyor.

Komşumuz İran da Erdoğan’ı istemiyor. Ortadoğu’daki Arap ülkeleri de Erdoğan’ı istemiyor, güvenmiyor ve Osmanlı hayalinden nefret ediyorlar. Ne diyorsunuz; bu liderlikle Türkiye’nin geleceği var mı, esenliğe çıkabilir mi? Katar işi biraz da Erdoğan’a yönelik operasyon! Katar’ı desteklemeye devam etmek ve asker konuşlandırmak, kaybedeceği belli olan ata oynamak gibi bir şey.

Türkiye’de ise toplum kapak gibi ortadan ikiye ayrılmış vaziyette! İç barışımız, tarihimizde hiç olmadığı kadar tehdit altında. Ankara’da başlayan ve İstanbul’a doğru büyüyerek ve her kesimin desteğini alarak gelişen Adalet Yürüyüşü devam ediyor. İşte Erdoğan, bu atmosferde G-20 Zirvesi için yarın Hamburg’da olacak!

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Hamburg Erdoğan İçin Zorlu Geçecek

türkerYarın ve ertesi gün (7-8 Temmuz 2017), Avrupa’nın üçüncü büyük liman kenti olan Hamburg’da G-20 zirvesi toplanıyor. Görülen o ki; zirve çok zorlu geçecek. Zorlu geçecek olmasının esas nedeni; dünyanın tekrar kutuplaşıyor ve soğuk savaşa tekrar giriliyor olmasından kaynaklanmaktadır.

ABD’nin Soğuk Savaş (1947-1989) sonrası Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile elde ettiği tek kutuplu dünya düzeninin yavaş yavaş sonuna gelinmektedir. Çünkü dünyanın ekonomik, siyasi ve askeri ağırlık merkezi doğuya ve özellikle de Asya-Pasifik bölgesine doğru kaymaktadır.

Yüzünü Doğuya Dönmek İstiyor

Ayrıca II. Dünya Savaşı (1939-1945) sonunda yenilen, topraklarında taş taş üstünde bırakılmayan ve işgal edilen ülke olan Almanya, tekrar bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Almanya, Avrupa’ya liderlik etmektedir. Hatta her iki dünya savaşında savaştığı ve ilk hamlelerini yaptığı Fransa’yı, yeni Cumhurbaşkanı seçilen Macron’la peşine takmıştır. Almanya, ABD’nin üzerinde ipoteği olmadan yüzünü doğuya, yani Rusya’ya, Ortadoğu’ya ve Çin’e çevirmek istemektedir.

ABD ise dünyanın ekonomik, siyasi ve askeri ağırlık merkezinin doğuya doğru kayışını durdurmak, hegemonyaya direnenleri ezmek, Çin’i ve Rusya’yı kuşatarak çevresini istikrarsızlaştırmak, silahlanma yarışına sokarak kaynaklarını tükettirmek, Almanya’yı kontrol altına almak ve Ortadoğu bölgesini yeniden dizayn etmek istemektedir.

ABD Frene Basıyor!

ABD tek kutuplu dünya düzenini sonsuza kadar sürdürmek ve yeni bir küresel gücün ortaya çıkmasını engellemeye çalıştıkça, kutuplaşma daha fazla artmakta ve dünya bir tarafta ABD’nin, diğer tarafta Çin ve Rusya’nın etrafında kümelenen iki bloğa ayrılmaktadır.

Özellikle Soğuk Savaş’ın bitişinden sonra küreselleşmenin ideolojisini ortaya koyan ve liderliğini yapan ABD, artık frene basmaktadır. Çünkü küreselleşme, dünyanın Atlantik üzerinde bulunan ağırlık merkezinin doğuya doğru kayışını hızlandırmaktadır. İşte bu nedenle ABD, 2016’nın sonuna doğru Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde, Birleşmiş Milletlerin Çin ve Rusya’nın içinde olduğu Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile çalışmasını engellemiştir.

Müslüman Kardeşler

Evet, Hamburg’daki G-20 Zirvesi zorlu geçecektir ama en büyük zorluk Recep Tayyip Erdoğan için olacaktır. Çünkü zirveye katılan hiçbir lider Erdoğan’a güvenmemektedir. Türkiye, Müslüman Kardeşlerin (İhvan) iktidarda olduğu bir ülke olarak görülmektedir.

ABD, uzunca bir dönem desteklediği “Ilımlı İslam” denen “Siyasal İslam” projesinden vazgeçmektedir. ABD ve Batı yaşayarak görmüştür ki; Siyasal İslam iktidarda ise bu terör yapan radikal İslami hareketleri engellemiyor, aksine teşvik ediyor ve uygun iklimi yaratıyor. İşte bunun için Mısır’da Mursi’nin ipi çekildi. İşte bunun için, İngilizler tarafından kurdurulan II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından kullanılan, daha sonra ABD’nin denetimine geçen Müslüman Kardeşlerin terör listesine alınması söz konusu! Bu işlerde vefa olmaz, emperyalizm kullanır ve atar!

Konfeksiyon ABD’de Tasarlanmıştı!

Esasında “Siyasal İslamcı” ideoloji, “Yeni Osmanlı” hayali ve mezhepsel bakış açısı hazır giyimdi, konfeksiyondu ve ABD’de tasarlanmış ve dikilmişti. Bizimkiler fazla ciddiye aldı. Arap Baharı ile çok heveslendiler, bu nedenle Libya ve Suriye operasyonlarına balıklama daldılar. Ama işveren vazgeçti! Bırakın liderliği, bu dönemde yapılan fahiş hatalar yüzünden Türkiye’yi Ortadoğu’da artık hiç kimse istemiyor.

ABD, eski politikalarının uygulayıcısı olduğu için Erdoğan’ı istemiyor. ABD Başkanı Trump, göreve geldiğinden beri bunu açık açık hissettiriyor. Ama bizimkiler anlamamakta ısrar ediyor! Hatta Trump, hitap ederken “Erdogone” diyerek, “gone”ın telaffuzda üstüne basarak “gittin” (gone) demek istiyor. Bu tespit benim değil, West Point Academy (ABD Kara Harp Okulu) mezunu emekli albay ve öğretim üyesi James C. Ryan isimli bir Amerikalıya ait!

Kimse İstemiyor!

Erdoğan’ı Almanya ve Avrupa da istemiyor. Rusya ve Çin, Türkiye’yi istiyor ama Erdoğan’ı istemiyor. Çünkü her ikisi de Siyasal İslam’ın ne anlama geldiğini ve kendileri için nasıl tehdit olduğunu biliyor! Özellikle Rusya, Türkiye’nin Batı’dan ve NATO’dan uzaklaşarak kendisine yaklaşmasını ve ŞİÖ’ye girmesini istiyor ama Erdoğan’a güvenmiyor.

Komşumuz İran da Erdoğan’ı istemiyor. Ortadoğu’daki Arap ülkeleri de Erdoğan’ı istemiyor, güvenmiyor ve Osmanlı hayalinden nefret ediyorlar. Ne diyorsunuz; bu liderlikle Türkiye’nin geleceği var mı, esenliğe çıkabilir mi? Katar işi biraz da Erdoğan’a yönelik operasyon! Katar’ı desteklemeye devam etmek ve asker konuşlandırmak, kaybedeceği belli olan ata oynamak gibi bir şey.

Türkiye’de ise toplum kapak gibi ortadan ikiye ayrılmış vaziyette! İç barışımız, tarihimizde hiç olmadığı kadar tehdit altında. Ankara’da başlayan ve İstanbul’a doğru büyüyerek ve her kesimin desteğini alarak gelişen Adalet Yürüyüşü devam ediyor. İşte Erdoğan, bu atmosferde G-20 Zirvesi için yarın Hamburg’da olacak!

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER